Powered By Blogger

27 Şubat 2018 Salı

ÇILGINLAR (1973)


Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Savaş Ustay
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Ustay Film / Savaş Ustay

Oyuncular: Levent Çakır, Yeşim Yükselen, Talat Gözbak, Funda Ege, Ömer Özgül, Dursun Özmen, Hasan Özdemir, Fuad Okan, Behçet Erler, Nilgün Barlas, Yüksel Tozlak, Filiz Somer

Konu: Dolandırıcılık yapan Selma ve arkadaşları, genç iş adamı Orhan’ı dolandırmaya karar verir. Selma artık dolandırıcılık yapmak istemez bu son işidir. Arkadaşları Orhan’ın evinin yakınında Semra’ya araba çarpmış süsü verir. Orhan, Selma’yı önce evine, sonra da hastaneye götürür. Savcı ifade almaya gelir. Selma hafızasını kaybettiği söyler. Savcı olayın peşini bırakmaz eder. Vücudunda darp izleri olan Selma, hafızasını kaybetmiş gibi davranır. Gidecek yeri olmadığından Orhan’ın evinde kalır. Orhan sık sık Selma’dan şüphelenir, çok üstüne gider. Orhan ve Selma zamanla birbirine ilgi duyar. Selma duygularına yenik düşer, Orhan’la hayaller kurar. Kendinden utanır, gerçekleri anlattığı bir mektup yazar. Bu sırada Orhan’ın kaçakçılık yaptığını ve fabrikanın formalite olduğunu öğrenir ve mektubu vermez, vazgeçer. Selma’nın arkadaşları Orhan’ın evine telefon eder, Selma onlarla görüşmeye gider. Orhan Selma’yı takip eder ve gerçekleri öğrenir. Savcı da yaptığı izlemeler sonucu Orhan’ın gerçek kimliğini öğrenir. Orhan kendisini Selma’nın ele verdiğini düşünür. Selma Onunla konuşamaya çalışır, hislerinin gerçek olduğunu ve kendisini ihbar etmediğini anlatır. Orhan dinlemez.
Orhan’ın isteği üzerine adamları Selma’yı öldürmek için tekneye götürür. Selma, adamların elinden kurtulur ve Orhan’ın yanına gelir. Orhan ve Selma birbirine ateş eder. Son sözlerinde birbirlerini ölecek kadar sevdiklerini söyleyip ve ölürler.

ÇILGINLAR (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Cahit Engin
Yapım: Cem Film/Deniz Kalkavan

Asistan: Raşit Hazar, Yardımcı Yönetmen: Nurettin İrişen, Asistan: Ali Güveç, Müzik: Sezen Cumhur Önal, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Sesleri Alan: Makro Budires, Set: Sonay Kanat, Ekrem Çınar, Yunus İkinci, Şeref Yılmaz, Işık: Erol Batıbeki, Aslan Yıldız, Set Fotoğrafları: Necdet Taşçıoğlu, Prodüksiyon: Recep kızıltan, ((Özen Film Stüdyosunda hazırlanmış, Yıldız Film Stüdyosunda Seslendirilmiştir).

Oyuncular: Türkan Şoray, Ekrem Bora, Ekrem Gökkaya, Hikmet Taşdemir, Yüksel Gözen, Atilla Ergun, Kayhan Yıldızoğlu, Feridun Çölgeçen, Kenan Karagöz, Zeki Işık, Altan Bozkurt, Yaşar Yağmur

Konu: Güzel bir kadın bir şebeke tarafından zengin bir işadamının servetini elde etmek üzere yem olarak kullanılIr. Fakat zengin adam kolay lokma değildir, çünkü bir esrar şebekesinin patronudur. Kadın bu adama aşık olmuştur. İki çete arasında bir mücadele başlar ve olaylar gelişir.

► Safa Önal, "Umut Dünyası", "Yüreğimde Yare Var" gibi filmlerle çıkış yapmış, iddialı yönetmenler safına geçmiş bir yönetmen. Türkan Şoray, bu yıl az, ama iyi film çevireceğini söylemiş bir oyuncu onun için "Çılgınlar”la gerçekten bir şeyler bekleyerek gittik doğrusu. Keşke gitmeseymişiz! .. Önal, fantezi·bir kara film denemesi yapmak istemiş. Kim bilir hangi yabancı filmden (veya filmlerden) aparttığı, bir senaryoda, da, Türkan Şoray'ı, bir çeteyle birlikte büyük soygunculuklara girişen çok güzel bir kadın, Ekrem Bora'yı ise" çetenin son avı olarak seçtiği, kendiside karanlık: işlerle uğraşan bir milyoner olarak karşımıza getiriyor. Sonunda birbirlerine aşık oluyorlar, vs. Türk sineması sürekli olarak gerçekçi filmler, köy dramları yapsın demiyoruz elbette. İş filmleri, gerçekçi yanı olmayan eğlencelik kurdeleler da yapılacak, yapılmasına, ama bu tür filmler belli bir teknik, ustalık, belli olanaklar ister. Gece yansı caddede dövülen güzel kadın gelip kurtaran milyonerin,20 km'den fazla yapmayan arabası korkunç bir fren sesiyle durunca veya milyonerler milyoneri tanıtılan Ekrem Bora, benim oturduğum evden farksız bir evde karşımıza çıkınca, seyircide uyanan, daha çok bir gülme duygusu oluyor. Her tür filmin belli kuralları vardır. Onların dışına çıktınız mı, Hoca'nın kar helvası gibi, herhalde yapanın da beğenmediği bir acaip şey olur, çıkar. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf,102 ”




ÇILGIN KIZ VE ÜÇ SÜPER ADAM (1973)


Yönetmen Cavit Yörüklü
Senaryo Volkan Kayhan
Foto Direktörü Orhan Kapkı
Yapım Birlik Film / Müfit İlkiz

Montaj: Aleko Aleksandru, Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Işık Şefi: Atacan Boran, Yardımcısı: Halit Uzer, Set Amiri: Mustafa Albayrak, Sedat Karahan, Ali Ateş,

Oynayanlar : Emel Özden (Çılgın Kız), Leven Çakır (Süper Adam), Altan Bozkurt (Süper Adam), Hüseyin Sayar (Süper Adam), Yeşim Yükselen, Nubar Terziyan (Alpanu), Nuri Kırgeç, Mine Sun, Ahmet Karatop

Konu:üç süper adam bir kız ve robotların hikayesi binlerce robot dünyayı istila etmeyi planlamaktadır olaylar birbirini izler filmin sonunda kısa devre yapan robot kendi robotu tarafından öldürülür filmde bazı erotik sahnelerde vardır.

ÇARESİZLER (1973)


Yönetmen Natuk Baytan
Senaryo Nurettin İrişen
Görüntü Yönetmeni Kaya Ererez
Yapım Cem Film Yahya Kılıç,/ Deniz Kalkavan

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Murat/Kadir), Perihan Savaş (Fatma), Ahmet Mekin (Osman Baba), Bilal İnci, Hakkı Koşar (Hakkı), Zeyno Çilem, Turgut Özatay (Rafet), Ramazan Akboğa (Kavgacı), Aydın Haberdar, İhsan Gedik (Rafet'in Adamı), Osman Alyanak (Müslüm), Nermin Özses (Hatçe), Yüksel Gözen (Hasan), Sönmez Yıkılmaz

Konu: Aksiyon Filmi. 
Cüneyt Arkın’ın vurdulu kırdılı bu filmde bir şebekeyle olan mücadelesi, ve karşısına çıkan babasına olan tavrı konu edilmekte

ÇAKAL (1973)


Yönetmen Yavuz Figenli
Senaryo Bülent Oran
Kamera Rafet Şiriner
Yapım Örnek Film / Yılmaz Kuzgun

Reji Asistanı: Yılmaz Şekerbay, Kamera Asistanı: Taci Saraç, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Öztanır, Işık Şefi: Ergun Şimşek, Işık Yardımcısı: Yusuf Yılmazkaya, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Fon Müzik: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Akdeniz, Selahattin Kaya, Montaj Senkron: İsmail Kalkan, Mevlüt Koçak, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, (Yeni Stüdyo Renkli Laboratuarında hazırlanmış ve Ar Film stüdyosunda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Behçet Nacar (çakal), Yeşim Yükselen (köylü), Emel Özden (Sara), Tuncer Necmioğlu (Rehan), Danyal Topatan, Oktay Yavuz, Tarık Şimşek (Sarp), Oktar Durukan, Hüseyin Zan, Ata Saka, Nurettin Kaygısız, Sönmez Yıkılmaz,

25 Şubat 2018 Pazar

CESUR VE MAĞRUR (1973)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Feridun Kete
Foto Direktörü: Sertaç Karan
Yapım: Kımız Film / Feridun Kete

Laboratuar: Hikmet Kuyuıcu, Hayati Akbulut, Hüseyin Kuğu, Montaj Senkron: Aleko Aleksandru, Negatif Montaj: Hüsamettin Üren, Ses Mühendisi: Marko Buduris, Reyhan Işık Servisi, Şef: Mazhar Eröz, Reji Asistanı: Erdoğan Ok, Kamera : İzzet Akay, Prodüksiyon Amiri: Erol Deniz,
Ören Film Stüdyosunda renklendirilmiş, Yıldız Film stüdyosunda seslendirilmiştir

Oyuncular: Yılmaz Köksal, Fatma Belgen, Reha Yurdakul, Gülten Ceylan, Leman Akçatepe, Cango Kemal, Rıza Genç, Yılmaz Kurt, M. Ali Güngör, Aşltan Bozkurt, Küçük Yıldız: Hakan Kete ve Altan Bözkurt

Konu: Yoksul ve ölümden kormayan bir delikanlı ile genç bir kızın aşk masalı.

CENNETİN KAPISI (1973)




Yönetmen: Halit Refiğ, Fikret Hakan
Senaryo: Selim İleri, Fikret Hakan
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Yapım: Tozman Film / Hikmet Tozman

Prodüksiyon Amiri: Erkan Yurteri, Kamera: Çetin İnanç, Foto Dir. Asistanı: Necati İlktaç, Lâle Film Stüdyosunda hazırlanmış, Lâle Film Ses stüdyosunda seslendirilmiştir.

Oyuncular: Fikret Hakan, Arzu Okay, Sevda Ferdağ, Yusuf Sezgin, Gül Taner, Mehmet Büyükgüngör, Kayhan Yıldızoğlu,

CENGİZ HAN’IN FEDAİSİ (1973)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo: İlhan Engin
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film /Erdoğan Tilav

Oyuncular: Aytekin Akaya, Fatma Belgen, Seyyal Taner, Atıf Kaptan, Kazım Kartal, Yavuz Selekman, Gülten Ceylan, Ahmet Sert.

► Büyük Moğol İmparatoru Cengiz Han, 1162 yılında Moğolistan'da doğdu. Çocukluk adı olan Timuçin, Çince ''Mükemmel Savaşçı'' anlamına gelen ''Çengsze'' kelimesinden gelmektedir.

Rivayete göre Timuçin, bir eli yumruk şeklinde doğdu ve avucu açıldığında içinin kan pıhtısıyla dolu olduğu görüldü. Babası Yesügey Bahadır bunu öğrenince oğlunun büyük bir savaşçı olacağını ve yeryüzünde çok kan dökülmesine yol açacağını söyledi. Babası Yesügüy Bahadır, 12. ve 13. yüzyılda Moğolistan'da büyük ün ve güç kazanmış Kıyat Tatar boyunun önderiydi. Annesi aynı boydan gelen Ulun Hatun, Timuçin'i ve diğer çocuklarını eski Türk geleneklerine göre yetiştirmeye çalışan fedakar bir kadındı. Yesügüy Bahadır, büyük bir savaşçı olacağını söylediği oğlu Timuçin henüz on yaşındayken öldü. Yönetimi altındaki halkın birliği dağıldı ve Ulun Hatun ve çocukları kimsesiz, yardıma muhtaç hale geldiler.

Bu zorlu yaşam koşullarında büyüyen Timuçin, uzun boylu güçlü kuvvetli atılgan bir genç adam olmuştu. Bütün gün at üstünde kalabiliyor, okunu ustalıkla kullanabiliyordu. Timuçin ve kardeşleri babalarının ulusunu kendi çevrelerinde toplamaya ve bütün haklı bir araya getirmeye karar verdiler.

Bu çağda birçok derebeyliğe bölünmüş olan Moğolistan'da iki güçlü han vardı; Kereyit Hanı, Tuğrul ve Nayman Hanı, Buyruk. Merkitler denen üçüncü bir han vardı ki, bu soy Yesügüy Bahadır soyunun en eski düşmanıydı.

Yesügüy'ün oğullarının güçlenmesi karşısında telaşa kapılan Merkitler, bir gece Timuçin ve kardeşlerinin karargahına bir baskın düzenlediler. Timuçin'in annesini ve karısını kaçırdılar. Ayrıca bütün malı mülkü yağmalanan Timuçin canını zor kurtararak Haldun Dağı'na sığındı. Merkitlere karşı koyabilmek ve ailesini kurtarabilmek için babası Yesügüy Bahadır'ın dostu Kereyit Hanı Tuğrul'dan yardım istedi. Tuğrul Han, Timuçin'in emrine büyük bir ordu gönderdi. Timuçin böylece ailesini Merkitlerin elinden kurtarabildi.
Timuçin'in giderek güçlenmesiyle diğer boylarda ayaklanmalar da başladı. Savaş sırasında dostu Tuğrul Han da ölünce Kereyit boyu Timuçin'in tebasına katıldı. Birçok beyliği kendi himayesi altında toplayan Timuçin'in, Moğolistan'ın tek hükümdarı olabilmesi için en güçlü düşmanı Nayman Hanlığını da ele geçirmesi gerekiyordu. 1204'te başlayan zorlu savaş bir yıl sürdü. Timuçin bu savaşı da kazanmış, artık gücünü kabul ettirmişti. 1206 yılında Onon nehri kıyısında toplanan büyük kurultayca ''Cengiz'' ünvanı ile hakan ilan edildi. Bu törende geleneklere göre dokuz sancak dikildi.

Cengiz Han, elli yaşına kadar Moğolistan'ın çeşitli boylarıyla savaştı, ara sıra yenilgiye de uğrasa başarısızlıktan hiç bir zaman yılmadı. Ama Cengiz Han'ın asıl büyük başarıları bu yıllardan sonra başladı.
Cengiz Han önce Çin devleti ile savaştı. 1211 yılında Pekin'i kuşattı, uzun süren kanlı çarpışmalardan sonra Çin hükümdarıyla bir antlaşma imzalandı ve bir Çin prensesiyle evlendi. Bu ikinci evliliğiydi. Ancak savaş birkaç ay sonra yine başladı ve 1215'e, Pekin'in alınmasına kadar sürdü. Bu tarihte Çin hükümdarı Cengiz Han'ın kesin egemenliğini kabul etti ve haraç vermeye razı oldu.

Batıdaki en güçlü İslam devleti Harzemşahlardı. Hükümdarları Sultan Mahmut, kısa süre önce Karahıtay devletini yenilgiye uğratmıştı ve Çin'e saldırıya hazırlanmaktaydı. Cengiz'in başarısından sonra telaşa kapıldı ve ona Seyyid Bahaiddin Razi başkanlığında bir elçiler kurulu gönderdi. Cengiz Han da Harzemşahlarla dostluğun ve ticaretin yararlı olacağını düşündüğünden, bu harekete karşılık olarak, Harzeme Mahmut Yalavaç başkanlığında bir kurul gönderdi. Böylece Moğollarla Harzemşahlar arasında dostluk başlamış ve bir ticaret antlaşması yapılmış oluyordu.

Bu antlaşma üzerine, 1218'de 450 kişilik Moğol ticaret kervanı, o çağın en pahalı mallarını islam ülkelerine götürmek üzere yola çıktı. Ne var ki, Harzem ülkesindeki Otrar şehrinde, Otrar valisi Kayır Han Inaçık bu kervanı durdurttu; mallarını yağmalattı, bütün adamlarını öldürttü. Kurtulabilen tek kişi, durumu Cengiz Han'a bildirdi. Bunun üzerine Cengiz, Sultan Mahmut'tan Kayır Han'ın kendisine teslimini istedi. Ama, Cengiz'in bu isteğini belirtmek için gelen elçileri de öldürüldü. Tarihe ''Otrar Faciası'' adıyla geçen bu olay, islam ülkelerine Moğol akınlarının başlamasının sebebi oldu.

Cengiz Han Harzem Devletinden öc almaya karar vererek büyük bir sefer düzenledi. Yolu üzerindeki Karahıtay ve Nayman beyliklerini ele geçirdi. Kervanının yağmalandığı ve adamlarının öldürüldüğü Otrar şehrine geldiğinde 70 bin askerle karşı koyan Otrar valisi Kayır Han'la bir süre çarpıştıktan sonra, oğulları Çağatay ile Ogedey'i orada bırakıp yoluna devam etti. Yolu üzerindeki kendiliğinden teslim olan Zernuk kalesinin bulunduğu şehre ''Kutlu Şehir'' adını verdi. Maverahünnehir denilen islam bölgesi de Cengiz Han'ın ordularınca kıskaca alındı. Ardında Semerkant'ı geçen Cengiz Han, Buhara'yı kuşattı. Üç gün üç gece süren saldırılar sonunda Buhara'yı savunan 50 bin kişilik ordu, kana bulanan şehri Cengiz Han'a teslim etti.

Semerkant'ı kuşattığında da yine halkı kılıçtan geçirdi. Horasan'ı da ele geçiren Cengiz Han oğullarına Harzem'in merkezi Ülgenç şehrini kuşatma emrini verdi. Altı ay süren kuşatma sonunda Ülgenç de yerle bir edildi. İntikamı Cengiz Han'ın tarih sayfalarına kanlı hükümdar olarak geçmesine neden olmuştu.
Bütün bu savaşlar, doğudaki islam devletlerinin hemen hepsinin Moğol egemenliğine geçmesini sağladı. Cengiz Han, 1225'de Moğolistan'a döndü. Dönüşte imparatorluğunu dört oğlu arasında paylaştırdı. 1227'de, Tangut seferinde hastalanarak öldü. Cenaze töreni eski Türk hakanlarınınki gibi yapıldığından mezarının nerede olduğu bilinmemektedir.
Bu büyük savaşçı yalnız askeri başarılarla yetinmemiş, Moğol İmparatorluğu'nun hukuk ve askeri işlerini düzenleyen bir kanun da yapmıştı. Cengiz Yasası diye bilinen bu yasa eski Türklerden Moğollara kadar gelen sözlü geleneğin otuz üç defterde toplanmasıydı.
Cengiz Han'ın askeri becerisi ve uyguladığı stratejileri tarihe büyük bir kumandan olarak geçme sini sağladı. (www.biyografi.info/kisi/cengiz-han)

CEHENNEM (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Tarık Tibet 
Kameraman: Yılmaz Ceylan
Yapım: Eti Film / Tarık Tibet

Oyuncular: Tarık Tibet, Beyza Başar, Sadettn Düzgün, Necip Tekçe, Gülten Ceylan

Konu: Ağa kızına aşık olup onu dağa kaldıran bir yanaşmanın aşkı.



 John Fowles’ın (1926-2005) hikayesinden ve Stanley Mann’in (1928) senaryosundan Amerikalı yönetmen William Wyler’in (1902-1981) filme çektiği 1965 yılı yapımı ve başrollerini Terence Stamp (1939), Samantha Eggar’ın (19399 oynadığı “The Collector” (Kolleksiyoncu) filminden uyarlama. (www.imdb.com)


CANO /ACI IZDIRAP (1973)


Yönetmen: Taner Oğuz
Senaryo: Işık Toroman
Kamera: Kenan Kurt, Mustafa Kuzu
Yapım: Metin Film / Işık Toraman

Ses Teknisyenleri: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Prodüksiyon Amiri: Mustafa Eti, Reji Asistanı: Cemil Bilgin, Ar Direktör: Haluk Tülümen, (Acar Film Renkli laboratuarlarında seslendirilmiş ve renklendirilmiştir)

Oyuncular: Ahmet Mekin, Hayri Şahin, Gönül Hancı, Muazzez Kurdoğlu, Gönül Tansel, Yılmaz Gruda, İhsan Baysal, Nesrin Kaptan, Kaan Batur, Zeki Tüney, Ceyhan Cem, Atıf Kaptan, Sırrı Elitaş, Muazzez Arçay, Uğur Salman, Süleyman Karadayı, Doğan Tan, Necati Kaygısız ve Ceyhan Cem, Çocuk Yıldız: Sibel Toraman

CANİLERE ÖLÜM (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Metin Yılmazbaş
Kamera: Yılmaz Ceylan
Yapım: Golden Film

Oyuncular: Süleyman Bolat, Yılmaz Şerif, Baki Tamer, Çiğdem Aytaç, Oğuzhan Mete

Konu: Hapisten kaça bir adamla, sosyete dolandırıcısının öyküsü.


CANIM KARDEŞİM (1973)


Yönetmen Ertem Eğilmez
Senaryo Sadık Şendil
Foto Direktörü Erdoğan Engin
Yapım Arzu Film Oktay Barkan, Nahit Ataman

Kurgu: Aleko Aleksandru, Yönetmen Yardımcısı: Muzaffer Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Selçuk Topçuoğlu, Set Fotoğrafları: Aytekin Çakmakçı, Negatif Kurgu: Hüsamettin Üren, ,Müzik Cahit Oben Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu, Laboratuar: Hüseyin Kuğu, Sevinç Özkan, Hayati Akbulut, Işık Şefi: İlhan Aslım, Işık Asistanı: Süleyman Çekiç, Veli Özşahin, Senkron: Osman Koşkan, Prodüksiyon Amiri: Yılmaz Kanat, Set Ekibi: Taci Erşan, Ahmet Akgün, Mehmet Oğuz, Nihat Cerit (Ören Film Stüdyosunda renklendirilmiş, Lale Film stüdyosunda seslendirilmiştir. )

Oyuncular :Tarık Akan (Murat), Halit Akçatepe (Halit), Kahraman Kıral (Kahraman), Metin Akpınar (Kancı Mehmet), Adile Naşit (Öğretmen), Kemal Sunal (Yolcu), Sıtkı Akçatepe (Musta), Ali Yağız (Doktor), Renan Fosforoğlu (Lokanta Sahibi), Ahmet Turgutlu (Kasap), Kamer Baba (Ziya Efendi), İhsan Yüce (Tuvaletteki Adam), Necdet Yakın (Kahvedeki Adam), Bahri Ateş (Kahvedeki Adam),

Konu: Küçük Kahraman, ağabeyi ve ağabeyinin sadık arkadaşı Halit,birlikte yoksul ama neşeli bir hayat sürdürmektedir. Devamlı bir işleri olmayan ve günlerini daha çok aylaklıkla geçiren bu ikilinin tek amacı Küçük Kahramanın okuması ve hayatını kurtarmasıdır. Parasızlığa rağmen keyifli bir hayat geçiren bu küçük ailenin mutluluğu öğretmenin Kahramanla ilgili bir gerçeği ortaya çıkarmasıyla son bulur. Yapılan sağlık taramalarının ardından kan kanseri olduğu anlaşılan Kahramanın en büyük isteği ise bir televizyondur. Halit ve ağabey bundan sonra tüm güçlerini bir televizyon alabilmek için harcayacaktır

Ödül:
5. Adana Altın Koza Film Şenliği'nde (1973)
► "En Başarılı 2. Film"
► Ertem Eğilmez, "En Başarılı Yönetmen";
► Erdoğan Engin "En Başarılı Kameraman"
► Cahit Oben "En Başarılı Müzik".
Sinematek Derneği'nin düzenlediği soruşturmada "En İyi 10 Film"den biri oldu.

► Yılın en önemli sürprizlerinden biri ise, Ertem Eğilmez'in "Canım Kardeşim'i oldu. Yıllardır başarılı iş filmlerine (ve özellikle melodramlara) imzasını atmış olan Eğilmez, halktan kişilerin öyküsünü anlattığı bu sıcacık komedide, Türk sinemasında eşine rastlanmamış akıcı bir kurgu ve özenli bir fotoğraf çalışması aracılığıyla, son derece canlı, insancıl, duygulu bir film ortaya koymuştu. Bu filmi seyrederken, De Sica-Zavattini ikilisinin İtalyan komedilerini, 1950'lerin İngiliz komedilerini, biraz da Amerikan sinemasını ansıdık. Ama bütün bunlar birer çağrışımdı ve Eğilmez, bizden tiplerle, bizden bir konuyla, bizden bir çevreyi ortaya koymuştu. İstanbul'u kullanışı olağanüstü başarılı, oyunculardan (giderek Tarık Akan' gibi genellikle yeteneksiz bir oyuncudan bile) aldığı sonuç, yüksek bir düzeyde idi. Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 107 ”




BÜYÜK SOYGUN (1973)


Yönetmen O. Nuri Ergün
Senaryo Bülent Oran
Kamera Erhan Canan
Yapım Erdoğan Film / Mehmet Bozdoğan
.
Prodüksiyon Amiri: Feyzi Uncu, Reji Asistanı: Ali Kıvırcık, Kamera Asistanı: Ender Turgut, Seslendiren: Cemal Noyan, Dublaj Rejisörü: Hayri Esen, Negatif Montaj: Ziya Kuşdoğan, (Lâle Film Stüdyosunda Seslendirilmiş, İpek Film Film stüdyosunda renklendirilmiştir)

Oyuncular: Fikret Hakan, Nazan Adalı, Yıldırım Gencer, Hülya Şengül, Reha Yurdakul, Süleyman Turan, Remzi Yılmaz, Kenan Pars, Feridun Çölgeçen, Doğan Tamer, Hakkı Kıvanç , Ekrem Gökkaya, İ;lyas Kürtümoğlu, Erdal Somer, Mustafa Albayrak,

Konu: Soyulan kumarhanenin paralarını raslantı sonucu ele geçiren fakir bir karı kocayla, bir soyguncunun öyküsü.

BÜYÜK ŞAMATA (1973)


Yönetmen Aram Gülyüz
Senaryo Ahmet Üstel
Foto Direktörü Hüseyin Özşahin
Yapım Yıldız Film / Manuk Manukyan

Reji Asistanı: Engin Asyalı, Kamera Asistanı: Mürteza Yuki, Işıklar: Veli Özşahin, Prodüksiyon Amiri: Arif Eriş, Jenerik: Onubil, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Montaj Senkron: Süleyman Karakaya, Aleko Aleksandru, Negatif Montaj: Bayram Türkkan, Osman Koşkan, Sesleri Alan: Faruk Özer,
Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış ve renklendirilmiş, Yıldız Film stüdyosunda seslendirilmiştir.

Oyuncular: Beyaz Kelebekler, Fikret Hakan, Feri Cansel, İlhan Daner, Cemil Akacan, Sırrı Elitaş, Niyazi Gökdere, Elif Pektaş, Senar Seven, Füsun Olgaç. Dündar Aydınlı, Yusuf Çağatay, Alp Akın, Sedat Demir, Aynur Akkun, Altın Seri Gülten Ceylan, Sevim Sevil, Muammer Karca,

Not: Feri Cansel ve Fikret Hakan misafir oyuncu olarak katılmışlar. Film Almanya’da video olarak piyasaya çıkarılmıştır. Film devrin önde gelen “Beyaz Kelebekler” topluluğunun şarkılarıyla süslenmiştir.


filmi izle 


BİTİRİM KARDEŞLER (1973)


Yönetmen: Zeki Ökten
Senaryo: Fuat Özlüer, Erdoğan Tünaş 
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Oyuncular: Kartal Tibet, Kadir İnanır, Meral Zeren, Yeşim Tan, Turgut Özatay, Hulusi Kentmen, Necdet Tosun, Kayhan Yıldızoğlu, Mürüvvet Sim, Sami Hazinses

KONU: Veli (Kartal Tibet) ile Ali (Kadir İnanır) geçimlerini hamallık yaparak temin eden iki kardeştir. Ama ne kardeş! Bir türlü birbirleri ile geçinemeyen, en küçük bir bahanede bile sürekli kavgaya tutuşan ve sonunda darılıp konuşmayan iki düşman gibidirler. Bu huylarından bıkan babaları, ölüm döşeğinde imiş gibi numara yaparak, son isteğinin ikisinin sonsuza dek barışık yaşamaları olduğunu vasiyet eder. Bu arada Seyit Abdullah adlı bir mafya babası, kaçakçılar kralı diye ünlenmiş Habib Nizamettin’e uyuşturucu alsınlar diye iki adamını gönderir. Ama adamlar, yapacakları işlerin de içinde yazılı olduğu bavullarını kaybeder. Bavulu bulan ve açan Ali ile Veli’nin aklına parlak bir fikir gelir. Adamlarının yerine geçerek aynen yazıldığı gibi Sarraf Mahmut’tan yüklü bir para alıp, onunla Niza Ceylani’den uyuşturucuyu alacaklardır. Ama malı beğenmemiş gibi yapıp, almaktan vazgeçerler. İzlerini süren Abdullah’ın gerçek adamlarına ise kimse inanmaz. Parayla eğlenirler. Veli gazinoda çalışan Okşan’a aşık olur. Ali ise Ayşe’den hoşlanmıştır. Habib Nizamettin ikisinin onu dolandırdığını öğrenince, kendisini ihbar etmesinler diye onları vurdurur. Öldü diye bıraktıkları iki bitirim kardeş sağdır. Ali ile Veli onlara iyi bir ders vermek için Nizamettin ‘in bürosuna gider ve onunla Seyit Abdullah’ı birbirine düşürür. Haydutlar kendi aralarında çarpışırken polise haber verip kendisini yakalatırlar. Parayı da polise verince el elde baş başta kalan bitirimlerden Veli Okşan ile, Ali ise Ayşe ile evlenir…
_______________________________

  İtalyan yönetmen Enzo Barboni’nin (1922-2002) yazdığı ve 1971 de yönettiği başlıca rolleri Terence Hill (1939), Bud Spencer (1929), ve Jessica Dublin’in (1942)oynadığı “western komedi” olan, “continuavano a chiamarlo Trinità” isimli filmden uyarlama