Powered By Blogger

29 Mart 2020 Pazar

HEKİMOĞLU (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Yunus Yılmaz
Kamera: Şener Işık
Yapım: İlker Film/Çetin Dağdelen

Oyuncular: Yıldıray Çınar, Özlem Onursal, Kazım Kartal, Atilla Ergün, Hüseyin Peyda, Ali Şen, Gizem Cansür, Gülten Ceylan, Fikret Fırtına

Konu: Hekimoğlu’nun dramatik öyküsü.


İÇİM İSYANLA DOLU (1986)


 Yönetmen: Müjdat Saylav
Senaryo: Muzaffer Koşar
Görüntü Yönetmeni: Ferhat Bakır
Yapım: Kaçar Film/Muzffer Koşar

Oyuncular: Durmuş Çiğdem, Sevil Özün, Yücel Aksoy, Turgut Özatay, Dündar Aydınlı, İbrahim Kurt

Konu: Film, ihanete uğrayan bir adamın intikam öyküsünü konu edinir. Taksi şoförlüğü yaparak geçinmeye çalışan Murat, yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle uzun süredir evliliği ertelemektedir. Bekir adında bir arkadaşı Murat’ın imdadına yetişir. Bekir, çalıştığı fabrikayı soyma plânına Murat’ı da dâhil etmek ister. Murat önceleri kabul etmese de, işin sonunda elde edeceği paranın cazibesine kapılır. Ancak soygun günü yaşanan bir aksaklık sonucunda Murat yakalanarak hapse atılır. Uzun süre hapiste kaldıktan sonra salıverilir. Bekir ve adamları ise Murat’ı ortadan kaldırarak olası bir tehlikeyi önlemeye çalışacaktır. (Hasan Sakın)




HIRSIZ (1986)


Yönetmen Zafer Par
Senaryo İhsan Yüce, Zafer Par
Görüntü Yönetmeni: Sertaç Karan, Serdar Selvidal
Yapım: Işıklar Film/Yavuz Işıklar

Laboratuar: Tümay Rızai, Armağan Köksal, Şemsi Tokgöz, Fehmi Acar, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Negatif Kurgu: Ömer Aksu, Çetin Yaman, Sultan Yıldırım, Teknik Ekip: Metin Çeşmebaşı, Mustafa Kalkan, Soner Şenbecerir. Çevre Düzeni: Murat Özlük, Ercan Tuman, Işık Düzeni: Ömer Ekmekçi, Sorumlu Yapımcı: Yavuz Işıklar, Kurgu, Eşleme: Mevlut Koçak, Dublaj Yönetmeni: Erhan Yazıcıoğlu, Tonmaister: Erkan Esenboğa, Müzik: Gökhan Güney, Sineray Stüdyolarında hazırlanmıştır

Oyuncular: Gökhan Güney, Deniz Ak-bulut, Ünsal Emre, Baykal Kent, Civan Canova, Gönül Demirkol, Ahmet Ülltalay, Arzu Gümüş,

KonuFilm, sevdiği kadını saplantı hâline getiren bir hırsızın öyküsünü konu alır. Ünlü yazar Sacit’in evi bir gece esrarengiz bir şekilde soyulur. Soygunu Serdar adında profesyonel bir hırsız yapmıştır. Serdar, soygun sırasında Sacit’in karısı Sibel’e ait bir günlüğü de yanına alır. Soygundan sonra günlüğü okumaya başlayan Serdar yazılanlardan etkilenir ve Sibel’i saplantı hâline getirir. Bu arada Sacit ve Sibel tatile çıkar. İkilinin peşine düşen Serdar ise bir yolunu bularak Sibel’le tanışmayı başarır. Öte yandan kocasının ilgisizliğinden uzun süredir şikâyet eden Sibel de Serdar’la yakınlaşır. Ancak Sibel gerçeklerden habersizdir. (Hasan Sakın)




 Douglas Day Stewart’ın senaryo ve rejisiyle 1985 yılında vizyona giren “Thief of Hearts” isimli filminden uyarlama. Filmde başlıca rolleri Steven Bauser, Barbra Williams ve John Gets oynamışlar. (kyn: www.imdb.com)


HESAP GÜNÜ (1986)




Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo: Nejat Gürsoy
Foto Direktörü: Hüseyin Ererez
Yapım: Mersinli Film/Adnan Mersinli

Oyuncular: Tanju Korel, Yalçın Gülhan, Salih Kırmızı, Pembe Mutlu, Gönül Ser, Nevin Aypar, Orhan Aydın, Adnan Mer-sinli, Aydın Haberdar, Süheyl Eğriboz

Konu: Soygun nedeniyle iftiraya uğrayan ve evleneceği bir sırada hapse atılan gencin öyküsü.


HAYROŞ (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın
Kamera Erhan Canan
Yapım: Metro Film/Zeki Kafalı
Renk Uzmanı: Mengü Yeğin, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Fehmi Acar, Sesleri Alan: Necip Sarıcı, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Telesine Mühendisi: Erkan Küçükoktay, Kurgu: Turgut İnangiray,
Yeni Stüdyoda hazırlanmıştır

Oyuncular: Adile Naşit, Hadi Çaman, Asuman Arsan, Kartal Kaan, Ayşen Gruda, Erol Günaydın, Ali Rıza Özbilgiç, Ayben Erman, Ayten Erman, Meral Niron, Selik Naşit, Zafer Önen,

Konu: Film, idam mahkûmu bir kadınla sahte evlilik yapan zengin bir adamın öyküsünü konu alır. Ünlü milyarder İdris Çambudak uzun süredir yeğeni Atıf’ı aramaktadır. Kenar bir mahallede bakkal çıraklığı yapan Atıf ise bu durumdan habersizdir. İdris Bey sonunda Atıf’ın izini bulur. Bu arada Atıf’ın büyük bir servete konacağı haberi de etrafa yayılmıştır. Atıf’ın bir pavyonda görüp âşık olduğu Hicran da durumu öğrenir ve mirasın peşine düşer. Ancak yeğeninin bir pavyon kadınıyla ilişkisi olduğunu öğrenen İdris Bey vasiyetine bir şart koyar. Buna göre Atıf iyi bir aile kızıyla evlenmedikçe mirastan mahrum olacaktır. Atıf girdiği bu ikilemden kurtulmak için çare arar. Sonunda idam mahkûmu bir kadınla evlenerek bu işten sıyrılmayı plânlar. Ancak işler Atıf’ın umduğu gibi gitmez. (Hasan Sakın)


HAYAT KÖPRÜSÜ (1986)


Yönetmen: Ümit Efekan
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Foto Direktörü: Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen yardımcısı: Muzaffer Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Hakan Gürtop, Fotoğraflar: Nadi Özekal, Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj, Ömer Aksu, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: A, Tümay Rizai, Şems Tokgöz, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Necati Şimşek,

Oyuncular: kadir İnanır, Sibel Turnagöl, Efgan Efekan, Nuri Alço, Hüseyin Kutman, İhsan Baysal, Raik Alnıaçık, Faruk Savun, Çetin Cengiz, Osman Cengiz, Ömer Faruk, Burhan Özoyal, Sırrı Poyraz, Attila Kunt, Necmi Öney

Konu: Katıldığı ihale nedeniyle tehdit edilen iş adamı Hakkı (Efgan Efekan) ve kızı Cansu (Sibel Turnagöl), bir gece dostlarının düğününe giderken yolları trafik polisi kılığındaki katillerce kesilir. Hakkı Bey vurulur, kafasını çarpan Cansu bayılır. Katiller Cansu’yu da vuracakken yoldan geçen Metin (Kadir İnanır) arabasıyla durunca panikleyip kaçarlar. Metin yaralı baba kızı hastaneye götürür. Hakkı Bey ölür. Sinir krizi geçi-ren Cansu, hastanede katilleri de görünce kaçar. Polis katil sandığı Metin’i tutuklar. Olayı gazetede okuyan Cansu, Metin’i kurtarır. 

Cenazeden sonra şirketin başına geçen Cansu’nun Metin ile arasında duygusal bir bağ oluşur. Devlet ihalesine giren Cansu, polisle birlikte babasının katillerinin peşindedir. Babasını öldüren çetenin başı olan Nuri Nuri Alço), ihaleye giren Cansu ve çevresindekilere zarar vermeye başlar. Kararını değiştirmeyen Cansu Metin’le tatile çıkar. İki sevgili için bu çok güzel bir fırsattır ama, katiller orada da peşlerini bırakmaz. Metin’in müdahalesiyle tuzağı atlatan iki aşık geri döner. Evlenme kararlarını kutlamak için gittikleri gece kulübünde Nuri ile karşılaşırlar. Nuri, Metin’in asker arkadaşı çıkar. İkisini birlikte gören Cansu telefonla Metin’i uyarır. Metin Nuri’den katilleri isterse de inkarla karşılaşır. Metin tehditlere karşı Cansu’ya kendisini koruması için silah verir. Nuri, adamlarına aynı evde kaldığını öğrendiği Cansu ile Metin’i öldürmelerini söyler. Metin yalnızca koruma polisini öldürüp kaçan katilleri izler. O sırada diğer adamlar Cansu’yu kaçırır. Asıl katilin Nuri olduğunu öğrenen Metin polise haber verir ve Cansu’yu kurtarmak için Nuri’nin evine gider. Polisin de katkısıyla Nuri’yi etkisiz hale getiren Metin’le Cansu için kötü günler artık geride kalmıştır…


HAYAT KADINI (1986)


Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Ümit Ardabak
Yapım: Sezer Film/Berker İnanoğlu

Prodüksiyon Amiri: Hasan Kubilay, Set Amiri: Cavit Aydın, Yardımcıları: Nazif Gündem, Aydın Koçuk, Işık Düzeni: Fevzi Eryılmaz, Yardımcıları: Faruk Yaman, Dağniş Yaman, Montaj, Senkron: Cevat Sezer, Kamera Yardımcısı: Uğur Kovan, Jenerik ve Afiş Fotoları: Stüdyo Erol, (Sineray Stüdyolarında hazırlanmıştır )

Oyuncular: Ahu Tuğba, Tarık Tarcan, Murat Soydan, Neriman Köksal, Şemsi İnkaya, Baki Tamer, Nevzat Okçugil, İhsan Baysal, Nuri Tuğ, Necip Tekçe, Tunç Parscan, Akın Tunç, Yaşar Şener, Kamil Sesli, Mesut Sürmeli, Sohban Koloğlu, Hüseyin Güler, Faruk Savun, Hakkı Kıvanç,

Konu: Filmde, zengin bir fahişenin hayatı konu edilir. Arzu, hafta içi para karşılığı zengin erkekler ile beraber olur. Hafta sonu ise Sevda adını kullanarak Büyükada’daki köşkünde yaşar. Adadaki herkes onu yalnız bir iş kadını olarak tanır. Arzu da adadaki insanlara maddi yardımlar yaparak onlarla dostluk kurar. Bir süre sonra Arzu, mesleğini bırakıp kendisine bambaşka bir hayat kurmaya karar verecektir. (Meltem İşler Sevindi)

HATA BULMA (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Müjdat Saylav
Görüntü Yönetmeni: Ferhat Bakır
Yapım: Doğukal Film/Muzaffer Doğukal

Oyuncular: Durmuş Çiğdem, Sevim Özün, Kemal Aydan, Turgut Özatay, Yücel Aksoy

Konu: Taşralı bir şarkıcıyla, zengin bir kızın aşkı.


HASRETİNLE YAŞANMIYOR (1986)


Yönetmen Hulki Saner
Senaryo Kamil Başaran
Görüntü Yönetmen Abdullah Gürek,
Yapım Saner Film/Hulki Saner

Oyuncular: Gülden Karaböcek (Gülden Uzun), Yusuf Sezgin (Kenan Uzun), Nilgün Ersoy (Yeşim Tan), Ali Rıza Cevizli, Burçin Terzioğlu (Burçi), Sümer Tilmaç (Celal),

Konu: Öğretmenine (Yusuf Sezgin) aşık olup,onunla evlenen ancak kötü niyetli bir kadın (Nilgün Ersoy) tarafından yuva-sı yıkılan,daha sonra yeniden kocasına kavuşan lise öğrencisi bir genç kızın (Gülden Karaböcek) öyküsü. 

Filmde yer alan şarkılar: “Hasretinle Yaşanmıyor”, “Gözüm Seni Görmese de”, “Bir Anda”, “Dünya Bile Gözümde Değil,” “ Kısmet Olursa “


HASRETİM (1986)




Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Görüntü Yönetmeni: Sertaç Karan
Müzik: Selami şahin
Yapım: Emrah Film/Fahri İpek

Oyuncular: İsmail Hazar, Bahar Öztan, Salih Kırmızı, Merih Fırat, Kadir Savun, Baki Tamer, Renan Fosforoğlu, Hüseyin Kutman, Misafir Oyuncu: Hülya Tuğlu

Konu: Baki çok zengin bir adamdır fakat çocukları mirasın savurmaktadır. İsmail ise bu durumdan rahatsızdır babası onu bu yüzden evden kovar bahar adlı bir kadınla tanışır ve evlenir. Baki’nin çocukları da Baki’nin mirasını yemiş bitirmiştir. Baki parasız kalmıştır. sonunda İsmail’in yanına sığınır

HALKALI KÖLE (1986)


Yönetmen : Ümit Efekan
Senaryo: Haşmet Zeybek
Eser: Bekir Yıldız
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Pınar Video/Halis Şenol

Oyuncular: Tarık Akan, Zuhal Olcay, Melike Zobu, Ferdi Altuner, Menderes Samancılar, Mesut Çakarlı, Muazzez Kurdoğlu, Haşmet Zeybek

Konu: Anne, baba ve çocuktan oluşan aile babanın iletişimsizlik ve geçimsizlik yaşanıyor gerekçesiyle dağılma sürecine girmiştir. Baba'ya göre karısıyla arasındaki sevgi ve saygı bitmiş, güven kalmamıştır. Evlilikleri "birbirlerini yeme" noktasına gelmiştir. Üstelik kadın kaynanasını evden kovmuştur. Karısına göre ise evin tüm yükü onun üzerindedir ve kimse ona yardım etmemektedir. Kaynanası da sürekli sorunlar çıkartmaktadır. Çatışmalar gün geçtikçe artar, koca sevgiyi dışarıda arar ve bir sevgili bulur. Çünkü, ona göre "sevgi özgürlük ve hak edilmek ister, karısı artık buna layık değildir". Kocasını başkasına kaptırmak istemeyen anne boşanmaktan vazgeçer. Ancak o da kocasının yazdığı kitapların telif hakkını almak içindir. Bu arada kaynananın ölmesi kocayı, annesinin karısı tarafından "ömür boyu sığıntı gibi yaşatıldığı" için bütünüyle karısından uzaklaşır. Sonuçta kadın istediği parayı alır ve evlilik resmi olarak biter. Baba özgürlüğüne kavuşur ve kendisinden hiçbir maddi çıkar beklemeyen sevgilisine kavuşur. Baba yeni sevgilisine "karım olur musun" der. Ama sevgilisi üzülür, aşağılandığını düşünür. "Sanki şimdiye kadar metresinmişim gibi konuşuyorsun" der. Ona göre sevgi olduktan sonra evlilik şart değildir. Önemli olan birey olmadır, insanların birbirine yetmesidir. Babanın ısrarı sonucu yeni sevgililer evlenirler:

Ancak kadının hamile olması sorun yaratır. Genç kadın anne olmakta ısrarlı iken, babaya göre; kadınlar anne olmak yerine sosyal haklarını arttırmalıdırlar. Ona göre, çocuk kadının sevgisini azaltacaktır. Kadın özgürlüğünün sınırlanmaması için çocuğunu aldım ve boşanma kararı alır. Baba ona hak verir; "Ben ne doğulu ne de batılı olabildim dilerim sen çağdaş bir kadın olabilirsin. Benim gönül ve bilinç yoldaşım" diyerek ayrılır. “Soner Derse, “Türk Sinemasında Aşk”

Ø    Bekir Yıldız'ın "Halkalı Köle"sini ("Aile Savaşları"nı okumadım) önceleri olduk-ça tedirgin olarak, bir tür diken üstünde okumaya başladığımı anımsıyorum. Bu, kitabı bir roman mı, yoksa bir anı kitabı gibi mi okumak gerektiği konusundaki belirsizlik kadar, kitabın Yıldız'ın özel yaşamının bir bölümünü (veya dönemini) sergilemesinden kaynaklanıyordu. Gerçi her tür yapıntı yapıtta yazar sonuç olarak biraz da kendi yaşamını anlatır. Ama bu kez olaylar, roman tekniğiyle yoğrulmaktan çok, bir anı defteri gibi anlatılıyor, üstelik Yıldız, bunun "kendi hayatı" olduğunu açıkça söylüyordu. Özel yaşamların bu tür sergilenmesi, beni hep biraz rahatsız etmiştir. Ama "Halkalı Köle"de bu tür tedirginlik1er çabucak aşılıyor ve yapıtın (roman, anı neyse) büyüsü işlemeye başlıyordu. Bunun temel nedeninin, yapıttan taşan "içtenlik" olduğunu sezmiştim. Anlattıkları yalnız Yıldız'ın yaşamında bir bölüm değildi. Yıldız için hala çok güncel, "yakıcı", etkisi süren, alevi buram buram tüten olaylardı bunlar anlaşılan... Ve bu içtenlik, bu "sahiplik" duygusu eninde sonunda etkisini gösteriyordu.

"Halkalı Köle" filmi, temelde aynı avantajdan yararlanıyor. Yiine bir "özel yaşam" sergilemesi karşısında olunduğunun anlaşılmasıyla gelen rahatsızlık da, kitapta bir derece kabul edilen Yıldız'ın oldukça kuramsal, "kitabı" laflarının getirdiği yapaylık duygusu da, kısa sürede filmin tıpkı roman gibi içerdiği içtenlik nedeniyle siliniyor. Yıldız, anlaşılan ilk karısından çok çekmiş... Çektiklerini anlatırken, tüm bir evlilik kurumunu "köylü, kentli ve Avrupalı" gözüyle, yargılıyor, irdeliyor, ayrıştırıyor... Kırsal kesim kökenli iki insan arasında, kent yaşamı ve diğerleri üstüne kurulan, üstelik bir de Almanya deneyi geçiren bir evliliğin, biraz toplumsal ve ekonomik, ama daha çok insancıl/bireysel engellere çarparak tuzla buz olmasını, "sevginin ölmesi" ile birlikte doğan gerilimi, giderek düşmanlı baştan sona irdeliyor film Tam anlamıyla "bir evliliğin (veya bir boşanmanın anatomisi" bu Yıldız'ın kitaptan gelen kimi yargılarının, benzetmelerinin ("ailelerle imparatorluklar arasındaki kooşutluk" gibi) alabildiğine "tumturaklı" kaçması veya mahkemenin bizdeki yargı sisteminden çok Amerikan mahkemelerine benzemesi gibi olumsuz öğeler, evlilik olayına yaklaşımın görkemli sağlamlığı karşısında unutuluveriyor. Ve karşınızda, Türk sinemasında yapılmış en (belki de tek) radikal evlilik irdelemesi filmini buluyorsunuz ...

Yıldız, romanda/filmde, önceleri karısına asıl suç payını bırakır gibi oluyor. Nitekim finale doğru mahkemenin kararı (Yıldız'ın tüm romanlarının geçmiş gelecek tüm baskılarının gelirine kadının el koyması) hele gerçek olduğu da bilinince, kadını pek sempatik göstermiyor elbette...Ancak Yıldız'ın baş kişisinin (kendisinin) yeni kadınıyla arasında" çocuk sorunu" dolayısıyla doğan sürtüşme ve bu olayda erkeğin davranışı, fılmde zaten alttan alta var olan erkek eleştirisini, "maşist toplum" eleştirisini de doruğuna çıkarıyor. Bu haliyle, film, günümüz Türkiye’sinde evlilik ve kadın-erkek beraberliği konularında sanat yapıtı düzeyini de aşıp belge konumuna erişen bir eser ...

"Halkalı Köle", Ümit Efekan'ın şimdiye dek yaptığı en önemli film olduğu kadar, görüntü ve müzik çalışmalarıyla da değerleniyor. Oyuncular ise bence çok başarılı: Tarık Akan, şimdiye dek oynadık-larından çok farklı bir rolde gerçek bir oyuncu olduğunu gösterirken, Zuhal Olcay’ın birinci sınıf oyunu, bu aktrisin sinemamız için ne büyük kazanç olduğunu bir kez daha belgeliyor. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”



GÜZELiM (1986)


Yönetmen: Ümit Efekan
Senaryo: Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni: Erdal kahraman
Yapım: Uzman Film/Kadir Turgut

Kurgu: Mevlut Koçak, Yapım Sorumlusu: Asım Par, Yönetmen yardımcısı: Faruk Turgut, Yönetmen Asistanı: Hamza Özbal, Kamera Asistanı: Nusret Öz, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar Şefi: Tümay Rızai, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Laboratuar: Şems Tokgöz, İzzet Tatlıcı, Armağan Köksal, Prodüktör: Ferit Turgut, Işık Şefi: Gürcan Küçüker, Işık yardımcısı: Mehmet Uluyol, Set Amiri: Murat Özlük, Set Asistanı: Sabit Çolakel, (Sineray Film Stüdyo ve laboratuarlarında hazırlanmıştır )

Oyuncular: Serpil Çakmaklı, Tarık Tarcan, Necati Bilgiç, Aytaç Öztuna, Damla İra, Pınar Altıntaş, Asım Par, Yalçın Özler, Alper Temiz,

Konu: Filmde, yıllar önce ayrılan bir çiftin tekrardan yollarının kesişmesi konu edilir. Aynı mahallede oturan Zeynep ve Murat birbirlerini severler. Ancak Murat, zengin bir ailenin kızı ile evlenir ve bir sahil kasabasına yerleşir. Aradan yıllar geçer. Zeynep, kız arkadaşlarıyla Murat’ın yaşadığı kasabaya tatile gider. Yıllar sonra tekrardan karşılaşan Zeynep ve Murat arasında yeniden bir ilişki başlayacaktır. (Meltem İşler Sevindi)




GÜVERCİNİM (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Foto Direktörü: Dinçer Önal
Yapım: Onur Film / Mahmut Hekimoğlu

Oyuncular: Belkıs Akkale, Mahmut Hekimoğlu, Neriman Köksal, Kadir Savun, Aliye Rona, Turgut Özatay, Attila Karakaya, Bülent Polat, Figen Arlı, Ali Rıza Cevizli, Bahattin Eroğlu, Kamil Sesli, Nermin Çakar, Cengiz Durmaz, Korhan Eriş

Konu: Filmde, çocuğu olmayan bir çiftin hikâyesi anlatılır. Birbirini seven Elif ve Doğan evlenmek isterler. Ancak Elif’in babası kızını başka birine vermeyi düşünür. Doğan da Elif’i kaçırır ve evlenirler. Günler ilerledikçe çocukları olmayan Elif ve Doğan hakkında köyde dedikodular yayılır. Bu dedikodulara dayanamayan Doğan’ın babası oğlunu yeniden evlendirmek isteyecektir. (Meltem İşler Sevindi)


GÜNEŞTEKİ LEKE (1986)




Senaryo ve Yönetmen: Aydın Sayman
Görüntü Yönetmeni: Himmet Arı
Yapım: Günay Film/Günay Kosova

Oyuncular: Bulut Aras, Nebahat Çehre, Yaman Okay, Arzu Aydın, Yelda Zerman, Erdoğan Pınar

Konu : Filmde, bir aşk ve ihanet hikâyesi anlatılır. Engin bir turistik otelde çalışmak üzere bir tatil kasabasına gider. Nuran’la daha ilk gün, tatsız bir şekilde tanışırlar. Aralarındaki gerilim kısa sürede aşka döner. Nuran bir pansiyon işletmektedir. Nuran’la ilişkisi devam eden Engin, aynı zamanda patronun kızı Arzu’yla da birliktedir. Genç kızla bir menfaat ilişkisi içindedir. Fakat Arzu da en az Nuran kadar ciddiye almaktadır Engin’in aşkını. Engin’in zengin olma plânları Nuran’dan duyacağı bir haberle tehlikeye girer. (Ayşe Adlı)


GÜNEŞTEN DE SICAK (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Müjdat Saylav
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Aydın Film/Bülent Aydın

Oyuncular: Yusuf Sezgin, Zafir Saba, Ayşen Cansev, Cesur Barut

Konu: Bir sahil kasabasına tatile gelen iki genç kız kardeşin kaçıralarak tecavüze uğrayışının öyküsü .