Powered By Blogger

29 Mart 2020 Pazar

GÜLÜMSE BİRAZ (1986)


Yönetmen: İbrahim Tatlıses
Senaryo: Aydemir Akbaş, Kaya Ererez
Kamera Kaya Ererez
Yapım: Varlık Film/Lokman Kondakçı

Işık Şefi: Aslan Yıldız, Set Amiri: Ami Yıldız, Adnan Mersinzli, Dilek Karakaş, Can Dişiaçık, Laboratuar: A. Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Aslan Tektaş, Fehmi Acar, Armağan Köksal, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Negatif Montaj: Metin Çeşmebaşı, Sultan Yıldırım, Ömer Aksu, Prodüksiyon Müdürü: Mehmet Akdil, Prodüksiyon Görevlisi: Suat Özdemiralp, Yönetmen Yardımcısı: Meltem Tuba, Özlem Tekçe, Kurgu: İsmail Kalkan, Özgün Müzik: Cahit Berkay, Sorumlu Prodüktör: Erhan ErzurumluSineray Stüdyolarında hazırlanmıştır

Oyuncular: İbrahim Tatlıses, Ahu Tuğba, Tanju Gürsu, Sevda Ferdağ, Fatoş Sezer, Cem Erman, Gamze Yarka ,Günay Girik, Ahmet Akdil, Aslan Yıldız, Ahmet Mersinli, Demircan Türkdoğan, Türkan Eren,

Konu: Urfalı İskender (İbrahim Tatlıses) ile İzmirli Naci (Tanju Gürsu) iki asker arkadaşıdırlar. Kıbrıs'ta askerliklerini yaparken Urfalı, İzmirlinin canını kurtarmış ve aralarında iyi bir dostluk kurulmuştur. Günün birinde yolları bir kez daha kesişir. İnşaat mühendisi olan İskender geleneklerine bağlı saf bir Anadolu delikanlısıdır. İzmirli ise vergi iadesi, ihracat gibi pek de yasal olmayan işlerden bir servet elde ederek eşi (Sevda Ferdağ) kız kardeşi ve kızıyla lüks bir yaşam sürer. İzmirli asker arkadaşını yazlığına davet eder. İskender kendi yaşam biçimine ters gelen yazlıkta yoz bir insan topluluğu' ile karşılar. Her şey kendi değerlerine ters gelir. Bir türlü uyum sağlayamaz. Farklı yaşamların ve sınıfların insanı olduğu gerçeğini görür. Kendini tanımadığı ve tanımak istemediği bu yoz çevrede dışlanmış gibi hisseder. Ama çok geçmeden karşı koyamadığı bir sevginin içinde bulur kendini. Can arkadaşıyla ters düşse de…

GÜLDÜRME BENİ (1986)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: İlhan Engin
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek

Set Ekibi: İhsan Gedik, Ercan Tuman, Seli Acar, Işık Ekibi: Abdullah Baştuğ, Adnan Türker, Sami Boztunç, Kamera Asistanı: Mesut Çağdağ, Yönetmen Yardımcısı: Cem Özer, Laboratuar: Hikmet Kyucu, Sela-hattin Kaya, Mustafa Yıldız, Sesleri Alan: Gültekin Çavuş , Renk Uzma-nı: Hikmet Kuyucu, Negatif Kurgu: Mustafa Kuli, Yusuf Aldrırmaz, Senkron Montaj, (Yeni Lâle stüdyosunda seslendirilniş, Yeni Stüdyoda renklendirilmişti)

Oyuncular: Müjdat Gezen, Perran Kutman, Nilgün Saraylı, Öztürk Serengil, Cem Özer, Sami Hazinses, Tevhid Bilge, Ekrem Dümer, Üstün Asutay, Ersun Kazançel, Özcan Özgür, Nilgün Ersoy, Günay Güner, Arap Celal, Yaşar Şener,

KonuFilmde, bir gazeteci ile hayatını kurtardığı adamın yaşadığı maceralar anlatılır. Mehmet, maddi sıkıntılar nedeniyle sevdiği kızla evlenemez ve intihara kalkışır. Yüksek bir binanın çatısına çıkar. Durumu haber alarak olay yerine gelen genç muhabir Zeynep, Mehmet’i intihardan vazgeçirir. Üstelik Mehmet’in yaşadığı sorunları gazetede haber yaparak yardım kampanyası başlatacağına dair söz verir. Mehmet, Zeynep’in yardımlarını karşılıksız bırakmak istemez. Bu nedenle Zeynep’in haber yapmak için peşinde koştuğu Japon prensinin kılığına girer. İkili bu sırada pek çok ilginç olayla karşılaşacaktır. (Yiğitalp Ertem)





GÖKYÜZÜ (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Sinan Çetin
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin, Uğur İçbak
Müzik: Mihenk Grubu
Yapım: Varlık Film/Lokman Kondakçı, Tufan Güner

Oyuncular: Lucie Strobe, Ayhan Seçkin, Tekin Mutlucan, Sinan Çetin, Süleyman Soyer

► Gökyüzü, 12 Eylül filmlerindendir. Film; tutuklu bir yönetmenle birbirini arayan, bulan, kaybeden iki genci ele alıyor.. Burada yönetmenin iç yolculuğu, düşlerindeki bir aşk öyküsü ve buna verdiği, vermesi gereken çizgi resimlenmektedir.

Yönetmenlerimizin megalomanileri gitgide artıyor... Sinan Çetin, yeni filmi " Gökyüzü"nde yalnızca kendisini, yani bir film yapan bir yönetmeni oynamakla yetinmiyor. Bu yönetmen, filmde ayrıca "yazgı" (veya Tanrı) gibi sunuluyor: Yarattığı kahramanlar etli canlı yaratıklara dönüşen, onların yazgısını tümüyle elinde bulunduran... Bunun için tasarladığı "aşk hikâyesi"nin kahramanları gelip ona, hayatlarına söyle veya böyle olması (veya olmaması) için yakarıyorlar, filmin "kötü adamları" yönetmeni, "emellerinin gerçekleşmemesi için" hapse atıp dövüyorlar... vb... 

"Kader, ağlarını örüyor" lafı, "Gökyüzü"nde "yönetmen ağlarını örüyor"a dönüşüyor... Ve fîlm bu minval üzerine, soyut imgeler, gerçeküstü sahneler, türlü çeşitli özentilerle sürüp gidiyor... "Gökyüzü" hemen tümüyle bir seri TV reklamı, daha doğrusu bir dizi "video-clip" anlatılmış... Hele ilk yarım saatinde, o gün batımında ufka doğru sürülen motosikletler, güneşe kargı havalanan uçaklar, kumlarda yatmış güzel kızlar, birbirlerine hiç laf etmeden bakıp duraa genç güzel basküllerle, TV reklamları izlenimi tam anlamıyla pekişiyor.

Kişiliklerin hiçbir biçimde etli canlı, yasar kişilikler olmaması, hikâyeyle, giderek hayatla tüm ilişkilerinin yalnızca karıştıkları garip aşk öyküsü çerçevesinde biçimlenmesi, filme bir tür fotoroman havası kazandırmıyor da değil... Hızlı bir TV tekniğiyle anlatılmış biçimci bir fotoroman da diyebiliriz. Kötü yazılmış, kötü yönetilmiş, kötü oynanmış bir film "Gökyüzü"... Amaçladığı modern sinemaya bile anlatım tutuklukları yüzünden erişemiyor... Belkj Suadiye veya Bebek "hızlı gençlik" kesimi, bu filmde "kendinden bir şeyler" bularak keyif alabilir!..”Atilla Dorsay,” 12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


GİTTİ CANIMIN CANANI (1986)


Senaryo ve yönetmen: Yusuf Yılmaz
Görüntü Yönetmeni: Şener Işık
Yapım: Yiğit Film/Kemal Aydan

Oyuncular: Nilgün Saraylı, Hakan Korkmaz, Şenay Şenses, Turgut Özatay, Kemal Aydan

Konu: Kötü yola sürüklenen bir fakülteli kızın öyküsü

GIRGIR HAFİYE (1986)





Yönetmen: Cüneyt Arkın
Senaryo: Erol Şenbecerir
Görüntü: Mustafa Yılmaz
Yapım: Sun Film/Erol Şenbecerir

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Gırgır Ali), Erol Taş (Erol), Nilgün Ersoy, Ali şen, İsmail Hakkı Şen, Zeynep Erman, Yüksel Gözen, Damla Coşkun, Gönül Ser, Nejat Gürçen, Kemal Özkan

Konu: Bir yata sahip olabilmek için iki arkadaşın giriştiği macera dolu öyküsü.. Soygun yaparak bol paraya kavuşan, kadınlarla beraber olan, bol bol dövüşen iki arkadaşın, sözüm ona komedi sayılan başarısız bir filmi .

GENÇ VE DUL (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Aykut Düz
Görüntü Yönetmeni: Şener Işık
Yapım: Sun Film/Erol Şenbecerir

Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç, Set Ekibi: Sonay Kanat, Kemal Kundak, Işık Ekibi: Light Star Metin Dev-rim, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Ses Mühendisi: Demir Arakon, Laboratuar: Tümay Rızai, Armağan Köksal, Şems Tokgöz, Negatif Montaj: Ali Berkant, Ömer Ak-su, Sultan Yıldırım, Eşleme: Mezin Çeşmebaşı, Mustafa Kalkan, Soner Şenbecerir. Müzik: Cahit Berkay, Yönetmen Asistanı: Nejat Gürsoy, (Sineray stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Yılmaz Zafer, Zuhal Olcay, Meral Orhonsay, Necla Fide, Alper Şenbecerir, Esen Günay, Emin Alkut, Kameraman: Himmet Arı,

 Konu: Film, bir apartmanda yaşayan genç bir adamla orta yaşlı dul bir kadının öyküsünü konu alır. Yıldız, yıllar önce kocasını kaybettikten sonra depresyona girer. Kuzeni İnci’nin telkinleri Yıldız’ı kabuğundan çıkmaya zorlamaktadır. Öte yandan apartmanın genç ve uçarı çifti Mete ile Ayla’nın hareketli yaşamı da Yıldız’ı içten içe imrendirir. Mete ve Ayla artık rutin hâline gelen tartışmalara girmektedir ve bu tartışmalar günün birinde Mete’nin Ayla’yı öldürmesiyle sona erer. Olaya tanık olan Yıldız ise Mete’ye yardım eder. İkili için gergin bir süreç başlar. Ancak cinayetin ardında Yıldız’ın farkında olmadığı gerçekler vardır. (Hasan Sakın) 


GELMEYİN ÜSTÜME (1986)




Senaryo ve Yönetmen: Yusuf Önal
Foto Direktörü: Hüseyin Ererez
Yapım: Metro Film/Zeki Kafadar

Reji Asistanı: Işıl Han, Set Ekibi: Ali Zebil (Şef), Mehmet Şenkan, Muzaffer Gün, Montaj Asistanı: Uğur Perveroğlu,

Oyuncular: Cengiz Kurtoğlu (Cengiz), Fatoş Çelik (Nihal), Arzu Aydın (Tuğçe), Hikmet Taşdemir (Tuğçe’nin kocası), Erol Günaydın (Erol Yılmaz), Kamran Usluer, Reha Yurdakul, Diler saraç (Nihal’in annesi), Necdet Türkantoz (Doktor), Yudum Yavuz, Rüya Fulya, Mustafa Dik,

Konu: Kimseye ödün vermeden tek başına her türlü zorlukları yenerek ünlü bir şarkıcı olan adamın öyküsü .


GELİN OY (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Kameraman Dinçer Önal
Yapım: Onur Film/Mahmut Hekimoğlu

Sesleri Alan: Gültekin Çavuşoğlu, Montaj, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Senkron: Necdet Tok, Renk uızmanı: Hikmet Karagöz, Prodüksiyon Amiri: Seza Atav, Set Eklbi: Baki Soğukpınar, Ahmet Güleryüz, Kazım Atav, Abdullah Kıvırcık, Asistan Yönetmen: Nilgün Seren, Korkmaz Yalınkılıç, Kamera Asistanı: Mustafa Kuzu, Işıklar: Yaşar Alışkan, Yeni Stüdyoda Hazırlanıp Renklendirilmiştir

Oyuncular: Belkıs Akkale, Mahmut Hekimoğlu, Erol Taş, Aliye Rona, Sümer Tilmaç, Turgut Özatay, Metin Yılmazbaş, Hasan Yıldız, Kamil Sesli, Mustafa Suphi, Yılmaz Tuncay, Korhan Eriş, Bahattin Eroğlu, Metin Taş, , Ayten Mutlu, Roz Yorgıadıs, Yılmaz Tuncay, Nurten Avşar, Şerife Nasiri, Küçük Yıldızlar: Serhat Şefik, Şehnaz Nasiri, Bülent Polat

Konu: Film, nesiller boyu devam eden bir mülk kavgasının yol açtığı dramı konu alır. Oduncu Rıza, akrabası Satılmışoğlu İbrahim’le yıllarca sürecek olan bir mülk davasına girer. Rıza, Satılmışoğulları’nın malvarlığının yarısına kanunen sahiptir. Ancak İbrahim Ağa, elinde tuttuğu bir senet sayesinde Rıza’yı yıllarca oyalar. Rıza’nın ölümünden sonra kızı Hatice mülk davasını devralır. İbrahim Ağa’nın oğlu Kamber ise davayı kendi lehine çevirmek için bütün yolları denemeye hazırdır. Bu nedenle öncelikle Hatice’nin elindeki tapuları elde etmeye çalışır. Köy halkı ise Kamber’le ağız birliği ederek Hatice’ye karşı birleşmiştir. Hatice bu süreçte Kamber Ağa ve çetesine karşı direnmeye çalışır. (Hasan Sakın)


GARİPLERİN ŞARKISI (1986)



Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo: Nadire Zeybel
Kamera Mükremin Şumlu
Yapım: Çığ Film/Oğuz Gözen

Senkron: Necdet Tok, Kamera Asistanı: Engin Saygılı, Reji Asistanı: Berkant İlhan, Prodüksiyon Amiri: Cemal Orman, Müzik Direktörü: Bayram Durmaztuna, Ar Direktör: Ayhan Güçlücan, (Kısmet Film Stüdyosunda hazırlanmış, Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Uğur Altınses, Engin Çağlar, Tugay Toksöz, Güneş Olcay, Baki Ta-mer, Halit Arkan, Süheyla Artun, Berkant İlhan, Günseli

Konu: Çocuk şarkıcıların moda olduğu bu yıllarda yeni bir çocuk filmi olan bu filmde yoksul bir şarkıcı (Uğur Altınses) olan gencin başından geçen felaketleri anlatıyordu

GARİPLER DE SEVER (1986)


Yönetmen: Kemal Kan
Senaryo: Gazanfer Dirlik
Görüntü Yönetmeni: Mükremin Şumlu
Yapım: Yaşam Film / Gazanfer Dirlik

Oyuncular: Selahattin Alpay, Filiz Ersüer, Mine Sun, Turgut Özatay, Hikmet Taşdemir,


GARİP (1986)





Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu 
Görüntü Yönetmeni: Sedat Ülker, Ümit Ardabak
Yapım: Servidal Film/Semih Servidal

Oyuncular: Mahmut Tuncer, Pembe Mutlu, Merih Fırat, Ümit Yesin, Kazım Kartal, İhsan Yüce, Bülent Polat

Konu: Küçük yaşta anasız babasız kalan bir genç kızla, birlikte büyüdüğü ağa oğlunun aşk öyküsü.


 Charles Chaplin’in 1921 yılında yazıp yönettiği ve başlıca rollerini Charles Chaplin (1889-1977), Jackie Coagan (1914-1984), Carl Miller (1893-1979) ve Edna Purviance’ın (1895-1958) paylaştıkları “The Kid” isimli film uyarlama.



GARİP (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Memduh Ün
Görüntü Yönetmeni: Orhan Oğuz
Konuşmalar (Diyalog): Bülent Oran, Kemal Sunal, Memduh Ün
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün

Yardımcıları: Adem Ayral, Melahat Cengiz, Kamera Yardımcısı: Necdet Kaygın, Set Ekibi: Kemal Kundak, Yılmaz Sengelli, Sesleri alan: Necip Sarıcıoğlu, Montaj: Memduh Ün, Işık Şefi: Recep Biçer, Senkron: Necdet Tok, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Laboratuvar: Mustafa Yıldız, Selahat-tin Kaya, Renk Uzmanı: Hikmet Ku-yucu, Prodüksiyon Müdürü: Reha Yurdakul, Prodüksiyon Yardımcısı: Günay Girik,
(Lale Film stüdyosunda hazırlanmış, yeni stüdyoda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Kemal Sunal, Nilgün Saraylı, Reha Yurdakul, Sevil Üstekin, Fatoş Sezer, Ekrem Dümer, Ahmet Turgutlu, Renan Fosforoğlu, Nejat Gürçen, Necdet Yakın, Acslan Altın, Tuncer Sevi, Seyfettin Karadayı, Zeki Sezer, Osman F. Seden, Memduh Ün, Muzaffer Civan, Ekrem Dümer, Osman Seden, Çocuk Yıldız: Ece Alton

Konu: Kemal geçinmek için bin bir türlü iş yapan, futbol meraklısı bir gençtir. Ekmeğini taştan çıkaran delikanlı, bir gün bir kenara bırakılmış, kundakta bir bebek bulur. Ona acır ve yanına alır; bakar büyütür.

Memduh Ün Anlatıyor:
Garip'in konusunu ellili yıllarda seyretti-ğim küçük bir kız çocuğunun baş rolünü üstlendiği Yasemin adlı bir Mısır filminden aldım, çok büyük ticari başarı sağlamış bir filmdi. Yasemin, Charlie Chaplin'in Yumurcak'ının uyarlamasıydı aslında. Ama erkeği kız yapmış, konuyu daha derinleştirmişlerdi. Bu konuyu Kemal'e iki sene boyunca defalarca teklif ettim. Yanaşmadı. Bir çocukla oynamaktan korkuyordu sanıyorum, çocuk rol çalar diye düşünüyordu herhalde. Sonunda peki dedi. Ben de çoğu filmimde olduğu gibi Bülent Oran'ı Levent'teki evimize kapadım. Bülent öğleye kadar çalışıyor, sonra çıkıyor, aldığı öteki senaryolarla uğraşıyordu. Akşam geliyor, bizde kalıyordu. Sabah kaldığımız yerden devam ediyorduk.

Film 25 iş gününde çekildi. Ticari başarısı, çok iyiydi. Filmi bugün yeniden seyrettiğimde, bu filmime karşı haksız davranmışım duygusu geldi. Çünkü çok düzgün çekilmiş bir film bu. Benim iyi filmlerim arasına girmesi gereken bir film. Komedi sahnelerini yüzüme gözüme bulaştırmamış komedi havasından melodrama geçişi de iyi ayarlamışım.

Ama film gösterime girdiğinde, çoluk çocukla pek buluşmadı. Salon sahipleri böyle demişlerdi. Sinemaya çok sayıda çocuk girmemiş çünkü. Açıklamasını kolayca yapabilirim bunun. Filmin ancak belli blr bölümü, yani baş taraftaki sahneler çocukların ve Kemal Sunal filmlerinin hedef kitlesinin hoşuna gidecek türdendi sonlarda film drama dönüşüyordu. Filmin baştaki temposu, ortalarda biraz düşer gibi oluyor, ama ondaki trajik durumları seyirciye daha iyi yaşatabilmek için gerekli. Flmin so-nundaki mahkeme sahnesi de çok başarılı Ağlamamak mümkün değil.

Kemal Sunal büyük bir oyuncu. "Eşşoğlu eşşek" diyerek, atasözlerini tersine çevirerek şöhret olmuş biri değil asla. Gerçek oyunculuğunu bu filmde görüyoruz. Kemal bir filminde bir kadın oyuncuyla oynadığı zaman, kolay kolay onunla bir daha oynamazdı. Belki de dedikodudan korkuyordu, eşini çok seven, ailesine çok bağlı biriydi. İçe dönük bir yaşam sürerdi. Beraber o kadar içki içmemize beraber olmamıza karşın iç dünyasından fazla bir şeyler sızdırmazdı.

Filmdeki kadın rolü pek önemli değildi. Aradık ve Nilgün Saraylı'yı bulduk. Bahar Öztan'ın kardeşiydi. Orta karar bir oyuncuydu. Filmde de idare etmiş, rolü sakatlamamış. 
(“Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor, Vadullah Taş Kabalcı yayınları, Ağustos 2009-İstanbul”)


FİYAKALI ENİŞTE (1986)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Halit Aysan
Kameraman Salih Dikişçi
Yapım: Mutlu Film/Fatih Pekmutlu

Işık Şefi: Fevzi Eryılmaz, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Mustafa Yıldız, Renk Uzmanı: Hikmet Kuyucu, Sesleri Alan: Gültekin Çavuş, Montaj, Senkron: Necdet Tok, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Yusuf Aldırmaz, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Gonca, Reji Asistanı: Leyla Altın, Koordinatör: Müfit İlkiz
Yeni lale Stüdyosunda hazırlanmış ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir

Oyuncular: Erkan Ocaklı, Nilgün Saraylı, Tevhit Bilge, Cem Erman, Zeynep Erman, Serap Katkıcı, Baki Tamer, Hakkı Kıvanç, Gönül Bayhan, Nişan Hançer, Gülten Ceylan, Nilgün Ceylan,, Ahmet Eskici, İhsan Kurt,

Konu: Sinema oyunculuğu tutkusuyla artist olmayı düşleyen ancak sonunda hayal kırıklığına uğrayarak köyüne dönen bir adamın maceralı öyküsü.


FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE (1986)


Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Vedat Türkali
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Murat Film/Süreyya Duru

Oyuncular: Hülya Avşar, Aytaç Arman, Ayberk Çölok, Cengiz Sezici, İhsan Yüce, Menderes Samancılar, Güzin Özipek, Sevim Çalışgir, Gülsen Tuncer, Nurtekin Odabaşı, Burhan Gökan, Hakan Ökten, İsmail Tak, Murat Ersan, Reşit Çıldam, Kazım Eryüksel, Seyfi Havaeri,

Konu: Fatmagül deniz kenarında çamaşır yıkarken beş gencin saldırısına uğrar. Kısa bir süre sonra tecavüze neden olan gençler yakalanırlar. Gençler için tek çıkar yol aralarından birinin Fatmagül ile evlenmeyi kabul etmesidir. Saldırganlardan üçünün zengin aile çocuğu. birinin de evlenemeyecek kadar fakir oluşu Kerim'in evlenmesi zorunluluğunu doğurur. Yasalardan dolayı en az beş yıl sürecek evliliğe. yatalak bir baba ve bilincini yitirmiş kardeşten başka kimsesi olmayan Fatmagül'ün de razı olmaktan başka çaresi yoktur. Kirletilmiş bir kızla evlenmek zorunda kalış ve çevreden gelen. alaycı, küçümseyici bakış, Kerim'in hırçınlığını artırır. Aşağılanan, horlanan Fatmagül'ün ise acılara katlanmaktan başka yapacak bir şeyi yoktur. Elinden geldiğince Kerim'i kızdırmamaya ona hakvermeye çalışır. Fatmagül'ün bu tavrı, zamanla Kerlm'i etkiler, karısının suçu olmadığının bilincine varan Kerim onu sevmeye başlar. Kasaba erkeklerinin Fatmagül'e yönelik tacizkar tavırlarına karşı ona arka çıkar. Kerim'in insancıl davranışlar göstermeye başlaması ve onu sahiplenmesi Fatmagül'ü de etkiler. Tecavüzle başlayan, baskı ve horlama ile süren birliktelik Fatmagül'ün her şeye karşın sevgi dolu oluşu sonucu karşılıklı sevgiye dönüşür. Psikolojik engellerin asılmasıyla dışsal engellere karşı çift yürekli savaşım (mutluluk) süreci başlar.

Geleneksel namus anlayışı içinde kadının yazgısını ele alan film, erkek egemenliği üzerine kurulu toplum düzenini sergilemektedir. Tecavüze uğrayan kadın kasabalının gözünde namussuzdur, kirlenmiştir. Bunun içinde dışlanmaya horlanmaya dahası taciz edilmeye layıktır. Kadına tecavüz edenler olayın bedelini Fatmagül kadar ödememektedirler. Her türlü baskıya rağmen Fatmagül'ün gösterdiği direnç ve sevgi, Kerim'in insan onuruna yakışmayan davranışlarına son verir. Sevginin kazandığı film, sonuçta "kimsesiz ve güçsüz her kadının başından geçebilecek gerçeklikte bir öyküyü sinemasallaştırmıştır. “Soner Derse, “Türk Sinemasında Aşk””

► "Fatmagülün Suçu Ne?", Vedat Türkali'nin eski bir göz ağrısı olan ve yıllar önce "çalınarak" bir Orhan Gencebay filmine ("Batsın Bu Dünya") konu edilen bir senaryoya dayanıyor. "Umutsuz Şafaklar" adlı senaryonun "çalınması", bir dava konusu olmuştu. (Türkali, bu davayı kazandı. ) Hikâye Gencebay'in filmiyle hem benzerlikler hem de temel farklılıklar içeriyor.

Bir kıyı kasabasında, kendi halinde bir köy kızı, bir grup gencin tecavüzüne uğruyor. Yerli mütegalibe ile işbirliği içindeki burjuva çocuklarının arasına, ortak okulları nedeniyle iki de köy genci karışmıştır. Bunlardan Kerim, kurnaz hukukçuların önerisiyle, hem kendini hem arkadaşlarını hapisten kurtarmak için kızla evleniyor. Önceleri küçük gördüğü, aşağıladığı, hakaret,hatta eziyet ettiği bu kıza gitgide gönülden bağlanıyor. Giderek onu, tüm bir çevrenin düşmanlığına, nefretine ve kör şehvet duygularına karşı koruma işini de yükleniyor.

"Fatmagül'ün Suçu Ne?" erkek egemenliği üzerine kurulu toplum düzenimizi, hep erkeği kollayan ahlak anlayışımızı oldukça ağır biçimde eleştiren bir film... 'Zalim erkek dünyasında ezilen bir kadın' öyküsü bu... Kadın her türlü saldırının, aşağılamanın nesnesi olabilecek ikinci sınıf bir yaratık olarak görülmeye devam ettiği sürece, Türkiye'de çağdaş, İnsanca bir toplum düzeni kurmak mümkün mü? Elbette değil... Fatmagül'ün acılı ve acıklı öyküsü bunu ortaya koyarken, alabildiğine hayvansı davranışlardan gitgide "İnsan" olmaya doğru geçen Kerim'in durumu ise, bu konuda ilgi çekici bir bilinçlenme örneği oluşturuyor...

"Fatmagül'ün Suçu Ne?", kimi önemli anlatım yanlışları, en azından eksiklikleri içeriyor. Kavga sahneleri veya Kerim'in sarhoşluk sahnesi gibi bölümler hiç inandırıcı değil. Süreyya Duru, bu bölümlerde açık yorgunluk işaretleri gösteriyor. Buna karşılık, "intimiste" sahneler, iki kişi arasında geçen bölümlerde, eski filmlerinin sıcaklığına erişiyor. Oldukça yetersiz teknik nitelikler (çekimden mi, yoksa baskıdan mı geliyor) yine yetersiz bir ses bandıyla birleşince, filmin izlenmesini kolaylaştırmıyor. Film bu haliyle, pırıl pırıl parlayan, önemli bir yapıt değil... Ama rahatça seyredilebilen, içerdiği insan dramını ve ahlaksal bildirisini seyircisine ulaştırabilen bir film... Hülya Avşar ve Aytaç Arman'ın oyunları da, eksiklikleri kapatan ve filme büyük katkıda bulunan birer çaba olarak anılmalı. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”



ERKEK MİLLETİ (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: Umut Film/Abdurrahman Keskiner

Oyuncular: Ayşe Mine, Bülent Bilgiç, Murat Soydan, Sümer Tilmaç, Selahattin Fırat, Diler Saraç, Sibel Işık 
Konu: Erkeklerden kazık yiyen dürüst, temiz bir şarkıcı kızın öyküsü.