Senaryo:Bülent Oran
Foto Direktörü:Kaya Ererez
Yapım:Uğur Film/Memduh Ün
Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Reji Asistanları: Namık Karakılıç,
Nurhan Saybakış, Kamera Asistanı: Erdoğan Ererez, Işık Şefi:
Cengiz Arlı, Prodüksiyon Müdürü: Sabri Aslankara, Yardımcısı:
Kadir Yılmaz, Set Elemanları: Halil Dede, Rauf Özkök, Ali Oruç, Şerif
Yılmaz, Montaj Senkron: Mehmet Özdemir, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış, ve Yeni Stüdyoda
seslendirilmiştir)
Oyuncular: Serdar Gökhan, Mahmut Hekimoğlu, Melek Ayberk, Emel Özden, Reha
Yurdakul, Tarık Şimşek, Oktar Durukan, İbrahim Kurt, Anuşka, Yeşim Yükselen,
Nesrin Yeşilyurt, Senar seven, İhsan Gedik, Hüseyin Zan, Erdoğan Seren, Ahmet
Kostarika, Tahsin Koray, Giray Alpan, Hakkı Kıvanç, Sönmez Yıkılmaz, Kadir Kök,
Tevfik Şen, Oktay Yavuz, Yusuf Çetin, Özden Yüce, Niyazi Gökdere, Mehmet Ali,
Oktay yavuz, Hüseyin Kutman, Aydın Haberdar, Abdi Algün, Mehmet Yağmur, Mustafa
Doğan,
KONU: Filmde, karısına ve kız kardeşine tecavüz edilen bir adamın
intikam hikâyesi konu edilir. Mimar olarak çalışan Orhan’ın düzenli bir hayatı
vardır. Bir gün işteyken evine giren üç kişi, eşine ve kız kardeşine tecavüz
eder. Bu olaydan sonra Orhan’ın eşi ölür, kız kardeşi de akıl hastanesine
kaldırılır. Orhan, polislerin suçluları yakalayamaması üzerine sokaklarda
suçluları aramaya başlar. Her gece dışarı çıkmakta ve suç işlerken yakaladığı
insanları öldürmektedir. Polis artık bu seri katilin peşindedir. (Ali Abbas
Fidan)
Memdh Ün Anlatıyor:
Paris'te Charles Bronson'un bir filmini seyretmiştim. Üç serseri
bir eve giriyor ve evdeki kadınla, kıza tecavüz ediyorlardı Mimar olan kadının
kocası, polis katilleri bulamadığı için intikam almaya karar veriyor; kendine
özgü yöntemlerle, rastladığı yasadışı serserileri öldürüyordu Cellat’ı bu
Bronson filminden uyarladım. İskelet aynıydı. Fakat Cellat'ta kahraman tecavüzcü
serserileri buluyor ve kendi yöntemleriyle biraz da sadistçe öldürüyordu.
Bülent Oran'la düzenledik senaryoyu. Paris'te yaşayan, arkadaşım Can Ok sinema
da teyp çalıştırarak filmin seslerini kaydetti, Yıllara Amerika'da kalmış
olan sinema yazarı ve öğretim görevlisi Mustafa Gürsel de çevirdi bunları.
Bülent'le bu aşamadan sonra çalış-maya başladık. Bugün seyrettiğimde, film
eskimemiş geldi gözüme. Cellat zaman içinde demlenmiş, boyutlanmış. Bir de
işçilik ve oyunculuklar düzgün olduğu için film hiç eskimemiş gözüküyor. Tam
tersine, bugünkü İstanbul'un aynası bu film: kompartımanlarda işlenen
cinayetler, soygunlar, kapkaçlar, gece adam çevirmeler. Bir, taksici
öldürmeleri yok filmde. Sanki 1975 yılında, bugünkü İstanbul'un içinde
bulunduğu feci durumu anlatmışım. O yüzden filmi seyrettiğim zaman çok
beğendim.
Filmde olumsuz eleştireceğim şeylerden ilki, kahramanımızın
işlediği cinayetlerin polis tarafından çabuk çözüleceğini seyirciye
hissettirmiş olmam. Filmin ticari başarısı 7 civarında oldu. Bugün oynasa çok
daha fazla olacağını düşünüyorum Bu filmimde hiç çekmediğim kadar sert seks
sahneleri çektim. Çünkü gerekliydi. Kahramanı sonlarda tecavüzcü serserilere
uyguladığı şiddeti mazur gösterebilmek için evde kadınların da ne kadar büyük
bir şiddete uğradıklarını anlatmam gerekiyordu. Bu nedenle tecavüzcüler kızın
giysilerini yırttılar, memeler falan gözüktü. Ama abartılı çekmedim bu
planları, gerektiği kadar gösterdim kadın bedenlerini. Serserilerden biri
kadının giysilerini parçalayıp indirdikten sonra memelerine ustura atıyordu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder