Powered By Blogger

27 Ekim 2015 Salı

BEN ÖLDÜKÇE YAŞARIM (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Duygu Sağıroğlu
Kameraman: Cengiz Tacer
Müzik: Ali Ekber Çiçek, Bin Ali Selman
Yapım: Efes Film / Mualla Özbek


Reji Asistanı: Gültekin Karakaya, Kamera Asistanı: Ertekin Aykurt, Prodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, Set Amiri: Mustafa Bulvan, Işık Aydın Uslu, Set Asistanı: Vedat Yeditepe, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar Elemanları: Hayati Akbulut, Gani Maraşlı, Erdoğan Dolapçı, Okay Kömürcü, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Asistan: Mehmet Özdemir, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Seslendiren: Yorgo İliyadis, İlya İliyadis,
(Erman Film Stüdyosunda Hazırlan-mış ve seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Yılmaz Güney (Ahmet Çakmakçı), Selma Güneri (Zeynep), Tuncel Kurtiz (Cemal), Gülbin Eray (Belkıs), Şükriye Atav (Anne), Hamdi Şarlıgil (Ragıp), Tuncer Necmioğlu, Hasan Ceylan, İhsan Bayraktar, Hakkı Haktan, Hüseyin Zan, Abdullah Ataç, Faruk Panter, Sevim Sevil, Emel,


Konu: Bir yaşlı kadın, dağ evinin kapı eşiğinde yan yana oturduğu delikanlıya, bir silah verir. Gözleri yaşlıdır. Delikanlı yaşlı kadının oğlu, silah da kan davası nedeniyle öldürülen babasınındır.


Yaşlı kadın anne oğlu Ahmet Çakmakçı'ya, "Oğul, babanın yanına vardığımda daha canını teslim etmemişti. Ellerime sarıldı. 'Oğluma söyle: 'Kanımızı komasın yerde.' Bu silahı da sana bıraktı," der. Ahmet ise kan davasına karşı çıkar. Adam öldürmek istemez. Onun amacı İstanbul'agidip iş bulmak, çalışmaktır. Ahmet, anasına veda ederken yaşlı anne kocasının ona taktığı altın kolyeyi oğluna verir.


Ahmet, otobüsten indiğinde Eminönü meydanının kalabalığına karışır. Anasının verdiği altını bozdurur. Bir toptancı dükkanından göz boncuğu, çorap lastiği, çengelli iğne gibi şeyler satın alır. Ahmet, Eminönü meydanında işportacılık yapacaktır.


Yeni Cami önlerinde tezgahını açtığı sabah, zabıta memurları Ahmet'i yaka paça götürürler. Hırsızlar çantasını çalıp kaçar. çantasında silahı ve bir miktar parası vardır. çantasını alıp götürenler, yanında tezgah açan üç işportacıdır.
Karakolda serbest bırakılan Ahmet, bir süre sokaklarda dolaşır ve Cumhuriyet Pavyonu'nun önünde hırsız işportacıları görür. Pavyona girerler, ardından Ahmet de içeri dalar. Masalarına yaklaşıp parasını ve tabancasını ister. Birden kapışırlar. pavyon karışır. Ahmet, üç işportacıyı tek tek yere serer, silahını da alır. Dostu Belkıs'la birlikte Ahmet'in yiğitçe dövüşmesini izleyen pavyon sahibi Cemal, onu masasına davet eder. Ahmet'e pavyonun fedailiğini yapması için teklifte bulunur. Ahmet, kararsızdır. Ama, sahneye çıkan dansöz kızı görünce fikrini değiştirir. Eminönü meydanında işportacılık yaptığı günlerde göz boncuğunun fiyatını soran kızdır bu. Asıl adı Zeynep olan on altı yaşlarındaki bu çocuk yüzlü, masum bakışlı kız, Cemal'in pavyonunda Dansöz Zeyno olmuştur. Ayyaş babası (Hakkı Haktan) tarafından küçük yaşlarda pavyona düşürülmesine yüreği dayanamaz. Onu kurtarmaya çalışacaktır.


Cemal’in dostu Belkıs, Zeynep'i yaşlı, zengin adamlara kiralayacaktır. Pavyonun zengin, iktidarsız ve sekso manyak müşterilerden Ragıp Bey (Hamdi Şarlıgil) de kıza deli gibi aşıktır. Zeynep'e mücevherler, elbiseler alır, ona, "Mabudem," diye hitap eder. Zeynep, ne kadar dirense de kölesi haline geldiği Belkıs, "Bırak zırlamayı. Adamın erkekliğinin de senin kızlığından farkı yok zaten," deyip onu zorlar. Gerçekte de Ragıp Bey, bu ko-nuda zararsız, röntgenci bir ihtiyardır


Belkıs'ın özel olarak hazırladığı aynalı odada Ragıp Bey, kızı yarı çıplak soyup seyreder. Onu gelin gibi süsler, güllerden duvak yapar. Ahmet, bu kirli ilişkilerden habersizdir. Zeynep'e kese kağıdı içinde bir saka kuşu getirir. Zeynep mutludur. Kuşu öper, göğsüne bastırır. O günden sonra aralarında sıcak bir dostluk başlar. Belkis de baştan beri Ahmet'ten hoşlanmaktadır. Bir gece Cemal’den habersiz birlikte olurlar. Belkıs, Ahmet'in başında beladır. Onu bırakmak istemez. Ahmet, hem kendini, hem de Zeynep'i pavyondan kurtarmak için alıp evine götürür. Onu banyoya sokar. Ama-cı Zeynep'i tüm kirlerinden arındırmaktır. İlk kez duş altında sevişirler. Zeynep, "Sana sakladım kendimi," diyerek Ahmet'e teslim olur. Ahmet, tekrar işportacılığa başlamış-tır.


Belkis, Zeynep'i ellerinden kaçırdıkları için sinir krizleri içindedir. Ragıp Bey, kızı isteyince ne cevap verecektir? Belkıs, Cemal’i kızı bulamadığı için korkaklıkla suçlar. Belkıs'la araları açılan Cemal, Yeni Cami önünde Ahmet'i bulur. Bir tomar para getirmiştir. Karşılığında bir şartı vardır Cemal’in. Ahmet pavyona gelip, Belkıs’ıngözleri önünde üzerine yürüyecek, Cemal silahını çekecek, Ahmet de korkup kaçacaktır. Cemal'in amacı, arası açılan dostunun yanında ondan daha kabadayı olduğunu kanıtlayıp erkekliğini ispat etmektir.
Ahmet, paranın bir kısmıyla Zeynep'e gelinlik alır. Sonra da harcadığı parayı tamamlamak için, silahını bir kahveciye rehin bırakıp pavyona gider. Cemal, yanında Belkıs'la onu beklemektedir. Ahmet içeri girince, Belkıs ona sarılır. Ahmet iter. Cemal’in elin-de silah vardır. Ahmet'e, "Çek silahını, ne duruyorsun?" diye bağırır. Ahmet, para tomarını Cemal’in üst cebine sokar. "Yapamadım, kusura bakma," der. Dönüp kapıya doğru yürürken Belkıs , . Zeynep'e gitmemesi için arkasından bağırır. Ahmet aldırmaz, yürür. Belkıs, onu kaybetmenin acısıyla Cemal’in elindeki silahı kapıp, tetiğe basar Ahmet, elleriyle karnını tutarak eve geldiğinde, masanın üzerindeki gelinliğe bakıp yere düşer. Kanlar içindedir.Zeynep üzerine kapanır. Kentin sokaklarında kendi kendine söylenerek dolaşan yaşlı bir kadın, Ahmet'i aramaktadır. Yaşlı kadın, Ahmet'in köyde bıraktığı anasıdır... (Agah Özgüç, “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 129)

BELEŞ OSMAN (1965)

Yönetmen: Kemal İnci
Senaryo: Cengiz Tuncer
Kamera: Feridun Kete
Müzik: Sezen Cumhur Önal
Yapım:  Kımız Film / Feridun Kete


Oyuncular: Orhan Gencebay, Ekrem Bora, Sevda Ferdağ, Ali Şen, Handan Adalı, Zuhal Tan, Tansu Sayıl, Gülgün Erdem, Faik Coşkun


Konu: Pis işlerin peşinde olan bir çeteden, namussuzluk vergisi alan iki kafadar arkadaşın maceraları.


Not: Film çift isimli filmler listesinde yer almaktadır. Yapımcı tarafından “Kral Serseriler” adı altında tekrar piyasaya sürülmüş ve yeni vizyona girmiş film gibi gösterilmiştir.

BEKRİ MUSTAFA “*” (1965)

Yönetmen: Süha Doğan
Senaryo: Vecdi Uygun
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Sarıkaya Film/Aziz Sarıkaya


Oyuncular: Orhan Günşıray, Semra Sar, Gülbin Eray, VahiÖz, Gürdal Onur, Suha Doğan, Necdet Tosun, Nubar Terziyan, Ersun Kazançel, Sami Tunç


Konu: Bir sigorta şirketiyle, bir polis müfettişinin öyküsü.

____________________________________

“*” a) Osmanlı’nın son dönemlerinde IV. Murat zamanında yaşayan Bekri Mustafa gerçekten yaşamış mıdır yoksa tıpkı Nasreddin Hoca olayında olduğu gibi, bazılarını halk kendi hayatından aktararark, Bekri Mustafa’ya mı mal etmiştir, bu konuda kesin bir bilgi yok. Bilinen ayyaşları piri olmasıdır. Onun ağzından anlatılan, ona maledilen içki ve sarhoş fıkraları dilden dile dolaşır durur.


b) Bir de tarihte Bekri Mustafa Paşa vardır ki o da, II. Süleyman’ın saltanatı döneminde 2 Mayıs 1688 - 25 Ekim 1689 tarihleri arasında bir yıl beş ay yirmi dört gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

BAŞLIK (1965)

Yönetmen:Kemal İnci
Senaryo: Cengiz Tuncer
Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yılmaz
Müzik: Ali Ekber Çiçek, Bin Ali Selman
Yapım: Kımız Film/Feridun Kete
Yıldız Stüdyosunda hazırlanmıştır


Laboratuar: Cemil Orhon (Şef), Erol Yıldırım, Montaj: Turgut İnangiray, Oral Özütürk, Sesleri Alan: Marko Buduris, Yardımcı Yönetmen: Metin Kılıçlı, Yönetmen Asistanı: Ayten İnöntrepe, Kameraman: Yılmaz Akay, Işık Şefi: Mazhar Eröz,

Oyuncular: Fikret Hakan, Selma Güneri, Erol Taş, Remzi Cantürk, Fatma Özden, Tarık Gürkan, Mine Sun, Taliha Saltı, Selâhattin Geçgel, Ayhan Alptürk, Tarık Gürcan,


Konu: Ağanın yanında çalışan yanaşmanın, köyün güzel kızına olan imkansız aşkının trajik öyküsü

BABASIZ YAŞAYAMAM (1965)

Yönetmen:  Bilge Olgaç
Senaryo: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Vedat Akdikmen
Yapım: Kazankaya Film/Hasan Kazankaya 


Oyuncular: Parla Şenol, Turgut Özatay, Gülsüm Kamu, Fatma Bilgen, Orhan Elmas, Tuncel Kurtiz, Gülen Kıpçak


Konu: Uzun bir süre akıl hastanesinde kalan alkolik bir piyanist, küçük kızıyla yeterince ilgilenemediği için onu varlıklı bir ailenin yanına evlatlık vermek zorunda kalır. Akıl hastanesinde tedavi gördükten sonra iyileşince evlatlık verdiği kızının peşine düşer. Uzun bir arayıştan sonra onu bulur. Ayrıca varlıklı evin genç ve güzel sayesinde kendi yaşamını da değiştirerek öteden beri aradığı mutluğa kavuşur,

BABASINA BAK OĞLUNU AL (1965)


Yönetmen: Türker İnanoğlu
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Senaryo: Bülent Oran
Yapım Erler Film / Türker İnanoğlu

Kamera Asistanı: Hasan Uçar, Fotoğraflar: Nazım Bora, Işık Şefi: Atacan Boran, Dublaj Yönetmeni: Sacide Keskin, Sesleri Alan: Marko Buduris, Montaj: Mehmet Bozkuş, Laboratuar: Cemil Orhon. Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu,

Oyuncular: Filiz Akın, Öztürk Serengil, Vahi Öz, Suzan Avcı, Hulusi Kentmen, Mualla Sürer, Hüseyin Baradan, Necdet Tosun, Nevzat Okçugil, Rengin Arda, Sedat Demir, Necati Er, Toros Karabulut

KONU: Yakup (Öztürk Serengil) arasıra babasına işlerinde yardımcı olan, onun verdiği harçlıklarla günlük yaşamını idare eden işsiz bir gençtir. Sosyeteden Hoca İsmail Bey’in kızı Filiz (Filiz Akın) ile ilişkisi vardır. Filiz’le birbirlerini deli gibi sevmektedirler. Yakup bir an önce Filiz’le evlenip bu yoksul hayattan kurtulmayı da düşlemektedir. O yüzden de Filiz’e karşı mahcup düşmemek için kendisini varlıklı gibi göstermektedir. Yakup’un annesi ve babası oğullarının bu oyununu devam ettirir ve hep birlikte Filiz’i ailesinden istemeye giderler. İsmail Bey kızının gönlü olduğunu bildiği Yakup’la evlenmelerine izin vermeye razıdır. Ama Filiz’in annesi hemen karar vermek istemez. Haklarında araştırma yapma gereğini duyar. Ve Yakup’la ailesinin aslında zengin olmadıkları halde kendilerini öyleymiş gibi gösterdiklerini öğrenir. Evlilik projesi rafa kalkar. Oysa Filiz Yakup’u yoksul da olsa sevmektedir. Sonunda onunla kaçar. Ama yaşı küçük olduğundan şikayetçi olan Filiz’in ailesi Yakup’u tutuklatır. Yakup’un babası da İsmail Bey’e tuzak kurar. Bar şarkıcısı olan Sevim’i ona yakınlaştırır. Bu arada eşine de haber verilir. Eşi karşılık olarak şikayetinden vazgeçecektir. İsmail Bey yapılan baskında zinadan tutuklanarak Yakup’un kaldığı cezaevine gönderilir. Olanlardan pişman olan İsmail Bey hapishanede karşılaştığı Yakup’a açtığı davadan vazgeçer ve onun kızıyla evlenmesine izin verir. Genç aşıklar evlenip mutlu yuvalarının yolunu tutarken, İsmail Bey de eşi ile barışıp evine dönmenin hazırlıkları içindedir…Leyla, Yeni-den Eskisi Gibi Davranmaya Başlarsa Da, Artık Çok Geçtir Ve Kapının Önüne Konulur. Baba Ve İki Oğlu Tekrar Eski Mutlu Günlerine Dönerler.

BABAMIZ EVLENİYOR (1963)

Yönetmen: Mehmet Bozkuş
Kamera: Çetin Gürtop
Senaryo: Safa Önal
Müzik: Fahri Akdoğan
Yapım: Erler Film /  Türker İnanoğlu


Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Danslar; Mariça Boralı, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Sesleri Alan: Marko Buduris, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuar: Cemil Orhon, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Erol Yıldırım, Muharrem Gündüz, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, Set Amiri: Çetin Dağkıran,


Oyuncular: Tamer Yiğit, Ajda Pekkan, Vahi Öz, Süleyman Turan, Necdet Tosun, Mualla Sürer, Tevhid Bilge, Süha Doğan, Gülten Ceylan, Yasemen Çatalca, Suzan Gül, Emire Erhan


Konu: Mehmet (Tamer Yiğit) Ve Ahmet (Süleyman Turan) Zengin İşadamı Sururi Bey’in (Vahi Öz) Oğullarıdır. Sert Ve Tutucu Bir Baba Olan Sururi Bey İki Oğluna Da Gece Hayatını Eğlenceyi Ve İçkiyi Yasaklamıştır. Ahmet Ve Mehmet Tüm Bu Yasaklara Karşın Gizli Gizli İstedikleri Herşeyi Yaparlar. Sururi Bey De Her Seferinde Onları Yakalayıp Cezalandırır. Yine Evden Kaçıp Bara Gittikleri Bir Gün Sururi Bey Onları İzler. Ahmet’le Mehmet Babalarından Bar Şarkıcısı Leyla’nın (Ajda Pekkan) Odasına Girerek Saklanır. Onları Bulamayan Sururi Bey Barda Oturup Leyla’yı Dinler. İki Oğlu İse Leyla’ya Babalarına Kur Yaptırıp Kafalarını Dinlerler. Sururi Bey Leyla’ya İyice Abayı Yakar Ve Sonunda Evlenir.Leyla’nın Annesi De Eve Taşınır. Yaşamları Altüst Olur. Sururi Bey Adeta Leyla’nın Kuklası Olmuştur. Kendisini Terk Etmesin Diye Leyla’nın İsteği Üzerine Tüm Mal Varlığını Onun Üstüne Yapar. Mehmet Ve Ahmet Bu Belayı Babalarının Başına Sarmış Olmaktan Çok Pişmandırlar. İpleri Ele Geçiren Leyla Tekrar Barda Çalışmaya Başlar, Sururi Bey’i De İstediği Gibi Kullanır. Hatta Barda Sahneye Bile Çıkarır. Daha Da İleri Gider, Kuliste Bir Başka Erkekle Kucak Kucağa Yakalandığında Bile Sururi Bey’i Aşağılayıp Kovar. Mehmet Ve Ahmet Artık Dayanamaz. Leyla’yı Kaçırıp Tehditle Tüm Malları Geri Alırlar.

AYŞECİK BOŞ BEŞİK (1965)

Yönetmen: Hulki Saner
Senaryo: Hamdi Değirmencioğlu
Görüntü Yönetmeni: Kriton İlyadis
Yapım: Saner Film / Hulki Saner


Oyuncular: Zeynep Değirmencioğlu (Ayşecilk), Muzaffer Akgün (Muzaffer), Abdurrahman Palay (Ahmet), Mualla Sürer (Dadı), Zafer Önen (Hayri), Ferah Nur (Zehra), Hasan Ceylan, Vahi Öz (Nuri), Asım Nipton (Doktor), Bedri Çavuşoğlu, Ali Ekdal (Eroin satıcısı)


Konu: Muzaffer Akgün gazinoda şarkı söyler. Ayşe ve Ahmet onu beklememiş eve gitmişlerdir Muzaffer hanıma sürpriz doğum günü partisi yaparlar. Nuri aşçı, Mualla da Dadı olarak çalışırlar. Ayşe Aşçıya ve Dadıya çeşitli oyunlar oynayarak onları zor durumda bırakır. Ayşe sürekli boş beşik ile uyumaktadır. Annesi ona Boş beşik türküsünü söyler ve Ayşe ona bu türküyü her duyduğunda onu hatırlayacağını söyler. Gazinonun sahibi Hayri bey bir Anadolu turnesi düzenlemiştir. Ayşe’yi Aşçı ve Dadıya emanet ederler. Ayşe, Aşçı ve Dayı kardan adam yaparlar. Kardan adama saç yapmak için Ayşe çalı toplamaya gider. Ayşe bir mağaradan içeri girer, içeride kaçakçılar eroin yapmaktadırlar. Adamlardan biri Ayşe’yi yakalarlar. Kendilerini ihbar edeceklerini düşünerek onu da yanlarına alıp kaçarlar. Aşçı ile Dadı Ayşe gelmeyince paniklerler aramaya başlarlar. Bulamazlar eve gelirler. Hayri beyin yanına giderek babasına telefon etmek isterler. Hayri bey telgraf yazar onlar gidince de yırtar, eğer telgrafın gönderirse turnenin sona ereceğini ve zarar edeceğini düşünmektedir. Adamlar yolda giderken Ayşe arabanın kapısını açarak atlar, ve bayılır. Adamlar iner onu ölmüş sanırlar ve giderler. Aradan zaman geçer Ayşe ayılır ama hiçbir şey hatırlamaz hafıza kaybına uğramıştır. Şuursuzca yolda yürür.


Muzaffer hanım konserlere devam etmektedir. Ahmet Hayri’yi arayarak Ayşe’nin durumunu sorar, o da iyi olduğunu bir sorun olmadığını söyler. Ayşe açlıktan manavdan meyve çalar, manav sahibi onu döver, orda bulunan kadın ona sahip çıkarak kızı olduğunu söyler eve götürür evde sarhoş kocası vardır, onu çalıştırmak ister bir gün türkü söylediğinde sesini beğenir ve onu çeşitli yerlerde sahneye çıkarır. Muzaffer ve Ahmet turneden dönünce durumu öğrenirler ve yıkılırlar, Ahmet Polise haber verir. Sonra Gazinoya giderek Hayri’den hesap sorar. Ayşe’yi İstanbul’a getirirler ve Hayri?nin gazinosuna götürerek dinlemesini isterler, Hayri Ayşe’yi görünce tanır Akşam sahneye çıkacağını söyler ve durumu Ahmet’e iletir. Akşam Ayşe sahnededir. Muzaffer ve Ahmet gelirler onu görünce tanırlar, fakat Ayşe onları tanımamaktadır. Doktor ona bakan kadına ve adama Ayşe’yi bulduklarında durumunu sorarlar onlarda olduğu gibi anlatırlar. Doktor ya ateşli bir hastalıktan yada bir çarpma ile hafızasını kaybetmiş olacağını düşünür. İyileştirmek ve bir şeyler hatırlaması için çeşitli denemeler yaparlar fakat Ayşe hatırlamamaktadır. Annesine gitmek istemektedir. Ahmet ile Ayşe annesine gitmek üzere çıkarlar, Muzaffer boş beşiği hatırlar ve boş beşik türküsünü söyler. Ayşe türküyü duyunca duraklar ve kafası karışır bir şeyler hatırlamaya başlar. Sonunda babasını hatırlar, Muzaffer koşarak yanlarına gelir sarılırlar. Ve bir daha ayrılmamaya söz verirler."


Filmi tam izle
 

AVA GİDEN AVLANIR (1965)

Yönetmen: Hulki Saner
Senaryo: Erdoğan Tünaş “*”
Görüntü Yönetmeni: Kriton İlyadis
Yapım: Saner Film / Hulki Saner


Oyuncular: Sadri Alışık, Selda Alkor, Ertuğrul Akbay, Özdemir Han, Osman Alyanak, Cevat Kurtuluş, Lebibe Çakın, Leman Akçatepe, Osman Alyanak


Konu: Biri kadın diğeri erkek olan iki dolandırıcının öyküsü.

____________________________

“*” Senaryosunu Stanley Shapiro (1925-1990) ve Paul Henning’in (1911-2005) yazdığı, Ralph Levy’nin (1919-2001) 1964’de yönettiği, “Bedtime Story” isimli ve başlıca rollerini Marlon Brando (1924-2004), David Niven (1910-1983), ve Shirley Jones’ın (1934-?) oynadığı komedi filminden uyarlama. (www.imdb.com)

ATEŞ GİBİ KADIN (1965)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Mehmet Aslan
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop,
Yapım: Yurt Film / Kazım Yurdakul


Oyuncular: Tanju Gürsu, Leyla Sayar, Kenan Pars, Suzan Avcı, Osman Alyanak, Zafer Önen, Hasan Ceylan, Afif Yesari, Abdullah Ferah, Dr. B. Çiçekcan, Fadıl Baran, Kudret Şandra, Naci Gürtop, Naci Rodop, B. Hoşbabık


Konu: Gangsterlerden kaçan bir kızla, bir müzisyenin aşk öyküsü.


Charles Bracket (1892-1069) ve Billy Wilder’ın (1906-2002) senaryosundan, Howard Havks’ın (1896-1977) rejisiyle beyaz perdeye aktarılan “The Ball of Fire” (Ateş Topu) isimli 1941 yapımı filminden uyarlama. Filmde rol alan oyuncular; Gary Cooper (1901-1961), Barbara Stanwyck (1907-1990) (ww.imdb.com)

AŞKIM SİLAHIMDIR (1965)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Kemal Kan
Görüntü Yönetmeni: Mahmut Demir, Paşa Gündoğdu
Yapım: Metin Film/Işık Toroman


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Pervin Par, Erol Taş, Reha Yurdakul, Danyal Topatan, Hüseyin Zan, Abdullah Ataç, Selahattin İçsel


Konu: Köydeki meraya sahip çıkmak isteyen bir ağayla, birbirlerini seven iki gencin öyküsü.

AŞK VE İNTİKAM (1965)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo Şakir Sırmalı, (Muazzez Tahsin Berkant’ın aynı adlı romanından)
Operatör: Özdemir Öğüt
Müzik: Fecri Ebcioğlu,
Yapım: Duru Film/Naci Duru


Reji Asistanı: Remzi Cöntürk, Kamera Asistanı: Cengiz Batuhan, Skrip: Mehmet Aydın, Set Amiri: Burhan Yeşildeniz, Set İşçisi: Yılmaz Koreli, Makyaj: Zeki Alpan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Montaj: İsak Dilman, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ender Teker, Laboratuar: İbrahim Üstüner, Matipo: Şeref Maytap, (Lâle Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Hülya Koçyiğit, Avni Dilligil, Necdet Çağlar, Handan Adalı , Leman Öztürk, Doğan Bavli, Fatoş Öztan, Gündüz Aykut, Zati Güler, Fatoş Öztan, Selahattin İçsel, Emel Eşmer, Erdoğan Şeren, Zülfikar Akgün, Zeki Sezer, Ömer Kayam, Muharrem Dobriç, Meral Kurtuluş, Hüseyin Zan, Tevfik Soyurgal, Memduh Alpar, Nezihe Kanıtürk,


Konu: Osman (Cüneyt Arkin) bir fabrikada işçci olarak çalısmaktadır. Osman'ın birde kız kardeşi vardır. Osman işlemedigi bir suçtan dolayı Fabrika'nın patronları taraıindan iftiraya uğrar. Cinayet ile suçlanır ve tutuklanır. Onyedi yıl sonra Beyrut’lu milyoner Nejat Çınar olarak geri döner. Döndüğü an kız kardeşini bir Pavyon'da bulur. Fakat silahlı saldırı sonucu kız kardeşini kaybeder. Ve onun intikamını da almak için yemin eder. Nejat yani Osman olayı araştırmaya başlamıştır. Daha sonra Nejat'i da ortadan kaldırmak isterler. Ama bunun başaramazlar. Kurdukları tuzağa kendileri düşerler. Ve Nejat kendisini onlara tanıtır. Bu arada Nejat Sermin'e (Hülya Koçyiğit) aşık olmuştur. On yedi yıl önce kaybettiği kız kardeşinin belalısı tarafından öldürüldüğünü öğrenince, intikam almaya karar verir.

ASKER ARKADAŞIM (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Görüntü Yönetmeni: Dinçer Önal
Yapım: Sev-Ar Film / Yavuz Yalınkılıç


Oyuncular: Tunç Oral, Peri Han, Vahi Öz, Tevhit Bilge, Orhan Aklan, Tansu Sayın, Mür-vet Sim, Necabettin Yal


Konu: Kendisine fakir gösteren zengin bir gencin birkonakta geçirdiği maceralı öyküsü

ARTIK DÜŞMAN DEĞİLİZ (1965)

Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Kamera Mahmut Demir
Yapım: Yurt Film / Kazım Yuırdakul
(Süperfon Stüdyosunda seslendirilmiş, Erman Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Montaj ve senkron: Turgut İnangiray, Seslendiren: Nevzat Pesen, Reji Asistanları: Zeki Öktem, Nazif Kurthan, Osman Özben, Kamera Asistanı: Erhan Canan, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç,


Oyuncular: Ekrem Bora, Ajda Pekkan; Neri-man Köksal, Turgut Özatay, Semiramis Pekkan, Süleyman Turan, Mümtaz Ener, Hakkı Haktan, Danyal Topatan, Gülgün Erdem, Abdullah Ataç, Asım Nipton, Hüseyin Zan, Abdullah Ataç,


Konu: Bir kasabada seçim mücadelesi nedeniyle birbirleriyle çatışan iki parti adamlarının öyküsü.

ARAMIZDAKİ DÜŞMAN (1965)

Yönetmen: Asaf Tengiz
Senaryo İrfan Atasoy
Operatör Rafet Şiriner
Yapım: Roket Film / Semih Evin

(Yıldız Film Stüdyosunda yapılmıştır)

Laboratuar Şefi: Cemil Orhon, Laboratuar: Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Montaj: Turgut İnangiray, Oral Öztürk, Senkron: Diamandi Filmeridis, Sesleri Alan: Marko Buduris, Prodüksiyon: Yaşar Şener, Set: Kâmil Özkan, Naci Fidan, Reji Asistanı: Nusret Alptekin, Operatör Asistanı: Ferhat Bakır,


Oyuncular: Tamer Yiğit (Dr. Kemal), Gülgün Ok (Gül Öğretmen), Erol Taş (Ağa), Necdet Tosun (Tosun), Fatma Bilgen, Renan Fosforoğlu (İmam), Süheyl Eğriboz, Gülgün Erdem (Gülsüm), İclal Genç, Ziya Akelli (Kumandan), Hakkı Kıvanç, Yaşar Şener, Çetin Başaran, Faik Coşkun (IMuhtar), Zülfikar Divani, Sabahat Işık, Nermin Denizci, Enver Dönmez, Hikmet Gül, Ahmet Sert


Konu: Bir köy öğretmeniyle, çocukların okumasını engellemek isteyen yobaz kafaların mücadelesi. köye tayin edilen öğretmen Gülgün ün köyün zalim ağası Erol’o rağmen inancından asla taviz vermez.. Önce ahır olarak kullanılan okulu açar, bu arada köyün doktoru Tamer de kendisine yardımcı olacaktı
r.. Ağa Erol ise öğretmeni kapatması yapmak için her türlü tuzağı çekinmeden kurmaktadır