Yönetmen:Bilge Olgaç
Senaryo:Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni:Hüseyin Özşahin
Yapım:Güney Film/Suha Pelitözü
Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Senkron:
Bircan Uysal, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Montaj Şefi:
Özdemir Arıtan, Set Ekibi: Hacı Fidan, Şeref Yılmaz, Mehmret Bener,
Şehmuz Efe, Işık Teknisyenleri: Yusuf Tümen, Mehmet Aydoğmuş, Yapım
Görevlisi: Erol Deniz, Kamera Yardımcıları: Ergün Özdemir, Hikmet
Yenigül, Yönetmen Yardımcısı: Nurhan Soybakış, Müzik: Şat Yapım
(Hurşit Yenigün), Türkü: Ömer Livaneli, (Acar Film Stüdyosunda hazırlanıp seslendirilmiştir)
Oyuncular: Azra Balkan, Sema Özdamar, Göktürk Demirezen, Mümtaz Ener, Oktay
Sözbir, Osman Alyanak, Güven Şengil, Birtane Güngör, Şadan Adan, Renan
Fosforoğlu, Yaşar Şener, Nilgün Ceylan, Aynur Yet, Ismail Hakkı Şen, Muadelet
Tibet, Şahap Görmüş, Yahya Ay, Erdal Genç, Saim Efem, Mehmet Kaya, Hüseyin
Tuna, Eren Duman, Erol Sönmezışık, Güzin, Garibe, Handan Altınay,
Konu: Grevlerle, öğrenci yürüyüşleriyle, kanlı çatışmalarıyla
İstanbul, hareketligünler geçirmektedir. Geçim şartlarının giderek ağırlaştığı
bu çalkantılı günlerde halk suskun ve tedirgindir. Devrimci gen-çlerden İsmail,
Sedat, Hızır ve Vedat, Sirkeci Garı önünde sloganlar atarak Birlik gazetesi
satarlar. Patronlara, toprak ağalarına, sömürüye karşı çıkan gençlerin
gazetesidir Birlik. Bir fabrika çıkışında bir işçi bildiri dağıtmaktadır. Sabah
ezanına yakın saatlerde işçilerden Akif, Binali ve arkadaşları toplanırlar.
Ellerinde tutkal kovaları ve fırçalar vardir. Üstünde 'FAŞİZM HALKLARIN
DÜŞMANIDIR' yazan afişleri kentin duvarlarma yapıştıracak-lardır. Gözcüler
sokak başlarını tutarlar, afişlerin yapıştınlması sırasında hızla ge-len bir
minibüs hemen yanı başlarrıda fren yapar ve durur. Minibüsten firlayan gençler
bıçak, zincir ve sopalarla afişleri yapanlara saldırırlar. Bu saldırganlar,
karşıt görüşlü bir grubun militanlandır. Polis arabası gelir ve saldırganlar
yine minibüslerle kaçarlar. Binali yaralı olarak yakalanırken, Akif ve
arkadaşlan kaçmayı başarır.
Akif evine gece yarısı döner. Yedi aylık bir çocuğu vardır ve
karısı Sultan'la çatışır. Kocasını beklerken uykusuz geceler geçiren Sultan
artık bu hayattan usanmıştır. Kocasının bir kadının koynundan geldiğini
sanmaktadir.
Binali kaldırıldığı hastanede ameliyattan çıkar. Tekerlekli
sandalyeyle götürüldüğü bir odada iki sivil tarafmdan sorguya gekilir.
Binali'nin anası evlere temizliğe giderek hayatını kazanmaktadır. Babasının,
evi terk ettiğinden beri nerede olduğu zaten bilinmemektedir. Hatice adında
çocuk bakıcılığı yapan bir kiz kardeşi vardır. Bir gece Hatice'nin (Birtane
Güngör) evi silahlı bir grup sivil polis tarafından basılır. Evde, Hatice'den
başka kimse yoktur. Ev didik didik aranır, bazi kitaplara el konulur, Hatice
sorgu-lanır. Bir gün Akif eve döndüğünde karısı Sultan'ı evde bulamaz. Sul-tan
çocuğunu da alıp evi terk etmiştir
Annesinin evindedir. Akif,
Sultan'ı (Semra Özdamar) ve çocuğunu görmek için kayınpederinin evine gider.
Hatice'yi, çocuğuna bakıcılık yaptığı şarkıcı Sevim'in (Azra
Balkan) kocası Kadir’i baştan çıkarır. Hatice artık Kadir'in metresi olmuştur.
Birlikte ev tutarlar. Bu ilişkisini gizli tutan Hatice, ağabeyi Binali'den
(Güven Şengil) çok korkmaktadır. Bu arada Akif tutuklanır. Hatice ise artık
randevu evindedir. Sultan kocası Akif’i ziyaret eder ve gerçeği o zaman
öğrenir: Kocası bir devrimcidir, geç kalmalarının sebebi de devrimci
çatışmalarıdır. Binali kız kardeşinin resmini gazetelerde görür. Hatice randevu
evinde basılmıştır. Arkadaşlarından bir silah temin et-melerini ister kendisi
için. Ama karşı çıkarlar. Çünkü Hatice'yi öldürürse hayatını hapishanede
geçirecektir, o zaman da devrimci mücadeleye katkısı olamayacaktır. Akif
hapishaneden çıkar. Sultana, çocuğuna, evine döner. İlerleyen günlerde Akif ve
iki arkadaşı afişleme yaparken yine bir saldırıya uğrarlar, Akif vurulur.
Sultan çocuğuyla hastanenin önünde beklemektedir. Akif’in devrimci arkadaşları
Binali, Ömer, Sedat ve diğerleri... Tekerlekli sedyede, üstü örtülmüş
Binali'nin cesedi getirilir. Sultan ağlar, kucağındaki küçük çocuk babasının
ölümünden habersiz el sallamaktadır
NOT: Yılmaz Güney'in senaryosunu hapis-hanede yazdığı film, sağ ve
sol çevreler-den eleştiriler aldi. Sansür Kurulu, filmin yurtiçinde ve
yurtdışında gösterimini yasakladı. Daha sonra Danıştay 12. Dairesi'nin 31 Mart
1976 tarihli raporuyla yasak kaldınıdı. Yarı belgesel bir niteliğe sahip olan
filmde, CHP'nin Taksim mitingindeki Bülent Ecevit'in konuşması (28 Haziran
1975),
DiSK'in mitingi (20 Eylul 1975), Maden-İş Sendikası'nın Philips
grevi (26 Kasım 1975), Turizm-İş Sendikası'nın Hilton ve Çınar otelleri
grevleri, öldürülen bir öğretmenin cenaze töreni (16 Ağustos 1975), Seyyar
Satıcılar Derneği'nin diizenlediği işçi gecesi gibi kurmaca dışı, gerçek
sahneler de yer aldı. Film ‘toplum düzenini bozup bazı olaylara yol açacağı'
gerekçesiyle bazı illerde (Malatya, Kahra-manmaraş, Gaziantep) oynatılmadı.
Bazı illerde ise (Rize, Diyarbakır, Gemlik) gösterimden kaldırıldı. Agah Özgüç.
(“Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 351)