Yönetmen
Muhsin Ertuğrul
Senaryo:
Nazım Hikmet Ran (Mümtaz Osman takma
adıyla)
Görüntü
Yönetmeni Cezmi Ar
Eser
ve Müzik Muhlis
Sebahattin Ezgi
Yapım
İpek Film İpekçi Kardeşler
Oyuncular: Hazım (Körmükçü) (Salih
Reis), Feriha Tevfik (Negüz) (Fatoş), Ercümend Behzad (Lav) (Orhan), Refik
Kemal (Arduman) (Nuri), Bedia Muvahhit (Belma), Halide (Pişkin) (Nadiye), İ.
Galip (Arcan) (Abdullah), Muammer (Karaca) (Muammer), Behzat (Butak) (Avni) ve
Sami (Ayanoğlu), Zeki (AIpan), Ferih (Egemen), Nermin
Çekim yeri: İstanbul (Moda ve Hayırsızada)
İlk gösterim: 22 Ocak 1933, Melek ve Elhamra sinemaları, İstanbul; Elhamra
Sineması, İzmir
KONU: Salih Kaptan, Moda'da bir deniz sporları dershanesi
açar. Belma isminde bir de karısı vardır. Dershanenin kürek hocası Orhan'dır.
Dershaneye kadınlar hemen yalnız Orhan için gelirler Belma da Orhan'a aşıktır.
Bir gün Şadan'ın nişanlısı Fatoş bu mektebe gelir. Amcası
Avni tarafından buraya yazdırılır. Kürek derslerinde Fatoş Orhan'ı sevmiştir.
Bir gün ders verilirken: Fatoş küreği denize atar ve iki genç Hayırsızada'ya
sürüklenirler. Burada tatlı, heyecanlı ve aşk dolu bir gece geçirirler.
Şadan ve Avni meraktadırlar. Bir balıkçı kayığı sevgilileri
geri getirir. Artık Fatoş eski nişanlısını unutmuştur. Orhan Belma'yı başından
atmak için aynı dershanede masaj hocası ve sütkardeşi Nuri'yi Belma'ya
gönderir. Belma bu haberle baygın bir halde Nuri'nin kucağına düştüğü sırada
Salih Kaptan odaya girer ve onlara İstanbul usülü bir ceza tertip eder, yani
birbirine nikahlamaya kalkar.
Muammer ismindeki bir gemici bu hareketi hoş karşılamaz ve
intihara kalkışır. Bir taraftan gerek Belma'nın ve gerekse Fatoş'un
hareketleri, kadın işlerini tahkik eden şirketin adamı Abdullah tarafından
tahkik olunur. Abdullah'a kotrada cebren başka bir dosya yaptırarak Belma'yı
işten tenzih ederler.
Not:
Ertuğrul'un Kanm Beni Aldatırsa filminin sinemada oynadığı yıllarda
(1933-1934), Naşit Özcan Tiyatrosu repertuarında da Karım Beni Aldatırsa adlı
bir oyun oynanıyordu. Ancak bu oyunun konusu tuluatla geliştirildiğinden
Ertuğrul'un konusunun tıpkısı ya da ana çizgisi bakımından benzeri olup
olmadığını açıklamaya imkan sağlayacak kaynaklar bulunamamıştır (Alim Şerif
Onaran “Muhsin Ertuğrul’un sineması”)