Powered By Blogger

24 Mart 2018 Cumartesi

SALAK MİLYONER (1974)


Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Sadık Şendil
Foto Direktörü: Erdoğan Engin
Yapım: Arzu Film / Nahit Ataman

Reji Asistanı: Orhan Topçuoğlu, Kamera Asistanı: Galip Kızıltan, Ar Direktör: Basri Büyükcan, Set Amiri: Azmi Yıldız, Işık Şefi: Yusuf Tümen, Set Elemanları: Cengiz Ökten, Aziz Kıskanç, Doğan Atakan, Sesleri Alan: Necip Sarıcaoğlu, Renk uzmanı: S. Türker Vatan, Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Selâhattin Kaya, Montaj Amiri: Mustafa R. Gürsel, Montaj-Senkron: İsmail kalkan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Prodüktör: Oktay Barkan, (Yeni stüdyoda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir).

Oyuncular: Kemal Sunal m(Saffet), Zeki Alasya (Himmet), Metin Akpınar (Hayret), Halit Akçatepe (Gayret), Meral Zeren (Emine), Münir Özkul (Mehmet Çavuş), Adile Naşit (Mesude), Hulusi Kentmen (Komiser), Ali Şen (Kayserili Behçet), Oya Alasya (Himmet’in karısı), Perran Kutman (Gülsüm), Rukiye Göreç (Alev), Osman Han, Hikmet Gül (Melek), Rauf Öztürk, Necip Sarıcıoğlu, Aziz Kıskanç, Ekrem Ülgey, Erkan Esenboğa, İsmail Kündem

Konu: Babalarından kalma eski bir haritanın peşinde İstanbul'a define aramaya gelen Kayserili dört kardeşin öyküsü. Ellerinde kazma- kürek, Beyoğlu'ndan Dolmabahçe Stadı'na, Taksim'den Üsküdar'a her yeri kazıp duruyorlar. Sonunda aradıkları defineyi hiç ummadıkları bir yerde buluyorlar.

► Ertem Eğilmez "Sürtüğün Kızı" ile sinemamızda geçmişten bir dönemi ilk kez bu denli başarıyla veren bir nostalji filmine imzasını attıktan, "Canım Kardeşim’le küçük insanların dünyasını yine sinemamızda az görülmüş canlı, içten bir anlatımla dile getirdikten, "Oh Olsun"la, "Yalancı Yarim"le bize özgü bir güldürü tarzının özgün bazı unsurlarını yansıttıktan sonra, "Salak Milyoner"le güldürü türüne artık iyice bağlandığını gösteriyor. Babalarından kalma eski bir haritanın peşinde İstanbul'a "define aramaya" gelen Kayserili dört kardeşin öyküsü ... Ellerinde kazma, kürek, Beyoğlu'ndan Dolmabahçe Stadı'na, Taksim'den Üsküdar'a her yeri kazıp duruyor ahbaplarımız... Sonunda aradıklarını hiç beklemedikleri yerde buluyorlar ...

Ertem Eğilmez'in yeni filmlerinin belli başlı özelliği, yönetmenin önceki filmlerinde taşıdığı kimi kaygıları, örneğin "Sürtüğün Kızı"ndaki çağ filmi havasını bütünlemeye yönelik üslup çalışmasını veya "Oh Olsun"daki sınıfsal belirlemeyi bu kez tümüyle bir yana bırakmış olması... Gerçekten de Eğilmez, bu kez yalnızca güldürmeyi amaçlamış, Bunun için, sinemasında zaten var olan "popülist" unsurları bu kez iyice bilemiş, ortaya çıkarmış ... "Salak Milyoner", sanırız ki gerçekten de ticari başarı kazanacaktır. Çünkü Eğilmez, oyunun kurallarını iyi uygulamış. Elindeki Devekuşu Kabare Tiyatrosu oyuncularından oluşan altın madenini iyi değerlendirdiği gibi, Sadık Şendil'in özgün, denenmemiş öğeler, buluşlar taşıyan senaryosunu, özellikle İstanbul'un göbeğinde akıllıca yapılmış dış çekimler ve ustalıklı bir kurgu yardımıyla seyirciye kabul ettirebilmiş... Filmin sonundaki "boşalma" bölümünün (evin kazılar sonucu çökmesi) de, filmin tüm gelişimini iyi noktalayan, kendi türü içinde çok başarılı bir final olduğunu kabul etmek gerekir. Ama bu olumlu noktaların yanı sıra film yine söyleyelim, "popülist" yanının, kolaya kaçmasının belirginliği yüzünden Eğilmez'in filmografisinde önemli bir yer tutacak düzeyde değil. Geçici bir başarıya aday, ancak kalıcı olmayacak bir film





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder