Powered By Blogger

14 Nisan 2018 Cumartesi

GÜNEŞLi BATAKLIK (1977)


Yönetmen: Süreyya Duru
Eser ve Senaryo: Vedat Türkali
Görüntü Yönetmeni: Orhan Kapkı
Yapım: Murat Film / Süreyya Duru

Yardımcı Yönetmen: Erkan Işıklar, Erhan Sökmen, Kamera Asistanı: Suha Kapkı, Işık: Recep Biçer, Ali S. Yaşar, Set Amiri: Sonay Kanat, Set: Şeref Yılmaz, Selim Acar, Cengiz Özkan, Prodüksiyon Amiri: Stephan Melikyan, Efek ve Dublaj: Sudi Yılmaz, Montaj: Veli Akbaşlı, Sesleri Alan: Erol Saylınbay, Senkron: Celal Köse, Negatif Montaj: Kenan Kaçamak, Ses Montaj: Ali Dilek, Müzik: Hurşit Yedigün, Stüdyo: Şad Yapım,  (Lâle Film Stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular : Hakan Balamir, Semra Özdemir, Aytaç Arman, Ali Cağaloğlu, İhsan Yüce, Zülfikar Divani, Sonya Yıldızoğlu, Kayhan Yıldızoğlu, Enver Orhan, Sırrı Elitaş, Salih Kalyon, Menderes Samancılar, Mesut Sürmeli, Rıza Tüzün , Kadri Ögelman,, Hakkı Kıvanç, Mesut Sürmeli, Dündar Aydınlı, Engin Vural, Reşit Çıldam, Muhteşem Durukan, Saadet Gürses, Sabahat Işık, Sata Saka, Akif Çapkın, Çetin Başaran, Cevat Balıkçı,

Not: Fabrika çevresinde tozlulukların çöküntüsü ve işçi direnişlerini anlatan sendikal bir yapıya sahip olduğundan yasaklanıp Danıştay kararı çıkıncaya kadar gösterimden kaldırıldı.

Konu: Piyasaya egemen olan büyük sermaye, holding'lerin amansız savaşı, kardeşleri bile birbirinden ayıran büyük çıkar çekişmeleri.. Ağabeyi Mahmut'-tan fabrikayı devralan Cemal Tek, baş-ka bir rakip şirketin başındaki Kerami beyle çekişiyor. Cemal, sermayenin amansız, insafsız, ödünsüz bir temsilcisi, çağdışı bir sermayeci. Kapısına gelen işçi temsilcilerini köpek gibi kovan. Sendikal hakları vermeye yanaşmayan, sendika önderlerine karşı kiralık katillerle, bozguncularla savaşım veren biri.

► "Güneşli Bataklık" 1977’de yapılıp bitmiş bir film. 1979 ortalarına doğru gösterime çıkabildiyse, Türk sinema piyasası gibi küçük sermayeye dayalı, yatırdığını hemen geri almak zorunda olan bir piyasada bunun ne denli Çizgi dışı bir olay olduğu kavranabilir. Sansür engelini güçlülükle aştıktan sonra bu kez "sinemacı sansürüne" uğrayan filmi, sonunda görebiliyoruz. 'Güneşli Bataklık", 2 yönde gelişen bir film ... Ne var ki bu 2 yönün birbiriyle olan açık diyalektik bağlantısı, filme bütünlük kazandırıyor.

Bir yandan Türk büyük burjuvazisi anlatılıyor. Buna karşılık, işçi kesimi var, filmin ikinci yönünü oluşturan Sınıfsal savaşımını sürdüren, içlerindeki bozguncuları susturmaya çalışan, bilinçsizlerin ve yarı bilinçlilerin yavaş yavaş da olsa bilince kavuştukları emekciler ... ... Bu iki kesim arasına bir de birkaç küçük burjuvazi temsilcisi yerleştirilmiş. Yoksul, küçük bir çevreden gelip yükselmek için her türlü ahlak değerini bir yana atarak Cemal beyin uşağı olan sırası geldiğinde kurnazlık etmeye davrandığı zaman ise büyük burjuvazinin geleneksel kaşarlanmışlığı karşısında yenik düşen muhasebeci Salih ... Salih'e olan körü körüne aşkı yüzünden yanlış adımlar atan, mahvolmanın eşiğine gelen, ama son anda toplumsal savaşımdaki gerçek yerini bulan sekreter Zehra. "Güneşli Bataklık", tüm bu kesimler arasındaki güncel, gerçek çatışmayı, karmaşık ilişkileri bir ölçüde basitleştirerek, şematize ederek vermeye çalışan bir film... Vedat Türkali’nin senaryosu ve Süreyya Duru'nun sineması, bu ilişkilerden burjuvazininkileri verirken melodrama düşmekten kaçınmıyor, Kirli ilişkileriy-le, hırslarıyla, uygar davranışIarın ardındaki vahşetle burjuvazinin yaşamı aslında ne denli melodrama yatkındır zaten ... Bu nedenle, filmin bu melodram kokusu, ele aldığı çevreyle bağıntısı açısından yadırganmıyor. Bir tür Fransız ve İtalyan sinemasını (sözgelimi "Ahlaksız"ı) çok anımsatan bir tat kazanıyor film ... İşçi kesimiyle ilgili bölümlerde ise,

"Gümüşhaneli"nin, seyirciye çok içten gelen davranışlarından bölgesellikle ilgili şakalar başka bir sıcaklık, başka bir üslup sarıveriyor filmi... Tüm bunların ardında ise film, günümüz Türkiye'sindeki şiddet olaylarına, kitle üstüne, emekçiler üstüne ateş açma olaylarına ilginç bir yorum getiriyor, bu olayların "sağ örgütler", "sol örgütler" gibi kolay nitelemelerle açıklanamayacağını, bunların ardında çokluk büyük sermayenin kışkırtıcı rolü olduğunu sağlıyor. Türkiye'deki şiddet olaylarına biraz basitleştirilmiş, sinemanın çoğu zaman gerekli kıldığı biçimde şematize edilmiş olarak bakan bu film, en azından bu olaylar üstüne temelde doğru ve ilerici bir açıdan bakan çok sayılı Türk filminden biri olmak onurunu kazanıyor. "Güneşli Bataklık" sonuç olarak Türk politik sineması tarihinde yer alacak olan ilginç ve önemli bir yapım... İlerici kesimin desteklemesi, görmesi, tanıması gerekli filmlerden biri... Oyuncu kadrosu içinde özellikle Aytaç Arman ve Ali Cağaloğlu'nun oyunlan bize çok başarılı gözüktü. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 178”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder