Powered By Blogger

12 Mart 2020 Perşembe

ANLATAMADIM / Nankör (1983)


Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Kamera Erhan Canan
Yapım: Fırat Film/Alev Akakar

Prodüksiyon Amiri: Cihat Karahan, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Montaj, Senkron, Mevlut Koçak, Yönetmen Asistanı: Ali Kıvırcık, (Yeni Lâle Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Müslüm Gürses, Nükhet Egeli, Nazan Ayas, Neriman Köksal, Kadir Savun, Eray Özbal, Damla Coşkunoğlu

Konu: Film, yoksul bir erkekle zengin bir kadının aşk öyküsünü anlatır. Bekir, yoksul olduğu için sevgilisi tarafından terk edilir ve para kazanmak amacıyla İstanbul’a gider. Uzaktan akrabası olan Ali Emmi aracılığıyla bir galeride işe girer. Amacı para kazanıp evlendikten sonra köyüne dönmektir. Bu sırada tesadüfen tanıştığı Pınar, Bekir’in hayatını bir anda altüst eder. Pınar mahallenin zengin takımından bir aileye mensuptur. Bekir’in söylediği şarkılardan etkilenen Pınar bir gece yarısı hizmetçi kılığına girerek Bekir’in karşısına çıkar. Bu tanışma iki genci derinden etkiler. Ancak Pınar nişanlıdır. Üstelik ailesi bir an önce evlenmesi için Pınar’a baskı yapmaktadır. (Hasan Sakın)

AKREPLER (1983)


Senaryo ve Yönetmen: Cevat Okçugil
Görüntü Yönetmeni: Ali Özdemir
Yapım: Yiğit Film/Kemal Aydan

Dekorlar: Muammer Altınbilek, Set Amiri: Ahmet Topal, Set Yardımcıları: Ahmet Selvidal, Reji Asistanı: Ali Ekdal, Kamera Asistanları: Mehmet Demir, Mesut Çağdaş, Ender Işık Servisi Şef: Mehmet Çakar, Asistan: Gaffur Avere, Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Laboratuvar: Bumin Timurtaş, Sadettin Cankurt, Renk Uzmanı: Aslan Tektaş, Senkron Montaj: Necdet Tok, Kameraman: Işık Şener, (Kunt Film stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Kemal Aydan, Emel Tümer, Tugay Toksöz, Levent Çakır, Seda Sevinç, Funda Fırat, Cesur Barut, Arzu Aytun, Recep Filiz, Alpay Ziyal, İbrahim Kurt, Çetin Başaran, Sönmez Yıkılmaz, Yüksel Karakaş, Renan Fosforoğlu, Ali Demir, Cevat Balıkçı, İnci Atılgan, Mehtap Aras, Yılmaz Kurt, Barkın Özben,

Konu: Film, soygun yapmakla suçlanan bir adamın masum olduğunu kanıtlamak için verdiği mücadeleyi konu alır. Kemal bir şirkette yönetici olarak çalışmaktadır. Bir gece şirketin kasası soyulur. Bu olay bir anda Kemal’i büyük bir kumpasın içine çeker. Soygunu yapan Akrepler çetesi, şirketin sahibi Ayhan’a bir not yazdırdıktan sonra onu öldürür. Notta soygunu Kemal’in yaptığı yazmaktadır. Böylece bu işten sıyrılmaya çalışan Akrepler çetesi Kemal’in peşine düşer. Kemal ise bu işten kurtulamayacağını anlayınca teslim olmaya karar verir. Ancak bu sırada çete üyeleri Kemal’in ailesini öldürür. Kemal intikam yemini ederek çetenin peşine düşer. Ancak masum olduğunu kanıtlaması zor olacaktır. (Hasan Sakın)

AİLE KADINI (1983)

Yönetmen: Kartal Tibet
Senaryo: Yavuz Turgul
Görüntü Yönetmeni: Çetin Tunca
Yapım: Uzman Filmcilik/Ferit Turgut, Kadir Turgut

Müzik: Cahit Berkay, Yönetmen Yardımcısı: Ahmet Sezerel, Ümit Volkan, Görüntü Yönetmen Yardımcısı: Mahmut Yumuşak, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Kurgu: Mevlüt Koçak, Negatif Montaj: Osman Koşkan, Aydınlatma Yönetmeni: İbrahim Sabuncu, Set Ekibi: Taci Erşan, İbrahim Öner, Sabit Çolael, Prodüksiyon Amiri: Hüseyin Çalışkan, Yapım Yönetmeni: Muzaffer Hiçdurmaz, (Ören Film stüdyolarında renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Müjde Ar, Muhteşem Demirağ, Savaş Başar, Hülya Yiğitalp, Ergün Uçucu, Sönmez Atasoy, Merih Akalın, Asuman Arsan, Orhan Çağman, Savaş Başar, Gökhan Mete, Nazlı Aydıncık, Kemal Öztunç, ve Küçük Yıldız: Burçin Öztunç

Konu: Öğrencilik yıllarında unutulmuş bir eski sevgilinin ortaya çıkmasıyla tüm yaşamı değişen ama sonunda, intikamını alan bir kadının öyküsü.

*  Bir "Aile Kadını", politikaya atılmak üzere olan ünlü gazeteci kocası ve kızıyla mutlu bir kadın, günün birinde, gizemli telefonlar almaya başlar. Bir zamanlar (10 yıl önce) üniversite sırasında birlikte olduğu, kendisini uyuşturucu maddelere alıştıran ve hapiste olan eski sevgilisidir bu. Hapisten çıkmıştır ve yeniden hayatına girmek istemektedir... "Aile Kadını", ailesi, yuvası ve mutluluğu için savaşıma girecektir...

Filmi izlerken insan kendisini 1940'lardan kalma bir Amerikan fılmi seyrediyor sanıyor. O yıllarda bu tür konular çok gözdeydi: "mazi"sinde bir "leke" olan kadınlar, "Joan Crawford, Barbara Stanwyck veya Susan Hayward'lar, yıllar sonra ortaya çıkan 'kötü adam' aracılığıyla, geçmişleriyle de hesaplaşırlar, şimdiki mutluluklarını, düzenlerini korumaya çalışırlardı. Filmi izlerken bir değil, birçok eski filmi anımsadım.  Ne var ki konu, bizim sinemamız için doğrusu bir hayli yeni. Son dönemde 'sokaktaki adam' için yapılan filmlerin, türlerin yanı sıra aileye dönük filmler de yapılması (ve de getirilmesi) akımının bir diğer ürünü. Kartal Tibet, doğrusu öyküyü ustaca anlatmış. Tibet'in sinemasal anlatımında rahatlık ve olgunluk egemen...

Zaman zaman ilginç denemeler de yapıyor (Amerikan bardaki konuşmaları, doldurulan kadehlerin görüntüsüyle vermesi gibi). Bir de, Kemal Sunal'lı filmlerinden kalma alışkanlıkları olmasa... (Söz gelimi tüm başlangıç bölümü, Müjde Ar'la Savaş Başar'ın sabah uyanmaları ve 'aerobik yapmaları', v.s... bu tür bir filmin atmosferiyle hiç ilgisi olmayan, bir güldürü filmini çağrıştıran sahneler). Ama Tibet, bu kötü başlangıçtan sonra toparlanıyor, gitgide olgunlaşan anlatımı ve dikkatli oyuncu yönetimiyle, bize biraz yabancı kokan bu filmi, bir hayli kabul edilebilir bir düzeye çıkarıyor. Senaryodaki, kocanın inanılmaz biçimdeki "gafil" davranışı gibi tutarsız, mantıksız durumların da üste
sinden gelerek... Yeni oyuncu Muhteşem Demirağ'ın bu ilk ve de zor rolünde bir hayli yetenek gösterdiğini en azından çevresindeki yıllanmış oyuncular arasında ezilmediğini beIirtelim...(Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”. Syf, 121)



ZAHİDEM (1982)



 
Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo: Ali Fuat Kalkan
Kamera: Erdoğan Ererez
Yapım: Güneş Film/Sevgi Nurdan,
Soner Film/Muzaffer Sönmez

Seslendirme: Kunt Film, Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Ender Işık Servisi,

Oyuncular: Dursun Salkım, Zahide Sönmez, Yılmaz Şerif, Turgut Özatay, Rahmi Pala, Muzaffer Sönmez, Okyay Gökmen, Hikmet Gül, Ali Demir, İlker Başoğlu, Sevilay Nil

kONU: Film, ağanın kızına âşık olan fakir bir ırgatın öyküsünü konu edinir. Tahir Ağa’nın kızı Zahide ile kâhyanın oğlu Murat’ın çocuklukları birlikte geçmiştir. İki gencin sevgisi zamanla aşka dönüşmüştür. Murat, Tahir Ağa izin vermediği için okuyamamıştır. Bu nedenle şansını sesiyle denemek isteyen Murat, İstanbul’da yapılan radyo sınavlarına katılmaya karar verir. Ancak Tahir Ağa çiftlik işlerinin aksamaması için Murat’a izin vermez. Üstelik Zahide ile Murat’ın ilişkisini öğrenen ağa, ikiliyi birbirinden uzaklaştırmaya çalışır. Öte yandan Tahir Ağa’nın plânı Zahide’yi zengin bir ağanın oğlu olan Halil’le evlendirmektir. Durumu haber alan Murat, ağanın da isteğiyle köyü terk eder. Ancak giderken Zahide’yi almak için geri döneceğine de ant içer. (Hasan Sakın)

YÜREK YARASI (1982)



Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Memduh Ün
Yönetmen: Orhan Elmas
Görüntü Yönetmeni: Gani Turanlı, Rafet Şiriner
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün
Reji Asistanı: İsmail Güneş, Zuhal Üstüntaş, Makinist: Alaattin Durmaz. Işık: İsmet Yurtçu, Aydın Uçar, Negatif Montaj: Gültekin

Oyuncular: Kadir İnanır (Davut), Serpil Çakmaklı (Zeynep), Reha Yurdakul, Aliye Rona, Nuran Aksoy, Talât Gözbak, Bülent Bilgiç, Sami Hazinses, Belkıs Dilligil, Reşit Çıldam, Coşkun Göğen, Şeref Çokşeker

Konu: Davut bir köyde salcılık yapmaktadır sevgilisi Zeynep kötü yola düşürülür. Davut intikam almaya yemin eder.


YEDİ BELA HÜSNÜ (1982)


Yönetmen :Natuk Baytan
Senaryo: Ahmet Üstel
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Cumhur Film/Yahya Kılıç

Reji Asistanı: İsmail Güneş, Zuhal Üstüntaş, Makinist: Alaattin Durmaz. Işık: İsmet Yurtçu, Aydın Uçar, Negatif Montaj: Gültekin
Set Ekibi: Cengiz Öktem, Selçuk Öktem, Mehmet Şenkal, Hüseyin Turan, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Sesleri Alan; Erkan Esenboğa, Prodüksiyon Amiri: Ekrem Gökkaya, (Yeni lale stüdyosunda hazırlanmış, Yeni stüdyoda seslendirilmiştir).

Oyuncular: Kemal Sunal, Oya Aydoğan, Ali Şen, Atilla Ergün, Ajlan Altuğ, Belkıs Dilligil, Ekrem Gökkaya, Selahattin Fırat, Rıza Pekkutsal, Ünal Gürel, Nermin Denizci, Necati Er, Süheyl Eğriboz, Yaşar Sener, Hakkı Kıvanç, Ali Demir, Çetin Başaran, Sönmez Yıkılmaz,

Konu: Semtin güzel kızı Hüsniye'yi elde etmek için kabadayılığa özenip, bu arada da peşine düşen kiralık katillerle mücadele eden Hüsnü'nün başından geçen konu ediliyor.



YAŞAMAK SENİNLE GÜZEL (1982)


Yönetmen: Şahin Gök
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Taner Öz, Serdar Servidal
Yapım: Yaşam Film/Gazanfer Dirlik

Set Teknisyenleri: Ekrem Çınaroğlu, Cengiz Öktem, İbrahim Öner, Sabahattin Gündoğan, Işıklar: Ergun Şimşek, Bülent Eren, Yönetmen Yardımcısı: Salih Ecer, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Kurgu: İsmail Kalkan, Senkron: Mevlut Koçak, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Alaaddin Durmaz, Laboratuar: Selahattin kaya, Fehmi Acar, Yılmaz Erman, Öz-gün Müzik: Cahit Berkay, Prodüktör: Mustafa Erdfoğan,
Yeni Lâle Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir

Oyuncular: Hülya Süer, Talat Bulut, Yılmaz Köksal, Yıldırım Önal, Yıldırım Gencer, Memduh Ün, Ekrem Gökkaya, Hüseyin Kutman, Yılmaz Kurt, Kadir Kök, Küçük Oyuncu: Birtanem Candaner

Konu: Kızıyla yaşam savaşı verip, biri mafya babası iki erkek arasında kalan bir annenin öyküsü.


YALAN (1982)



Yönetmen: İbrahim Tatlıses
Senaryo: Mehmet Aydın
Görüntü Yönetmeni: Kaya Ererez
Yapım: Star Film/İbrahim Tatlıses

Oyuncular: İbrahim Tatlıses, Perihan Savaş, İhsan Yüce, Abdurrahman Palay, Şükriye Atav,

Konu: Yusuf yoksul bir ailenin çocuğudur. Okul sıralarından beri zengin kızı Safiye'ye aşıktır. Bu aşkı Yusuf'a pahalıya mal olur. Cinayet işler ve hapse girer.

► Tatlıses, oyunculuğundan gelen bir alışkanlıkla bu türün seyircisinin duygularını en kısa yoldan sömürüp, göz yaşına dönüştürecek tüm durumları kullanmış. Hem de daha evvel kendisini yönetip oyuncu olarak kullanan tüm yönetmenlere nispet yaparcasına (Burçak Evren, Milliyet G 25.3.1983)

YAKILACAK KADIN (1982)


 Yönetmen: Osman F. Seden
Kameraman Salih Dikişçi
Yapım: Erman Film /Hürrem Erman

Işık Şefi: Turgut Köse, Hayrettin Kara, Ali Rıza Dulda, Set Teknisyenleri: İbrahim Kul, Ercan Akyıldırım, Murat Özlük, Kamera Asistanı: Erdal kah-raman, Makyör: Zeki Alpan İzzet, Sesleri Alan, Erkan Esenboğa, Montaj, Senkron: Mevlut Koçak, Negatif Montaj: Gültekin Çavuş, Renk uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Ziya Uçak, Mustafa Yıldız, Yönetmen Yardımcısı: Arif Erkuş, Nursan Gökyol, Müzik Direktörü: Cengiz Tekin, Prodüksiyon Amiri: Selahattin Koca,
Yeni Lâle Film stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir

Oyuncular: Fatma Girik (Fatma), Bulut Aras (Kadir), Yılmaz Köksal, Yıldırım Gencer, Nuri Alço (Fehmi) Ayşe Nur, Günay Girik, Hikmet Taşdemir, Talat Özbak, Giray Alpan, Ali Sururi, Hakkı Kıvanç, Tahsin Koray, İhsan Gedik, Billur Emre, Barış Dikişçi, Nubar Terziyan, Sabahat Işık,

KONU: Filmde olaylar hafif bir kadının çevresinde gelişiyor. Fatma Girik ucuz lokallerde çalışan basit bir şarkıcıdır. Bir gün Fehmi (Nuri Alço) adlı zengin bir gençle tanışır ve ona aşık olur. Bu ilişkiden bir çocukları dünyaya gelir. Fehmi'nin babası Reşit Bey (Yıldırım Gencer) yeraltı dünyasının etkin kişilerinden biridir. Oğlunu, çıkarlarına uygun zengin bir ailenin kızıyla evlendirmek istediğinden bu ilişkiye karşı çıkar. Çocuğunu kaçırtıp annesine de öldüğünü söyletir. Fehmi, babasının isteklerine karşı çıkamadığı için sevdiği halde Fatma'yı terk eder. " Fatma hem sevgilisinden hem de çocuğundan olmuştur. Bu acıyı duya duya yirmi yıl öç almak için bekler. Bu arada sevgilisinin arkadaşı olan çeteye mensup bir gençle (Bulut Aras) de ilişki kurar. Amacı sevdiği adamı kıskandırarak yeniden kendisine dönmesini sağlamaktır. Ama bu mümkün olmaz ve Fatma yirmi yıldır çektiği acıların intikamını alır.

► Foto romanlaşan sinemamıza tipik örnek; Sinemada oyuncular önemlidir, yönetmenler önemlidir. teknik ekip önemlidir. Ama önemli olan ve çokluk her şeyin gerisinde kalan yapımcılar vardır bir de, onların damgasını vurduğu yapım evleri vardır......Türk sinemasında da böyle, yapımcılarının kişiliğinin damgasını taşıyan ve bunu yıllar boyu sürdürmüş şirketler vardır. Erman Film, bunların bugün ayakta olan en eskilerinden biridir....."Yakılacak Kadın"a bu önemli şirketin yıllar sonra ilk kez normal filme dönüş yapmasının getirdiği umutla gittik.

Ne yazık ki "Yakılacak Kadın" bu umudu hiç de doğrulamıyor. 20 yıllık bir süreye yayılan bu "aşk, mafya ve intkam öyküsü" melodramın ve foto romanın en kaba, en grotesk çizgilerini taşıyor. En ünlü yıldızların en ünlü yönetmenler eşliğinde gazete fotoromanlarında boy gösterdiği günümüzde bu, belki şaşırtıcı değil. Foto-Romanlar sinemalaşıyor, sinemamız da romanlaşıyor. “Atilla Dorsay, "12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


11 Mart 2020 Çarşamba

VATAN KUCAĞINDA (1982)


Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Aram Gülyüz, Baki Tamer
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Müzik: Cengiz Tekin
Yapım: Yaşam Film/Gazanfer Dirlik
Beste ve Şarkılar: Cengiz Tekin, Yazan: Hasan Çelebi, Set Ekibi: Mustafa Buğan, İhsan Ankaralı, Işık: Ergun Şimşek, Kamera Galip Kızılova, Asistan Yönetmen: Ali Kıvırcık, Renk Uzmanı: Kaya Ören, Negatif Montaj: Osman Koşkan, Laboratuar: Kâmil Kutay, Ses Mühendisi: Barış Ören, Montaj, Senkron: İsmail Kalkan,

Oyuncular: Savaş Ali Akyol, Mehmet Ali Erbil, Meral Orhonsay, Murat Soydan, Parla Şenol, Cengiz Tekin, Remo Değerli, Tarık Gürkan, Baki Tamer, Metin Güneyli, Yılmaz Kurt,

Konu: Savaş Alman bir anneden doğmuştur. Bir gün yurda döner ve kendi öz değerlerine ne kadar yabancı olduğunu fark eder.

UMUT DİLENCİSİ (1982)





Senaryo ve Yönetmen: Fikret Tınaz
Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan
Yapım: Fikret Film/Fikret Tınaz

Oyuncular: Adnan Pekak, Ünsal Emre, Bilun Nazlıhan, Yılmaz Köksal, Eser Kılıç, Hüseyin Peyda, Nuran Aksoy, Halit Akçatepe, Kâzım Kartal

Konu: Bir sokak şarkıcısının öyküsü.

TOMRUK (1982)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Ahmet Soner
Görüntü Yönetmeni: Orhan Oğuz
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Anadolu Filmcilik/Şerif Gören

Oyuncular: Kadir İnanır (Kürşat Çavuş), Serpil Çakmaklı (Gülçiçek), Selçuk Özer (Deliormanlı Ali), Hayati Hamzaoğlu (Mehmet Ali), Yaman Okay (Katrancı Veysel), Seyfettin Karadayı (Kerim Bey), Mehmet Medeni, Bülent Iğdıroğlu,

KONU: Nedim çiftçidir, ama borcunu ödeyebilmek için Mahmut Bey'in tomruklarını Göksu nehrinde Ermenek'ten Silifke’ye on günde indirir. Alışık olmadığı işin tüm zorluklarına katlanarak yapar, yolda erzakını giysilerini akıntıya kaptırır. Üç yüze yakın tomruktan 43 tanesini kaybeder bu sırada: bu nedenle Mahmut Bey anlaştıkları üç bin liranın bin lirasını keser. Nedim buna karşı çıkar; Mahmut Bey ya parasını almasını va da tomrukları geri götürmesini söyler. Nedim Göksu ağzına gerilmiş tomrukları tutan ağı keserek hepsini Akdeniz'e salar. Özgüç, filmin öyküsünü şöyle verir: "Kürşat Çavuş ile Deliormanlı Ali geçimlerini ormanda odun keserek kazanırlar. Ali kamyon sürücülerinin başı Mehmet Ali’nin kızı Gülçiçeği sever, kız ise başkasına sözlüdür, yakında düğünleri olacaktır. Kürşat arkadaşının teklifi üzerine, bir-likte (Gülçiçeğj kına gecesi kaçırırlar. Kızın babası kamyoncularla peşlerine düşer. Salla kaçarken Kürşat Gülçiçeği boğulmaktan kurtarır. Azgın sularda içi tehlikeli yolculuk sonunda karaya çıkınca, çevrelerini kamyoncular çevirir. Kürşat ve Ali'nin yolculuğu tomruk taşımak üzere başlar, araya Gülçiçek olayı girer; Gülçiçeği, Ali için birlikte kaçıran Kürşat yolculuğun devamında Gülçiçeğe aşık olacak ve karşılığını da görecektir. Bu arada zaman zaman eksilmeler olsa da tomrukların taşınmasın devam eder.

Kâzo, kanlılarının izini bulmaları nedeni ile korkmaktadır. Seydolar Devecel’lerin sünnetine konukturlar, sıra cirit oyununa gelince Seydo atını ister, getirilir, atının kuyruğu kesilmiştir bunun üzerine Seydo Devecel Ağayı vurur, atını da vurur, çekip gider, böylece kan davası başlar, karşılık!ı vurmalarla sürer, en son Seydonun oğlu Kâzo, Devecellerden Battal’ın yerine yanlışlıkla kardeşini vurunca Battal peşine düşer, Kazo karısı Basra'yı alır kaçarsa da Battal izini bulur. Kazo korkmaktadır. Battal’dan kaçıp ıssız bir bağ evine sığınan Kâzo, 'kanlılarına' karşı tedbirler alır, fırtınalı bir kış gecesi yatacaklarken karısına kapıda tüm tedbirleri alıp almadığını sorar, karısı hepsini yapmıştır da loğ taşını koymamıştır. ağırdır çünkü, belini ağrıtıyordur, Karısına kızar kendisi koymaya gider loğ taşını kapının ardına koyarken bu arada Bat-tal hakkında konuşur, "düşmanımdır, onu böyle fırtınalar durduramaz", Onu çok iyi tanımaktadır, Karı koca Yatmaya hazır-lanırlarken kapı çalınır, gelen Batta!dır, 'düşmanca gelmediğini" söyler, kapı açılınca, aslında bu gece Kazo'yu "öldürmeye geldiğini, ama kapı arkasında ve yokluğunda Kazo'nun karısına kendisi hakkında söylediklerini duyunca öldürmekten vazgeçtiğini" söyler ve dost olmak için elini uzatır'. Şahinin, “Kanın Masalı” öyküsü bu şekilde özetlenebilir. “Orhan Ünsel, “Kelimelerden Görüntüye”, syf, 199”

ÖDÜL:
 20. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 9 Ekim 1983)
► 'En İyi 3. Film
► Orhan Oğuz, En İyi Görüntü Yönetmeni.

Jüri Üyeleri: Nazan Akgün, Cihat Çiftçili, Atilla Dorsay, Süreyya Duru, İzzet Günay, Prof. Dr. Özdemir Nutku, Ülkü Tamer, Rekin Teksoy, Hayati Tungar, Gani Turan-lı, Ziya Uçkan, Süheyla Uysal, Hurşit Yenigün.

► Orhan Oğuz'un devingen kamerasının saptadığı akarsu çekimlerindeki anlatım başarısının yanı sıra, yönetmen Şerif Gören'in, açık biçimde Sam Peckinpah'ın  Konvoy"unu çağrıştıran kamyon sahneleriyle giderek iyice benimsediği piyasa işi ucuzluklara başvurmaktan kurtulamadığı, da gözleniyor Tomruk"un sonunda şiddete Gören, soluk soluğa bir gerilimin sindirildiği anlatımının yöresel gelenekler eğlenceleri ve yöre halkından seçilmiş canlı tiplerle renklendiriyor. Oyuncuların arasında, alışılmışın dışında, kasılmayan ve uyumlu bir oyun çıkaran Kadir İnanır ön plana geçiyor. Filmin başlarında düğünde döktürdüğü oyun da cabası. (Sungu Çapan, Milliyet Sanat D. S.66, 15 Şubat 1983)

► Bir sevda öyküsüyle ilkel bir taşımacılığın beraberinde getirdiği gerilimin iç içe sunulduğu filmde, sinemamız için gerçekten başarılı sayılabilecek birçok sahne de var. Örneğin belgesel bir tad veren salIar üzerindeki insanların doğa ile savaşımı usta bir sinema diliyle, usta işi bir kamera ile de görüntülenmiş. (Burçak Evren, Milliyet, 4 Şubat 1983)

► Gören, her şeyden önce sinemamızın yerleşik kurallarını, trük ve kalıplarını ısrarla kullanan bir yönetmen. Kurgudaki becerisi görüntülemede kolaya kaçmayan tutumu ile izlenebilir yapımlar gerçekleştiriyor. Tomruk da bunun bir örneği. Aynı kızı seven iki erkek, ilkel bir yöntemle, ırmak yoluyla taşınmaya çalışılan tomruklar, hem "çatışma" malzemesini sağlıyor, hem de görsel zenginlik. Ama hepsi bu kadar. Ortada bir mesele olmayınca cila ne kadar parlak olursa işin kofluğu o kadar sırıtıyor. (Aydın Sayman, Gösteri, S.: 28, Mart 1983)



TALİH KUŞU (1982)




Yönetmen: Temel Gürsu
Senaryo: Arda Uskan
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Temel Film/Temel Gürsu

Oyuncular: Gökhan Güney, Canan Perver, Münir Özkul, Adile Naşit, Halit Akçatepe, Neriman Köksal, Reha Yurdakul, Tevhit Bilge, Bilgen Gökçe, Bilge Zobu

KONU: Fabrikatör bir babanın değişik huylu iki oğlu vardır. Başı bunlarla derttedir. Konu bu üçünün çevresinde geçer.




ŞINGIRDAK ŞADİYE (1982)



Yönetmen: Osman Nuri Ergün
Senaryo: Vecdi Uygun
Kamera: Kenan Kurt
Şarkılar: Tennur Solak
Yapım: Coşkun Plak Film/Hilmi Coşkun
Müzik Direktörü: Cengiz Tekin, Laboratuvar: Sabahattin Kaya, Ziya Uçak, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Teknik Direktör: Çetin İzzet Özkaya,

Oyuncular: Tennur Solak, Kartal Kaan, Münir Özkul, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Şemsi İnkaya, Orhan Şensoy, Aliye Rona, Hulusi Kentmen, Sami Hazinses, Yavuz Şeker, Asuman Arsan, Bülent Bilgiç, Ali Şen, Ahmet Kostarika, Nevzat Açıkgöz, Tünay Süer, Belkıs Dilligil, Erdinç Akbaş, Nejat Gürçen, Zeki Alpan, Kudret Kara-dağ, Cihangir Türk, Nehir Aker, Yadigar Ejder, Apti Algül, Urfalın Keko, Çocuk Yıldızlar: Rana Solak, Cihangir Türk,

Konu: Şımarık ve zengin Şıngırdak Şadiye'nin (Tennur Solak), kahvecinin oğlu Bülbül Tevfik'le (Kartal Kaan) aşk öyküsü.

SON SAVAŞÇI (1982)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Cüneyt Arkın
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: 1. Ticaret Film/Cüneyt Arkın

Montaj-Senkron: Necdet Tok, Işık: Ömer Ekmekçioğlu, Yardımcıları: Uğursan Ayyıldız, İlhami Ekmekçioğlu, (Kunt Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Orhan Günşıray, Füsun Uçar, Nejat Özbek, Hüseyin Peyda, Nihat Yiğit, Nejat Gürçen, Kemal Özkan,

Konu: Almanya'da yaşanan esrarengiz cinayetlerden dolayı Alman polisleri çaresizdir. Katili bir türlü yakalayamazlar çünkü kurbanlarına sihirle yaklaşır, öldür-dükten sonra da birden kaybolur Cinayetleri isleyense ise bir Ninja'dir. Bunun üzerine Alman polisinin aklşça eski bir savascı olan Türk polisi Murat (Cüneyt Arkin) gelir. Murat nisanlisiyla tatil yaparken Müdüriyet'ten cağrılır ve mesele ona anlatılır. Murat ise teredütsüz kabul eder. Ve yola çıkar. Ama bunu duyan katiller ise Murat'ı da ortadan kaldırmak için harekete geçerler. Onu zorlu bir yolculuk beklemektedir. Murat'in işi hiç kolay değildir. Artik o nu büyük tehlikeler ve tuzaklar beklemektedir. Daha sonra cinayetler Türkiye'ye kadar uzanır. Katiller Murat'in evine kadar ulaşır ve nişanlısını korkuturlar. Murat çaresiz Türkiye'ye dönmek zorunda k-lır... Sonunda Murat Ninjayla karşı karşıya gelir. Kazanan ise Murat olur.