Yönetmen: Samim
Değer
Senaryo: Safa
Önal
Görüntü Yönetmeni: Çetin
Gürtop, Hakan Gürtop
Yapım: Erler
Film/Türker İnanoğlu
Yönetmen Yardımcısı: Demirhan
Ersunar, Asiye Ural, Kamera Asistanı: Adnan Gürkonak, Fotoğraflar: Sabahattin
Oymak, Eser: Erdoğan Tünaş, , Işık Şefi: Bayram İlvar, Sanat
Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Sesleri Alan; Erkan Esenboğa, Film
Hazırlık Std. : Sineray, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Renk Uzmanı ;
Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar: Şemsi Tokgöz, Prodüksiyon Amiri:
Adnan İrkut, Necati Şimşek
Oyuncular : Bülent Ersoy, İsmet Özhan, Neriman Köksal, Efgan Efekan,
Gülben Ergen, Nevin Ayapımar, Diler Saraç, Devrim Parscan, Nubar Terziyan,
Orhan Elmas, Hikmet Gül, Ahmet Canseven, Necdet Turkantöz, Hale Haykır, Stavro
Yuanidis, Necmi Öney, Cengiz Temeler
KONU: Bülent
Ersoy ünlü bir sahne sanatçısıdır. Yaşamı, yardımcısı Zehra (Neriman Köksal) ve
menajeri Ekrem (Efgan Efekan) ile geçer. Ona sürekli iş ayarlayan Ekrem,
Bülent’i bir para makinesi gibi görmektedir. Üniversite öğrencisi olan Cengiz,
bir basketbolcudur ve komşusu Mine (Gülben Ergen) ile duygusal bir ilişkisi
vardır. Mine, annesiyle (Nevin Aypar) yaşamakta ve evlilik planları
yapmaktadır. Takımları şampiyon olan Cengiz ve arkadaşları kutlama için Bülent
Ersoy’u dinlemeye gider. Yaptıkları bir saygısızlık Bülent’i kızdırır. Cengiz
odasına gidip özür diler. Bülent de Cengiz’in istediği imzalı resmi kulübe
kendisi götürür. İlgisi karşılıksız değildir ve geceyi birlikte geçirirler.
Mine aniden hastalanır. Doktor annesine lösemi olduğunu söyler. Gerçeği
Mine’den saklar. Cengiz öğrenince geceyi Mine’nin yanında geçirir. Bu, Bülent’le
kavga etmesine neden olur. Bülent, kıskançlık merakı ile gittiği hastanede
bilmeden Mine’ye yardımcı olur. Mine hastalığını bilmektedir, ama annesi ile
nişanlısı Cengiz’e belli etmez. Bülent, aşkını içine gömer ve Mine’yi Avrupa’ya
tedaviye yollar. Çok üzgün olmasına karşın, Cengiz’e yalan söyleyerek ilişkiyi
bitirir. İstanbul’daki son gecelerinde basketbolu bırakan Cengiz, Mine’nin
isteği üzerine birlikte Bülent’i dinlemeye gider. Ertesi gün uçakları
kalktığında Bülent gizlice ve büyük bir düş kırıklığı içinde onları
izlemektedir. Artık yeniden en yakın dostunun yanına; içki şişelerine dönecek
ve mutsuzluğunun tesellisini boşalmış kadehlerde arayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder