Powered By Blogger

27 Ocak 2018 Cumartesi

SÜRTÜK (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Ertem Eğilmez
Foto Direktörü: Cahit Engin
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Arzu Film / Ertem Eğilmez

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ekrem Bora, Göksel Arsoy, Suzan Avcı, Güzin Özipek, Cevat Kurtuluş, Faik Coşkun, Renan Fosforoğlu, Feridun Çölgeçen, Moris, Volkan Kayhan, Mümtaz Alpaslan, Tarık Şimşek, Ali Demir, Doğan Tamer


Not: 1965 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilen filmin yeniden çekimi. 

SÖZ MÜDAFAANIN (1970)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Bülent Oran, Fuat Özlüer
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film /Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Aykut Düz, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Şevket Yılmaz (Ender Işık), Teknik Yönetmen: Metin Miroğlu, Renk Uzmanı: Şevket Yılmaz (Ender Işık), Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş: Prodüksiyon Ekibi: Kadir Yılmaz, Mehmet Şimşek, Necati Yağmur, Selim Acar, ( Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş, ilm stüdyosunda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Selma Alkan), Ediz Hun (Doğan Güven), Hulusi Kentmen (Hulusi Güven), Hüseyin Baradan (Haydar), Hayal Sirer (Meral), Mine Soley (Sevim), Şaziye Moral (Ev sahibi), Mürüvvet Sim (randevucu Despina), Gülistan Güzey (Doğan’ın annesi), Mahmure Handan (Selma’nın annesi), Mehmet Büyükgüngör (savcı), Hüseyin Salıcı (cezaevi Md.), Aynur Aydan, Osman Sümer, Muammer Gözalan


Konu: Selma (Hülya Koçyiğit) fabrikada çalışıp, yatalak annesine bakan fakir bir genç kızdır. zengin bir ailenin oğlu olan avukat doğan (Ediz Hun) ile evlenme hazırlığı içindedir. Doğan’ın ailesi buna engel olmak için Doğan’ı Amerika’ya yollar, babası da Selma’ya tuzak kurup Doğan’dan ayırmak ister. Randevu evi sahibi Despina’yı Doğan’ın annesi gibi tanıtarak ilaçlı içki ile bayıltıp, erkeklerle çıplak resimlerini çektirir. Resimleri gören Doğan genç kızdan nefret eder. Oysa Selma Doğan’dan hamiledir. Olaylar böyle gelişirken Selma annesini de kaybeder. Doğan teyzesinin kızı Meral’le nişanlanır. Selma bir barda fıstık satarak doğurduğu bebeğini büyütmeye çalışır. Bir süre sonra barda şarkıcılık yapmaya başlar. doğan, hala onu unutamamıştır. Selma’yı bu yola düşüren haydar, genç kadına tüm gerçeği anlatır. amacı Selma’yı kullanıp doğan’dan para sızdırmaktır. silah zoruyla kendine sahip olmak ve çocuğunu kaçırmak isteyen Haydar’ı öldüren Selma tutuklanır. onu suçlayan avukat doğan’dır. ama çocuğu görünce her şeyi anlar. Despina’nın tüm olanları babasının yaptırdığını açıklaması, suçladığı talihsiz Selma’yı savunmasına neden olur. Tüm tanıkları bulup gerçeği ortaya çıkarır ve Selma’nın beraatini sağlar. Doğan, Selma ve biricik yavruları için kötü günler geride kalmış, mutlu bir yaşam başlamıştır… 

SOSYETE ŞAKİR (1970)

Yönetmen: Nejat Saydam
Senaryo: Bülent Oran
Fotoğraf Direktörü: Melih Sertesen
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Acar Film / Murat Köseoğlu

 Işık Şefi: Cengiz Arlı, Ar Direktör: Semih Sezerli, Kamera: Tangör Toydemir, Dekor: Bilal Uysal, Reji Asistanı: Namık Karakılıç, Fikret Tınaz, Şarkılar: Ahmet Üstün, Belkıs Özener, Besteler: Metin Bükey, Teoman Alpay, Arif Sami Toker, Orhan Gencebay, Sesleri Alan Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Montaj: Özdemir Arıtan, Prodüksiyon Amiri: Sedat Demir,

Oyuncular: Sema Özcan, Tanju Gürsu, Altan Günbay, Gülsün Kamu, Hulusi Kentmen, Semih Sezerli, Ali Şen, Ergun Köknar, Mürvet Sim, Jale Öz, Muammer Gözalan, Mürvet Sim, Sedef İnci, Birtane, İsdmail Varol, Vahit Volkan, Nezih Şenol, Kemal Nasiki, Ömer Harun, Asım Nipton, Selahi İçsel, Gülden Kıvanç, Küçük Yıldız: Nurgül Yıldız,


Konu: Dolmuş şoförlüğü yapan bir gençle, bir meyhane şarkıcısı kızın aşk ve macera öyküsü. 

SONSUZ İHTİRAS (1970)

Yönetmen: Nejat Ocan
Senaryo: Cahit Günal
Kamera: Paşa Gündoğdu
Yapım: Üm - Se Film

Oyuncular: Sezer Güvenirgil, Alkan Korkut, Cenk Er, Faik Coşkun, Şantöz Yaprak, Çocuk Yıldız: Sedef Ecer (d:1965)

Konu: Aşk uğruna işlenen bir cinayetin öyküsü.


Not: Film afişinde Rejisör olarak iki kişinin adı geçmektedir; Cahit Günal, Enis Olcayto.

SON KIZGIN ADAM (1970)

“Şeytan ve Silah” 

Senaryo ve Yönetmen: Zafer Davutoğlu, Vural Pakel
Kamera: Kenan Davutoğlu
Müzik: Fecri Ebcioğlu
Yapım: Zafer Film / Zafer Davutoğlu

OYUNCULAR: Yılmaz Güney, Eva Bender, Sevgi Can, Nabur Terziyan, Münir Özkul, Ömercik, Raik Anlıaçık, Feridun Çölgeçen, Hüseyin Zan, Semra Yıldız, Faruk Panter, Erdoğan Seren, Kudret Karadağ, Cevdet Balıkçı, Reşit Çıldam, Mehmet Karaca, Hüseyin Silver, Ahmet Turgutlu, Süheyl Eğriboz, Aldağan Işıklar, Lütfi Faik Coşkun, Ersun Kazançel, Renan Fosforoğlu, Hayri Caner, Çocuk Yıldız: Ömercik (Ömer Dönmez),

Not: Film daha sonraki gösterimlerinde isim değişikliği yapılarak “Şeytan ve Silah” adı altında seyirci karşısına çıkarılmıştır. (Agâh Özgüç)

KONU: Bir fabrika soygunu sırasında polis çevreyı kuşatır. Soygunculardan biri olan Yılmaz (Yılmaz Güney) polislerden kaçarken arkadaşlarını kaybetmiştir, ancak çaldıkları paralar torbalar içinde Yılmaz'da kalmıştır. Yılmaz bu para torbalarını bir lastik deposundaki su bidonunun içine saklar ve kaçmaya devam eder. Bir çiftlik yakınında aşırı kan kaybı yüzünden baygın düşer. Gözlerini açtığında kendini bir çiftlik evinde bulur. Değirmencinin kızı Selma (Sevgi Can), babasıyla (Nubar Terziyan) onu evlerine götürmüşlerdir ve değirmenci yaralının vücudundaki kurşunları çıkarmıştır Ateşler içinde sayıklayan Yılmaz bu arada çocukluğunu hatırlar. Fakir bir ailenin çocuğudur. Anne ve babasını çok küçük yaşlarda yitiren Yılmaz'ın çocukluğu büyük acılarla geçmiştir. Onun bunun elinde, sağa sola savrularak büyümüştür. Selma ve değirmenci babasının sahip çıkmasıyla Yılmaz iyileşir.

Selma'nın babasından başka kimsesi yoktur ve Yılmaz'a karşı da boş değildir. İmam nikahıyla çiftlikte evlenirler. Bir çocukları olur. Bir süre sonra da Yılmaz, karısı, çocuğu ve kayınpederiyle İstanbul'a geelirler. Çalışmak zorundadır Yılmaz, bir şantiyede iş bulur. Ancak bu mutlu yaşamı çok uzun sürmeyecektir.

Yılmaz bir gece iş dönüşü eve geldiğinde karısı ve çocuğunu bulamaz. Değirmenci baba kanlar içinde can çekişmektedir. Soyguncu arkadaşları karısı ve çocuğunu kaçırmışlardır. Bu arada baba ölür. Daha sonra soyguncular Yılmaz'ı da bulup çetenin reisi Orhan'a (Raik Alnıaçık) getirirler. Gizlenen paraların yeri bulunur. Torbalar gerçekten de su bidonlarının içindedir. Ancak ihbar üzerine mekânı polis basar ve soyguncuları kıstırır. Soyguncuların arabasının içinde Yılmaz'ın karısı ve çocuğu da vardır. Polisten kaçarlarken soyguncuların arabası kaza geçirir. Yılmaz'ın karısı Selma ve oğlU yanarak ölür. Yılmaz yakalanıp hapse girer. Hapishanenin çaycısı sarhoş Münir (Münir Özkul), patron Orhan'ın adamıdır. Orhan'ın metreslerinden Semra (Semra Yıldız) Münir'i gizlice ziyaret edip Yılmaz'ı boğarak öldürmesini ister. Patronun emridir bu. Eğer bu emir yerine getirilmezse Münir'in kız kardeşi öldürülecektir. Münir hapishanenin hamamında yıkanan gözleri sabunlu Yılmaz'! boğmak ister, ama başarılı olamaz.

Aradan beş yıl geçmiştir. Yılmaz cezasını tamamlayıp özgürlüğüne kavuşur. Düşmanı Orhan'ı ararken, Leyla'dan (Eva Bender), oğlU Ömer'in (Ömercik) ölmediğini, yaşadığını öğrenir. Orhan'ın metresi Leyla, Ömer'i alevlerin arasından kurtarıp büyütmüştür. Ancak kazada bir ayağı topal kalmıştır Ömer'in. Orhan, Ömer'in oğlu olduğunu öğrenince Leyla'yı öldürür, Ömer'i de kaçırır. Gemiyle kaçmayı planlayan Orhan güvertede Yılmaz'la karşılaşır. Orhan tek bir kurşunla vurulur. Yılmaz da oğlu Ömer'e kavuşmuştur. “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 290 ” 

SON SÖZ BENİM (1970)

Senaryo ve yönetmen:Yücel Uçanoğlu
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Meç Film/Enver Özer
Metin Film/Işık Toroman

Teknik Yönetmen: Taner Oğuz, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Teknik Elemanlar: Recai Karataş, Arif Özalp, Tanaş Petridis, Osman Bilen, Nevzat Dişiaçık, Hüseyin Demirayak, Ali Çiçek, Kemal Dursun, Yılmaz Sengelli, Ercan Duman, A. Osman Kurt, Reji Asistanı: Yaşar Seriner, Kamera Asistanı: Taci Saraç, Acar Film stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir

Oyuncular: Murat Soydan, Feri Cansel, Ayla Algan, Funda Postacı, Bilâl İnci, Melek Görgün, Behçet Nacar, Tarık Şimşek, Gül Şenay, Ekrem Gökkaya, İhsan Gedik, Cemal Gonca, Necati Tuna, Yusuf Sezer,


Konu: Beyaz kadın ticareti yapan bir şebekeyle mücadele eden biri erkek, diğeri kadın olan iki polisin öyküsü. 

SON NEFES / ÇALINAN SAADET (1970)

Senaryo ve Yönetmen : Ülkü Erakalın
Kamera Kaya Ererez
Yapım: Uğural Film /Alaattin Perveroğlu

Reji Asistanı: Handan Adalı, Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış ve renklendirilmiştir

Oyuncular: Kartal Tibet, Sema Özcan, Erol Tezeren, Güzin Öz İpek, Handan Adalı, Osman Alyanak, Aydın Tezel, Gürdal Onur, Nermin Özses,

KONU: Lale, zengin bir koca bulup fakirlikten kurtulmayı hayal ederken, kardeşi Semra daha mütevazı bir yaşam düşlemektedir. Genç kız, sadece mektuplarından tanıdığı şoför Selim’e büyük bir aşkla bağlıdır. İki genç kaleme aldıkları duygularla birbirlerine hitap ederken Lale, kardeşinin bu tutkusuyla alay etmektedir. Selim, mektubunda tanışmak istediğini yazınca ayağı burkulduğu için onun karşısına çıkmak istemeyen Sema, ablası Lale ile genç adama bir mektup gönderir. Ancak Lale, büyük bir kötülük yapar ve kendini Sema olarak tanıtır. Selim’i kendisine aşık eder ve onunla evlilik planları yapar. Selim’i kaldıramayacağı masraflara zorlar ve evlenirler. Bu arada mektup arkadaşını kaybeden Sema, büyük bir ıstırap içindedir. Kalbini aşka kapatmış ve gelecekten umudu kalmamıştır. Daha sonra ablası hakkındaki gerçeği öğrense de onların yuvasını bozmamak için acısını içine atar ve hastalığa yakalanır. Lale ise kötülüklerine devam etmektedir. 

SON GÜNAH (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Osman F. Seden
Kamera: Kenan Kurt
Yapım: Kemal Film / Osman F. Seden

Oyuncular: Engin Çağlar, Zuhal Aktan, Gülgün Erdem, Önder Somer, Mine Sun, Kazım Kartal, Nubar Terziyan, Erdoğan Seren, Gülistan Güzey, Sema Nurdan, Sema Sevinç, Erdoğan Seren, Gülistan Güzey, Küçük Yıldız: Özcan Yiğitmen


Konu: Kızının üç ay ömrü kaldığını öğrenen baba, kızını tatil yerine götürür. Amacı kızının son günlerini mutlu bir şekilde yaşamasıdır. Yakışıklı ve genç bir delikanlıya durumu anlatıp, kızını mutlu etmesini ister. 

SEVİMLİ SERSERİ (1970)

Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo: Şahin Koçak
Foto Direktörü:  Ali Yaver
Yapım: Işık Toraman

Montaj: Arif Özalp, Ses Mühendisi: Tuncer Aydınoğlu, Yardımcıları: Bican Avşar, Hakkı Kayhan, Laboratuar Teknisyenleri: Recai Karataş, Tanaş Petridis, Cemal Dursun, Hüseyin Demirayak, Osman Bilen, Nevzat Dişiaçık, Ali Çiçek, Adnan Açıkalın, Teknik Eklip: Ercan Duman, Arif Erdiş, Osman Kurt, Reji Asistanı: Yaşar Seriner, Kamera Asistanı: Umur Özlüer, Teknik Direktör: Taner Oğuz,

Oyuncular: Hasan Ceylan, Yılmaz Köksal, Behçet Nacar, Kâzım Kartal, Faruk Panter, Mete Sezer, Deniz Çimenli, Hakkı Kıvanç, Dündar Aydınlı, Sezet Güvenirgil, Melek Görgün, Necati Turan, Ahmet Karaca, Mehmet Yağmur, Belkıs Altınay, Günay Güner, Giray Alpan, Sevda Nur, Kayhan Yıldızoğlu,


Konu: Para karşılığında benzeri ile yer değiştiren ve düşmanları ile mücadele eden Ahmet’in başından geçen olayların öyküsü 

SEVGİLİ MUHAFIZIM (1970)

Yönetmen: Remzi Jöntürk
Senaryo: Yılmaz Güney
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Zümrüt Film / Oksal Altınel

Reji Asistanı: Şerif Gören, Kameraman: Hüseyin Ererez, Prodüksiyon Amiri: Kahraman Kongur, Işık Şefi: Yusuf Tümen,

Oyuncular: Yılmaz Güney, Fatma Karanfil, Birtane Güngör, Kayhan Yıldızoğlu, Nazan Berk, Ayton Sert, Osman Alyanak, Kayhan Yıldızoğlu, Mehmet Büyükgüngör, Ahmet Karaca, İhsan Gedik, Kudret Karadağ, Reşit Çıldam, Haydar Karaer, Doğu Orhonlu, Nihat Özerel, Gürkan Uçar, Erol Tural, Mustafa Yavuz, Ahmet Köse

KONU: Kayseri eşrafından Hacı Molla'nın oğlu Şaban Ağa (Osman Alyanak) üç güzel kızıyla İstanbul sahil şeridinde yaşamaktadır. Çok zengin bir adamdır Şaban, ancak runları vardır. Hayata bakış açıları ve yetiştirme tarzla baba ile kızları birbirlerine ters düşmektedirler. Şaban Arı semtteki zengin ailelerin çocuklarını toplayıp villada ler düzenlemektedirler. Bu durum Şaban'ı korkutmak Kayseri'deki ailesine rezil olmaktan endişe etmektedir. çare adamaktadır Şaban.
Bir sorunu daha vardır Şaban'ın. Birçok alacağı vardır amabir türlü tahsil edememektedir. Yakın dostlarından Arslan (Kayhan Yıldızoğlu) bir tavsiyede bulunur Şaban'a. Tanıdığı kabadayı vardır Arslan'ın. Adı Silvan Mehmet'tir (Yılmaz Güney) bir kumarhane işleten Silvan Mehmet büyük paralar kazanmıştır, ancak çok sevdiği bir arkadaşı bütün servetini kumarda kaybedince Mehmet, Eyüp Sultan'a gidip kurban keser ve dua eder. Arslan'ın dediğine göre, eğer bu kabadayı Şaban ın bul ederse paralar üç gün içinde elinde olur.

Arslan, Silvan Mehmet'i bulup getirir. Mehmet işi hatırına alır, tek tek borçluları bulup Şaban'ın paralarını tahsil eder. Mehmet'in bu babayiğit tavrı Şaban'ın hoşuna gitmiştir. Karşılığında yüklü bir pay vermeyi teklif eder, ancak Silvan Mehmet' bunu kabul etmez, yalnızca arkadaş hatırı için üstlenmiştir bu işi.

Kızlarının haylazlığından, züppeliğinden bıkan Şaban Mehmet'e baş vurur. Onları yönlendirebilecek otoritere ihtiyacı vardır. Mehmet kumar ve avrat işleriyle uğraşmamaya yemin etmiştir ama, yine arkadaş hatırı için Şaban'a evet yerleşir.
Şaban memnundur bu durumdan. Ele avuca sığmayan üç yaramaz kızını Mehmet'e emanet ederek gönül rahatlığıyla Silvan Mehmet aşçıyı ve hizmetçileri izine gönderir. Tüm işleri kızlar yapmaktadır. Villadaki kontrolü tek başına eline geçiren Mehmet, birtakım yasaklar da koyar kızlara. Dışarı çıkamayacaklar sigara içemeyecekler, telefon edemeyeceklerdir. Genç bir uşakla kızları iyice kontrol altına almıştır Mehmet. Keyfi de yerindedir.

Kızlar bu baskıdan kurtulabilmenin yollarını aramaktadırlar, yemekleri tuzlu yaparlar, içkileri birbiriyle karıştırarak Mehmet'i sarhoş etmeye çalışırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, tüm çabaları boşuna. Birlikte eğlendikleri arkadaşları da kızları merak edip onları Mehmet'in elinden kurtarmak için kabadayı tutarlar, Mehmet hepsini döver.
Tüm bunlar yaşanırken evin en küçük kızı Nesrin (Fatma Karanfil) çocuksu bir duyguyla gönlünü Mehmet'e kaptırmıştır. Şaban eve döndüğünde kızlarının artık uslandıklarını görür ve çok sevinir. rahatlamıştır. Ama Silvan Mehmet yoktur ortalıkta. Kızlarla uğraşmaktan sıkılıp köyüne dönmüştür. Onun kendine özgü yöntemiyle kişiliklerini bulan ve hayatı tanıyan, bu süre zarfında da ona iyice alışan kızlar Mehmet'in yeniden villaya dönmesini isterler. En çok isteyen de hayranı, küçük kız Nesrin'dir.

Dayanamayıp Mehmet'i aramaya çıkarlar ve kent dışındaki gece kondu mahallesinde onu bulduklarında bir gerçekle karşılaşırlar. Mehmet evlidir ve mahallenin meydanında beş çocuğuyla top oynaktadır. Mehmet onları karşılar. Nesrin'in gözleri yaşarmıştır... “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” 

SEVGİLİM “Mazurka” (1970)


Yönetmen:Nişan Hançer
Senaryo: Vecdi Uygun
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Dünya Film / Gaye Ünlüses

Oyuncular: Berkant, Tanju Sayın, Doğan Doğa, Nedret Güvenç, Sevda Nur, Necdet Çağlar, Mümtaz Ener


► “Mazurka”: İsmini Polonya'nın mazurka bölgesinden alan bir halk dansı. Genelde hareketli olur. Mazurka deyince akla gelen ilk isim elbette ki Frederic Chopin'dir. 

SEVENLER ÖLMEZ (1970)

Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Cahit Engin
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal

Yapım Amiri: Cevat Alkan, Yapım Yardımcısı: Bekir Çetiner, Set Amiri: Basri Büyükcan, Set Teknisyenleri: Mustafa Buvan, Necat Buvan, Fehmi Bayraktar, Işık Yöneticisi: Erol Batıbeki, Operatör Asistanı: Erdoğan Engin, Işık Yardımcıları: Ömer Ekmekçi, Rıfat Yurtçu, Montaj: Aleko Alexandru, Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsamettin Üren, Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu, Yardımcıları: Selâhattin Kaya, Hayrettin Çakmak, Abdurrahman Tepetam, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Seslendiren: Necip Sarıcıoğlu, Yardımcı Rejisörler: Tolgay Ziyal, Atilla Gökbörü, (Saner Film laboratuarında hazırlanmış, Lâle Film stüdyosunda seslendirilmişitir )

Oyuncular: Kartal Tibet, Fatma Girik, Muhterem Nur, Sevgi Can, Reha Yurdakul, Altan Günbay, Handan Adalı, Nezihe Güler, Aynur Akarsu, Faik Coşkun, Sabahat Işık, Yıldız Özbilgiç, Behçet Nacar, Yusuf Küçüköner, Kudret Karadağ, Zeki Sezer, İhsan Bayraktar, Yaşar Şener, Şükrü Budak

Konu: Milyoner Alemdar ailesinin oğlu olan Kemal (K,Tibet), bir modaevinde terzi olarak çalışan Nevin (F,Girik) adlı fakir bir kızı sevmiştir. Evlenmeye karar verdiklerinde Kemal'in babası Osman bey (R.Yurdakul) buna karşı çıkar. Kemal evini terk eder ve evlilik hazırlıklarına girişirler. Bir gün evine elbise götürdüğü şarııcı Leyla'nın (A.Akarsu) yanında gazinocu Eşref (A.Günbay) ile tanışan Nevin, bu adamın baskılı şarkıcı olma teklifleri ile bunalmaya başlar. Kemal'in böyle bir olayı kabul etmeyeceği kesindir. Ayrıca Eşref, Nevin'in güzelliğinden de etkilenmiştir. iki sevgiliye bir oyun oynar. Kemal çalıştığı tersanede bir kaza geçirir. Bu Eşref'in bir oyunudur. Kemal ameliyat olmazsa ölecektir. Bunun için de büyük para gereklidir. Nevin çaresiz kalır ve sonunda Eşref'in şarkıcılık teklifini kabul eder. Kemal kurtulur ama Nevin'i sahnelerde görünce de yıkılır. Nevin sürekli Kemal'den kaçar.

Kemal onun kötü yola düştüğünü sanmaktadır. Doktor bütün gerçeği Kemal' e anlatır ama Nevin onu affetmez, Kemal bir trafik kazası sonucu ölür. Nevin de başına bütün bu işleri açan Eşref' i vurur. Kemal'in mezarı başında son kurşunu da kendisine sıkar. “Burçak Evren “İki Ünlü Kadın Fatma Girik”

* Senaryosunu Bülent Oran'ın yazdığı film tıpkı "Reyhan" gibi bol şarkılı ve şarkıcılı bir filmdir. Bir moda evinde terzi olarak çalışan Nevin'le zengin bir ailenin oğlu olan Kemal'in drama dönüşen aşkının hikayesidir. Nevin'le evleneceğini söylediği için ailesi tarafından reddedilen Kemal, zengin yaşamını bırakıp bir tersanede çalışmaya başlar. Nevin ise ünlü bir şarkıcının elbise provasını yapmaya gittiği bir gün orada karşılaştığı gazina sahibi Eşref tarafından türlü dalavere ile elde edilir. Film "Reyhan"daki gibi mutlu sonIa bitmez. Eşref tarafından sakat bırakıılan Kemal'in ameliyat parasını kendini Eşrefe veerek elde eden Nevin, filmin sonunda sevgilisinin mezarındaki toprağa "Sen bensiz öldün ama, ben sensiz yaşayamam" diye sarılır ve canına kıymadan önce Eşrefi öldürür. Böylece hem çalınan mutluluklarının, hem de hayatlarının Öcünü almış olur.


"Sevenler Ölmez"in senaryosu, Metin Erksan'ın "Acı Haayat"ıyla bazı benzerlikler gösterir. Örneğin, kuaförde çalışan manikürcü Nermin gibi, bir moda evinde çalışan terzi Nevin'in dramı da işi nedeniyle zengin insanların aralarında bulunmasıyla başlar. Nevin, ünlü şarkıcı Leyla Hanım'ın elbisesini prova etmeye gittiği gün gazino kralı Eşref’le tanışır ve sevdiği adam olan Kemal'den ayrılmak zorunda bırakılır. Hatta halta Nermin'in sevdiği fakir Mehmet ile, Nevin'in sevdiği zengin Kemal'in işi bile birbirine benzer. Her ikisi de tersanede çalışırlar. Her iki film de mutlu sonIa bitmez. "Acı Hayat"ın Mehmet'i Nermin'in ölümüne neden olurken, "Sevenler Ölmez"in Nevin'i Kemal'in ölümüne neden olur. "Sevenler Ölmez" için yönetmenin iddiasız bir çalışması diyebiliriz. Gerçi Metin Erksan iddiasız filmlerinde bile sıradan Yeşilçam filmlerinden farklı bir anlayışla çalışmış bir yönetmen olmaya özen göstermiştir. Onun ticari amaçla çektiği filmlerin kadrajları, kadrajda kullandığı detaylar ve ışık, bu sıradan eserlerin usta bir yönetmen elinden çıktığını belli eder düzeydedir. Sözgelimi "Sevenler Ölmez"de bazı dublaj ve devamlılık hataları vardır ama, bunlar yönetmenin kullandığı etkileyici planlar yüzünden pek fazla göze çarpmazlar. Metin Erksan bütün filmlerinde olduğu gibi bu filminde de estetik kaygılar taşıdığını belli eder. Kullandığı mekanları estetik kaygıları ölçüsünde değiştirmekten kaçınmaz. Örneğin Kemal'i hastane odasında yatarken gördüğümüz sahnelerde duvardaki büyük boy resimler gözümüze çarpar. Böylece yönetmen hastane odasının duvarlarına üç büyük tablo asarak gerçekleri değil de, Metin Erksan boyutunu yaratmıştır. “Birsen Altıner, “Metin Erksan Sineması” syf, 88” 



SEVEN NE YAPMAZ (1970)

Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Mike Rafelyan
Yapım: Arzu Film / Ertem Eğilmez

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Kartal Tibet, Metin Serezli, Münir Özkul, Ergun Köknar, Sami Hazinses, Zeynep Tedü, Esin Engin, Nubar Terziyan, Meltem Mete

Konu: Aristokrat ailenin güzel kızı Pola ile fakir besteci Hüber Gran’ın 1770 yılında Paris’te yaşadıkları aşkın romanı (Kerime Nadirsinemada iki yüzyıl sonrasının İstanbul’una uyarlanmış ikinci çevrim.

Fikret, askerliğini yeni bitirmiş bir müzisyen. Taşrada, eniştesinin yanında yaşıyor. Bando takımındaki Başgedikli Kazım Baba ve arkadaşlarından aldığı mektupla ‘hayalleri gerçekleşir’; “..Orkestrayı kurduk, seni bekliyoruz..” Eniştenin hastalıklı kızı Zeynep belli ki delikanlıyı çok seviyor. Ayrılık acısı, ilerde ölümüne neden olacaktır.

Kazım Baba ve arkadaşlarının Akıncılar Orkestrası çok güzel. Sivil yaşamda da çok sevdikleri askerliktekine benzer ve çok neşeli bir ilişkileri var. Fikret piyano, Kazım klarnet, Ergun trompet, Sami Hazinses kendisinden büyük bir kontrbas, Uğur Öner ve Kutlu Örge de bateri ve gitar çalıyorlar. Esin Engin ise solist.

Fellik fellik iş aramakla geçen günler. Fikret’in Sevda ile tanışması gergin başlayıp büyük bir aşkla sonuçlanıyor. Üzerine su sıçratan arabadaki güzel kızla o gün doğum günü için müzik yapacakları kız olarak tekrar karşılaşır. Armatörler kralı Osman, Sevda’nın sözlüsü. ‘Bu mutlu gün’ için verdiği hediye insana ‘yok daha neler’ dedirtiyor: ‘Bir gemi’. Ama pek anlaşamıyorlar. Osman dans etmek isteyince, genç kız, orkestranın o sırada çaldığı parçayı sevmediğini söylüyor. ...

Sonrasında Fikret, Osman’a yüzüğünü geri vermiş olan Sevda’yı babasından ister. Ferit Bey, kendisinden beklediğimiz gibi, onu aşağılayıp kovar. Gençler kaçmaya karar verirler. Fikret, Sevda’yı beklerken yine bir başkası, bu kez Eniştesi gelir. Tahmin edileceği gibi Zeynep ölüm döşeğinde ve ‘ille de onu görmek’ istiyor. Üstelik ‘hemen yola çıkmalıymışlar’. Delikanlının durumu açıklayan mektubu önce Osman’ın eline geçer.

Zeynep’in ‘gözlerini elleriyle kapatan’ kahramanımızı İstanbul’da başka bir darbe bekliyor: Sevda’nın düğünü. Tam içki ve sigara ile kendisini dağıtmışken, her zaman olduğu gibi Kazım Baba, Hızır gibi yetişir: “Toparla kendini evlat. Şimdi yeni bir işimiz ve yeni bir ümidimiz var. Arkadaşım hastalanınca bana devretti (burasını)..

Anlayacağın patron olduk..”

Filmin sonunda Osman ölür. Ağır Ceza’da hafifletici nedenler göz önüne alınınca sevgililer birbirine kavuşuyor. Romanın arka kapağında “..İki gencin uğradığı ihanet ve düşürüldüğü tuzakları büyük bir heyecan ve zevkle okuyacaksınız” denmiş (Murat Çelenligil – sinematürk Internet veri tabanı) 



SEN DE BİZDENSİN (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Natuk Baytan
Kamera: Paşa Gündoğdu
Yapım: Saba Prodüksiyon / İ. Necil Ozon

Oyuncular: Tanju Korel, Sevgi Can, Melek Görgün, Tufan Giray, Baki Tamer, Mahmure Handan, Özdemir Akın


Konu: Çalınan bir evrağın takibi nedeniyle görevlendirilen bir dedektifin aşk ve macera öyküsü. 

SELAHATTİN EYYUBİ (1970)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Orhan Kapkı
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal

Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Işık Şefi: Halit Çapan, Kamera Asdistanı: Ferhan Nurtan, Asistan Rejisörler: Zeki Ökten, Tolgar Sipal, Prodüksiyon Amiri: İbrahim Seven, Prod. Yardımcısı: Fevzi Barlas, Set Ekibi: Kahraman Kongar, Baki Pınar, Necati Şimşek, Metin Işık, Ar Direktör: Sohban Koloğlu, Kostümler: Niyazi Er, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Senkron-Montaj: Manasi Filmeridis, Labortauar Şefi: Hikmet Korucu, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Renk Uzmanı: Turgut Ören, (Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş. Ören film stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oynayanlar: Cüneyt Arkın Selahattin Eyyubi), Orhan Günşıray (Aslan Yürekli Richard), Ketayun (Prenses Edith), Reşit Çıldam (Sir Thomas), Cihangir Gaffari (Sovalye Leopold), Ayton Sert, Arap Celal (Zindancı), Leman Öztürk, Niyazi Er, Zeki Alpan, Lütfü Engin


KONU: Filmde Haçlıların gaddarlığını anlatarak, Haçlı seferlerinin Kudüs’ü kurtarmak için değil de ortalığı talan etmek için yapıldığı anlatılıyor. Abartılı olmakla beraber basitleştirilen yorumlar doğrudur. Ne var ki sonrası Cüneyt Arkın’ın kaftanına göre biçilmiş bir filmdir. Bol arşiv malzemesi kullanılıyor bu filmde. Papa’yı oynayan ak sakallı figüranın başında bir kardinal şapkası bulunuyor. Bu ara Selahattin Eyyubi, Haçlılara şarap satıyor, fırlatılan mızrakları havada kapıyor, atlıyor ve zıplıyor ve Aslan Yürekli Richard’ın (Orhan Günşıray) yanına hekim olarak giriyor, Prenses Edith’e (Ketayyum) gönlünü kaptırıyor, tutuklanıyor, kalede zindana atılıyor. Kral Richard’ı düelloda yeniyor, Yani kısaca Cüneyt Arkın Eyyubi olmayıp, Eyyubi Arkın’laşıyor.