Powered By Blogger

28 Ekim 2015 Çarşamba

BİR KOLTUKTA İKİ KARPUZ (1965)

Yönetmen: Kemal İnci
Senaryo: Metin Kılıçlı
Operatör: Paşa Gündoğdu
Yapım: Kımız Film / Feridun Kete


Işık Direktörü: Mehmet Çakar, Matipo: Şeref Maytap, Fehmi Acar, Senkron: Mustafa Kent, Montaj: Kenan Haçaman, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Prodüksiyon Amiri: Fehmi Tengiz,
(Lale Film stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Vahi Öz (Nuri), Neriman Köksal (Ayşe), Mürüvvet Sim, Suna Pekuysal (Perihan), Özdemir Han, Faik Coşkun (Hakim), Selahhattin İçsel (Perihan’ın babası), Fehmi Tengiz (Av.Rıza), Özdemir Akın (Osman), M,ehmet Büyükgüngör (Nikah memuru), Orhan Çoban (Garson), Nuri Genç (müşteri), Mustafa Toprak, Özdemir Ulubağ, Küçük Afacanlar: Özdemir Arıtan,


Konu: Karısını kaybedip, iki çocuklu bir kadınla evlenen adamım güldürüsü.

BİR GÖNÜL OYUNU (1965)

Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo: Mustafa Karataş “*”
Foto Direktörü Memduh Yükman
Yapım: Koçanga Film / Aleko Cangopulos


Reji Asistanı: Yücel Çakmaklı, Kameraman: Taner Öz, Süoervizör: Dr. Arşavir Alyanak, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laborantlar: Hayati Akbuluıt, Erdoğan Dolapçı, Gani Maraşlıoğlu, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliadis, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, 

(Erman Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Belgin Doruk (Türkan), Ajda Pekkan; (Şükran) Ediz Hun (Orhan/Ali), Hulusi Kentmen (Hüsnü Kibarzade), Süleyman Turan (Sami), Hüseyin Baradan (Polim Recep), Belkıs Dilligil (Anne), Muharrem Gözalan (Vasfi Altınküp), Gülhgün Erdem (Gülsüm), Osman Türkoğlu, Dursune Şirin (Dadı), Hakkı Kıvanç (Şahap), Talia Saltı, Osman Türkoğlu, Mustafa Dağhan, Kamer Baba, Mustafa Dağhan, Kamer Sadık,


Konu: Zengin bir genç ile, kendisini hırsız görüntüsü veren bir kızın aşk öyküsü
__________________________________

“*” Jean Boyer’in (1901-1965) senaryosunu yazdığı ve Jean Boyer ile Raoul Ploquin’in (rejisini yaptığı, 1936 yılı yapımı “Un Mauvaix Garçon” isimli bir Fransız filmden uyarlama. Başlıca rollerini; Danielle Darreux (1917-?), Henri Garel (1902-1059), Andre Alerme 81877-1960) gibi dönemin önemli oyuncularının oyandığı film 1938 yılında Amerika’da gösterime girmişitr. (www.imdb.com)

BİR GARİP ADAM (1965)

Yönetmen: Nurettin Alpan, Orhan Elmas
Senaryo: Orhan Elmas
Kamera: Turgut Ören
Yapım: Serengil Film / Öztürk Serengil


Oyuncular: Gönül Yazar (Sema), Fata Girik (Meryem), Çolpan İlhan (Lâle), Mümtaz Ener (Faik Adalı), Necdet Çağlar, Ayfer Feray (Sokak Kadını), Diclehan Baban, Öztürk Serengil (Ali), Tevhid Bilge (Cezmi), Muammer Gözalan, Ayhan Candeğer, Hakkı Haktan (Sinan), Mine Soley, Meral Küçükerol, Faik Coşkun, Nuri Genç (doktor), Savaş Tuğ, Mehmet Büyükgüngör , Nusret Özkaya (Mustafa)


Konu: Milyoner Ali Bey, günün birinde tehlikeli ve kendisini ölüme sürükleyecek bir beyin hastalığına yakalandığını öğrenir. Bu hastalık onun yaşam biçimini kökünden değiştirir. Önceleri bir robot gibi, ilkeleri doğrultusunda yaşarken, bu hastalığa yakalandığını öğrendikten sonra günün gün etmeye, plansız, dilediğince yaşamaya başlar. Önüne çıkan bir sokak kadınıyla, kah bir hostesle, ya da görrme özürlü birisiyle birlikte olmaya başlar. Ama kör kız onun yaaşamının ikinci sürprizi olur. Ve onula kısa bir süre sonra duygusal bir ilişkiye girer, hatta onunla evlenmeyi, yaşamlarını birleştirmeyi düşünür. Ama ne var ki evlenme hazırlıkları yaptığı bir sıırada kriz geçirip yaşama veda eder. Kör kız ise her bir şeyden habersiz onu hep bekler. “Burçak Evren, İki Ün’lü Kadın, Fatma Girik”

BİR CANİYE GÖNÜL VERDİM (1965)

Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Kamera: Nedim Akanlar
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular: Ajda Pekkan, Tunç Okan. Tuncel Kurtiz, Sevda Ferdağ, Talat Gözbak,


Konu: Cinayet suçu ile içeri giren iki mahkum, bir yolunu bulup hapishaneden kaçmayı başarırlar. Biri öldürdüğü sevgilisinin kızkardeşiyle duygusal bir yakınlaşmaya girerken, diğeri de özlemini çektiği küçük çocuğuna kavuşur. Ama mutlulukları fazla sürmez, her ikisi de işlediği suçların cezasını görmekten kaçamazlar,

BİLEN KAZANIYOR (1965)


Yönetmen Sırrı Gültekin 
Senaryo Sadık Şendil 
Görüntü Yönetmeni Cahit Engin 
Yapım Arzu Film/ Ertem Eğilmez

Oyuncular; Öztürk Serengil (Fıstık), Gönül Yazar (Gönül), Münir Özkul (Mıstık), Altan Erbulak (Çimdik Bey), Mürüvvet Sim (Piliçyan), Hulusi Kentmen (Patron), Renan Fosforoğlu (Kestaneci)

BEYAZ ATLI’NIN DÖNÜŞÜ (1965)

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Fahri Doğa
Operatör: Cezmi Ar
Yapım: Televizyon Film / Nuri Akıncı
(Yıldız Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Sesleri Alan: Marko Buduris, Montaj, Senkron: Süleyman Karakaya, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Laboratuvar: Cemil Orhon, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Işıklar: Ekrem Köksalan, Müzik: Ali Korkut,


Oyuncular: Yılmaz Güney, Tülin Elgin, Gülsün Kamu, Tuncer Necmioğlu, Avni Dilligil, Cahide Sonku, Ali Şen, Yavuz Yalınkılıç, Ersun Kazançel, Ergun Köknar, Nevzat Kığı, Memduh Ünsal, Barboros Erbes, Faik Coşkun, Sunay Sun, Niyazi Er, Muzaffer Mozaik, Halim Özbek, Fikret Tınaz


Konu: Beyaz atlı adam bir masal kahramanı gibidir. Ezilen, sömürülen köylülerin yanında, ezenlerin ve sömürenlerin ise karşısındadır. Kötülerden, zalimlerden yaka silken köylüler ondan yardım isterler. Ve o beyaz atıyla gelir, haksızlığa uğrayanların sorunlarını çözümler, sonra da yine beyaz atıyla uzaklaşıp gider.


Ağalar zalimse köylüler perişandır ve o köylerde dert bitmez. Kadir Ağa (Avni Dilligil), bu zalimlerden biridir. Gözü köylülerin topraklarındadır. Ağa, topraklarını satmaları için köylüleri zorlar. Ve Beyaz Atlı Adam'a da (Yılmaz Güney) kendinden yana olup köylüleri ikna etmesi için çeşitli vaatlerde bulunur. O ise ezilenlerin yanındadır, teklifi kabul etmez. Bu kez ağa, adamlarını onun üzerine saldırtır. Beyaz Atlı, bu olaydan sonra ağanın adamlarından Kerim'i (Tuncer Necmioğlu) ölüm tehdidiyle görevlendirir. Beyaz Atlı'dan aldığı emirle ağaya gidip, köylülerden aldığı topraklan tapusuyla birlikte geri vereceğine dair imza ister. Kerim, ya ölecek ya da öldürecektir. Kadir Ağa'yı, kendi ada-mının böyle bir teklifte bulunması şaşırtır. Tartışırlar... Ve Kerim, ağayı silahıyla vurup öldürür köye döndüğünde müjdeyi verir.


Kadir Ağa'nın kızı Tülin de (Tülin Elgin), köylüler gibi Beyaz Atlı'nın yolunu gözleyenler arasındadır. Çünkü ona aşıktır. Birgün Beyaz Atlı, Tülin'e babasının kötü bir adam olduğunu ve toprağını vermediği için köylülerden Menteş Emmi'yi (Ali Şen) nasıl öldürttüğünü anlatır. Menteş Emmi, direndiği ve köylüleri toplayıp onları Kadir Ağa'ya karşı uyardığı için vurulmuştur. Bu cinayetin tek tanığı küçük yeğeni de dedesinin başucunda acımasızca kurşunlanmıştır.


Tülin, bunları ilk kez öğrendiğinde babasından nefret eder ve yollarını gözlediği adama daha çok bağlanır. Ancak o, yersiz yurtsuz bir adamdır. At üzerinde koşmaktan, mağdurlara yardım etmekten başka gönül ilişkilerine ayıracak vakti yoktur.


Beyaz Atlı Adam, Tülin'den ayrılıp yollara düştüğünde bir başka olayla karşılaşır. Toprak ağalarından biri, adamlarıyla birlikte, arazisine giren çobanları ağaçlara bağlatıp kırbaçlar. Beyaz Atlı, onları kurtarır. Bu kez çobanlar ağayı ağaca bağlayıp aynı şekilde cezalandırırlar. Oba halkı da ağadan şikayetçidir. Köylüler kurtarıcıları için obada davullu zurnalı bir şenlik düzenlerler. Bir köylü kızı (Gülsüm Kamu), Beyaz Atlı'ya oğlak hediye etmek ister. Adam, "Biraz sonra yoldayım, onu severek büyüt," deyip yollara düşer.
Bir başka köyde birbirlerini seven ve aralarında söz kesilen iki genç evlenme hazırlığı içindedir. Ama ağa, kızı oğluna almak için baskı yapar. Kızı adamları oğluna kaçırırlarken, Beyaz Atlı yetişir.


 Kızı alıp sevdalısı çobana teslim eder. Yolunun üzerindeki bir başka köyde Hatice kadının kocası Tüysüz'ü (Nevzat Kığı) kaçırmışlardır. Kadın ağlar, yardım ister. Beyaz Atlı, Tüysüz'ü kaçıranların izini bulur. Hatice kocasına kavuşur. Köylü kızı Gülsün, Beyaz Atlı'ya söz verdiği gibi keçi yavrusunu severek büyütmüştür.

BEYAZ ATLI ADAM (1965)

Senaryo ve Yönetmen: A. Remzi Jöntürk
Kamera: Cezmi Ar
Yapım: Televizyon Film / Nuri Akıncı


Oyuncular: Yılmaz Güney, Tülin Elgin, Gül-süm Kamu, Tuncer Necmioğlu, Avni Dilligil, Cahide Sonku, Ali Şen, Yavuz Yalınkılıç, Ersun Kazançel, Ergun Köknar

Konu: Beyaz atıyla avare avare dolaşıp garip bir yaşam sürdüren genç adam, bir gün bir kasabada konaklar. Mutluluk arayışı içinde olan esrarengiz atlı adam, kasaba sakinleri tarafından ilgiyle karşılanır. Kasabalılar büyük bir umutla yıllardır böyle bir adamı beklemektedirler. İşte bekledikleri adam, nihayet gelmiştir.


Beyaz atlı adamın gelişi, tüm kasaba sokaklarında, düşkünler yurdunda, zengin konaklarda duyurulur. Beyaz atlı adam, herkesin derdine derman olacak ve tüm sorunları çözecektir.


Ve bu esrarengiz adam, bir masal kahramanı gibi herkesi dinler. Öğütler verir. Kötüleri vurur kırar, iyileri sever, sevilir... Özetle, herkese umut dağıtır. Sonra da geldiği gibi beyaz atıyla bir başka kasabaya doğru çekip gider. Bu özgür ve göçebe yaşamı içinde nereden gelmiştir, nereye gidecektir? Bu soruların cevabını kendi de bilemez... “*”

___________________________________

 “*” Yılmaz Güney'in en bilinmeyen ve kayıp filmlerinden biri. Beyaz Atlı Adam, Beyaz Atlı Adamın Dönüşü adlı filmin de birinci bölümüdür. Önce tek filmlik bir proje olarak çekildi ve daha sonra yapımcısı Nuri Akıncı tarafından iki filme dönüştürüldü. Bu ikincisine, ilk çalışmada fazla gelip atılan bazı sahneler, hiçbir ülke sinemasında görülmeyen uyduruk bir montaj uygulamasıyla eklendi. Beyaz Atlı Adam adıyla piyasaya sürüldü. Yine yıllar sonra filmi satın alan bir başka yapımevi, bu kez filmin adını Hızır olarak degiştirip yeni çekilmiş bir film gibi gösterime soktu. (Agah Özgüç. “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” )

BERDUŞ MİLYONER (1965)

Senaryo ve Yönetmen:Aram Gülyüz
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım: Metro Film / Zeki Kafalı


Oyuncular: Sadri Alışık (Bedri/Ali), Ajda Pekkan (Şermin), Çolpan İlhan (Ayşe), Necdet Tosun (Ali’nin arkadaşı), Zafer Önen (Ferdi), Zerrin Abraş, Hasan Ceylan (Recep), Afif Yesari, Mehmet Büyükgüngör, Ali Seyhan, Memduh Alpar, Lütfi Engin, Ali Ekdal, Muzaffer Yenen, Bedros Çiçekyan


Konu: Birbirlerine benzeyen iki gençle, aşık oldukları sevgililerinin öyküsü.

BENİ KADINLARA SOR (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Şinasi Özonuk
Kamera: Fethi Mürenler
Yapım: Hülya Film / Emin Demirtay


Oyuncular: Özkan Yılmaz, Gülsüm Kamu, Aysel Tanju, Kenan Pars, Devlet Devrim, Ali Şen, Levent Kral


Konu: Bir çingene kızla, taşralı delikanlının aşkları.

27 Ekim 2015 Salı

BEN ÖLDÜKÇE YAŞARIM (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Duygu Sağıroğlu
Kameraman: Cengiz Tacer
Müzik: Ali Ekber Çiçek, Bin Ali Selman
Yapım: Efes Film / Mualla Özbek


Reji Asistanı: Gültekin Karakaya, Kamera Asistanı: Ertekin Aykurt, Prodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, Set Amiri: Mustafa Bulvan, Işık Aydın Uslu, Set Asistanı: Vedat Yeditepe, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar Elemanları: Hayati Akbulut, Gani Maraşlı, Erdoğan Dolapçı, Okay Kömürcü, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Asistan: Mehmet Özdemir, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Seslendiren: Yorgo İliyadis, İlya İliyadis,
(Erman Film Stüdyosunda Hazırlan-mış ve seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Yılmaz Güney (Ahmet Çakmakçı), Selma Güneri (Zeynep), Tuncel Kurtiz (Cemal), Gülbin Eray (Belkıs), Şükriye Atav (Anne), Hamdi Şarlıgil (Ragıp), Tuncer Necmioğlu, Hasan Ceylan, İhsan Bayraktar, Hakkı Haktan, Hüseyin Zan, Abdullah Ataç, Faruk Panter, Sevim Sevil, Emel,


Konu: Bir yaşlı kadın, dağ evinin kapı eşiğinde yan yana oturduğu delikanlıya, bir silah verir. Gözleri yaşlıdır. Delikanlı yaşlı kadının oğlu, silah da kan davası nedeniyle öldürülen babasınındır.


Yaşlı kadın anne oğlu Ahmet Çakmakçı'ya, "Oğul, babanın yanına vardığımda daha canını teslim etmemişti. Ellerime sarıldı. 'Oğluma söyle: 'Kanımızı komasın yerde.' Bu silahı da sana bıraktı," der. Ahmet ise kan davasına karşı çıkar. Adam öldürmek istemez. Onun amacı İstanbul'agidip iş bulmak, çalışmaktır. Ahmet, anasına veda ederken yaşlı anne kocasının ona taktığı altın kolyeyi oğluna verir.


Ahmet, otobüsten indiğinde Eminönü meydanının kalabalığına karışır. Anasının verdiği altını bozdurur. Bir toptancı dükkanından göz boncuğu, çorap lastiği, çengelli iğne gibi şeyler satın alır. Ahmet, Eminönü meydanında işportacılık yapacaktır.


Yeni Cami önlerinde tezgahını açtığı sabah, zabıta memurları Ahmet'i yaka paça götürürler. Hırsızlar çantasını çalıp kaçar. çantasında silahı ve bir miktar parası vardır. çantasını alıp götürenler, yanında tezgah açan üç işportacıdır.
Karakolda serbest bırakılan Ahmet, bir süre sokaklarda dolaşır ve Cumhuriyet Pavyonu'nun önünde hırsız işportacıları görür. Pavyona girerler, ardından Ahmet de içeri dalar. Masalarına yaklaşıp parasını ve tabancasını ister. Birden kapışırlar. pavyon karışır. Ahmet, üç işportacıyı tek tek yere serer, silahını da alır. Dostu Belkıs'la birlikte Ahmet'in yiğitçe dövüşmesini izleyen pavyon sahibi Cemal, onu masasına davet eder. Ahmet'e pavyonun fedailiğini yapması için teklifte bulunur. Ahmet, kararsızdır. Ama, sahneye çıkan dansöz kızı görünce fikrini değiştirir. Eminönü meydanında işportacılık yaptığı günlerde göz boncuğunun fiyatını soran kızdır bu. Asıl adı Zeynep olan on altı yaşlarındaki bu çocuk yüzlü, masum bakışlı kız, Cemal'in pavyonunda Dansöz Zeyno olmuştur. Ayyaş babası (Hakkı Haktan) tarafından küçük yaşlarda pavyona düşürülmesine yüreği dayanamaz. Onu kurtarmaya çalışacaktır.


Cemal’in dostu Belkıs, Zeynep'i yaşlı, zengin adamlara kiralayacaktır. Pavyonun zengin, iktidarsız ve sekso manyak müşterilerden Ragıp Bey (Hamdi Şarlıgil) de kıza deli gibi aşıktır. Zeynep'e mücevherler, elbiseler alır, ona, "Mabudem," diye hitap eder. Zeynep, ne kadar dirense de kölesi haline geldiği Belkıs, "Bırak zırlamayı. Adamın erkekliğinin de senin kızlığından farkı yok zaten," deyip onu zorlar. Gerçekte de Ragıp Bey, bu ko-nuda zararsız, röntgenci bir ihtiyardır


Belkıs'ın özel olarak hazırladığı aynalı odada Ragıp Bey, kızı yarı çıplak soyup seyreder. Onu gelin gibi süsler, güllerden duvak yapar. Ahmet, bu kirli ilişkilerden habersizdir. Zeynep'e kese kağıdı içinde bir saka kuşu getirir. Zeynep mutludur. Kuşu öper, göğsüne bastırır. O günden sonra aralarında sıcak bir dostluk başlar. Belkis de baştan beri Ahmet'ten hoşlanmaktadır. Bir gece Cemal’den habersiz birlikte olurlar. Belkıs, Ahmet'in başında beladır. Onu bırakmak istemez. Ahmet, hem kendini, hem de Zeynep'i pavyondan kurtarmak için alıp evine götürür. Onu banyoya sokar. Ama-cı Zeynep'i tüm kirlerinden arındırmaktır. İlk kez duş altında sevişirler. Zeynep, "Sana sakladım kendimi," diyerek Ahmet'e teslim olur. Ahmet, tekrar işportacılığa başlamış-tır.


Belkis, Zeynep'i ellerinden kaçırdıkları için sinir krizleri içindedir. Ragıp Bey, kızı isteyince ne cevap verecektir? Belkıs, Cemal’i kızı bulamadığı için korkaklıkla suçlar. Belkıs'la araları açılan Cemal, Yeni Cami önünde Ahmet'i bulur. Bir tomar para getirmiştir. Karşılığında bir şartı vardır Cemal’in. Ahmet pavyona gelip, Belkıs’ıngözleri önünde üzerine yürüyecek, Cemal silahını çekecek, Ahmet de korkup kaçacaktır. Cemal'in amacı, arası açılan dostunun yanında ondan daha kabadayı olduğunu kanıtlayıp erkekliğini ispat etmektir.
Ahmet, paranın bir kısmıyla Zeynep'e gelinlik alır. Sonra da harcadığı parayı tamamlamak için, silahını bir kahveciye rehin bırakıp pavyona gider. Cemal, yanında Belkıs'la onu beklemektedir. Ahmet içeri girince, Belkıs ona sarılır. Ahmet iter. Cemal’in elin-de silah vardır. Ahmet'e, "Çek silahını, ne duruyorsun?" diye bağırır. Ahmet, para tomarını Cemal’in üst cebine sokar. "Yapamadım, kusura bakma," der. Dönüp kapıya doğru yürürken Belkıs , . Zeynep'e gitmemesi için arkasından bağırır. Ahmet aldırmaz, yürür. Belkıs, onu kaybetmenin acısıyla Cemal’in elindeki silahı kapıp, tetiğe basar Ahmet, elleriyle karnını tutarak eve geldiğinde, masanın üzerindeki gelinliğe bakıp yere düşer. Kanlar içindedir.Zeynep üzerine kapanır. Kentin sokaklarında kendi kendine söylenerek dolaşan yaşlı bir kadın, Ahmet'i aramaktadır. Yaşlı kadın, Ahmet'in köyde bıraktığı anasıdır... (Agah Özgüç, “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 129)

BELEŞ OSMAN (1965)

Yönetmen: Kemal İnci
Senaryo: Cengiz Tuncer
Kamera: Feridun Kete
Müzik: Sezen Cumhur Önal
Yapım:  Kımız Film / Feridun Kete


Oyuncular: Orhan Gencebay, Ekrem Bora, Sevda Ferdağ, Ali Şen, Handan Adalı, Zuhal Tan, Tansu Sayıl, Gülgün Erdem, Faik Coşkun


Konu: Pis işlerin peşinde olan bir çeteden, namussuzluk vergisi alan iki kafadar arkadaşın maceraları.


Not: Film çift isimli filmler listesinde yer almaktadır. Yapımcı tarafından “Kral Serseriler” adı altında tekrar piyasaya sürülmüş ve yeni vizyona girmiş film gibi gösterilmiştir.

BEKRİ MUSTAFA “*” (1965)

Yönetmen: Süha Doğan
Senaryo: Vecdi Uygun
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Sarıkaya Film/Aziz Sarıkaya


Oyuncular: Orhan Günşıray, Semra Sar, Gülbin Eray, VahiÖz, Gürdal Onur, Suha Doğan, Necdet Tosun, Nubar Terziyan, Ersun Kazançel, Sami Tunç


Konu: Bir sigorta şirketiyle, bir polis müfettişinin öyküsü.

____________________________________

“*” a) Osmanlı’nın son dönemlerinde IV. Murat zamanında yaşayan Bekri Mustafa gerçekten yaşamış mıdır yoksa tıpkı Nasreddin Hoca olayında olduğu gibi, bazılarını halk kendi hayatından aktararark, Bekri Mustafa’ya mı mal etmiştir, bu konuda kesin bir bilgi yok. Bilinen ayyaşları piri olmasıdır. Onun ağzından anlatılan, ona maledilen içki ve sarhoş fıkraları dilden dile dolaşır durur.


b) Bir de tarihte Bekri Mustafa Paşa vardır ki o da, II. Süleyman’ın saltanatı döneminde 2 Mayıs 1688 - 25 Ekim 1689 tarihleri arasında bir yıl beş ay yirmi dört gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

BAŞLIK (1965)

Yönetmen:Kemal İnci
Senaryo: Cengiz Tuncer
Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yılmaz
Müzik: Ali Ekber Çiçek, Bin Ali Selman
Yapım: Kımız Film/Feridun Kete
Yıldız Stüdyosunda hazırlanmıştır


Laboratuar: Cemil Orhon (Şef), Erol Yıldırım, Montaj: Turgut İnangiray, Oral Özütürk, Sesleri Alan: Marko Buduris, Yardımcı Yönetmen: Metin Kılıçlı, Yönetmen Asistanı: Ayten İnöntrepe, Kameraman: Yılmaz Akay, Işık Şefi: Mazhar Eröz,

Oyuncular: Fikret Hakan, Selma Güneri, Erol Taş, Remzi Cantürk, Fatma Özden, Tarık Gürkan, Mine Sun, Taliha Saltı, Selâhattin Geçgel, Ayhan Alptürk, Tarık Gürcan,


Konu: Ağanın yanında çalışan yanaşmanın, köyün güzel kızına olan imkansız aşkının trajik öyküsü

BABASIZ YAŞAYAMAM (1965)

Yönetmen:  Bilge Olgaç
Senaryo: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Vedat Akdikmen
Yapım: Kazankaya Film/Hasan Kazankaya 


Oyuncular: Parla Şenol, Turgut Özatay, Gülsüm Kamu, Fatma Bilgen, Orhan Elmas, Tuncel Kurtiz, Gülen Kıpçak


Konu: Uzun bir süre akıl hastanesinde kalan alkolik bir piyanist, küçük kızıyla yeterince ilgilenemediği için onu varlıklı bir ailenin yanına evlatlık vermek zorunda kalır. Akıl hastanesinde tedavi gördükten sonra iyileşince evlatlık verdiği kızının peşine düşer. Uzun bir arayıştan sonra onu bulur. Ayrıca varlıklı evin genç ve güzel sayesinde kendi yaşamını da değiştirerek öteden beri aradığı mutluğa kavuşur,

BABASINA BAK OĞLUNU AL (1965)


Yönetmen: Türker İnanoğlu
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Senaryo: Bülent Oran
Yapım Erler Film / Türker İnanoğlu

Kamera Asistanı: Hasan Uçar, Fotoğraflar: Nazım Bora, Işık Şefi: Atacan Boran, Dublaj Yönetmeni: Sacide Keskin, Sesleri Alan: Marko Buduris, Montaj: Mehmet Bozkuş, Laboratuar: Cemil Orhon. Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu,

Oyuncular: Filiz Akın, Öztürk Serengil, Vahi Öz, Suzan Avcı, Hulusi Kentmen, Mualla Sürer, Hüseyin Baradan, Necdet Tosun, Nevzat Okçugil, Rengin Arda, Sedat Demir, Necati Er, Toros Karabulut

KONU: Yakup (Öztürk Serengil) arasıra babasına işlerinde yardımcı olan, onun verdiği harçlıklarla günlük yaşamını idare eden işsiz bir gençtir. Sosyeteden Hoca İsmail Bey’in kızı Filiz (Filiz Akın) ile ilişkisi vardır. Filiz’le birbirlerini deli gibi sevmektedirler. Yakup bir an önce Filiz’le evlenip bu yoksul hayattan kurtulmayı da düşlemektedir. O yüzden de Filiz’e karşı mahcup düşmemek için kendisini varlıklı gibi göstermektedir. Yakup’un annesi ve babası oğullarının bu oyununu devam ettirir ve hep birlikte Filiz’i ailesinden istemeye giderler. İsmail Bey kızının gönlü olduğunu bildiği Yakup’la evlenmelerine izin vermeye razıdır. Ama Filiz’in annesi hemen karar vermek istemez. Haklarında araştırma yapma gereğini duyar. Ve Yakup’la ailesinin aslında zengin olmadıkları halde kendilerini öyleymiş gibi gösterdiklerini öğrenir. Evlilik projesi rafa kalkar. Oysa Filiz Yakup’u yoksul da olsa sevmektedir. Sonunda onunla kaçar. Ama yaşı küçük olduğundan şikayetçi olan Filiz’in ailesi Yakup’u tutuklatır. Yakup’un babası da İsmail Bey’e tuzak kurar. Bar şarkıcısı olan Sevim’i ona yakınlaştırır. Bu arada eşine de haber verilir. Eşi karşılık olarak şikayetinden vazgeçecektir. İsmail Bey yapılan baskında zinadan tutuklanarak Yakup’un kaldığı cezaevine gönderilir. Olanlardan pişman olan İsmail Bey hapishanede karşılaştığı Yakup’a açtığı davadan vazgeçer ve onun kızıyla evlenmesine izin verir. Genç aşıklar evlenip mutlu yuvalarının yolunu tutarken, İsmail Bey de eşi ile barışıp evine dönmenin hazırlıkları içindedir…Leyla, Yeni-den Eskisi Gibi Davranmaya Başlarsa Da, Artık Çok Geçtir Ve Kapının Önüne Konulur. Baba Ve İki Oğlu Tekrar Eski Mutlu Günlerine Dönerler.