Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Muharrem Gürses
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: Saner Film/Hulki Saner
Oyuncular: Gülden Karaböcek, Tuğrul Meteer, Sümer Tilmaç, Muharrem
Gürses, Diler Saraç
Konu:
Doğa harikası dağların muhteşem
eteklerinde, başakların sallandığı, kuzuların melediği ineklerin otladığı dalgaların
hırçın kayalara vurduğu beldeye gelen, elleri hediye paketleri dolu Gamsız
gurbet ellerinden evine dönmüştür nihayet. Fakat karısı bir başka erkeğin
kollarındadır. Kaçan adamı tanıyamaz. Ama bu erkek kardeşinden başkası
değildir. Öfkeden kudurmuş bir halde karısını öldürür. Gamsız ceza evine
giderken biricik kızı Zeynep’i kardeşine
emanet eder. Zeynep okula başlamıştır. İki çocuk Zeynep ile Ömer okula birlikte
giderler ve sık, sık dilek taşı denilen dilek kayasına taş yapıştırırlar.
Zeynep’in dileği birbirlerinden hiç ayrılmamaktır. Zaman geçer her ikisi de
büyümüş, genç bir delikanlı ile genç bir kız olmuşlardır. Babalığı bir gün eve
gelir Zeynep’i çok zengin şehirli bir bey olan Şevki’ye vereceğini söyler. Kızı
rahat edecek, zengin bir adamın karısı olacaktır. Sözünden çıkılmasını istemez,
çünkü aklı fikri paradadır. Diğer yandan babalığı Şerif bey, Şevki bey ile
dolaşmakta ona fabrika yeri için tarla beğendirmeye çalışmaktadır. Bu arada
kızı Zeynep’in onu çok beğendim deyince hemen bu işi bağlayalım. Ben kimsenin
ağzına sakız olmam diye Şevki’den kızıyla evlenmesi için söz alır. Eve dönen
Şerif bey, Zeynep’le Ömer’i beraber bir ağacın altında konuşurlarken yakalar.
Kıyametleri koparır. Ömer’i döverken genç delikanlının tam ona el kaldıracağı
sırada Zeynep Ömer’e yalvarır, babasına el kaldırmamasını bağırır. Ömer’in
bütün bu acılarını en yakın arkadaşı Mıstık paylaşmaktadır. Analığı ve Zeynep
devamlı Şerif beye yalvarırlar. Ama o bütün gaddarlığıyla, kızın şehirde
oturacağını, onun iyiliği için bunları yaptığını söyler. Ömer Zeynep’le
konuşmaya gideceğine söz verir Mıstık’la onu kaçıracağı mesajını gönderir..
Zeynep peki demiştir, hazırdır. Elinde çantasıyla buluşma yerine giderken Şevki
bey onu yakalar. Adamları tüfeklerini namlularını Ömer’e doğrultmuştur.
Zeynep’e onu vuracağını söyler. Eve gidip süslen püslen gel, Ömer’le konuş, ona
zenginliği tercih ettiğini şehir hanımı olmak istediğini söyle ve Ömer’in
hayatını kurtar der. Zeynep Şerif beyin söylediğini yapar. O sırada Mıstık
gelir ve Ömer’in dilek taşı tepesinde derler, Zeynep koşarak gider Ömer
kendini aşağıya atmıştır, Ömer’e sarılan Zeynep deli gibidir. Eve dönen Zeynep
odasına kapanır. dışarıda Şevki bey ve Gamsız tartışırlar bütün eski olayları
açığa çıkarırlar Zeynep Gamsız’ın kendi öz babası olduğunu öğrenir çok sevinir.
Zeynep artık çok mutludur öz babasına kavuştuğu ve Ömer’ine kavuşacağı için
ikimizi de Dilek taşının oraya yan yana gömün der. Düğünümüz oluyor deyip son
nefesini verir. Çılgına dönen onu evladı gibi seven analığı dışarı fırlar, hala
kafa çeken kocasına saldırır. Şerif bey onu döver o aldırmaz. Arkasında elinde
tabanca ile Gamsız durmaktadır. Yalvarmalarına pis, pis sırıtmalarına karşın
acımasızca kardeşine ateş etmeye başlar. Bu karım için, bu Ömer için, bu Zeynep
için diye onu delik deşik eder. Hakikaten iki gencin cenaze törenleri dilek
taşının başında yapılır. Gençlerin de ruhları cennette buluşmuştur."