Senaryo:Sadık Şendil
Görüntü Yönetmeni:Kriton İliadis
Yapım:Arzu Film/Ertem Eğilmez, Nahit Ataman
Yönetmen Yardımcıları: Kartal Tibet, Sami Güçlü, Orhan Topçuoğlu, Kamera
Asistanları: Güngör Özsoy, Haluk Baydur, Ar Direktör: Hasan Nurdan, Işık
Şefi: Yusuf Tümen, Işık Asst.: Süleyman Çekiç, Set Ekibi:
Ömer Bubu, Aziz Kıskanç, Taci Erşen Yapım Yönetmeni: Yılmaz Kanat, Renk
Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcaoğlu, Müzik: Melih
Kibar (Yeni Stüdyoda seslendirilmiş ve renklendirilmiştir.)
Oyuncular: Tarık Akan, Itır Esen, Adile Naşit, Münir Özkul, Halit Akçatepe,
Şener Şen, Ayşen Gruda, Cengiz Nezir, Ahmet Arıman, Saim Alpago, Tayfun Akalın,
Talât Dumanlı, Süreyya Dumanlı, Nezahat Tanyeri, Sıtkı Akçatepe, Tuncay Akça,
Konu: Çok çocuklu iki dulun evlenmesiyle artan ev nüfusunun
eğlenceli hikayelerini ve birbirini tanımayan üvey kardeşlerin tanışma
sürecinde yaşadıkları olayları anlatmaktadır. Ailenin büyük oğlu Ferit (Tarık
akan) zengin bir fabrikatörün kızına aşıktır. Bu aşkı engellemeye kararlı olan
kızın babası türlü yöntemlerle aileyi yıldırmaya çalışır. Ancak aile, hem
birlik ve beraberlikle tüm olayların üstesinden gelir hem de kızın zengin
babasına insanlık ve sevgi dersi verir. Arzu Filmin, bu tür kalabalık aile ve
mahalle filmlerinde genel olarak sevgi, birlik ve beraberlikle her sorunun
üstesinden gelinebileceği konu edilir. Bu iyimser yaklaşım küçük topluluğun
her tür ideolojiden ve politikadan arınmış dostluk ve sevgi bağlarına dayalı
ilişkileriyle desteklenir. Bu filmlerde yenilen hep maddi değerler ve
geleneksel bağlarından kopmuş insanlardır. Kazanan ise dayanışma içinde olan
küçük insan topluluğudur. Bu topluluklar özellikle saf, iyi niyetli ve iyilik
timsali insanlardan oluşmaktadır. Film hikayelerinde aslında sınıfsal temelde
kurulan çatışma, hikayedeki sorunlar duygusal zeminde bir çözüme ulaştığında
tamamen ortadan kalkar.
Ödül:
1976 Taşkent Film Festivali’nde
► Özbekistan İşçi Konfederasyonu Özel Ödülü
* Sinemanın iyatradan gelerek 1974-1977 arasına sığdırdığı altı
filmle popüler sinemamızda halen belirgin kalan önemli izler bırakan Ergin
Orbey'in en ünlü yapıtı olan "Bizim Aile", tipik bir zengin kız/fakir
delikanlı öyküsü anlatıyor. Hem eğlendirmek hem de mendil ıslattırmak; filmin başarısının
sırrı bu ge-leneksel formülü iyi uygulamasında saklı. Ertem Eğilmez'in
yapımcılığı, Sadık Şendil'in senaryosu, Melih Kibar'ın müzikleri, Kriton
İliadis'in görüntüleri ve seyirci nazarında garantili oyuncu kad-rosuyla,
aileyi merkez alan duygusal komedi yapmak Orbey için fazla zorlayıcı alınamış.
İplik fabrikasında çalışan dört çocuklu dul Yaşar Usta ile mahalle komşusu üç
çocuklu dul Melek Hanım, komşuların araya girmesiyle evlenirler. Doğalolarak
çocuklar arasında önce ufak tefek anlaşmazlıklar yaşanır ama sonra geniş aile
birliği kurulur. Melek Hanım'ın oğullarından yakışıklı Ferit'in iplik
fabrikasının sahibi Saim Bey'in kızı Alev'e aşık olup karşılık bulması ama
babanın bu sevdaya karşı Çıkıp entri-kalar çevirmesiyse ailenin iyice
kenet-lenmesine ve emek sermaye çelişkisinin yüzlerce biçimlerinden birinin
ya-şanmasına yol açacaktır. Duygusallık dozu hayli yüksek bir film olan
"Bizim Aile"de, Münir Özkul tarafından can-landırılan Yaşar Usta'nın
fabrikatör Saim Bey'e, "Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca
adamsın, paran var, pulun var binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana
ekmekle oynamak, yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa
atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmaz Sen değil misin öz kızına bile acımayan?
Sen büyük patron, mil-yarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey. Sen mi
büyüksün? Hayır ben büyüğüm. Ben, Yaşar Usta.' diyerek attığı müthiş tirad da
unutulmazlık kazanarak sinema tarihimizdeki yerini almıştır. Özkul'un dertli
dertli sigara içmesi; evden atıldıklarında işe gitmek istemeyen, "Böyle
günde işe mi gidilir?" diyen çocuklarına "Asıl böyle günde işe
gidilir" demesi; çocuklarının kılına zarar gelirse neler yapacağını
söyleyerek Saim Bey'i tehdit etmesi de zihinlerde yer eden sahneler
arasındadır. İlginç olabilecek bir de not düşelim: "Bizim Aile", SSCB'deki
Taşkent Film Şenliği'nde Özbekistan İşçi Konfederasyonu'nun özel ödülünü
ka-zanmıştı. Kötülüklerle başedebilme gücü, dürüstlük, alın teri, aile,
dayanışma ve sevgi ... Belki yirminci seyredişten sonra da "Bizim
Aile'tden aynı oranda etkilenmemizi sağlayan şeyler, işte bu kavramlar. (TA.)
SİNEMA “ En İyi 100 Film”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder