Powered By Blogger

28 Mart 2018 Çarşamba

ÇİRKEF (1975)


Yönetmen:Temel Gürsu
Senaryo:Umur Bugay
Foto Direktörü:Kenan Kurt
Yapım:Umut Film/Abdurrahman Keskiner

Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Laboratuar: Hasan Örnek, İsmet Tomaçgil, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, Senkron Montaj: İsmail Kalkan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Prodüksiyon Amiri: Erol Deniz, Asistan Rejisör: Taner Oğuz, (Yeni Stüdyoda yapılmış ve seslendi-rilmiştir.)

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Salih Güney, Agah Hün, Tanju Gürsu, Seyhan Karabay, Diler Saraç, Saadet Gürses, Engin Köprücü, Sevda Gündoğdu, Tevfik Şen, Yusuf Çetin, Ali Demir, Ni-zam Ergüden, Küçük Yıldız: Aysel Demiryürek, Günhan Sanlav

Konu: Bir kadın kocasının ölümüne sebep olan bir adam tarafından korunur. Adamın oğlu, babasını zehirleyip öldürünce yoksul kadın bu cinayetin faili olarak yakalanır. On beş sene hapse girer. Çıkınca da geride bıraktığı iki çocuğunu arar.

ÇİN İŞİ JAPON İŞİ (1975)



Senaryo:Ülkü Erakalın
Senaryo:İhsan Yüce
Kamera:Ali Yaver
Yapım:Barlık Film/Necdet Barlık

Reji Asistanı: Zuhal Üstüntaş, Prodüksiyon Amiri: Ali ramazanoğlu, Barlık Film Işık Serrvisi Şef: Ergun Şimşek, Teknik Ekip: Hacı kahraman, Hüseyin Turhan, Kâzım Yüce, Sesleri Alan: Feridun Kınay, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar: Ahmet Kuru, Ziya Uçak, Recep Çakmak, Senkron: Mehmet Özdamar, Negatif Montaj: Mustafa Karataş, (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Aysun Güven, Melek Görgün, Diler Saraç, Ceyhan Cem, Alpay İzer, Feridun Çölgeçen, Macit Flordun, Itır Gürdemirel, Renan Fosforoğlu, Aysel Gürel, Tevfik Şen, Turgut Boralı, Nilgün Ceylan, Berna Erdağ, Nizam Ergüden, Aysel Gürel, Muzaffer Yenen, Ata Saka, Hakkı Kıvanç,

Konu: Saf bir delikanlının sosyetede geçirdiği maceraların öyküsü.

ÇİLLİ YAVRUM ÇİLLİ (1975)




“APTAL AŞIKLAR” 

Yönetmen:Nazmi Özer
Senaryo:Suavi Sualp
Kamera:Salih Dikişçi
Yapım:Emek Film/Nazmi Özer

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Arzu Okay, Birsu Birsel, İlhan Daner, Mete İnselel, Anuşka

Konu: Bir gerdanlığın peşine düşen üç gencin öyküsü .

ÇILGIN GENÇLİK (1975)


(HIZLI GENÇLİK) 


Senaryo ve Yönetmen:Yücel Uçanoğlu
Kameraman: Dinçer Önal
Yapım:Gaye Film/Erdoğan Tilav

Işıklar Gaye Işık Servisi, Şef: İlyas Akarsu, Ses Mühendisi: Feridun Kınay, Ses Teknisyen Asistanı: Şakir Ozan, Laboratuar ve Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Asista-nı: Ziya Uçak, Montaj Senkron: Mehmet Özdemir, Negatif Montaj: Mustafa Karataş, Prodüksiyon Amiri: Semih Servidal,
(İpek Film Stüdyosunda seslendirilmiş ve renklendirilmiştir)

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Şeyda Senem, İsmail Hakkı Şen, Hadi Çaman, Perihan Ateş, Demircan Türkdoğan, Remziye Fırtına, Nermin Sezer, Meral Deniz, Nur Soylu, Erdinç Akbaş, İlhan Şen, Gönül Eren, Nizam Ergüden, İbrahim Kurt, İbrahim Uğurlu, Yadigar Ejder, Yılmaz Kurt, Tevfik Şen,

Konu: Sandalyelerden birinin altına sak-lanmış mirasın öyküsü.


ÇIRILÇIPLAK / EMANUELLA/ Bknz: BU BALIK BAŞKA BALIK


ÇAPKIN KIZLAR (1975)


Yönetmen:Temel Gürsu
Senaryo:Erdoğan Tünaş 
Kamera:Orhan Kapkı
Yapım:Sezer Film//Berker İnanoğlu

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Perihan Savaş (Perihan), Bülent Kayabaş (Ekrem), Aydemir Akbaş (Fedai), Cevat Kurtuluş, Gönül Tansel, Nevzat Okçugil, Özcan Özgür (Cemil), Alpay izer (Kerim), Orhan Çoban (Garson), Ahmet Koç (Fedai),Cevdet Balıkçı, Tevfik Şen, Hasan Ceylan, Mustafa Yavuz, Yılmaz Kurt

Konu: Müzisyen olarak çalıştıkları bir gazinoda cinayete tanık olan üç arkdaş çareyi kaçmakta bulurlar ve kızlar orkestrasına kadın kılığına girerek dahil olurlar ve olaylar gelişir.
_____________________________________

 Senaryosunu Robert Thoeren (1903-1957) ve Michael Logan’ın yazdığı Billy Wilder’in (1906-2002) 1959 yılı yapımı “Some Like It Hot” (Bazıları Sıcak Sever) isimli unutulmaz filminden uyarlama. Filmde başlıca rolleri, Marilyn Monroe (1926-1962), Tony Curtis (1925), Jack Lemmon (1925-20019 ve George Raft (1895-1980) oynamışlardır. (www.imdb.com)

ÇAPKIN HIRSIZ (1975)


Yönetmen:Atıf Yılmaz
Senaryo:Selim İleri, Atıf Yılmaz
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin
Yapım:Uğur Film/Memduh Ün

Yönetmen Yardımcıları: Yaşar Şiriner, Emel Ceylan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Zihniye Ören, Kurgu: Mehmet Özdemir, Set Ekibi: Ekrem Ülgey, Mevlut Ekinci, Kadir Özel, Yılmaz Sengelli, Yapım Yönetim Asistanı: Cemil Paskap, Görüntü Yönetmeni Asistanı: Orhan Oğuz, Aydınlatma: İbrahim Sabuncu, Sanat Yönetmeni: Güven Öltem, Yapım Yönetmeni: Adnan Uygur, (Özen Film renkli stüdyosunda hazırlanmış, Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Tarık Akan, Necla Nazır, Adile Naşit, Hulusi Kentmen, Şükriye Atav, Süleyman Turan, Muharrem Gürses, Leman Akçatepe, Feridun Çölgeçen, Şefik Döğen, Necdet Yaskın, Kudret Ka-radağ, Şükriye Atav, İhsan Baysal, Gönül Tansel, Anuşka, İlknur Taçbaş, Zeki Alpan, Nezihe Güler, Muzaffer Civan, Ali Demir, Sevim Sevil, Müşerref Çapın, Ay-fer Feray.

Konu: Filmde, arkadaşının yalısını soymaya kalkan bir hırsızın başına gelenler konu edilir. Orhan ile Cemal, yurtdışında birlikte iş yapan iki hırsız arkadaştır. Orhan, Cemal’in çocukluğundan beri görmediği dedelerinin İstanbul’da bir yalısı olduğunu öğrenir. Cemal’den önce İstanbul’a dönen Orhan yalıyı soymaya karar verir. Yalıya gidip kendisini Cemal olarak tanıtır. Yalıyı soymak için on günü olan Orhan’ı büyük bir sürpriz beklemektedir. (Yasin Aydınlık)


ÇALKALA YAVRUM ÇALKALA (1975)




Senaryo ve Yönetmen:Ülkü Erakalın
Kamera:Salih Dikişçi
Yapım:As Prodüksiyon/Aziz Sarıkaya

Oyuncular: Arzu Okay, İlhan Daner, Oya Peri, Aliye Rona, Ayanur Akarsu, Seyhan Gümüş, Handan Adalı, Yüksel Gözen, İbrahim Kurt

Konu: Halasından bir randevu evi kalan taşralı bir adamın komedisi.


CURCUNA (1975)



Yönetmen:Aram Gülyüz
Senaryo:Ahmet Üstel
Kamera: Ali Yaver
Yapım:Barlık Film/Necdet Barlık

Set Ekibi: İlyas Akarsu, Bülent Eren, Kahraman Kaplı, Barlık Işık Servisi Şef: Ergün Şimşek, Reji Asistanı: Ali Kıvırcık, Kamera Asistanı: Mahmut Yumuşak, Laboratuar: Recep Çakmak, Ziya Uçak, Ahmet Kuru, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Negatif Montaj: Mustafa Karataş, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Ses Teknisyeni: Ender Teker, (İpek Film stüdyosuna hazırlanmıştır)


Oyuncular: Kartal Tibet, Zerrin Arbraş, Sema Eyüpoğlu, Erol Günaydın, Hulusi Kentmen, Mürvet Sim, Ali Sururi, Perran Kutman, İhsan Bilsev, Handan Adalı, Ahmet Kostarika, Şeref Pekşeker,

Konu: Filmde, karısı Mualla’nın on beş günlüğüne seyahate çıkacağını fırsat bilip iki turist kadınla eğlenmek isteyen Saffet’in başına gelenler konu edilir. Mualla, kocası Saffet’e hayatı dar etmektedir. On beş günlüğüne İzmir’e annesinin yanına gitmeye karar verir. Saffet, Mualla’yı havaalanına bırakıp geri dönerken benzincide İstanbul’a gitmek isteyen iki turist kadınla karşılaşır. Ingrid ve Suzi, tatil için İstanbul’a gelmiştir. Saffet, Ingrid ve Suzi’yi evine götürür ve komşusu Bülent’in yardımıyla onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışır. Fakat Mualla’nın eve erken dönüşü bütün plânları bozacaktır. (İbrahim Veli Sözer)

CİVCİV ÇIKACAK KUŞ ÇIKACAK (1975)




Yönetmen:Nazmi Özer
Senaryo:Safa Önal
Görüntü Yönetmeni:Mustafa Yılmaz
Yapım:Emek Film / Nazmi özer

Oyuncular: Mine Mutlu, Ünsal Emre, İlhan Daner, Ceyda Karahan, Özcan Özgür, Alev Altın

Konu: Naciye evlenmek isteyen saf bir kızdır. Çeşitli erkeklerle dolaşmakta, sonucu evliliğe getirince terk edilmektedir. Naciye'nin bu zaafını bilenler onu kullanırlar. Naciye şansını yolda kendisine laf atan bir delikanlı ile denemek ister.

CEYLAN (1975)


"AYAĞINDA KUNDURA"

Yönetmen: Oksal Pekmezoğlu
Senaryo: Osman F. Seden
Foto Direktörü: Muzaffer Turan
Yapım: Umut Film/Abdurrahman Keskiner

Kameraman, Ertunç Şenkay, Asistan Rejisör: Yılmaz Koç, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Montaj Şefi: Özdemir Arıtan, Set Amiri: Selim Acar, Yardımcıları: Nejat Yamak, Abdullah Menay, Işık Şefi: İbrahim Sabuncu, Fazlı Sekizler, Prodüksiyon Müdürü: Birol Büyükorbay, Yapım: , (Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: İbrahim Tatlıses, Necla Nazır, Ahmet Mekin, Orhan Elmas, Safiye Ünal, İbrahim Uğurlu, İhsan Gedik, Süheyl Eğriboz, İbrahim Kurt, Yaşar Şener, Gürsel Arkuç, Yüksel Gözen, Hüseyin Peyda, Gülten Ceylan, Sami Hazinses, Yusuf Çetin, Abdül Argür, İrfan Taviloğlu, Yavuz Şeker, Gül ErenKüçük Yıldız: Haluk Pekmezoğlu, Türküleri Okuyan: İbrahim Tatlıses ve Mihrican Güngör

Konu: Bir ağa kızıyla, bir kamyon şoförü-nün aşk öyküsü. Şoför, ağanın kendisine vermeyen kızını kaçırır. Şoför sahte pasa-port kullanmaktan tutuklanır. Bir kaza sonucu sevgilisini öldüğünü sanan genç kız doğum sırasında gözlerini kaybeder.

CEMİL (1975)


Yönetmen: Melih Gülgen
Senaryo:Bülent Oran
Foto Direktörü:Muzaffer Turan
Yapım:Gülgen Film/Melih Gülgen

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Deniz Erkanat, Ahmet Mekin, Eşref Kolçak, Yıldırım Gencer, Ayfer Feray, Altan Günbay, Alev Altın, Yüksel Gözen

Konu: Filmde, kızının ölümünü araştıran bir adamın hikâyesi anlatılır. Sahilde bir kadın cesedi bulunmuştur. Üzerinden çıkan kimlik Alev adında genç bir kıza aittir. Adli tıp uzmanlarına göre ölüm sebebi aşırı dozda uyuşturucudur. Ancak cesedi teslim alan babası bu gerekçeyi reddeder. Emekli bir asker olan Tahsin, kızının öldürüldüğünü düşünmektedir. Kimseyi buna ikna edemez. Soruşturmayı Komiser Cemil yürütmektedir. Hasta oğlunu parasızlıktan ameliyat ettiremeyen Cemil, yozlaşmış bir siyaset ve toplum karşısında çaresiz kalmıştır. Tahsin, kızının katilini parasızlıktan bulamadığını düşünmekte haklıdır belki de. (Ayşe Adlı)

► Cüneyt Arkın'ın, filme adını veren polis kahramanını oynadığı Cemil oldukça yankı yapar. Cemil, amirleriyle arası iyi olmayan, görevini kendi koyduğu kurallara göre yapan bir polistir. Yargısız infaz yapmaktan çekinmez, filmin sonlarına doğru kıstırdığı kötü adamı, üzerine vinçle ağır kasalar indi-rip ezer. Ama o aslında basit bir maşa-dır ve finalde asıl büyük patron, Cemil'i, oğluna Doğan Avcıoğlu'nun Milli Mücadele Tarihi kitabını verirken kurşunla-tır.
Cemil'in kendine özgü bir siyasi kimliği vardır. Amerikan karşıtıdır, bunu da Amerikan sigarası ikram edildiğinde reddedip cebinden yerli sigara çıkararak belli eder. Arkadaşlarına sürekli Kurtuluş Savaşı'ndan kahramanlık öyküleri anlatmak ister, oğluna bugünkü pek çok ülkenin eskiden nasıl bizim basit birer ilimiz olduğunu anlatır.

► Cemil" öylesine çelişkiler, tutarsızlıklar, iyi ve kötü şeylerle dolu bir film ki, insan neresinden ele almaya başlasın, şaşırıyor. Ancak filmin kendi sınırlı boyutlarım aşarak Yeşilçam'da giderek toplumumuzdaki bazı önemli oluşum ve gelişmelere ışık tutması durumu var. Bu açıdan fılmi inceleme gereği var...

"Cemil" gözüpek ve bileği güçlü bir Türk polis komiserinin öyküsünü anlatıyor. Komiser Cemil, duyarlı ve bilinçli bir halk adamı kimliğiyle karşımıza çıkarılmaya çalışılmış. Bir yandan toplumdaki temelden gelen, düzenle ilgili rahatsızlıkları, haksızlık1arı, soygun ve sömürüyü bilen, duyan birisi Cemil... Diğer yandan ise polisin özellikle bizim toplumdaki işlevinin önemine ve bu işlevin nasıl çarpıldığına kafa yoruyor: "Halkın öncelikle polise güvenmesi gerek bir ülkede... Polisine güvenmeyen halk, Cumhurbaşkanına bile güvenmez"... Görevi gereği, İstanbul'daki fuhuş ve esrar yuvalarını basıyor, azılı suçluları bilek gücü ve "Arkın usulü" karate oyunlarıyla dize getiriyor Cemil... Ancak bu işleri yaparken, yaptığının bir tür Don Kişot'luk olduğunu, yel değirmenlerinin ardındaki gerçek suçlu-ları, "Sömürüyü yürüten asıl büyük pat-ronları" ele geçirmeden her şeyin sürüp gideceğini seziyor.

Esrar ve fuhuşa alıştırılarak öldürülen bir genç kızın dosyasını izlerken, karşısına bu "Büyük patron"lardan biri çıkıyor... Cemil, siyasal bir niteliği olduğu sezdirilen bu kişiyi seçim ertesi tutuklatmaya hazırlanırken, tuzağa düşürülüyor, vs...(Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”, syf: 207)


CELLAT (1975)

Yönetmen:Memduh Ün
Senaryo:Bülent Oran
Foto Direktörü:Kaya Ererez
Yapım:Uğur Film/Memduh Ün

Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Reji Asistanları: Namık Karakılıç, Nurhan Saybakış, Kamera Asistanı: Erdoğan Ererez, Işık Şefi: Cengiz Arlı, Prodüksiyon Müdürü: Sabri Aslankara, Yardımcısı: Kadir Yılmaz, Set Elemanları: Halil Dede, Rauf Özkök, Ali Oruç, Şerif Yılmaz, Montaj Senkron: Mehmet Özdemir, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış, ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Serdar Gökhan, Mahmut Hekimoğlu, Melek Ayberk, Emel Özden, Reha Yurdakul, Tarık Şimşek, Oktar Durukan, İbrahim Kurt, Anuşka, Yeşim Yükselen, Nesrin Yeşilyurt, Senar seven, İhsan Gedik, Hüseyin Zan, Erdoğan Seren, Ahmet Kostarika, Tahsin Koray, Giray Alpan, Hakkı Kıvanç, Sönmez Yıkılmaz, Kadir Kök, Tevfik Şen, Oktay Yavuz, Yusuf Çetin, Özden Yüce, Niyazi Gökdere, Mehmet Ali, Oktay yavuz, Hüseyin Kutman, Aydın Haberdar, Abdi Algün, Mehmet Yağmur, Mustafa Doğan,


KONU: Filmde, karısına ve kız kardeşine tecavüz edilen bir adamın intikam hikâyesi konu edilir. Mimar olarak çalışan Orhan’ın düzenli bir hayatı vardır. Bir gün işteyken evine giren üç kişi, eşine ve kız kardeşine tecavüz eder. Bu olaydan sonra Orhan’ın eşi ölür, kız kardeşi de akıl hastanesine kaldırılır. Orhan, polislerin suçluları yakalayamaması üzerine sokaklarda suçluları aramaya başlar. Her gece dışarı çıkmakta ve suç işlerken yakaladığı insanları öldürmektedir. Polis artık bu seri katilin peşindedir. (Ali Abbas Fidan)

Memdh Ün Anlatıyor:
Paris'te Charles Bronson'un bir filmini seyretmiştim. Üç serseri bir eve giriyor ve evdeki kadınla, kıza tecavüz ediyorlardı Mimar olan kadının kocası, polis katilleri bulamadığı için intikam almaya karar veriyor; kendine özgü yöntemlerle, rastladığı yasadışı serserileri öldürüyordu Cellat’ı bu Bronson filminden uyarladım. İskelet aynıydı. Fakat Cellat'ta kahraman tecavüzcü serserileri buluyor ve kendi yöntemleriyle biraz da sadistçe öldürüyordu. Bülent Oran'la düzenledik senaryoyu. Paris'te yaşayan, arkadaşım Can Ok sinema da teyp çalıştırarak filmin seslerini kaydetti, Yıllara Amerika'da kalmış olan sinema yazarı ve öğretim görevlisi Mustafa Gürsel de çevirdi bunları. Bülent'le bu aşamadan sonra çalış-maya başladık. Bugün seyrettiğimde, film eskimemiş geldi gözüme. Cellat zaman içinde demlenmiş, boyutlanmış. Bir de işçilik ve oyunculuklar düzgün olduğu için film hiç eskimemiş gözüküyor. Tam tersine, bugünkü İstanbul'un aynası bu film: kompartımanlarda işlenen cinayetler, soygunlar, kapkaçlar, gece adam çevirmeler. Bir, taksici öldürmeleri yok filmde. Sanki 1975 yılında, bugünkü İstanbul'un içinde bulunduğu feci durumu anlatmışım. O yüzden filmi seyrettiğim zaman çok beğendim.

Filmde olumsuz eleştireceğim şeylerden ilki, kahramanımızın işlediği cinayetlerin polis tarafından çabuk çözüleceğini seyirciye hissettirmiş olmam. Filmin ticari başarısı 7 civarında oldu. Bugün oynasa çok daha fazla olacağını düşünüyorum Bu filmimde hiç çekmediğim kadar sert seks sahneleri çektim. Çünkü gerekliydi. Kahramanı sonlarda tecavüzcü serserilere uyguladığı şiddeti mazur gösterebilmek için evde kadınların da ne kadar büyük bir şiddete uğradıklarını anlatmam gerekiyordu. Bu nedenle tecavüzcüler kızın giysilerini yırttılar, memeler falan gözüktü. Ama abartılı çekmedim bu planları, gerektiği kadar gösterdim kadın bedenlerini. Serserilerden biri kadının giysilerini parçalayıp indirdikten sonra memelerine ustura atıyordu

Yalnızca bu davranış bile seyircinin gözünde, Serdar Gökhan'ın adamasadistçe davranmasını haklı çıkaracaktı. “Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”, Kabalcı Yayınları, Ağustos 2009 – İstanbul”

25 Mart 2018 Pazar

CANIM DE BANA (1975)




Yönetmen:Arif Keskiner
Senaryo:Safa Onal
Foto Direktörü:Nedim Akanlar
Yapım:Umut Film / Abdurrahman Keskiner

Oyuncular: Arzu Okay, Sermet Serden-geçti, Erol Günaydın, İsmail Hakkı Şen, Özcan Özgür, Anuşka, Hülya Çam, Dolgan Sezer, Gülten Soylu, Serpil Baykul

Konu: Evlenmek istemeyen ve sonunda bir kadın karşısında yenik düşen çapkın bir gencin öyküsü.


CANAVAR CAFER (1975)


Yönetmen:Temel Gürsu
Senaryo:Alpay İzer
Eser:Refik Erduran
Kamera:Cengiz Batuhan
Yapım:Kadri Film/Kadri Yurdatap,

Reji Asistanları: Yılmaz Koç, Necla Soylu, Kamera Asistanı: Mehmet Ererez, Prodüksiyon Asistanı: Cihan Karahan, Işık Şefi: İbrahim Sabuncu, Set Asistanları: İsmail Kündem, Fevzi Öcal, sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Türker vatan,
(Yeni Stüdyoda Hazırlanmıştır)

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Arzu Okay, Atıf Kaptan, Altan Karındaş, Alpay İzer, Korhan Abay, Nevin Nuray, Ayçin Tan-sel, Oya başar, Faik Coşkun, Dolgun Sezer, Zühal Üstünbaş, İlhan Hemşeri, Hasan Ceylan, Oktar Durukan, Tuncay Özinel, Misafir Sanatçılar: Hadi Çaman, Asuman Arsan,

KONU: Filmde, tesadüfen hayatları kesişen Melike ile Cafer’in hikâyesi anlatılır. Melike babasını, Cafer de annesini kaybetmiştir. İkili mezarlıkta karşılaşır. Melike, babasının gazetesinde çalışmaktadır. Cafer ise bir kasa imalathanesinde kilit ustasıdır. Melike’nin amcası Bekir, Melike’nin babasından kalan bütün serveti kendi üzerine geçirmeyi plânlamaktadır. Gazetede çalışan Murat bu durumu fark eder. Fakat satış evrakını ele geçirmek için Bekir’in kasasını açmak gerekir. Melike’nin aklına kasayı Cafer’in açabileceği gelir. Dobralığı ve dürüstlüğü yüzünden başı türlü belalara giren Cafer ise bu işi de eline yüzüne bulaştıracaktır. (İbrahim Veli Sözer)

► Toplum baskısından kurtulmak için çırpınırken canavarlaşan bir adamın öyküsü. O dönemde, seks konulu filmlerin bolluğu sırasında yapılan ve oyuncu-ları ile (Arzu Okay-Ali Poyrazoğlu) o filmleri çağrıştıran fakat seksin belirli bir ağır-lık taşımadığı film, oyununun ilgi çekmiş olmasına rağmen, dikkat çekmediği gibi, filmde seks unsurları arayan seyircileri de tatmin etmez. (Orhan Ünser)

► Refik Erduran'ın Babıali basınını bazı yönleriyle ilginç biçimde taşlayan oyunu "İkinci Baskı"nın yıllar önce Küçük Sahne'-deki temsili hala gözlerimizin önünde... Bu oyundan Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun "Canavar Cafer" ismiyle yaptığı ikinci uygulamada, oyuncu kadrosunun tüm yeteneğine karşın, ilkinin tadını alamadı-ğımızı belirtelim. Bu kez, oyun, Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun sahnelemesine ilke olarak sadık kalmak suretiyle sinemalaştırılmış,,


"Canavar Cafer"in sinemalaştırılmasında, Temel Gürsü, üç şeyi birden gerçekleştir-mek istemiş: Hem oyunda verilen· top-lumsal eeleştiri dozunu korumak, hem günün gözde oyuncusu Poyrazoğlu'nun sinema kişiliğini değerlendirmek, hem de günün gözde modası "seks sineması"na ödün vermek. Bu üçlü girişim beklenebi-leceği üzere bir uyuma ulaşamıyor kesin-likle... Erduran'ın oyununun, Türk sinema-sında hiç yapılmamış bir konuyu ve çev-reyi, basın dünyamızı ele almak ve taşla-mak alanında getirdiği güzel fırsat cö-mertçe harcanıyor Filmi hazırlayanlar bir gazetenin "mutfağı"na girme zahmetini hiç gösterememişler mi? Gazete bu mudur böyle bir çevrede, bu kadroyla, öyle mi çıkar? Erduran'ın oyununun getirdiği çeşitli öğeler, çeşitli kişilikler, "Canavar Cafer"e yer açmak için geri plana itilmiş. Boşalan yer de, Cafer'in (oyunda ol-mayan) geçmişi ile doldurulmuş. O güzelim "üstad" tipi bile insafsızca harcanmış, silinmiş ortadan. Oyunun acı mizahı, toplumsal eleştirisi ise Cafer'in "Bu toplum artık Cafer'leri canavar yapmasın" düşüncesi çevresinde dönen tiradına indirgenmiş... Refik Erduran, Ali Uyanık karşısında kesinkes yenilgiye uğramış. Böylesine çarpıtılmış bir uyarlamada artık diğer öğelerden, oyuncuların başarısı gibi olumlu şeylerden söz etmenin olanağı var mı? Uzun süredir tamamen piyasa filmlerine kendini veren ve "Cafer"le bir çıkış yapa-cağı söylenen Temel Gürsu'dan da anlaşılan beklenecek bir şey yok artık... "Canavar Cafer" bu haliyle göz kırpmayı denediği toplumcu kesimden de hiçbir ilgi göremez. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf 213”