Powered By Blogger

23 Ocak 2016 Cumartesi

YOSMA

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Mine Film / Kadri Yurdatap


Oyuncular: Selda Alkor, Tamer Yiğit, Güler Ünlüsoy, Turgut Özatay, Engin İnal, Ferah Nur


Konu: Sevdiği erkek uğruna belalısını öldüren bir pavyon şarkıcısının öyküsü

YİĞİTLER ÖLMEZMİŞ/İNSAFSIZ (1966)

Yönetmen Nazif Kurthan
Senaryo:Nazif Kurthan, Arşavir Alyanak
Foto Direktörü: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Fatma Girik, Salih Güney, Leman Akçatepe, Osman Türkoğlu, Mustafa Yavuz, Süheyl Eğriboz, Sevim Sevil, Yavuz Karakaş


Konu: Ailesi vermeyince sevdiği kızı dağa kaçıran bir Abaza delikanlısının öyküsü

YİĞİT YARALI OLUR (1966)

Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Lütfi Ö. Akad
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Metin Film/Işık Toroman


Yönetmen yardımcısı: Mine Cezzar, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu,


Oyuncular: Yılmaz Güney (Yusuf), Hülya Koçyiğit (Gül), Muhterem Nur (Melahat), Tuncel Kurtiz (Remzi Kocael), Kenan Pars (Şevket), Hakkı Haktan (Ustabaşı Hakkı), Fadıl Garan, İsmet Biber, Asım Nipton, Hüseyin Zan (Ali), Leman Akçatepe (Gül’ün annesi), Zeki Sezer (Komiser), Behçet Nacar (işçi), Fadıl Garan (hurdacı İsmail), Selâhattin İçsel (çaycı)


Konu: Dürüst ve çalışkan bir genç olan Yusuf (Yılmaz Güney) İstanbul'a geldiğinde bir demir çelİk fabrikasında iş bulur. Tek ideali, aynı mahallede oturan Gül’le (Hülya Koçyigit) evlenmektir. İki genç birbirlerini severler Gül de Yusuf gibi bir fabrika işçisidir Yusuf, köyünde bıraktığı annesine yardım ederken, bir yandan da evlilik hazırlığı içindedir.


Gül'ün, eski bir kabadayı olan babası Recep (Asım Nipton), kızının Yusuf’la evlenmesine gizliden gizliye karşı çıkar. Recep, işsiz güçsüz, ayyaş bir adamdır. Fabrikada çalışan kızının kazandığı parayla meyhanelerde sabahlamaktadır. Eğer kızı evlenip giderse, içki alemlerinden mahrum kalacaktır. Bu nedenle kızını elinden kaçırmak istemez.


Yusuf, nikâh hazırlıklarına başlamak üzere fabrikada biriken parasını almak ister. Fakat muhasebecinin ve patronu Remzinin (Tuncel Kurtiz) çıkardığı hesap, hakkı olan paranın çok altındadır. Yusuf şaşkındır. Bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu sezer. Alnının teriyle kazandığı paralan onlara yedirmemek için, bir gece gizlice fabrikaya girer. Muhasebe bürosunda dolapları karıştırırken vergi defterlerini bulur. Ancak, bunlar maliyeye az vergi vermek için düzenlenmiş hileli defterlerdir. Tam bu sırada fabrikaya gelen patronu Remzi ve adamı, eski kalpazanlardan Hakkı (Hakkı Haktan) ustabaşıyla karşılaşır. Remzi silahını çeker, Yusuf atılır. Boğuşma sırasında Hakkı Usta, Remzi'nin silahından çıkan bir kurşunla yaralanır. Yusuf, sahte vergi defterlerinden birini alıp kaçar.


 Polis peşindedir. Yusuf, sahte defteri Gül'e emin bir yerde saklaması için teslim eder. Ardından tutuklanır. Yusuf hapistedir. Rem-zi'nin gizli iş ortağı, pavyoncu Kenan (Kenan Pars), suç kanıtı defterin Gül'de olduğunu öğrenir. Gül, başlarına gelen bu beladan kurtulmak için çareler ararken, Kenan'ın dost hayatı yaşadığı ve onun pavyonunda çalıştığı dansöz Melahat'la (Muhterem Nur) tanışır. Melahat ve Kenan, Gül'den sakladı-ğı sahte vergi defterini isterler. Karşılığında ise her türlü yardımı yapacaklardır. Özellikle de Yusuf’un kurtulmasını sağlayacaklardır. Tüm bu vaatlere inanıp saflığının kurbanı olan Gül, Yusufun kendisine teslim ettiği sahte vergi defterini götürüp iade eder.
Kenan ve Melahat, Gül'ü berberlere, kua-förlere taşırlarken, ayyaş babasını da bol paraya boğarak elde ederler. Sıra, Gül'ü kötü yola düşürmeye gelmiştir. Amaçları bu saf kızı sermaye olarak kullanmaktır. Üstelik Kenan’ın da Gül’de gözü vardır. Kenan, Melahat’ın evinde Gül’e tecavüz etmek isterken, metresi tarafından engellenir.


Yusuf duruşma günü Adliyenin penceresinden atlayıp kaçar. Eve geldiğinde Gül'ü bulamaz. Nişanlısının Melahat’ın evinde olduğunu öğrenir. Bir ihanet kuşkusu içindedir. Baba Recep, Kenan'a Yusuf’un hapisten intikam için kaçtığı haberini verir. Kenan ve adamlarıyla çatışmaya giren Yusuf, yaralanır. Onu öldü sanıp baygın bir durumda bir çöplüğe atarlar. Gül, ölüm halindeki sevgilisini bulup kurtarır. Ona tüm gerçeği anlatır. Bu kez Kenan'ın adamları Gül’ü kaçırırlar. Yusuf, ihbarcı babadan kızının yerini öğrenince silahını alıp fabrikaya gider. Kenan'ı ve adamlarını sahte para bastıkları fabrikanın gizli bir köşesinde bulur. Gül'ün elleri ayaklan bir sandalyeye bağlanmıştır. Kanlı bir çatışmanın başladığı sıra Yusuf, kızın iplerini çözer. Kız kaçar ve polis-lere döndüğünde sevgilisinin kollarına atılır. Bu silahlı çatışmadan Yusuf, yara almadan kurtulmuş, Kenan ve adamları sahte para-larla kaçamadan cezalarını bulmuşlardır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

YİĞİT KANI “ÖLDÜR AMA DİNLE” (1966)

Yönetmen: T. Fikret Uçak
Senaryo: Yahya Benekay
 Kamera: Özdemir Öğüt
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır


Oyuncular: Kartal Tibet, Nedret Güvenç, Nalân Egesan, Faruk Panter


Konu: Babasını öldürenlerden intikam alan bir yiğitin öyküsü.

YETİMLERİN TÜRKÜSÜ (1966)

Yönetmen:  Ümit Utku
Senaryo: Nazif Kurthan
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Yıldız Tezcan, Nec-det Çağlar, Hüseyin Peyda, Nilgün Utku, Gülbin Eray, Leman Akçatepe, Faik Coşkun, Selahattin İçsel, Mahmure Handan


Konu: Sevmediği bir erkekle zorla evlendirilmek istenen bir köylü kızının İstanbul'a kaçıp türkücü oluşunun öyküsü.

YEMİN ETTİM BİR KERE (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Gürsu Film / Tanju Gürsu


Oyuncular: Tanju Gürsu, Selda Allkor, Hüseyin Baradan, Hayati Hamzaoğlu, Asım Nipton, Yılmaz Köksal


Konu: Irzına geçilip öldürülen yengesinin ve ağabeyinin intikamını alan bir gencin kan davası öyküsü.

YEDİ DAĞIN ASLANI/Kurt Adam (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Yılmaz Güney
Operatör Ali Cengiz, Uğur Tacer
Yapım: Dadaş Film /  Kadir Kesemen


Prodüksiyon Amiri: Kamil Gürsoy,

Oyuncular: Yılmaz Güney (Gökçen), Sevda Ferdağ (Aleksandra), Nebahat Çehre, (Alanya) Erol Taş (Boncuk), Kadir Savun (Yamtar), Cahit Irgat (Tekfur), Danyal Topatan (Albir), Faruk Panter (Panter), Nuri Genç (Mütrsel Gazi), Tuncer Necmioğlu (Zoraliç), Saadet Küçük, Asım Nipton (Asım), Levent Kaksan, Faik Coşkun, Haydar Karaer, Yaşar Şener, Ferhan Tanseli


KONU: Bizans askerleri vergi toplama bahanesiyle Türk köylerini basıp masum küçük çocuklar dahil, önlerine çıkan herkesi kılıçtan geçirirler. Kadınlara tecavüz edilir. Oduncu Ali Usta (Haydar Karaer) küçük çocuğu Gökçen'le (Levent Kaskan) birlikte tarlasından döndüğünde korkunç bir manzarayla karşılaşır. Köy cesetlerle doludur. Karısı ve kundaktaki çocuğu da vahşice öldürülmüştür. Çılgına dönen Ali Usta, bebeğinin cesedini kucaklayıp Gökçen'le birlikte Bizanslı İznik Tekfuru Mihalio'nun (Cahit ITgat) karşısına çıkar. Korkusuzca tüm kinini kusar. Tekfur, askerlerini üzerine saldırtıp, Gökçen'in gözleri önünde babasını öldürtür. Gökçen, saraydan kaçıp köyüne döner.


 "Yılanın başı küçükken ezilmelidir," diyen Mihalio, onu yakalayıp getirmeleri için askerlerini peşinden gönderir. Gökçen, babasının yakın arkadaşı ve eski bir silahşör olan Asım'ın (Asım Nipton) yanına sığınır. Yaşlı silahşörün Alangu (Nebahat Çehre) adlı küçük bir kızı vardır. Onları birlikte büyütür. Ok atmayı, kılıç kullanmayı, ata binmeyi öğretir. Eski silahşör, Gökçen büyüyünce ona kılıcını teslim eder. Delikanlı, bu kılıçla babasının intikamını almaya yemin eder.

Gökçen, artık yola çıkmaya hazırdır. Birlikte büyüdüğü ve bir erkek gibi ata binip kılıç kullanan Alangu (Nebahat Çehre), Gökçen'i (Yılmaz Güney) yalnız bırakmaz. Atlarına atlayıp yola çıkarlar. Yollarının üze-rinde rastladıkları ve köprübaşını tutup geçenlerden haraç alan Boncuk da (Erol Taş) onlara katılır. Bu kez insan azmanı Yamtar'a (Kadir Savun) rastlarlar. Dev cüsseli Yamtar, ağzındaki çürük dişi yüzünden acılar içinde kıvranmaktadır.Gökçen iki yumruk atıp, ağrıyan dişini çıka-rınca dost olurlar. Yamtar da onlarla bera-berdir. Daha sonra çarşıya girdiklerinde hırsızlık yapan AIbir'i (Danyal Topatan) ve Panter (Faruk Panter) adlı bir ip cambazını da yanlarına alırlar.


Beş Türk'ten oluşan kafadarlar, Mihalio'nun İznik'teki sarayına doğru yol alırlarken, göl-de yıkanan bir kızla karşılaşırlar. Göle çırıl-çıplak giren genç kız zor durumdadır. Civar-daki bir serseri takımı çevresini sarmışlardır. Gökçen ve arkadaşları saldırganları dayak-tan geçirip, kızı kurtarırlar. Bu güzel kız, Bi-zanslı Prenses Alaksandra'dır (Sevda Ferdağ). Ve düşmanları Tekfur Mihalio'nun da kızıdır.


Beş kafadar Bizans sarayına vardıklarında, kentte büyük bir şenlik havası esmektedir. Mihalio, yirmi yaşına basan kızı Aleksandra şerefine saray bahçesinde halka açık bir kutlama töreni düzenlemiştir. Ok ve mızrak atma gibi yarışmalar yapılır. Gökçen ve Alangu, bu çeşitli dalları içeren yarışmalara katılırlar. Tekfur Mihalio, yarışı kazanan Gökçen'i madalya vermek için huzuruna davet ettiğinde onun babasını öldürttüğü Türk olduğunu öğrenir. Az önceki kilıçlı düelloda yenik düşen kumandan Zoraliç (Tuncer Necmioğlu), Tekfur'un emriyle askerleri Gökçen'in üzerine saldırtır. Kısa süren bir çarpışmadan sonra Gökçen ve arkadaşları kaçmayı başarırlar.


Gökçen, babasının intikamını almadan önce, Bizans zindanlarında esir olan Türk beyi Mürsel Gazi'yi (Nuri Genç) kurtarmak için harekete geçer. Arkadaşlarıyla birlikte rahip kılığı içinde zindana girerler. Gazi'yi kaçırırlarken Gökçe}, bir aksilik sonucu ya-kalanır. Mürsel Gazi'nin yerini söyletmek için ona çeşitli işkenceler yapılır. Gökçen sonuna dek her türlü acıya dayanacaktır. Saray avlusunda darağacı kurulur. Gökçen'in idam edileceği gün, arkadaşları her türlü tedbiri almışlardır. O gün Alangu, gizlendiği yerden attığı bir okla, baltayı indirmeye hazırlanan celladı vurur. Birden ortalık karışır. Gökçen'i kurtarırlar. Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

 

YAŞAMAK HARAM OLDU (1966)

 “VARTO FACİASI” (*)

Senaryo ve Yönetmen: Remzi Jöntürk
Kamera: Cengiz Batuhan
Yapım: Duru Film / Süreyya Duru


Oyuncular: Tunç Okan, Esen Püsküllü, Gül-sün Kamu, Necdet Çağlar, Leman Öztürk, Sevinç Pekin, Murat Taşkın, Mümtaz Ener, Ersun Kazançel, Yılmaz Köksal


Konu: Erzincan'daki Varto depreminin öyküsü.

________________________________
(*) Türkiye'nin doğu Anadolu bölgesinde yer alan Muş ilinin Varto kazasında 1966 yılı içinde 2 büyük deprem meydana gelmiştir. İlk deprem, 7 Mart 1966 tarihinde 5.6 büyüklü-ğünde olup 14 kişinin ölümü ve 75 kişinin de yaralanmasına yol açmıştır. Aynı yıl ikinci deprem ise, 1966 Varto depremi olarak anılan ve 19 Ağustos 1966'da meydana gelen doğal afettir. Depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 6.9 olarak belirlenmiştir. Felaketin boyutu 2.394 ölü ve 1.489 yaralıya ulaşmıştır. Deprem, Varto'daki tüm yapıları mahvetmiştir

YARINI OLMAYANLAR (1966)

Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo Perihan Abacı
Kamera  Yılmaz Ceylan
Yapım: Erkan Abacı


Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Laboratuvar Şefi: Aslan Tektaş, Hüseyin Yazıcı, Negatif Montaj, Mehmet Tezgahtar, Montaj ve Senkron: Nejdet Tok, Prodüksiyon Amiri: Hüseyin Marangoz, Yusuf Marangoz, Müzik Direktörü: Jerry, (Kunt Film Stüdyosunda hazırlnmıştır)


 Oyuncular: Yusuf Sezgin, Bilal İnci, Yılmaz Şerif, Orhan Emir, Pınar Akar, Kazım Kartal, Necati Er, Yaşar Güçlü, Enver Dönmez, Muzaffer Aktan

Konu: Gençlik filmi. Gününü gün ederek yaşayan gençlerin sorumsuz yaşantıları

YAKUT GÖZLÜ KEDİ (1966)

“Murat Davman”

Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Eser: Ümit Deniz
Kamera: Melih Sertesen
Yapım: Acar Film / Murat Köseoğlu


Kurgu: Özdemir Arıtan, Dekor: Fethi İnan, Bilal Uysal, Yapım Sorumlusu: Melih Üstüngör, Yönetmen Yardımcısı: Zeki Dinçsoy, Kamera asistanı: Tosun Bayrı, İsmail Varol, Işık Şefi: Ahmet Ateş, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Senkron: Taner Oğuz, Arif Özalp,


Oyuncular: Cüneyt Arkın (Murat Davman), Selda Alkor (Aylin Molvan), Neriman Köksal (Serap Molvan), Suzan Avcı (Hüsniye Molvan), Tunç Oral (Şoför Yusuf), Sevinç Pekin, Hayri Esen (Komiser), Sami Hazinses, Muammer Gözalan (Muhtar Molvan), Jale Öz (Sulukuleli kadın), Asım Nipton (Şişman Adam), Reha Kral, Hüseyin Zan (Garson), Vahit Volkan, Kaya Volkan, Adnan Mersinli, Lamia Yal, Osman Türkoğlu, İsmail Varol, Mustafa Yavuz.


Konu: Kore’de bir mabette çağlar öncesinden kalma bir buda heykeli vardı. Heykelin gözleri dünyanın en büyük yakutlarıyla süslüydü. İnsanlara uğursuzluk getiren bu kızıl taşlar zaman içinde elden ele dolaşmış ve şimdi bir kedi heykelinin gözleri olmuşlardır. Dünyanın dört bir tarafından birçok maceraperest Yakut Gözlü Kedi’nin peşindedir. Türkiye’den de iki kişi yakutların peşine düşmüştür. Ancak taşların uğursuzluğu devam etmektedir. Kediyi bulmayı başaran Abdulrezzak bey, hazin bir cinayete kurban gider. Esrarlı durumların ve polisiye olayların kahramanı yerli Bond Murat Davman (Cüneyt Arkın) olaya el atar. Polisin kurbanın evinde yaptığı soruşturma devam ederken kendi yöntemleriyle işe koyulan çapkın ve şamatacı gazeteci, katilleri ve Yakut Gözlü Kedi’yi bulmak için tehlikeli bir mücadeleye girişir.

 

VURGUNCULAR

Senaryo ve Yönetmen: Şinasi Önengit
Kamera: Kenan Davutoğlu
Yapım: Kazankaya Film / Hasan Kazankaya


Oyuncular: Tunç Okan, Gülsüm Kamu, Kuzey Vargın


Konu: Bölgeyi haraca kesen dolandırıcıların öyküsü

VUR EMRİ (1966)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu


Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Müzik: Rauf Tözüm, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Sesleri Alan, Marko Buduris, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri, Memduh Karakaş, Set Amiri: Çetin Dağkıran


Oyuncular: Ayhan Işık (Ali), Filiz Akın (Gül), Turgut Özatay (Turgut), Mine Soley, Nubar Terziyan (Gardiyan), Feridun Çölgeçen (Baba), Necip Tekçe, Faik Coşkun, Mustafa Dağhan, Niyazi Vanlı, Abdullah Ferah


KONU: Fabrikatör kızı Gül (Filiz Akın) şoförleri Ali’ye (Ayhan Işık) aşıktır. Ali ise aralarındaki sınıf farkı nedeniyle çekinmektedir. Babası Gül’ü müdürü Turgut’la (Turgut Özatay) evlendirmek ister. Gül aslında servet avcısı olan Turgut’a Ali’yi sevdiğini söyler. Turgut Ali’yi Gül’ün babasına ihbar edip işten kovdurur. Adamları ile de gidip onunla kavga çıkartır.O kargaşada adamı bıçaklanır. Turgut kendi yaptıklarını Ali yapmış gibi anlatır ve şikayetçi olur. Suçu Ali’ye atar ve Ali tutuklanır. Gül hapse atılan Ali’nin suçsuz olduğuna inanmaktadır ama Ali mahkemede suçsuzluğunu kanıtlayamayınca mahkum olur. Çıkınca tüm bu haksızlıkların intikamını alacağına yemin ederek yedi aylık mahpusluğuna başlar. İçeride kaldığı sürede dost olduğu gardiyan Kamil Dayı (Nubar Terziyan) Ali’ye inanır ve Gül’le birlikte onu intikam fikrinden caydırır. 


Ali tahliye olunca Gül’le evlenip bir pansiyona yerleşir. Turgut peşlerini bırakmaz. Fabrika bekçisini öldürtüp suçu yine Ali’ye yıkar. Gül cinayet saatinde onunla evde olduğunu söylerse de başaramaz ve Ali idama mahkum olur. O sırada sürpriz bir görgü tanığı ortaya çıkıp polise gerçek katili açıklar. Polis harekete geçer. Ali ise bileğini kesip kaldırıldığı hastaneden kaçar. Bu arada gerçek suçlular yakalanır. Ali’nin tahliye olduğundan haberi yoktur. Babası, gerçek yüzünü gördüğü Turgut nedeniyle kızı Gül’den af diler. Turgut Gül’ü kaçırır. Kamil Dayı ise bulduğu Ali’yi tahliye olduğuna inandıramaz. Ali onu yaralar ve uzaklaşır. Polis saklandığı yeri öğrendiği Turgut’un evine baskın düzenler. Baskın sırasında Gül, Turgut’un silahını ele geçirip onu ve adamlarını yakalatır. Ve Ali’nin, babasını arayıp gelmesini söylediği yere gider. Buluştuklarında Gül Ali’ye tüm gerçekleri anlatır ve onu suçluların yakalandığına inandırır. Ali tüm olumsuzlukların düzeldiğini anlar ve teslim olur. İki sevgili için özgür ve mutlu günler çok yakındadır
 

VE SİLAHLARA VEDA (1966)

Senaryo ve Yönetmen: A. Remzi Jöntürk
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Yılmaz Güney, Nilüfer Aydan, Necdet Çağlar, Mümtaz Ener,
Konu: Gizli polis (Yılmaz Güney), yurtdışın-dan istanbul'a gelen bir casus şebekesini izlemekle görevlendirilmiştir. Casusların amacı, Boğaz sularıyla ilgili çok önemli bir planı ele geçirmektir. Hayatı çeşitli maceralarla geçen genç polisin bu son görevi olacaktır, Olaylarla dolu hayatı nedeniyle yorgun düşmüştür. Ayrıca, artık silah kullanmaktan bıkmıştır.


Görevli polis, şebekenin izini sürerken, yine ilginç olaylara tanık olur. Pavyonda çalışan güzel bir kızla (Nilüfer Aydan) tanışır. Kız, polise aşıktır, peşini bırakmaz. Genç adam, bir dolu maceradan sonra casusları yakalayıp, görevini başarıyla yerine getirir. Peşindeki kıza da, "Bu ilişkiyi burada keselim, beni bırak ve sen pavyona dön, der”. Ömrü boyunca taşıdığı silahını da belinden çıkarıp atar.


►Filmin ilk senaryosu Aydın Engin taralından yazıldı. 1983'de Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emriyle Emniyet Müdürlüğünün topladığı Yılmaz Güney filmlerinden biri.


Yapımcısı Ümit Utku'nun açıklamasına göre, filmle ilgili hiçbir belge yok. Filmin pavyon sahnelerinde, dönemin ünlü Necdet Koyutürk Orkestrası müziklendirdi ve ekibiyle kamera karşısına çıktı.

 

VATAN KURTARAN ASLAN (1966)

Yönetmen:Tunç Başaran
Senaryo: Bülent Oran (*), Muzaffer Aslan, Tunç Başaran
Kamera: Tangör Toydemir
Yapım: Sine Film / Muzaffer Arslan.- Erman Film / Hürrem Erman


Set Amiri: Salih Yetkiner, Set Asistanları: Ahmet Şenses, Mustafa Özyurt, Mehmet Toy, Işıklar: Halit Aysan, Işık Teknisyenleri: İbrahim Sabuncu, Nuri Pözüt, Asım Artan, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Özalp, Reji Asistanı: Emel Işık, Kamera Asistanı: Güngör Toydemir, Prodüksiyon Asistanı: Taner Erdemir, Ar Direktör: Stavro Yuanidis, Laboratuvar: Gani Maraşlıoğlu, Hayati Akbulut, Erdoğann Dolapçı, Ziya Uçak, Mahmut Özdemir, Haydar Özdemir, Tahsin Demirand, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Seslendiren: Yorgo İliadis, İlia İliadis, ( Erman Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)



Oyuncular: Tunç Okan, Selda Alkor, Figen Say, Süleyman Turan, Atıf Kaptan, Suphi Tekniker, Ahmet Kostarika (Turgutlu), Yılmaz Köksal, Mümtaz Ener, Yavuz Karakaş, Hüse-yin Kutman, Yavuz Selekman, Hakkı Haktan, Ekrem Gökkaya, Ahn-met Turgutlu, Tekin Siper, Selahi İçsel, Ayşın Atav, Tayfun Alpagut, Erdinç Okan, Nuri Satıcı

Konu: Osmanlı İmparatorluğunun yayılma dönemlerinde geçen bir kahramanlık öyküsü.

_________________________________________
(*)” (Michael Curtiz (1886-1962) ve William Keigh ley’in (1889-1984), 1937 yılın-da filme çektiği The Adventures of Robin Hood (Robin Hood’un Maceraları) isimli film-den uyarlama. Filmde rol alan oyuncular; Errol Flynn (1909-1959), Olivia de Havilland (1916)

VAHŞİ SEVDA (1966)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Bülent Oran (*)
Kamera: Cahit Engin
Yapım: Kadri Film / Kadri Yurdatap


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Tunç Okan, Re-ha Yurdakul, Mine Soley, Bilal İnci, Memduh Ün, İsmet Erten, Müşerref Çapın, Orhan Çoban, Çocuk Oyuncu: Ercan İnangiray


Konu: İyi yürekli kanun dışı bir adamla, çocuklu bir dul kadının öyküsü.
Memduh Ün Anlatıyor:


O günlerin gözde sinemalarından Beyoğlu'ndaki Saray sinemasında, Altmışlı yılların ortasında yönetmen Henry Hathaway'in başrollerini Susan Hayward ve Stephen Boyd'un paylaştıkları lhtiras Vadisi adlı filmi oynamıştı. Yerli film tadı vermişti izlediğimde. Yeşilçam'da da birçok yapımcı filmi uyarlamaya kalkışmıştı. Kadri Yurdatap'a söz ettim bundan. İşletmecilerle anlaşma gereği, film yapmak zorundaydı çünkü. Film kolayca uyarlanabilirdi. Bundan bir film yapalım sana, çabucak çekelim dedim. Kadri teklifime atladı. Bülent Oran'ı Saray sinemasına gönderdik. Filmi seyretti ve sahne sıralaması yaptı. Sonra yeniden ben seyrettim, sıralamayı düzelttim.



Bülent de ardından diyalogları yazdı. Filmde bir çiftliğe ihtiyacımız vardı. Kadri'yle arabaya atladık, Bursa’ya gittik. Bursa da sinema sahiplerinden Ali dostumuzdu, bize hemen bir çiftlik ayarladı. Ve biz filmin büyük kısmını Bursa'daki çiftlikte, birkaç sahneyi de Uludağ'da, bazı karlı sahneleri Büyükdere'deki Bilezikçi çiftliğinde görüntüledik. Ama filmi yine de tamamlayamamıştık. Lunapark sahneleri eksik kalmıştı, kurguda idare ettik, eksiklik anlaşılmadı.

Ben iyi bir yönetmenim. iyi bir işçiyim aynı zamanda. Bir hikayeyi iyi anlatabiliyorum. İyi resimleyebiliyorum. Ve de zevkli cerçeveleri doğru açılardan yapabiliyorum. Ama bunlar bir filmi iyi yapmaya yeten şeyler değil. Vahşi Sevela bu bağlamda mükemmel. Sineması eskimemiş. Dili eskimemiş.
Erkeğin maçoluğunu çok inandırıcı sergilemişim özellikle. Oysa filmin ticari başarısı parlak olmadı, filmin dramatik yapısı, her şeyi tamam, zımba gibi, ama her ne kadar uyarlama yaptıysa da Amerikan filminin havasından pek sıyrılamamışız. Hülya Koçyiğit'in işe aldığı emekçisini. daha ilk günden sofrasına oturtmabizim toplumumuz için uygun değil. Örf ve adetlerimiz açısından baktığımda aykırı buluyorum. Filmin işinin çok iyi olmamasını bu ve bu gibi sahnelerin varlığına bağlıyorum O sahnelere başka bir çözüm yolu bulabilirmişiz, ama Bülent de, ben de atlamışız.”Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”, Kabalcı yayınları, Ağustos 2009, İstanbul ”

__________________________________
(*) Amerikalı romancı John Mantley’in (1920-2003) bir romanından Sydney Boehm’in (1908-1990) senarosuyla, Henry Hathaway’ın (1898-1985) 1959 yılında filme çektiği, “Woman Obsessed” (İhtiras Vadisi) isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri; Suzan Hayward (1917-1975) , Stephan Boyd 1931-1977) ve Barbara Nichols (1929-1976) oynamışlardır.