Powered By Blogger

20 Ekim 2024 Pazar

ANA YURDU (2015)

 

 Senaryo ve Yönetmen: Senem Tüzün, Görüntü Yönetmeni: Vedat Özdemir, Yapım:  Olena Yershova, Adam Isenberg, Senem Tüzen, Metin Çelik   (Sanat Yönetmeni), Gökhan Özgül (Işık Şefi), Valia Tserou (Ses Tasarımı), Senem Tüzen   Adam İsenberg, Yorgos Mavropsaridis (Kurgu), Nikos Moutselos, (Ortak Yapımcı) Barış Yıldırım (Uygulayıcı Yapımcı), Abraham Pirchi, Sevil Demirci, (Yardımcı Yapımcı), Ahmet Şahin, Mertcan Uysal (Yapım Asistanı),  Akın Güngör, Özgür Sevimli (Yardımcı Yönetmen), Mecnun Çinkaya, Vural Uzundağ (Yönetmen Asistanı), Tunç Eser. Kamera Asistanı), Gürkan Özkan, Tufan Kılınç (Focus Puller), Esra Bahat (Kostüm) , Dilber Maltaş (Kostüm Asistanı), Can Çelik(Sanat Yönetmeni Ass.), Tunç Ergüden (Prop Tasarımcısı), Gürkan Özkaya (Ses Operatörü), Leandros Ntounis (Miksaj), Usal Onan Karagözoğlu (Ses Kayıt), Sedat Polat (Dublaj Kayıt), Onur Erdoğan (Işık Asistanı), Ramazan Kayar Zafer Obanekkpınar, Set Amiri), Emin Akpınar (Ön Hazırlık Mekan Araştırmacısı), Ezgi Baltaş, Nuray Saygınöz (Kast Direktörü), Süleyman Gökmen (Senkron), Manos Chamilakis (Renk Düzeltme), Çağrı Özbal (Ön Gösterim Renk Düzeltme),  Jean Michel Boublil, Jack Dunn (Görsel Efekt


 Oyuncular: Esra Bezen Bilgin (Nesrin), Nihal Koldaş (Halise), Fatma Kısa (Emine), Semih Aydın (Halil), Habibe Doygun (Habibe Abla), Sıdıka Çınar (Komşu), Nuriye Durkan (Komşu), Selvet Uysal   (Komşu)


Konu: Film, genç bir yazar ile annesi arasındaki ilişkiyi anlatır. Nesrin, eşinden boşanmıştır. Romanını yazmak üzere vefat etmiş olan anneannesinin İç Anadolu’daki evine taşınır. Annesi Halise de Nesrin’in peşinden bu köy evine yerleşir. Halise ile köy ahalisi Nesrin’in yaşama biçimine müdahale eder. Nesrin’in yazma sürecini sekteye uğratan bu süreç, Nesrin’i çıkışsız bir duruma sürükleyecektir. (Tuba Deniz - TSA)


& Bu yıl büyük kısmının iptali ile düzenlenen 22. Adana Altın Koza Film Festivali'nde ödüllere boğuldu. SİYAD en iyi film ödülü, film yönetmenleri en iyi yönetmen ödülü ve Nihal Koldaş'a en iyi kadın oyuncu ödülü ile dikkatleri ziyadesiyle üzerine çekti Ana Yurdu.... Tüm bu filmlerin içinde bir adım öne çıkan Ana Yurdu çiçeği burnunda yönetmenimiz Senem Tüzen'in ilk uzun metraj filmi...


Eşinden ayrılmış ve kafasını toplamak, yazabilmek için anneannesinin köyüne kaçmış yazar Nesrin ile peşinden gelen annesi Halise'nin giderek gerilen ve kopma noktasına gelen ilişkilerinin hikayesi.


Başlarda Nesrin annesine tatlı dille ve imalarla o evdeyken kitabını yazamayacağını anlatmaya çalışır. Ancak annesi kendince ona yardım etmek hatta onu arındırmak ve kurtarmak için onunla kalması gerektiğine inanmaktadır. Günahkar olarak gördüğü kızı Nesrin'in yaşamına kontrolsüzce mudahale eden annesi, kendi geleneklerine ve köylü çevresinin batıl yaklaşımına direnemez, yenik düşer. Kızına baskıyı arttırır...


Yönetmen filmde annenin kızı üzerindeki baskı hissini batıl inançlar ve dini öğelerle nasıl ustaca kurduğunu anlatıyor. Anne filmde içine girdiği dinsel ve "çevre ne der" odaklı paranoyası ve kurnazlıkları ile kızının yaşamına saldırır ve onu sindirmek ister. Nesrin entellektüel bir yazardır ve aslına bakarsanız olan her şeyin farkındadır. Ama savaşmaz, savaşamaz ve annesinin kendisine yaklaşımını ve patolojik kişiliğini anlamaya çalışır. Nesrin'in annesini anlama çabası anne kız ilişkisini giderek içinden çıkılmaz gerilimlere çeker. Anne her seferinde bu anlama çabasını ustalıkla Nesrin'e karşı kullanacaktır.


Dinsel saplantılar, anne üzerinden ailenin ve çevrenin boşanmış bir kadına bakışına ve onunla tehlikeli sulara sürüklenen ilişkisine bakıyor film... Ama bunu uzun süren diyaloglarla yapmıyor, etkileyici mekan ve ışık kullanımları ve çok başarılı oyunculuklarla bu etkiyi bir sine-masal yaratarak oluşturuyor.


Ve çarpıcı bir o kadar da sürpriz sonu ile sizi ters köşe yapıyor. 




Hem yöneten hemde senaryosunu yazan Senem Tüzen, oyuncuları ve etkisini yüzlere yakın çalışıp odaklanarak oluşturan kamerasını başarıyla kullanıyor. Başından sonuna her karesiyle festivalin kesinlikle en iyilerinden...Ana Yurdu...Sakın kaçırmayın...Vizyona girerse hemen, olmadı DVD'siyle sakın kaçırmayın derim... (Mustafa IRMAK)

 

61. BÖLGE “İNTİKAM” (2015)-

 

Senaryo ve Yönetmen: Cuma Uğurlu,  Yapım: Cuma Uğurlu, Zafer Kaya, Işık, Ses, Kurgu: Cuma Uğurlu, Müzik / Besteci: Murat Dereli      

     

 Oyuncular: Mahmut Kaldırım, Ömer Özdoğan, Mehmet Hacıahmetoğlu, Kader Cerrah, Adnan Varol, İsa Olgun, Reşat Hacıahmetoğlu, Merve Duman, Zeki Çatalbaş, Oğuz Akyüzlü, Ali Öztel, Reşat Tellioğlu, Mehmet Emin İşçi, Tuncay Olgun, Murat Berber, Cuma Uğurlu  


Konu: Özel olarak yetiştirilen Adnan, Trabzon’da görevini tamamlayınca Of'a tayini çıkmıştır. Yeni görevi için acımasızca yol alacaktır. Mahmut, Of ve çevresindeki ihaleleri kazanarak bölgede daha güçlü konuma gelecektir. Trabzon’dan tanıdığı Ömer'in oğluna öylesine bir vaadte bulunur ve sorgusuzca hayalleri için Of’a doğru yola çıkar, Adnan yeni görevi için sinsice ağlarını örmeye başlar.

ALİ KUNDİLLİ (2015)

 

 Yönetmen: Bülent İşbilen, Senaryo: Cem Gelinoğlu Görüntü Yönetmeni: Bülent Özer, Yankı Topçu  Yapım:  Aksoy Film/Faruk Aksoy , Ebru Aksoy Sanat Yönetmeni: Selami Taşbaşı, Kurgu: Erkan Özekan, Müzik / Besteci: Sunay Akın, Ender Kınay, Kostüm TasarıMüzik: Tülin Beceren, Görsel Efekt: Cihan Karademir          

 

Oyuncular: Cem Gelinoğlu (Ali Kundilli), Sami Aksu (Vedat), Zeynep Aktuğ (İlknur), Ezgi Tombul (Vedat'ın Sevgilisi), Emre Mutlu (Ce
ngo), Bilal Kaya


Konu: Filmde, kendisini çevresine karşı kanıtlamaya çalışan Ali’nin yaşadıkları anlatılır. Ali, yaptığı icatların bir gün fark edileceğini ve çok zengin olacağını düşünmektedir. En yakın arkadaşı Vedat ile birlikte aynı gün çifte düğün yaparak evlenme planları yapmaktadırlar. Ancak Vedat bir işe girmiş, çoktan evlilik hazırlıkları yapmaktadır. Ali, ailesinin ve sevgilisi İlknur’un iş ve evlilik hakkındaki baskılarını icatlarının yakında fark edileceğini söyleyerek sürekli erteler. Vedat’ın kına gecesinde verilen eğlencede Ali’nin yanlışlıkla sebep olduğu bir kaza sorunları daha da arttırır. Bu süreçte Ali değer verdiği herkesi yeniden kazanmak zorunda kalacaktır. (Aslan Erdem)

 

ALİ BABA VE 7 CÜCELER (2015)

 

 Senaryo Yönetmen: Cem Yılmaz, Görüntü Yönetmeni: Gökhan Atılmış, Yapım:  CMYLM/Öner Işık, Cem Yılmaz, Muzaffer Yıldırım, Vural Turunç, Can Yılmaz, Görüntü Yönetmeni: Özkan Çimenli, Sanat Yönetmeni: Emil Gigov, Işık Şefi: Konstantin Vladimirov, Kadir Yazıcı, Ses: Levent İntepe, Ses Tasarı Müzik: Mustafa Durma, Erkan Altınok, Kurgu: Erhan Acar, İlker Özcan, Uygulayıcı Yapımcı: Vural Turunç, Silvestar Lolov, Nikolay Dimitrov, Öner Işık, Yapım Tasarımı: Kess Bonnet, Hakan Yarkın, Yapım koordinatörü: Levend Çağıl, Velaria Marinova, Beste Hasançelebi, Yapım Ekibi: Denitza Daverova, Mustafa Hazan, Engin Palabıyık, Ayşe Mesta, Özge Şenocak, Kamil Özkavcı, Suzan Bozoğlu, Aziz Çıkıkçı, Yapımcı Asistanı; İvaylo Genov, Denis Raddev, Spas Temelkov, İvan Bragnev, Dimitar Stareyshinski, Kaan Deringöl, Caner Azak, Kristian Georgiev, Velichko İvanov, Yardımcı Yönetmen: Murat Dündar,      


Oyuncular: Cem Yılmaz (Şener/Boris), Çetin Altay (İlber), Irina Ivkina (Veronika), Zafer Algöz, Fevzi Gökçe, Duygu Bal,Maria Anastasiyeva, Fahradin Fahradinov, Bahtiyar Engin, Can Yılmaz, Yosi Mizrahi, Ali Murat Altınmeşe, Ventsislav Yankov, Kalın Yavorov (İnterpol Ajanı), Krasimir Kutsuparov (İnterpol Ajanı), Kristian Georgiev (Boris Kurye), Stefan Shterev (Boris Kurye), Ovanes Torosian (Pepsici Kız), Merve Şişman (Pepsici Çocuk), Deniz Cıvgın (Boris Av Arkadaşı), Danail Obretenov (Boris Av Arkadaşı), Yavor Baharov (Boris Av Arkadaşı), Valeri Markov (Bulgar Mahkum), İlia Yösev (Bulgar Mahkum), Yavor Gigov (Karakol Polis Şefi), Aleksandar Boynov (Polis Memuru), Ilian Petrov (Wilidorff Kurye), İvan Penev (Boris Pilot), Cvetomir Ganev (Helikopter Pilotu), Vasil Valkov (Helikopter Pilotu), Vasko Barisov (Barmen), Elian Aroyo (Boris Ev Çalışanlar), Nikolay Chobanski (Boris Ev Çalışanı), Tsvetenka Asenova (Boris Ev Çalışanı), Julia Prandjeva, (Hayriye Hanım Teyze), Asuman Özdemir (Metro Ces), Kubilay Özerkan (Metro Yönetici), Onur Gökşen (Metro Yönetici), Damla Benek Çığlın (Metro Yönetici), Fuat Yılmaz (Bahriyeli Kantinci), Aydın Demirci (Klüp Bodyguard 1). İvo Kirov (Klüp Bodyguard 2), Rumen Vangelov (Ambulans Doktor), İvan Kostov (Ambulans Hemşire), Katia Todorova (Fuar Karı-Koca), Naiden Naidenov (Fuar Karı-Koca), Gergana Stoilova (Onkel Atte), Özkan Çimenli (Labby Boy), Aziz Çıkıkçı (Klüp Genç), Anton Uzunov (Swat Polis Şefi), Levent İntepe (Swat), Borislav Kristov, Dean Kolev, Rumen İvanov, Bobi Planov, Radoslav Metobiev, Nikolai İliev,  İvo Krastev, Ozan Güven (Kızılordu Tenoriar), Murat Dündar, Halil Çalık, Gökhan Atılmış, Romen Petrov, Vasil Simeonov, Vasil Yordanov, Stoian Stoyanov, Georgi Stanislavov, Atanas Panaiotov, Aleksander Nikolov


Konu: Filmde, iş için yurt dışına giden iki adamın başından geçenler konu edilir. Süs eşyası satan Şener ve İlber, Sofya’ya fuara giderler. Fuarın ilk kazancı ile akşam bir mekânda eğlenirler. Ancak hesabı ödeyemeyince nezarethaneye düşerler. İnterpol tarafından sorguya çekilince mafyaya bulaştıkları anlaşılır. Şener ve İlber mafyadan kurtulmaya çalışırken bir dizi olayla mücadele etmek zorunda kalacaktır. (Meltem İşler Sevindi - TSA)

& Beklentinin sebebi tabi ki Cem Yılmaz isminin Türk komedisindeki yeri. 1995'te sahneye adımını attığından beri ürettiği her işte bir öncekini gölgede bırakan komedi ustası, son filmi "Ali Baba ve Yedi Cüceler" ile de bunu başarmış gibi görünüyor.

İsimle başlayalım, Ali Baba ve Yedi Cüceler...  İsmin batı ve doğu kültürlerinin iki meşhur hikâyesinden devşirilmesi elbette filmin tamamındaki unsurlar gibi birçok anlam taşıyor. Fakat en basit manada farklı bir "masal" izleyeceğimizi isme bakarak anlayabiliriz.


Filmin başrolünde, tipiyle konuşma tarzıyla ses tonuyla bir Cem Yılmaz klasiği olan "esnaf" tiplemesi Şenay var.  Cem Yılmaz'ın müthiş gözlem yeteneği ile yarattığı bu tiplemenin hammaddesi sokaktaki adam, yani bizleriz. Bu nedenle bu kadar gülüyoruz, kendini bir büyük kimlikle tanımlamaktan kaçınmayan, kendi insanını her seferinde eleştiren, yabancı hayranı olmasına karşın nerede yabancı görse kazıklamaya çalışan, sevdiği kızın yanında gösterişten aslan kesilen, yurtdışına çıktığı anda yüz metre öteden tanınan, yabancı dilde yerlerde sürünen,  ama kalbi son derece temiz olan kısacası bizlere pardon bize değil "bir arkadaşımıza" ayna tutan Şenay'a. Zayıflıklarımıza zaaflarımıza katlanmanın en kolay yönü bu işte; başka birinde gördüğümüz kendi zayıflıklarımıza gülmek.


Şenay'ın kayınbiraderi İlber ise Çetin Altay'ın muhteşem oyunculuğu sayesinde Şenay ile birlikte filmin anlamını sırtlanıyor. Modern bir Karagöz Hacivat yorumlaması olan bu ikilinin Karagöz'ü İlber. Eniştesi Şenay'ın peşinde başına gelmeyen kalmayan, ölüp ölüp dirilen! fakat ne olursa olsun kendisini satmaya meyilli eniştesinin yanından bir an olsun ayrılmayan İlber de biziz Şenay da. İlber olmaktan utandığımız için Şenaylaşıyoruz fakat İlber olmadan hiçbir şeyi çözemiyoruz.


Filmde uzun uzun üstüne konuşulması gereken birçok konu ve gönderme var ancak benim özellikle dikkatimi çeken, filmin komedi yönü ağır basan diğer Cem Yılmaz filmlerine kıyasla siyasal gönderme ve kodlamalarının bir hayli fazla olması. Bazı kesimler tarafından yapımlarında "suya sabuna dokunmamakla" eleştirilen Cem Yılmaz bu filmde suya da sabuna da bir hayli dokunuyor. Filmi, İsmail, Tayanç Pakça ve hatta Kenan Memedov ile Boris Mançov karakterlerinin Türkiye'nin son dönem siyasi figürlerini İlber ve Şenay'ın da halkı sembolize ettiği,  bir alt metin olarak okumak kesinlikle mümkün.


Filmin bir diğer önemli özelliği ise yine Cem Yılmaz'ın canlandırdığı Boris Mançov karakteri üzerinden yapılan kapitalizm eleştirisi. Ele geçirdiği "gamsızlık" iksirini ülkelere satarak servetine servet katıyor Kızıl Ordu müzisyenliğinden baronluğa evrilen Boris Mançov. 


Ali Baba ve Yedi Cüceler, oyuncu kadrosu ile de diğer Cem Yılmaz filmlerinden farklılık gösteriyor. Uzun bir süre sonra ilk kez Ozan Güven ve Özkan Uğur'un olmadığı bir Cem Yılmaz filmi izliyoruz. Usta oyuncu Zafer Algöz ise kusursuz performansı ile Ali Baba ve Yedi Cüceler'de de Cem Yılmaz'a eşlik ediyor. Filmin sürprizi ise Cem Yılmaz'ın stand up şovlarından! tanıdığımız abisi Can Yılmaz. İlk kez kamera karşısına geçen Abi Yılmaz İsmail karakteriyle son derece başarılı bir performans sergiliyor.


Filmin en başarılı kısımlarından biri müzikleri. Film boyunca Barış Manço ve İzzet Altınmeşe'ye gönderilen selamlardan film sonundaki harika Barış Manço Kızıl Ordu uyarlamasına kadar muhteşem bir performans sergileyen Jungle Box büyük bir alkışı hak ediyor.


Filmin gereksizce uzun süresi ve sonlarına doğru temposunu kaybetmesi bence göze çarpan en önemli eksisi. Bunun dışında hapishanede ve diğer ortamlarda karşılaşılan diğer Türk karakterlerin hikâyeye herhangi bir anlam katmaması, Veronica karakterinin yeterince işlenmemiş olması, filme sadece görüntüsü ile katkıda bulunan Irina Ivkina'nın vasat oyunculuğu ve lüzumsuz "yellenme" esprileri ise filmin diğer eksileri. Tabi ki bu eksilerin biraz da Cem Yılmaz kalitesinin yüksekliğinden göze batıyor olması işin başka kısmı. ( Emre Seven)

 

ADANA İŞİ (2015)

 

Yönetmen: Ali Adnan Özgür, Senaryo: Ayşe Bengi Çelik, Murat Taş, Görüntü Yönetmeni: Yusuf Aslanyürek, Yapım:  Caption / Emin Demirel, Bilal Kalyoncu, Sanat Yönetmeni. Atilla Çelik, Ses: Fatih Aydoğdu, Kurgu Deniz Kurtul, Müzik/Besteci: Serhat Ersöz, Uygulayıcı Yapımcı: Şükrü Üçpınar, Hikâye: Kenan Öğüten, Ayşe Bengü Çelik, Kostüm Tasarı Müzik: İnci Kangal


Oyuncular:  Melih
Selçuk (Şimşek), Murat Akkoyunlu (Maksut), Ceyda Ateş  (Zeynep), Hilal Uysun, Erkan Can, Aylin Aslım, Yeliz Yeşilmen, Serdal Genç, Volkan Başaran, Melisa Toros, İsmail Dikilitaş, Ahmet Fuat Onan, Eda Tansever,Ömer Güney, Elisa Filizer,Baran Seyhan, Kaan Demirel, Füsun Demirel, Bahtiyar Engin, Bedia Ener, Güray Kip,Ezel Akay, Yılmaz Gruda, Adil Çelebi, Kutay Kalabalık, Ufuk Bayraktar


Konu: Maksut ve Şimşek, Adana’da yaşayan iki arkadaştır. Yılbaşı gecesi bir bankanın tesisatını tamir etmekle görevlendirilirler. Çalışırken yanlışlıkla kırdıkları duvarın arkası bankanın kasası çıkar. İki arkadaş bankadaki tüm parayı alıp kaçarlar. Zengin olduklarını düşünürlerken para onlara aradıkları mutluluğu getirmeyecektir. (Aslan Erdem)

 

ADAM MISIN? (2015)

 Yönetmen: Emir Khalilzadeh, Senaryo:  Olkan Serdar, Yıldız, Cihat Zembat, Yapım:  Filmhane/Cihat Zembat, Suat Küçükaydın, Kurgu. Erkan Erdem, Oyuncu Seçimi: Gökhan Barış, Cast Direktörü; Hasan Uyar,  Steadicam Operatörü: Deniz Arslan, 2. Kamera Asistanı: Yasin Akın, Focus Puller: Eyüp Erdoğan, Yardımcı Yönetmen: Yıldıray Yıldırım, Müzik: Tamer Süerdem, İlker Yurtcan

Oyuncular: Kadir Çöpdemir (Delibela), Sinan Engin, Ahmet Çakar, Serdar Ortaç, Ceyhun Yılmaz (Taylan), Burçin Abdullah (Nazlı), Ertem Şener, Özgür Elmas, Duygu Şen (Gizem), Rasim Ozan Kütahyalı, Abdülkerim Durmaz, Ebru Ünlü


Konu: Ahmet Çakar, Sinan Engin, Rasim Ozan Kütahyalı, Abdülkerim Durmaz ve Ertem Şener'den oluşan Beyaz Futbol ekibi sevenleri ile buluşmak üzere bir sponsorun organize ettiği tatile çıkar. Tatil için gittikleri otelde kendilerini karşılayacak olan bu sponsora bir türlü ulaşamazlar ve hiç kimse onlarla ilgilenmez.

 

& Beylerrrr... Olmamış...


‘Beyaz Futbol’ ekibinin sinema macerası ‘Adam mısın!’, görüp görebileceğiniz en kötü filmlerden biri olmuş. Biz de ‘gerçeküstücü’ çalışmaya ilişkin eleştiri yazımızı ‘Ahmet Çakar üslubu’yla kaleme alalım dedik...


Birrr: Ortada doğru dürüst bir senaryo yok. Bu kadar kötü yazılmış bir olay örgüsü, bu kadar kötü yazılmış replikler... “TV’deki popülerlikle biz bu işi götürürüz” mantığı sinemada pek işlemez... Nitekim ‘Adam mısın!’ bu gerçeğin altını bizatihi çiziyor.


İkiii: Tamam, siz profesyonel oyuncu değilsiniz ama yine de bu kadar kötü performansları, bu kadar vasat oyuncuları uzun süredir izlememiştik. ‘Beyaz Futbol’da (ya da ‘Derin Futbol’da) diyaloglar spontane gelişiyor, birçok hamleniz (sözleriniz, mimikleriniz, vücut dilleriniz) en azından samimiyet içeriyordu. Bu kez elinize son derece kötü bir senaryo tutuşturulmuş ve her anında dökülen oyunculuklarınızla, kendi içinde bile inandırıcı olmayan bir filme imza atmışsınız.


Üççç: Evet, programlarınıza da yer yer aynı dil ve
ruh hâkim ama insan bazı şeyleri bu denli arka arkaya izleyince “Bu kadarı da yeter” diyor. Sürekli cinsiyetçi espriler (birlikte uyuyup kalktıktan sonra “Beyler, birbirimize bir şey yapmadık değil mi” türü cümleler mesela), keza Ahmet Çakar’ın ayıyla güreştiği sahnelerde aynı türden cinsiyetçi göndermeler vs. Hele o otelde önüne geleni tokatlama sahneleri. Pardon da ‘Recep İvedik’ aynı sularda defalarca yüzdü, sizin bu çabalarınıza gerek var mıydı?


Dörtttt: Yaa bir film hiçbir sahnesinde mi güldürmez (sadece Abdülkerim Durmaz’ın opera sahnesine dalıp arabesk söylemeye başlamasıyla biraz tebessüm ettim). Sorun bende diyecektim ama basın gösteriminde pek gülene rastlamadım.


Beşşş: Operacı dövmek iş mi? Ya da komik mi? Filme böyle bir sahne koymanın gerçekten ne manası vardı? Zaten bu ülkede sanat yeterince ‘tu kaka’, bir de siz hizmet edin bu tür anlayışa. Sözüm sana Ahmet Çakar Hocam; ‘Tıp doktoru’ diplomalı biri olarak tebrik ederim, böyle bir zihniyete yaptığın katkı için.


Altıııı: Ezkaza bu filmi, sinemayı icat edenler seyretse, mezarlarında ters döner. Ya da meseleyi güncel okuyalım; “Adam mısın!’ filmse, diğer zamanlarda ışıklar söndükten sonra salonlarda izlediğimiz şeyler var ya, onlar ne? Hani Ahmet Çakar “Raul futbolcu falan değil” der ya, maalesef seyrettiğimiz şey de film değildi.


Yediii: Neyse, bir tane de iyi şeyden bahsedelim. Ekip içinde yine de Abdülkerim Durmaz’ın performansı diğerlerinin bir adım önünde. Filmin oyunculuk adına tek hamlesi de kimi sahneler itibariyle Nazlı’yı canlandıran Burçin Abdullah’tan geliyor. (Uğur Vardan Hürriyet 18. 11.2016)

2015 YILI FİLMLERİ


 2015 YILI FİLMLERİ 



Halit Refiğ

YUNUS EMRE: AŞKIN SESİ (2014)

Yönetmen Kürşat Kızbaz Senaryo Kürşat Kızbaz  Görüntü Yönetmeni Levent Vural Yapımcı Kürşat Kızbaz Sanat Danışmanı: Türkan Kafadar, Kurgu :Vedat Vural, Sanat Yönetmeni : Tunç Bilge, Yapım Ekibi: Bülent Vural, Steadicam Operatörü: Cem Algür , Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Yılmaz Paksoy, Animasyon: Deniz Ağca, Oyuncu Seçimi : Ayşegül Bafralı, Müzik: Engin Arslan


Oyuncular: Devrim Evin, Yunus Emre, Bülent Emin Yarar, Tapduk Emre, Ahmet Mekin, Hacı Bektaşı Veli, Altan Erkekli, Mevlana Celaleddini Rumi, Burak Sergen,Barak Baba, Altan Gördüm, Sarı Saltuk, Sinan Albayrak , Sultan Veled, Tamer Levent, Hallacı Mansur Suna Selen, Yaşlı Ana, Nesimi Kaygusuz, Derviş Kasım, Nilay Cafer, Balım Kız


Konu: 'Aşkı arayan bir dervişin şair olma öyküsüdür, 'Yunus Emre Aşkın Sesi'. Anadolu'nun derinliklerinden yayılan ışığın; sevgiyi ve aşkı harmanlama öyküsüdür.

Kan ve savaşın ortasında kalan Anadolu köylüsü Yunus, Hacı Bektaşı Veli'nin verdiği nefesi kabul etmez, buğday ile avunur. Kısa sürede yaşadığı pişmanlık Yunus'u zamansız bir ilahi aşk arayışına sürükler. Artık ne buğday vardır ne de Yunus.

Aşkı arama yolunuda Yunus tüm sevdiklerini feda ederken dünyevi aşkla bağlandığı Balım Kızı da görmezden gelir. Yunus Anadolu'nun tüm erenlerini ilahi aşkı arama yolunda ziyaret edecek, gerçek sevgiyi ve aşkı bulmaya çalışacaktır. Aradığının kendi içinde saklı olduğunu bilemeden...'

 



ÜÇ, İKİ, BİR KESTİK (2014)

 

 Senaryo ve Yönetmen Kerem Sarı Görüntü Yönetmeni  Kerem Sarı Müzik Vehbi Can Uyaroğlu Yapımcı Hamit Şahin , Zafer Kaya Kurgu Kerem Sarı  Sanat Yönetmeni Ömer Faruk Yıldırım Yönetmen Yardımcısı Cihan Ertal Işık Şefi  Cihan Ertal


Oyuncular: Mustafa Kılınç, Evren Maral,Nuri Yiğit , Recep Yener, Yakup Yavru, Fevzi Altunbulak, Selami Taner,  Mustafa Kılınç


Küçük bir Ege köyünde yaşayan köylü genci Süleyman Oturak sinemaya delicesine tutkundur. Süleyman katıldığı çekilişten çıkan kamera ile ekibini oluşturup bir film yaparak dünyaya derdini anlatmanın peşindedir.


Filmin çekimleri Milas Kazıklı Köyü veDidim'in Akbük beldesi başta olmak üzere Aydın ve Muğla'nın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirildi.

 

UNUTURSAM FISILDA (2014)

 

*

 Senaryo ve Yönetmen: Çağan Irmak, Görüntü Yönetmeni: Gökhan Tiryaki, Emrullah Hekim (Kurgu),  Soydan Kuş (Sanat Yönetmeni), Fatoş Suda (Kostüm Tasarım), Murat Okur , (Kostüm Tasarım), Ceren Çağatay (Post-Prodüksiyon Sorumlusu), Osman Yıldız (Film Baskı), Çağlar Özlek (Negatif Kayıt), Emrullah Hekim (Fragman Kurgu),  Engin Acuner (Yapım Ekibi), Abdullah Kabataş (Yapım Ekibi), İsmail Erdem Altındere (Yapım Amiri), Başak Abacıgil (Uygulayıcı Yapımcı),  Mesut Aram (Boom Operatörü), Burak Topalakçı (Final Miks), Enes Şakar  Yönetmen Ekibi Fikret Kadıoğlu (Yardımcı Yönetmen), Aslı Visal İmge Gürbüz (Reji Koordinasyon) Aliye Aytemiz (Yönetmen Yardımcısı), Gökhan Güzeler (Kamera Asistanı), Onur Arabacıoğlu (Kamera Asistanı), Kadir Saklı (3. Kamera Asistanı), Serkan Gülgüler (Focus Puller), Armağan Komonovalı (1. Kamera Asistanı), Mehmet Seyhan Ünver (Sanat Ekibi), Mustafa Uğur Şen (Cast Sorumlusu), Arda Gözüküçük (Cast Direktörü) , Sıla Yücel (Cast Direktörü), Makyaj Ekibi Ebru Kızıltan, (Makyaj), Tufan Altış (Kuaför), İlker Coşan (Mali İşler), Kerem Uçar (Compositing), Emrah Akşık (Seslendirme Yönetmeni)


Oyuncular: Farah Zeynep Abdullah (Hatice (Ayperi), Mehmet Günsür (Tarık), Kerem Bursin (Erhan), Hümeyra Akbay (Ayperi'nin İleri Yaşı), Işıl Yücesoy (Hanife'nin İleri Yaşı), Gözde Çığacı (Hanife), Gümeç Alpay Aslan (Hande), Gürkan Uygun (Prodüktör Kemal Taşçıyan), Köksal Engür (Erhan'ın İleri Yaşı), Lale Başar (Tarık'ın Annesi), Reha Özcan (Erhan'ın Babası), Jale Aylanç Bülent Düzgünoğlu (Hatice'nin Babası), Hülya Gülşen Irmak (Hatice'nin Annesi), Evren Duyal Meriç Aral, Mehmet Yüksel, Mert Yaran (Öğrenci), Ece Müderrisoğlu, Barış Akın, Selin Dumlugöl, Berkant Cengiz (Aranjör),


Konu: Küçük bir kasabada kalbinin en derinine sakladığı hayalleri, Tarık’a duyduğu aşkla ortaya çıkaran Ayperi, İstanbul’da ulaşacağı şöhret yolunda da yalnız kalmıyor. Bir zamanlar duvarını süslediği posterler, satır satır okuduğu müzik dergileri ve büyük bir hayranlıkla dinlediği plaklar artık hep Ayperi’dir. Kendisinden uzak gördüğü ama içten içe imrendiği müzik ve şöhret dolu hayat, Ayperi’nin güçlü sesi, Tarık’ın besteleri, Erhan’ın desteğiyle gerçeğe dönüşür.  

TUT SÖZÜNÜ (2014)

 

- Yönetmen: Oğuz Çelik, Senaryo: Kemal Uçar, Giray Altınok, Görüntü Yönetmeni: Ahmet Münür Gürsoy, Müzik: Emrah Erdemir, Yapım:  Turbude Film / Burhan Türk, Yapım Koordinatörü: Erkan Gültekin, Kurgu:  Erkan Mutlu, Sanat Yönetmeni: Uğur Oktan, Set Amiri: Mustafa Pehlivan, Yönetmen Yardımcısı: Serap Ayık, Kameraman: Kemal Arslan, Steadicam Operatörü: Ahmet Veysioğlu, Kurgu Yönetmeni; Oğuz Çelik, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Ali Sandıkçı, Sanat Asistanı: Selen Öztoprak, Ses Teknik Koordinatörü:  Safa Gökhan Huylu, Ses Operatörü:Özcan Öz, Cast Ajansı: Mayadroom Ajans,


Oyuncular: Kemal Uçar (Bahadır), Giray Altınok (Yalçın), Burak Serdar (Şanal), Bernardo, Demet Özdemir (Demet), Zafer Algöz (Taksiratçı), Burak Kılıçkaya (Michael Jackson), İsmail Demirci, Candan Ünal, Emrah Elçiboğa (İsmet), Durul Bazan (İpek Düzgünkaya, Alay Cihan, Eda Akkaya (Kurpiyer), Eylül Öztürk, Sadık Gürbüz, Hikmet Karagöz, Onur Öztürk, Bülent Polat, Ayla Algan, Mehmet Özgür, Erkan Can, Bay J, Çağdaş Onur Öztürk, Cansu Diktaş (Falcı)


Konu: Yalçın ve Bahadır çok yakın iki arkadaştır. Yalçın ne kadar fırlama ve güvenilmezse Bahadır da bir o kadar sakin ve ılımlıdır. Birbirlerine hiç benzememelerine rağmen aralarında oluşan bu sağlam dostluk, Yalçın'ın ölümüyle sonlanır. Ancak bir süre sonra Bahadır'ın kapısı hiç beklemediği biri tarafından çalınır. Karşısında Yalçın'ın hayaleti vardır ama yalnız değildir yanında ölü italyan bir trapezci olan Bernardo vardır.


Yalçın yaşarken tutmadığı bir söz yüzünden arafta kalmıştır. Taksiratçının söylediğine göre Yalçının araftan kurtulabilmesi için tek yol, bu sözü 3 gün içinde bulup yerine getirmesidir. Bunu yaparken ona yardım edebilecek tek kişi, yaşarken sahip olduğu yegâne arkadaşı olan Bahadır'dır.

 

TERSİNE - 2014) -

 

 Yönetmen Ahmet Akıncı  Senaryo Ahmet Akıncı , Mine Arıbal , Salim Aydın , Özlem Bölükbaşı Görüntü Yönetmeni  Evren Davut, Yapım  Batı Film/  Faik Can Akıncı Eser  Alev İşler Genel Koordinatör Burhan Keskin Kurgu Elif Akyol,  Sibel Çetin Sanat Yönetmeni Nuray Aydın Kostüm Tasarım Adem Akkoç Yardımcı Yönetmen Yusuf Ertaç Kameraman Cem Yolyapan Işık Şefi Burak İzel Makyaj Canan Bilge

Oyuncular: Nilgün Barutçu, Tevfik İnceoğlu, Şenol İpek, Turan Özdemir, Esra Sönmezer, Cumhur Sarı, Can Bayındır, Senem Hakkı, Gizem Totur  None

Konu: Şiddetin dünya üzerindeki sistemlerin, her türden, ırk, millet, cinsiyet ayrımcılığını, en etkili şekliyle insanlar üzerinde göstermeye devam etmesi ile yaşanan mağduriyetlerin, özellikle kadın üzerinde yarattığı, kişiliği sönülmenmiş ruh haliyle, köleleştirilmiş varlığıyla insani değerlerden yoksunlaştırılması, sorunu daha vahim hale getirmektedir.

İnsanı doğuran, büyüten, toplumu oluşturan ailenin önemli bir parçasının etkisizleştirilmiş haliyle yaşama devamında tüm dünya üzerinde hükmünü sonsuza taşıyacak olan erk egemen sistemin güçlenme sebebidir. Bu durumda, insan haklarından söz etmek mümkün değildir. Kadının özgür olmadığı toplumlar asla özgür olamayacaklardır.

“Tersine” insan ilişkilerin de kadın ve erkeğin hayat içindeki konumlarını değiştirip yaşanılan sorunu erkeğin mağduriyeti açısından göstererek anlaşılır olmasını sağlamaktır. Dayak yiyen, tecavüze uğrayan, çocuk yaşta evlendirilip ağır sorumluluklar altına itilen, öldürülen erkek olsaydı?

 

ŞARKI SÖYLEYEN KADINLAR (2014)

 


Senaryo ve Yönetmen
Reha Erdem Görüntü Yönetmeni Florent Herry Yapım Atlantik Film/Ömer Atay Kurgu: Reha Erdem: Ses Kurgu: Herve Guyader, Oyuncu Seçimi: Eren Kanat, Müzik : Arvo Part

Oyuncular: Binnur Kaya, Aylin Aslım, Kevork Malikyan, Philip Arditti, Deniz Hasgüler , Vedat Erincin

Konu: Muhtemel bir deprem nedeniyle İstanbul’un adalarından birinin boşaltılma kararı alınmıştır. İnsanlar akın akın oradan ayrılırlar ancak küçük bir kesim bu karara uymayarak kalmakta ayak direr. Etrafta kıyamet arifesini andıran bir atmosfer hüküm sürerken geride kalanlar için hayat koşulları günden güne zorlaşacaktır. Film, yaşamları farklı engellerle sıkıştırılmış bir grup kadının, inanç, cesaret ve enerji ile hayatın farklı boyutlarına yaptıkları insani serüvenlerine eşlik ediyor.

 

Şarkı Söyleyen Kadınlar: Saha Seyirciye Kapalı

Kendi zamanını, mekânını ve hatta insanını kurmaya çalışan kıymetlimiz bir yönetmen Reha Erdem. Seyircisi son günlerde Kosmos‘dan Jinn‘e ordan Şarkı Söyleyen Kadınlar‘a doğru kapanan bir üçgen seziyor. Kosmos ve A Ay‘a kadar olan öncesini bi yere koyup ifade gücünü sonrakilerde bulamayanlar var. Jinn ile beraber ormanından, masalından, olağanüstülüğünden sıkılan da.

Reha Erdem’in peşine düştüğü her neyse bakmak, dinlemek, anlamaya çalışmak gerek elbette. Bugüne kadar yaptıklarının hatırına deyip de seyir lütfu saymamalı bu çabayı. Varlığı sinema seyircisine armağan birinin son yaptığına durup bir göz atmalı. Fakat yine de insanın peşini bırakmayan bir duygu var Şarkı Söyleyen Kadınlar‘da. Epik ile gerçekçilik arasında biçimsel sıkışmışlık yaşayan, cümlesini bir türlü toparlayamayan bir film gibi. Halit Ergenç’in “ilahi ses”i ile Adem’in kurtarmaya çabaladığı hayatı arasındaki her şey kuru mizansen sanki. Kadınlar, yaşlı adamlar, zamparalıklar, bir adaya sıkışmış gibi. Adanın sallanmasına beş kala herkes kendi kaderini yenmek uğraşında. Belki de değil. Bir yere kıırdadıkları yok çünkü. “Suyu değiştirilmeyen havuz”un içinde debelenip duran insanların hayatı bu.

Erdem, atmosfer kurmak işimiz diyerek en iyi şekilde besliyor filmini. Mekân, büyük bir kısmı deprem ihtimali nedeniyle boşaltılmış bir ada. Felaket geleceği haber verilen bir yerde ya çaresizler ya da kendini cesur sayanlar hiçbir yere gitmiyor. Cesaret inançla ilişkiliyken, çaresizlik de evinde ölmek duygusuyla yakınlaşıyor. Bu noktada ayrışan karakter Mesut (Kevork Malikyan). Çünkü o politik gerekçelerini de katarak her şeyin adayı bitirmeyle ilişkili bir komplo olduğuna inanıyor. Köpeği, doktor arkadaşı ve ev işlerindeki yardımcısı Esma ile kaldığı yerden sürdürmeye çalışıyor hayatını. Esma ise filmin kıymetlisi. Binnur Kaya’nın canlandırdığı karakter inançları, saf aklıyla filmi bambaşka bir boyuta taşıyıp Kosmos‘la organik bir bağ kurdurma potansiyeline sahip. Mesut’un oğlu Adem (Philip Arditti) ise hayatta kalmak arzusuyla adayı boşaltanların aksine hayat bulmaya babasının evine geliyor. Erdem, senarist tarafıyla güzel bir Adem çizmiş. Erdemli biri değil karakter. Şefkat, pişmanlık, acıma, sadakat gibi duygular da taşımıyor. Taşısa da göstermiyor. Kontrollü biri de değil. Sempati duyulacak hiçbir yanı yok ama varlığını bu haliyle kabul ettirebiliyor. Belki de meziyeti bu.

Filmin karakterleri birbirleriyle konuşmayan daha çok kendi lafını söyleyen insanlar. Güzel bir anlatım dili yakalanıyor bu noktalarda. En çok Mesut, Adem ve karısının (Aylin Aslım) adadaki evde bağrışarak konuştukları anda çıkıyor ortaya bu iletişememe hali. Hatta kadınlar aynı şarkıyı bile söylemiyor birçok yerde. Kendi cümlelerini kurup duruyorlar. Kadın karakterlere yüklediği uhrevi güçler yönetmenin incelikli üslubundan payını alsa da varlığı olağanlaştırmaktan çok olağandışı bir yere taşıyor. O vakit biz “şarkı söyleyen kadınlar”ın bu dünyaya sığamayacak kadar yüce, hayatla yetinemeyecek kadar olağandışı olduğuna inandırılıyoruz. Oysa lazım gelen başka bir şeymiş sanki. Mesela kutsaldan uzakta, daldan düşen elmadan ölüm bulan bir hiçliğin içinde kıymetli olabilmek. O vakit bir kitabın, filmin, hayatın içinde basitçe ama hürmet gören bir varlık gösterebilmek. Yani gündelik ve olağan haliyle. Oysa bu filmdeki kadınlar sert bir gerçekçilik içinde rüyaya yatmış gibi. Acı yüklüler ama hayat buldukları bir koridor var ve ne yazık ki bu koridorda yetinmeyi biliyorlar. Adem’in karısı, Esma ve küçük kadın fedakârlıklar içinde, erdem altında debelenip duruyor. Birine uhrevi bir güç, diğerine dirayet, en küçüğünün payına da kabullenme düşüyor. “İlahi ses” hep onların kulağında sanki.

Cumartesi annesi saydığımız iskelede oturan kadının inlemeleri büyük bir “rahatsızlık”, filmde kurulan hayat ve bizim gerçeğimiz için. O da köşesinde kendi acılı şarkısını söylüyor. Fakat hikâyenin evreninde bir yabancılaştırma unsuru olmaktan, umutsuz atmosferi iskele tarafından destekleyip filme işlevsel bir katkı yapmaktan öteye taşınamıyor. Duygu ile durum arasında koca koca sahneler heba eden, bütün sahiciliklere mesafe koyan bir film bu. Atmosferi, karakterleri var gücüyle alışık olduğumuz hayatın, ilişkilerin, iletişimin zeminini kaydırıyor. Ve ne yazık ki bu zemin bizi tatmin edici bir dünyaya değil gürültülü ve dilini toparlayamamış bir filme taşıyor. Öyle ki seyirci seyirci kalıveriyorsunuz. Çünkü çok konuşuyor film, araya girip iki kelam edecek yer bırakmıyor insana. Oysa gönül yönetmenin zamanında, mekânında kendine de bir yer bulmak istiyor. İstiyor işte, ne yapalım. (Fatma Onat 21 Şubat 2014 Eksi Sinema)

STAJYER MAFYA (2014)-

 

Yönetmen. Eray Koçak, Senaryo: Uğur Uludağ, Görüntü Yönetmeni: Mehmet Başbaran, Samet Taş, Müzik: Ender Gündüzlü,  Yapım: Bir Sanat Yapımcılık, Ata Yılmaztürk (Yapım Koordinatörü), Cenk Yengin (Uygulayıcı Yapımcı), Erkan Tekemen (Kurgu), Özüdoğru Cici (Sanat Yönetmeni),  Ozan Turan (Sanat Yönetmeni), Yapım Ekibi Tanzer Aryar (Yapım Ekibi), Nilay İslamoğlu (Yapım Ekibi), Emrah Çakır (Yapım Ekibi), Yaşar Baş (Yapım Ekibi), Nilay İslamoğlu (Proje Koordinatörü), İsmail Aslan (Set Amiri), Adnan Aydın (Set Asistanı), Cengiz Topçu (Set Asistanı), İlyas Taşdeniz (Set Asistanı),Ergin Yılmazer (Yardımcı Yönetmen), Gülen Karataş (Reji Koordinasyon), Erman Yıldız (Reji Ekibi), Ceren Çakan (Reji Ekibi), İlker Turan (Devamlılık), Kamera Ekibi Tunç Pakman (Kamera Asistanı), Ümit Taşlıca (Kamera Asistanı), Soykan Pusat Kameraman), Ümit Yıldız (Kameraman), Emre Çelik (Focus Puller), Özkan Baydar (Focus Puller), Samet Taş (D.I.T. Operatörü), Ahmet Kurtuluş (Time Code), Çağlar Özlek (Renk Düzenleme), Çağlar Özlek (Negatif Kayıt), Serkan Çevik (Işık Şefi), Murat Bulak (Işık Asistanı), Sezgin Bolat (Işık Asistanı), Kadir Uçar (Işık Asistanı), Semanur Yaşar (Kostüm Sorumlusu), Emre Öztürk (Sanat Asistanı), Şahin Buran (Sanat Asistanı), Canan ,Özbay (Kostüm Asistanı), Naz Kaleci (Kostüm Asistanı), Esma Keskin (Makyaj), Halil Satır (Kuaför), Funda Eryılmaz (Makyaj Asistanı), Mustafa Bölükbaşı (Ses Kayıt), Gökhan Şahinler (Ses Kayıt), Cömert Osman Mirzaoğlu (Boom Operatörü), Ercan Yıldırım (Ulaşım), Gürol Aydın (Jeneratör Operatörü),


Oyuncular: Naz Elmas (Canan), Lemi Filozof (Ayhan), Hilmi Cem İntepe (Birol), Bay J (İsmed), Abidin Yerebakan (İsmail),  Engin Yüksel (Recep), Mehmet Polat (Rıza), İzzet Çivril (Muzaffer), Eda Erol (Gamze), Murat Yatman (Hasan), Cavit Çetin Güner (Garson), Şükrü Çetin (Polis), Ferman Toprak  

Konu: Birol ve Ayhan saf, temiz ve bir o kadar da beceriksiz iki çocukluk arkadaşıdır. Kahramanlarımız; Birol’un yıllardır sevdiği ama işsiz güçsüz olduğu için onu terk etmiş olan Gamze’nin düğününden çıkışta bir tesadüf sonucu İstanbul’un en büyük mafyasının adamları sanılmış, istemeden bu dünyaya adım atmak zorunda kalmışlardır. Sloganları « Hayat bir oyunsa bizde jeton çok» olan gençler, bir yandan hayatta kalmaya, bir yandan da bu dünyaya ait kuralları öğrenmeye çalışırken komik maceralar yaşarlar.