Senaryo: Suphi Tekniker
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan
Engin
Yapım: Burak Film/Sungur
Esen,
İbrahim Mertoğlu
Ses
Mühendisi: Erkan Esenboğa, Montaj: İsmail
Kalkan, Yapım Yönetmeni: Rauf Ozangil, Erol Deniz, Yönetmen
yardımcısı: Süreyya Tezer, Muharrem Özabat, Kamera Asistanı: Hilmi
Seriner, Negatif Kurgu: Ali Berkan, Laboratuvar: Armağan Köksal,
Şems Tokgöz, Renk Düzenleme: A. Tümay Rızai, Sabahattin Hoşsöz, Işık
Şefi: İbrahim Sabuncu, Senkron: Cevat Sezer, Set Ekibi: Halil
Dede, Azmi Yıldız, (Sineray Film Stüdyo’larında hazırlanmıştır)
Oyuncular: Oya Aydoğan (Oya), Orhan Gencebay
(Orhan), Güzin Doğan, Murat Soydan, Renan Fosforoğlu (Oya’nın babası), Ekrem
Dümer (Menejer), Hüse-yin Zan (fedai), Fatoş Çelik, Diler Saraç (Oya’nın
annesi), Melih Çardak, Hakkı Kıvanç, Çocuk Oyuncu: İlknur Danışman,
Konu: Orhan çok ünlü bir şarkıcıdır
ve yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Aynı zamanda namuslu, merhametli, dürüsttür
de; kimsesiz çocuklar yararına para almadan konserler verir. Orhan aynı zamanda
iyi bir aile babasıdır. Özellikle küçük kızı Ayşegül'e çok düşkündür. Kızının
babasına olan düşkünlüğü de çok belirgindir. Orhan bu dünya iyisi
özelliklerine ve herkes tarafından sevilip sayılan bir müzisyen olmasına
karşın karısı Oya'yla ilişkisi çok kötüdür.
Dünyası
kararmıştır bu nedenle. Sabah dırdır, akşam dırdır perişan olur. Yatak odasında
karısıyla baş başa kaldığı zamanlarda mutsuzluktan ölecek gibi olur neredeyse.
Karısı hırslı, tatminsiz bir kişiliğe sahiptir, evde çocuk bakmak, ortalığı
temizlemek ve geceleri koca yolu beklemekle geçirmek istemez bu yaşanası
dünyayı. Eğlenmek, dolu dolu yaşamak ister, herkes ona hayran olsun da ismi
neonları, film afişlerini kocaman kocaman doldursun ister. Orhan hiç
beklenmedik bir kaçırma vakası sonrasında karşılaştığı saf, meleksi bir kıza
abayı yakar. Oya (Oya Aydoğan) ünlü bir eşe, güzel bir eve, bol paraya sahip
olmakla birlikte mutsuz bir kadındır. Orhan'ın sürekli yinelediği, "Sizin
için çalışıyorum" laflan onu tatmin etmez, hatta çalıştığına bile inanmaz
kocasının ya da inanmaz görünür, sürekli kıskanır kocasını. Onun asıl derdi evlendiği
için suya düşen mankenlik. artistlik sevdasıdır ve bu yüzden kocasını
suçlamaktadır. Kocası onu mesleğinden ayırıp eve kapamıştır çünkü. Babası
sürekli azarlasa da, "gül gibi bir kocan var, bir çocuğun var, her şeyin
var" şeklinde dile getirse de, annesi sık sık "erkekIerin üstüne
fazla gidilmez, yuvadan uçtular mı bir daha geri gelmezler" diye uyarsa da
söylenen öğütleri umursamaz Oya, bu uyarıları üstüne alınmaz.
Filmin başında
Orhan'ı tabancayla tehdit ederek evinin önünden kaçıran İpek (Güzin Doğan) Orhan'ın
tutkulu bir hayranı olarak çıkar karşımıza. Silah zoruyla yıldızı evine getirip
itiraf eder aşkını. Annesi ve babası ölünce Orhan Gencebay'ın şarkılarında
teselli bularak amcasının himayesinde büyümüş aynı zamanda büyük bir mirasın da
tek sahibidir. Bu nedenle amcası alavere dalavere peşinde koşan oğluna yamamak
istemektedir meleksi kızı. Ama ipek'in gözü hayran olduğu Orhan'dan başkasını
görecek durumda değildir. İpek amacına ulaşıp Orhan'ı kazansa da nikahını
istemez. Ama Orhan, annesinden sonra ona en çok şefkat gösteren bu kadınla hem
karısına hem de İpek'in amcasına rağmen evlenmeyi kafasına koyar. Bu arada Oya
cephesinde gelişmeler olur. İpek'in amcası Rahmi'nin sevgilisi olan arkadaşı
Nilgün'ün sayesinde bir iç çamaşırı, çorap reklamını kabul eder Oya. Oya hem
evliliğine hem de ona göre "onu eve kapatan kocasına" resti çekmiş
olur. Gazetelerde açık saçık reklam fotoğrafları çıkar. Orhan bunları görünce
çılgına döner, evire çevire döver karısını, hatta boğazına yapışır kadının. Ok
yaydan çıkmıştır artık Oya için. Evi, çocuğu, kocası onun için ayak bağına
dönüşmüştür. Bu kez Rahmi Amca cephesinde de işler kızışıyor mirası kaybetme
korkusuyla harekete geçiyorlar. Orhan'ı öldürmeye çalışıyorlar bunu başaramayıp
kızını öldürüyorlar. Orhan'ın elini kana bulamasıysa engellenemeyecektir bu
noktadan sonra. Önce amcayı vuruyor, sonra adamlarını, sonra karısıyla yatan
amcaoğluyla karısını. (Vadullah Taş)