Powered By Blogger

27 Şubat 2018 Salı

ÇILGINLAR (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Cahit Engin
Yapım: Cem Film/Deniz Kalkavan

Asistan: Raşit Hazar, Yardımcı Yönetmen: Nurettin İrişen, Asistan: Ali Güveç, Müzik: Sezen Cumhur Önal, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Sesleri Alan: Makro Budires, Set: Sonay Kanat, Ekrem Çınar, Yunus İkinci, Şeref Yılmaz, Işık: Erol Batıbeki, Aslan Yıldız, Set Fotoğrafları: Necdet Taşçıoğlu, Prodüksiyon: Recep kızıltan, ((Özen Film Stüdyosunda hazırlanmış, Yıldız Film Stüdyosunda Seslendirilmiştir).

Oyuncular: Türkan Şoray, Ekrem Bora, Ekrem Gökkaya, Hikmet Taşdemir, Yüksel Gözen, Atilla Ergun, Kayhan Yıldızoğlu, Feridun Çölgeçen, Kenan Karagöz, Zeki Işık, Altan Bozkurt, Yaşar Yağmur

Konu: Güzel bir kadın bir şebeke tarafından zengin bir işadamının servetini elde etmek üzere yem olarak kullanılIr. Fakat zengin adam kolay lokma değildir, çünkü bir esrar şebekesinin patronudur. Kadın bu adama aşık olmuştur. İki çete arasında bir mücadele başlar ve olaylar gelişir.

► Safa Önal, "Umut Dünyası", "Yüreğimde Yare Var" gibi filmlerle çıkış yapmış, iddialı yönetmenler safına geçmiş bir yönetmen. Türkan Şoray, bu yıl az, ama iyi film çevireceğini söylemiş bir oyuncu onun için "Çılgınlar”la gerçekten bir şeyler bekleyerek gittik doğrusu. Keşke gitmeseymişiz! .. Önal, fantezi·bir kara film denemesi yapmak istemiş. Kim bilir hangi yabancı filmden (veya filmlerden) aparttığı, bir senaryoda, da, Türkan Şoray'ı, bir çeteyle birlikte büyük soygunculuklara girişen çok güzel bir kadın, Ekrem Bora'yı ise" çetenin son avı olarak seçtiği, kendiside karanlık: işlerle uğraşan bir milyoner olarak karşımıza getiriyor. Sonunda birbirlerine aşık oluyorlar, vs. Türk sineması sürekli olarak gerçekçi filmler, köy dramları yapsın demiyoruz elbette. İş filmleri, gerçekçi yanı olmayan eğlencelik kurdeleler da yapılacak, yapılmasına, ama bu tür filmler belli bir teknik, ustalık, belli olanaklar ister. Gece yansı caddede dövülen güzel kadın gelip kurtaran milyonerin,20 km'den fazla yapmayan arabası korkunç bir fren sesiyle durunca veya milyonerler milyoneri tanıtılan Ekrem Bora, benim oturduğum evden farksız bir evde karşımıza çıkınca, seyircide uyanan, daha çok bir gülme duygusu oluyor. Her tür filmin belli kuralları vardır. Onların dışına çıktınız mı, Hoca'nın kar helvası gibi, herhalde yapanın da beğenmediği bir acaip şey olur, çıkar. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf,102 ”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder