Yönetmen Murat Şeker Senaryo Gül Abus Semerci Görüntü Yönetmeni Vedat Özdemir Yapımcı Erler Film/Türker İnanoğlu Genel Koordinatör: Yılmaz Ekmekçi, Uygulayıcı Yapımcı: Zeynep Güzeldoğu, Yapım Ekibi: Volkan Kaya, Reji Ekibi; Caner Keçeci, Panther Operatörü: Fatih Akyıldız, JimmyJib: İsmail Aydın, D.I.T. Operatörü: Türker Yavaş, Online Kurgu ve Ngatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Asistan: Onur Erdoğan
Oyuncular: Şevket Çoruh, (Azmi), Hande Katipoğlu (Behiye),Tuba Ünsal
(Nurcan), Timur Acar (Taner), Burak Sağyaşar (Selim), Hakan Bilgin ( Mustafa),
Dilber Ay (Satı Ana)
Konu:
İstanbul’un büyük inşaat şirketlerinden birisinin sahibi olan Azmi, Güneydoğu
Anadolulu toprak ağası çok zengin bir ailenin oğludur. Doğduğu toprakların
geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Güzel eşi ve oğluyla birlikte, yolunda
giden mutlu bir evliliğe sahiptir.
Behiye,
eşine sadık 3540 yaşlarında havalı bir sarışındır. Anadolu yaşantısından
İstanbul şehir yaşantısına Azmi’den daha kolay adapte olmuş cemiyet hayatına
katılmış ve kocasıyla uyum içinde yaşayan alışveriş meraklısı bir kadındır.
Azmi’nin
baş edemediği sürekli kâbusu ‘’ölüm korkusu’’dur. Bu yüzden etrafındaki
herkesin hayatını da cehenneme çevirir. Çocukluktan beri en yakın arkadaşı
Doktor Mustafa’dır. Günlük hayatında yaşadığı en küçük olumsuz olayda
bile’’ölüm korkusu’’ ile soluğu onun yanında alır.
“Hayat
Sana Güzel”: Yeni Türkiye’nin sonradan görmeleri
Zirveye
yıllar önce çıkan, orta yaşlı sonradan görme Azmi’nin hikayesi tam bir sosyal
taşlama… Şevket Çoruh’un incelikli aksanından mucizevi kavrama gücüne kadar
müthiş bir oyunculukla yetenek gösterisi yapması bu çekici kişiyi donanımlı
hale getiriyor. “İnşaat”ta (2003) yine Çoruh’un performansıyla anlam kazanan,
zorla suça sürüklenen inşaat işçisi Sudi’nin sanki patronu canlanıyor. “Hayat
Sana Güzel, yakın zamandan örneklemek gerekirse bir nevi ‘Para Avcısı’ ve
Muhteşem Gatsby’nin Yeşilçam komedisi versiyonu
Hande
Katipoğlu, Tuba Ünsal iyiler. Timur Acar ve Dilber Ay’dan şüpheliyim. Ama Çoruh
ile Hakan Bilgin gayet iyi işliyor. Şeker’den alışık olduğumuz vasat Yeşilçam
izlencesi kendi yağında kavrulurken keyif veriyor.
Araştırma
sürecinden Türkiye’de eşcinsel olmaya uzanan çok farklı açılımlarla ilerliyor.
İşin doğrusu dedektif tiplemesi hiç oturaklı değil. Timur Acar ile Çoruh’un
eşcinsel ilişki varsayımı da işlemiyor. Feminist ve eşcinsel kesimler
sinirlenir mi bilinmez. Ama Şeker sadece güldürürken kaliteyi de unutmayan bir
Yeşilçam işçiliğine imza atıyor. Sinema perdesine armağanı ise “Arkadaşım
Max”ten (2013) sonra bir kez daha Hande Katipoğlu.
Sinemasal
sorunlar elbette var. Örneğin intihar teşebbüsü sahnesinde aşağıdakilerle
yüzleşmenin ‘yaratıcı coğrafya’yla bile inandırıcı olması mümkün değil.
Geçmişin Yeşilçam filmlerinde bu gibi devamlılığı çözmek için bin dereden su
getirmenin gerektiği sahneler akla geliyor. Yanlış anlaşılmalar da ‘Çakallarla
Dans’ kadar sınırları zorlamayınca sırıtıyor. “Aşk Tutulması” (2008) ve “Aşk
Geliyorum Demez” gibi belli bir samimiyeti yakalayan Şeker filmlerinin arasına
girse de, Hollywood’la ilişki kuran “Arkadaşım Max”in yamacına yerleşemiyor
“Hayat Sana Güzel”. (Kerem Akça / Habertürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder