Görüntü Yönetmeni: Erdoğan
Engin, Uğur İçbak
Müzik: Mihenk Grubu
Yapım: Varlık Film/Lokman
Kondakçı, Tufan Güner
Oyuncular: Lucie Strobe, Ayhan Seçkin, Tekin
Mutlucan, Sinan Çetin, Süleyman Soyer
► Gökyüzü,
12 Eylül filmlerindendir. Film; tutuklu bir yönetmenle birbirini arayan, bulan,
kaybeden iki genci ele alıyor.. Burada yönetmenin iç yolculuğu, düşlerindeki
bir aşk öyküsü ve buna verdiği, vermesi gereken çizgi resimlenmektedir.
Yönetmenlerimizin
megalomanileri gitgide artıyor... Sinan Çetin, yeni filmi " Gökyüzü"nde yalnızca kendisini, yani bir film yapan bir yönetmeni oynamakla yetinmiyor.
Bu yönetmen, filmde ayrıca "yazgı" (veya Tanrı) gibi sunuluyor:
Yarattığı kahramanlar etli canlı yaratıklara dönüşen, onların yazgısını tümüyle
elinde bulunduran... Bunun için tasarladığı "aşk hikâyesi"nin
kahramanları gelip ona, hayatlarına söyle veya böyle olması (veya olmaması)
için yakarıyorlar, filmin "kötü adamları" yönetmeni,
"emellerinin gerçekleşmemesi için" hapse atıp dövüyorlar... vb...
"Kader, ağlarını örüyor" lafı, "Gökyüzü"nde "yönetmen
ağlarını örüyor"a dönüşüyor... Ve fîlm bu minval üzerine, soyut imgeler,
gerçeküstü sahneler, türlü çeşitli özentilerle sürüp gidiyor...
"Gökyüzü" hemen tümüyle bir seri TV reklamı, daha doğrusu bir dizi
"video-clip" anlatılmış... Hele ilk yarım saatinde, o gün batımında
ufka doğru sürülen motosikletler, güneşe kargı havalanan uçaklar, kumlarda yatmış
güzel kızlar, birbirlerine hiç laf etmeden bakıp duraa genç güzel basküllerle,
TV reklamları izlenimi tam anlamıyla pekişiyor.
Kişiliklerin hiçbir biçimde
etli canlı, yasar kişilikler olmaması, hikâyeyle, giderek hayatla tüm
ilişkilerinin yalnızca karıştıkları garip aşk öyküsü çerçevesinde biçimlenmesi,
filme bir tür fotoroman havası kazandırmıyor da değil... Hızlı bir TV
tekniğiyle anlatılmış biçimci bir fotoroman da diyebiliriz. Kötü yazılmış,
kötü yönetilmiş, kötü oynanmış bir film "Gökyüzü"... Amaçladığı modern
sinemaya bile anlatım tutuklukları yüzünden erişemiyor... Belkj Suadiye veya
Bebek "hızlı gençlik" kesimi, bu filmde "kendinden bir
şeyler" bularak keyif alabilir!..”Atilla Dorsay,” 12 Eylül Yılları ve
Sinemamız”