Senaryo ve Yönetmen: Halit Refiğ
Diyaloglar: Halit Refiğ, Sadık Şendil, Bülend Oran
Kamera: Kenan Kurt
Yapım : Göksel Film / Göksel Arsoy
Prodüksiyon Amiri: Doğan Arsoy, Reji Asistanı: Orhan Çubukçu, Kamera Asistanı: Sertaç Karan, Set Amiri: Fethi Oğuz, Montaj: Metin Miroğlu, Negatif Montaj: Cengiz Arlı, Senkron: Diamendi Filmeridis, Laboratuvar: Cemil Orhon, Sesleri Alan: Marko Buduris, (Ören Stüdyo-sunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)
Oyuncular: Göksel Arsoy (Üstğm. Göksel), Leyla Sayar (Zeynep), Nilüfer Aydan (Teğmen Aydan), Ahmet Tarık Tekçe (Ast. Karadayı), Hüseyin Baradan (Kâhya Ham-di), Ekrem Bora (Üstğ. Faruk), Mümtaz Ener (Kudret Ağa), Sami Hazinses (Memo), Necdet Tosun, Asım Nipton (Göksel’in babası), Doğan Arsoy, Meriç Başaran, Oktay Menteş
Konu: Üsteğmen Göksel bir deneme uçuşu sırasında uçağı hararet yapıp düşünce 15 günlük bir izin verilip ailesinin yanına gönderilir. Orada daha sonra hayatının aşkı olacak Zeynep'le tanışacaktır.Ancak Zeynep Kudret Ağa'nın kızıdır. Aşıklar baba engelini de aşarlar. Ancak ağanın bir şartı vardır. Göksel'den görevini bırakmasını ister. Göksel ilk önce bunu kabul etse de bu hiçte kolay değildir.
Göksel Arsoy'un eşi emekli bir generalin kızı. Bu emekli generalle o tarihteki Hava Kuvvetleri Komutanı General İrfan Tansel arasında bir yakınlık varmış, Göksel de çocukluğundan beri havacılığa çok meraklıymış, hatta babası o nedenle adını Göksel koymuş, velhasıl bunlar birleşmişler ve Eskişehr'de Hava Kuvvetleri'yle bir film yapma fikri ortaya çıkmış Izin alınmış ve Sadık Şendil'e de bir senaryo yazdırılmış. Göksel Arsoy bu filmi yapmamı teklif etti. Ben, "Gökselciğim, ben bu senaryoyu yapmak istemem ama bu filmi benim yapmamı istiyorsan, başka bir şey yazmak isterim" dedim. Benimle yapmak istediğini söyledi. Senaryoyu yazmadan önce jet uçaklarını ve jet pilotlarını tanımam gerektiğini söyledim. Onları tanımadan, bilmeden bir senaryo yazmak bana uygun gelmiyordu. "Tamam, ben başvurayım, seninle bir gün Eskişehir Birinci Ana Jet Üssü'ne gidelim. Orada uçakları gör, pilotlarla tanış" dedi.
Ve gittik Eskişehir'e. Onun üstü açık mavi bir Chevrolet arabası vardı. Eskişehir'de bize çok yakınlık, itibar gösterdiler. O sırada orada komutan Tuğgeneral Muhsin Batur. Pilotlar bizi jetlerle uçurdular. Dolayısıyla bir jet pilotu ne hisseder, jet nasıl uçar, bunlar hakkında bilgimi artırıyorum. Velhasıl o geziden sonra ben senaryoyu, Bülent Oran da diyalogları yazdı ve biz 1963 yılı başlarında Şafak Bekçileri'nin çekimine başladık ve filmi bitirdik.
Göksel Arsoy'un da bütün gayreti filmi 30 Ağustos tarihine yetiştirmek. Bizim de biraz suçumuz var tarihin kaymasında. 30 Ağustos'ta İzmir'de oynayacak. Bir süre sonra İzmir'den haber geldi, filmin sansür belgesi yokmuş ve gösterimi durdurulmuş. Göksel büyük telaş içinde. Film sansüre gitti ve sansür kurulu da filmi yasakladı.
Gerekçeleri şunlardı: Göksel Arsoy üzerinde üniforma varken Leyla Sayar'ı öpüyormuş; jet uçağı düştüğü için pilot olmak isteyen gençlerin hevesi kırılabilirmiş; bazı subaylar bir subaya yakışmayacak şekilde argo konuşuyorlarmış, vs vs ...
Filmin işlemlerinin yapıldığı stüdyoda, Göksel haber verdi, Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel ve diğer komutanlar eşleriyle beraber geldiler ve stüdyoda özel olarak seyrettiler, filmi çok beğendiler. İrfan Tansel, "Bu filmi yasaklayanlar benim armama karşı çıkmışlardır" dedi. İki gün sonra iki albay, sansür kuruluna gitti ve tabii, filmin kılına dokunulmadan gösterime girdi. “Şengün Kılıç Hristidis, “Sinemada Ulusal Tavır”