Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: Sezer Film / Berker
İnanoğlu
Oyuncular:
Kadir İnanır, Perihan Savaş, Yaşar Yağmur,
Serpil Gül, Turgut Özatay, Ali Şen, İhsan Baysal, Atıf Kaptan, Nezihe Güler,
Nubar Terziyan, Turgut Boralı, Renan Fosforoğlu, Çocuk Yıldız: Bülent Sarı
Konu: Küçük yaşta sakat kalıp, yıllar sonra da
topluma küsüp kabadayı olan bir delikanlı ile, bara düşmekten kurtardığı kızın
öyküsü.
Not: Zalimler de Sever’in (1967) ikinci
çevrimi.
►Üsküdar
Ceza ve Tevkif Evi’. Kemal Tekin’in tahliye günü. Koğuşta hummalı bir hazırlık
var. Mahkûmlar Onun sakal tıraşı, ayakkabıları, ceketi, paltosu, atkısı için
seferber. Kahramanımız da herkese para ve dörder paket sigara dağıtıyor.
Kendisine hediye edilen tespihi film boyunca elinden bırakmayacaktır.
‘Topal’,
Beyoğlu’nda bir çete reisi. ‘Meslek icabı’ çok sert ve acımasız. Güldüğünü
gören cennetlik. Yürürken hafifçe aksamasının nedenini sonra öğreneceğiz. Sağ
ayağındaki yürüme cihazı, ayakkabısına ‘monteli’. Paltosu hep omzunda, sakız
gibi beyaz atkısı boynunda Hapisten çıktığında Mercedes ve adamları Onu
bekliyordu
“Kahramanımız
İşadamlarının aralarındaki akçalı sorunları hallederken kazandıklarını hapisten
yeni çıkıp ‘artık bu yollara dolaşmak istemeyen garibanlara’ veriyor. Ant
İnşaat Şirketi’ne para kaptırıp tapusunu alamayan yaşlı yardım ediş şekli
harikaydı. Bu arada kaçak sigara, viski işleri ve gazinolardan ‘tahsilât’ devam
ediyor. Tek üzücü olay Kazım Babanın kaybı. Rahmetli, ölmeden oğlunu
kollamasını istemişti. “Benim vaktim geldi Kemal’im. Yolcuyum biliyorum. Oğlum
sana emanet. İlle de okusun. Bizim yollara düşmesin… Erol’a mukayyet ol. Yolu
sapıttı. Aklı fikri kumarda. Söz ver bana…”
Erol’la karşılaştığımızda
Acem’in bitirimhanesinde barbut oynuyordu. Kahramanımız kendisine ‘kelek yapan’
rakibi Haydar’ın da sol kolunu kurşunlamıştı. “Bana ‘Topal’ diyorlarsa sana da
‘Çolak’ diyecekler.” Ama bu sertlikleri ilerde pahalıya mal olacaktır.
4 kişilik Kadınlar Korosu,
Tahsin Karakuş’un kürdîlihicazkâr şarkısından sonra sahneyi boşaltıyor.
Bizimkiler de tam takım orada. Mekânın sahibi Yaşar Şener, yerlere kadar
eğilerek viski getirmiş. Ama Kemal’in amacı eğlenmek değil (birkaç sahne sonra
anlayacağımız gibi) anasını ‘yâd etmek’. ‘Kızlara’ dağıtılmak üzere bir tomar
banknot bırakır. “Benden olduğunu da söyleme sakın.”
“Sabır taşı yaptın beni//Her
cefaya kattın beni.” (1974) (Muzaffer Özpınar / Ali Tekin Türel). Tam
gidecekken, Gönül Akkor’un sesiyle şarkı söyleyen Zeynep Onu duralatır. Gazino
sahibiyle aralarındaki kısa konuşma Beyoğlu’ndaki acımasızlığı da gösteriyor.
Kemal; “Kim bu?”
O gece Zeynep’in
anlattıkları; “Bir babam vardı, yatalak hasta. Ekmekten vazgeçmiştik, ilaç
parası için çalışıyordum. İlaç parasını kazandığım gün babam öldü. İşsiz kaldım
uzun zaman. Sonunda sazda çalışmaya razı oldum. İlk gecemdi bu. Bir kadın ne
kadar dayanır bu düzene?”
Genç kız
kendisini Kemal’e ‘sunan’ adamın gazinosuna dönmüş ‘Bana Zindan Oldu Bu Şehir’i
(1974) söylüyor Daha 24 saat önce dayağını yiyen Saz sahibi de Kemal’e ‘viski
sevisi yapıyor’. Kahramanımız genç kızla konuşmaya gelmiş; “Gelmemin nedeni dün
gece okuduğun şarkı. O şarkıyı söyleyen bir zamanlar burada çalışır burada
ölmüştü… Seni bu batakhaneden kurtarıp yeni baştan yaratabilirim… Yarın buraya
gelmeyeceksin. Evinde bekle. Gelip alacağım seni.”
Zeynep’i Emine Teyze’ye
götürür. Kararını vermiş Onu ‘bir hiç olarak girdiği bu evden bir yıldız olarak
çıkaracak’. Yoksa ‘kendini mağlup olmuş sayacakmış’. Sonrasında özür dilemesi
annesinin mezarı başında anlattıklarıyla; “Sana ilk rastladığım gün anamın
şarkısını söylüyordun. Senin gibi anam da o Saz’da çalışır o şarkıyı okurdu
(tek fark annesini canlandıran Serpil Gül, Şükran Ay’ın sesiyle söylüyor)…
Anamın çalıştığı sıralar ben çocuktum. Babamı gömdüğümüzden iki yıl sonra anam
saza düştü. Yalnızdık ve güçsüzdük. Hastaydı annem. Bir lokma ekmeğe karşılık
canını ortaya koymuştu. Sarhoşların laf atmalarına mani olamazdı. Ben Emine
teyzenin yanında beklerdim
“Hep aldım, zorla aldım.
Aldıklarımın bedelini defalarca hapishanelerde ödedim. Sevgisiz, dostsuz
yaşadım yıllarca.” ‘Anasının ruhunu şad etmek için’ Zeynep’e yardımcı
olacakmış.
Zeynep; “Neden işime mani
oluyorsun? Beni zirveye çıkartıp niçin indirdin bir anda, niçin?”
Kemal; “Çünkü senle
evlenmeye karar verdim.”
Kemal ve
Zeynep’in Nikâh törenleri çok sadedir. Erol dışında herkes çok mutluydu. O
günlerde mutsuz olan bir başka kişi de Haydar. Kolunun intikamı için bekliyor.
İkisini işbirliği yaparken göreceğiz. Zeynep ve Emine teyzenin ısrarı ile Kemal
kararını verir. Silah kaçakçısı Düzceli Kamil’le ‘son bir iş çevirdikten sonra’
tabancaya kurşuna yemin edip kenara çekilecek. Keşke bu ‘son bir iş’lerin, en
azından filmlerde iyi sonuçlanmadığı öğrenmiş olsaydı. Erol, Zeynep’i intikamı
için kullanır. Pusu kurulduğu, delik deşik edileceği yalanı ile genç kadını
aldatıyor; “Tek çare polise ihbar etmek. Polis baskın yapınca Kemal abim
kurtulur. En çok da 1 sene hapis yer… Karar ver yakalansın mı, ölsün mü?”
‘İhbar etmeyi’ seçer. Ağır Ceza’daki yargılanma; 250 bin lira para ve 10 yıl
ağır hapis cezası. Genç kadın üstelik bir bebek bekliyor. Tekrar sahnelere
döner.(Murat Çelenligil)