Senaryo: Arda Uskan
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Temel Film/Temel Gürsu
Reji Asistanı: Ömer Uğur,
kamera Asistanı: Cem Esertepe, Işık: Aslan Yıldız, Recep Biçer, Set
Teknisyenleri: Gürcan Küçüker, Engin Aydın, Selim Acar, Ses Mühendisi: Erkan
Esenboğa, Montaj-Senkron: Mevlüt Koçak, Negatif Montaj: Gültekin Kaya,
Suat İşlek, Renk Uzmanı: Sabahattin Hıoşsöz, Laboratuvar: Selahattin
Kaya, Ziya Uçak, Asistan Rejisör: Engin Temizer, Prodüksiyon Amiri: Erol
Emerle, (Yeni Lâle Film Stüdyosu’nda hazırlanmıştır.)
Oyuncular: Orhan Gencebay, Güngör Bayrak, Yıldız
Kenter, Kadir Savun, Çetin Köroğlu, Turgut Özatay, Suat Özbek, Sırrı Elitaş,
Ömer Uğur, Necati Er
Not: Filmin çekimleri, Foça’nın Bağarası
köyünde yapılmıştır.
KONU: Çalışkan Rıza baba gayretli eşinin
yardımıyla tarlasını sular, işletir. Komşu toprakların sahibi zengin ve güçlü
Mustafa Ağa (Turgut Özatay) ise tarlasını kendisine salmadığı için vurur
Rıza'yı. "Yalancı tanıklar" sayesinde paçayı sıyırır. Rıza'nın oğlu Orhan
(Orhan Gencebay) büyür, Mustafa Ağa, Ayşe Kadın'a sürüp giden tarla kavgası
yüzünden tekme tokat girişince küçük Orhan dayanamaz, iki el ateş eder Mustafa
Ağa'ya. biri babasını öldürdüğü için, diğeri de annesini dövdüğü için.
Bu durumda
hapse girer Orhan. Içeride kaldığı on dört yıl boyunca düşünmüş, olgunlaşmış,
geçmişinden ders almıştır. Kan davasının bitmesi gerektiğine karar vermiştir.
Amacı kasabaya döndüğünde bu töreyi söküp atmaktır. Orhan kararını vermiştir
vermesine de, kinle büyümüş, gözlerini kan bürümüş kan davalıları olan Mustafa
Ağa'nın dört yetimini hesap edememiştir. En büyük Recep (Sırrı Elitaş), ortanca
Kazım (Necati Er) ve kız kardeş Zeynep oldukça kararlılardır. Hele hele Zeynep
evlerinin balkonunda gösterişli bikinisiyle yarı çıplak dolaşırken, elinin
hamuruna aldırmadan Recep ve Kazım ağabeylerinden daha çok öldürmek istediğini
haykırmaktadır Orhan'ı.
Aralarında
sadece İstanbul'da üniversitede okuyan Kemal Orhan gibi düşünür, Bu
cinayetlerin insanlık dışı olduğunu söyler ama kimse dinlemez onu, gerektiğinde
susturulur, gerektiğinde tokatlanır Orhan köye döndüğünde medeni bir şekilde
düşman evine gider. Amacı bitmesidir bu töre cinayetleri saçmalığının. Ama
Zeynep'in kurşunlarıyla karşılanır, canını zor kurtarır. Yaralanmıştır üstelik.
Gidip civarda yaşayan dostu iyi kalpli balıkçı Hüseyin Reis'e (Kadir Savun)
sığınır. Bu oğlanın yokluğunda Recep'le Kazım Orhan'ın yaşlı annesine etmedik
eziyet bırakmazlar. Su bakraçlarını yerlere atar, bakkalı ona bir şey satmasın
diye tehdit eder, ellerini sımsıkı bağlayıp eşeğin peşine tıakarlar yaşlı
kadını, sonra onu köy meydanında gezdirir, rezil ederler .
Orhan da
döner, annesine yapılan eziyet dursun diye bu kez Zeynep'i kaçırır köyün orta
yerinde. Zahmetli bir takip başlayacaktır önce
denizde, sonra karada. Orhan balıkçı dostunun barakasına getirir yorgun,
bitkin, iki genç farkına bile varmadan aşık olmuşlardır birbirlerine. Günler
geçmiş kardeşlerin azgınca takibi sonuçsuz kalmıştır. Zeynep Orhan'dan bir
çocuğu olacağını anlayınca bu mutlu haberin ağabeylerini yumuşatacağı ve
Orhan'ın hayatını kurtaracağı evine döner bir sabah. Ama yanlış yapmıştır.
Kardeşler öfkeyle ağzını burnunu kırarlar, karnını tekmelerler üstelik.
Azgınlıkları bu haberle azalacağına daha da artmıştır Recep ve Kazım'ın.
Çocuklu bir karnı tekmelemek yatıştırma
mıştır
onları. Orhan'ın annesi Ayşe Kadın'a da tecavüz ederler üstelik. Bu bardağı
taşıran son damladır. Zavallı kadın oğlunu bu utançtan kurtarmak amacıyla
intihar eder. Orhan elinden geleni yapmış ama becerememiştir, olmamıştır işte.
Sona ermesini istediği kan davası istemediği şekilde devam edecek, yine kan
dökülecektir. Tek tek öldürür kardeşleri. (Vadullah Taş)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder