Yönetmen: Süreyya
Duru
Eser ve Senaryo: Vedat
Türkali
Görüntü Yönetmeni: Orhan
Kapkı
Yapım: Murat
Film / Süreyya Duru
Yardımcı Yönetmen: Erkan Işıklar, Erhan Sökmen, Kamera Asistanı: Suha
Kapkı, Işık: Recep Biçer, Ali S. Yaşar, Set Amiri: Sonay Kanat, Set:
Şeref Yılmaz, Selim Acar, Cengiz Özkan, Prodüksiyon Amiri: Stephan
Melikyan, Efek ve Dublaj: Sudi Yılmaz, Montaj: Veli Akbaşlı, Sesleri
Alan: Erol Saylınbay, Senkron: Celal Köse, Negatif Montaj: Kenan
Kaçamak, Ses Montaj: Ali Dilek, Müzik: Hurşit Yedigün, Stüdyo:
Şad Yapım, (Lâle Film Stüdyosunda
hazırlanmıştır
Oyuncular : Hakan Balamir, Semra Özdemir, Aytaç Arman, Ali Cağaloğlu,
İhsan Yüce, Zülfikar Divani, Sonya Yıldızoğlu, Kayhan Yıldızoğlu, Enver Orhan,
Sırrı Elitaş, Salih Kalyon, Menderes Samancılar, Mesut Sürmeli, Rıza Tüzün ,
Kadri Ögelman,, Hakkı Kıvanç, Mesut Sürmeli, Dündar Aydınlı, Engin Vural, Reşit
Çıldam, Muhteşem Durukan, Saadet Gürses, Sabahat Işık, Sata Saka, Akif Çapkın,
Çetin Başaran, Cevat Balıkçı,
Not: Fabrika
çevresinde tozlulukların çöküntüsü ve işçi direnişlerini anlatan sendikal bir
yapıya sahip olduğundan yasaklanıp Danıştay kararı çıkıncaya kadar gösterimden
kaldırıldı.
Konu: Piyasaya
egemen olan büyük sermaye, holding'lerin amansız savaşı, kardeşleri bile
birbirinden ayıran büyük çıkar çekişmeleri.. Ağabeyi Mahmut'-tan fabrikayı
devralan Cemal Tek, baş-ka bir rakip şirketin başındaki Kerami beyle çekişiyor.
Cemal, sermayenin amansız, insafsız, ödünsüz bir temsilcisi, çağdışı bir
sermayeci. Kapısına gelen işçi temsilcilerini köpek gibi kovan. Sendikal
hakları vermeye yanaşmayan, sendika önderlerine karşı kiralık katillerle,
bozguncularla savaşım veren biri.
► "Güneşli Bataklık" 1977’de yapılıp bitmiş bir film.
1979 ortalarına doğru gösterime çıkabildiyse, Türk sinema piyasası gibi küçük
sermayeye dayalı, yatırdığını hemen geri almak zorunda olan bir piyasada bunun
ne denli Çizgi dışı bir olay olduğu kavranabilir. Sansür engelini güçlülükle
aştıktan sonra bu kez "sinemacı sansürüne" uğrayan filmi, sonunda
görebiliyoruz. 'Güneşli Bataklık", 2 yönde gelişen bir film ... Ne var ki
bu 2 yönün birbiriyle olan açık diyalektik bağlantısı, filme bütünlük
kazandırıyor.
Bir yandan Türk büyük burjuvazisi anlatılıyor. Buna karşılık,
işçi kesimi var, filmin ikinci yönünü oluşturan Sınıfsal savaşımını sürdüren,
içlerindeki bozguncuları susturmaya çalışan, bilinçsizlerin ve yarı
bilinçlilerin yavaş yavaş da olsa bilince kavuştukları emekciler ... ... Bu iki
kesim arasına bir de birkaç küçük burjuvazi temsilcisi yerleştirilmiş. Yoksul,
küçük bir çevreden gelip yükselmek için her türlü ahlak değerini bir yana
atarak Cemal beyin uşağı olan sırası geldiğinde kurnazlık etmeye davrandığı
zaman ise büyük burjuvazinin geleneksel kaşarlanmışlığı karşısında yenik düşen
muhasebeci Salih ... Salih'e olan körü körüne aşkı yüzünden yanlış adımlar
atan, mahvolmanın eşiğine gelen, ama son anda toplumsal savaşımdaki gerçek
yerini bulan sekreter Zehra. "Güneşli Bataklık", tüm bu kesimler
arasındaki güncel, gerçek çatışmayı, karmaşık ilişkileri bir ölçüde
basitleştirerek, şematize ederek vermeye çalışan bir film... Vedat Türkali’nin
senaryosu ve Süreyya Duru'nun sineması, bu ilişkilerden burjuvazininkileri
verirken melodrama düşmekten kaçınmıyor, Kirli ilişkileriy-le, hırslarıyla,
uygar davranışIarın ardındaki vahşetle burjuvazinin yaşamı aslında ne denli
melodrama yatkındır zaten ... Bu nedenle, filmin bu melodram kokusu, ele aldığı
çevreyle bağıntısı açısından yadırganmıyor. Bir tür Fransız ve İtalyan
sinemasını (sözgelimi "Ahlaksız"ı) çok anımsatan bir tat kazanıyor
film ... İşçi kesimiyle ilgili bölümlerde ise,
"Gümüşhaneli"nin, seyirciye çok içten gelen
davranışlarından bölgesellikle ilgili şakalar başka bir sıcaklık, başka bir
üslup sarıveriyor filmi... Tüm bunların ardında ise film, günümüz
Türkiye'sindeki şiddet olaylarına, kitle üstüne, emekçiler üstüne ateş açma
olaylarına ilginç bir yorum getiriyor, bu olayların "sağ örgütler",
"sol örgütler" gibi kolay nitelemelerle açıklanamayacağını, bunların
ardında çokluk büyük sermayenin kışkırtıcı rolü olduğunu sağlıyor. Türkiye'deki
şiddet olaylarına biraz basitleştirilmiş, sinemanın çoğu zaman gerekli kıldığı
biçimde şematize edilmiş olarak bakan bu film, en azından bu olaylar üstüne
temelde doğru ve ilerici bir açıdan bakan çok sayılı Türk filminden biri olmak
onurunu kazanıyor. "Güneşli Bataklık" sonuç olarak Türk politik
sineması tarihinde yer alacak olan ilginç ve önemli bir yapım... İlerici
kesimin desteklemesi, görmesi, tanıması gerekli filmlerden biri... Oyuncu
kadrosu içinde özellikle Aytaç Arman ve Ali Cağaloğlu'nun oyunlan bize çok
başarılı gözüktü. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 178”