Senaryo: Özden Çankaya
Hikâye: Osman Şahin
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin
Yapım: Gülşah Film/Selim Soydan
Müzik: Atilla Özdemiroğlu, Reji Asistanı:
Deniz Özden, Kamera Asistanı: Orhan Temizkan, Yar-dımcı Yönetmen:
Turgay Aksoy, Set Ekibi: Bedri Uğur, Erdal Sümer, Azmi Yıldız,
Işık Şefi: Mustafa Koçyi-ğit, Laboratuar: Ayhan Akat, Yıldı-rım
Kumral, Negatif Kurgu: Ziya Pekuysal, Sesleri Alan: Tuncer
Aydınoğlu, İhsan Küçüktepe, İsa Yücel, Kurgu: Mevlût Koçak, (Acar Film Stüdyolaraında hazırlanıp
ve selendirilmiştir.)
Oyuncular: Hülya koçyiğit, Talat Bulut,
Yavuzer Çetinkaya, Yaman Okay, Hikmet Çelik, Metin Çekmez, Cengiz Ekinci,
Nesrin Çetinel, Başak Karakartal, Arzu Selin, Mustafa Yavuz, Cemal Orman, Ahmet
Hikmet Karayollu, Ayşe Korkmaz, Melâhat Oraloğlu, Saadet Çıracı, Ali Ekinci,
Konu: Kocası öldürülen bir kadınoın yaşam
mücadelesini konu alıyor. Hayatını kurbağa toplamakla geçirir. El-mas,
Kazandığı parayla kooperatife ve bankaya olan borçlarını ödeyemez duruma düşmüştür.
Bu arada kendisine talip olanlarla evlenmeyi reddeder ve yedi yıl hapis
yattıktan sonra çıkan Ali'yle evlenmek ister. Ali bu evlilikten annesinin
zoruyla vazgeçer.
Ödül:
*Sinema Yazarlarının "en iyi on film"
seçiminde (1986), "Kurbağalar" 4.cü oldu.
*23. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde
Atilla Özdemiroilu, "en iyi özgün müzik"
*Fransa'nın Nantes kentinde düzenlenen 3 Kıta
Film Festivali'nde (1987) Hülya Koçyiğit, "en iyi kadın oyuncu"
*Kurbağalar", alabildiğine dramatik bir sahneyle
başlar: Baş-tan ayağa suya, çamura bulanmış bir adam, sabahın alaca karanlığında,
sarsak adımlarla köye doğru gelir, ortalık yerde düşer kalır. Elindeki torbadan
küçücük hayvanlar fırlar, hoplaya zıplaya çevreye dağılır; Kurbağadır
bunlar... Sonra Elmas Kadın gelir, 'bulaşıcı hastalıktan öldüğü söylenen adamın
sırtından vurulduğunu görür ve köylülere gösterir. Halil Pehlivan öldürülmüş,
Elmas Kadın genç yaşında dul kalmıştır. Sonra Elmas, ölümden (cinayetten)
sorumlu tuttuğu birinin evinin önünde adamı lanet ve de kurbağa yağmuruna
tutar...
Bu vurucu başlangıçtan
sonra, olayların aynı tempo ile gelişeceğini, Elmas Kadının, vurulan erinin
ölümünün gizi ve intikamı peşinde koşacağını kısacası sayısız örneğini
gördüğümüz bir 'köy filmi daha izleyeceğinizi sanırsınız. Oysa film, bam-başka
yollara sapar, bir Trakya kasabası üstüne bir yığın gözlem içeren neredeyse
belgesel tadında bir filme dönüşür.
Şerif
Gören'in bir köy melodramdan özellikle kaçınarak, bir tür belgesele dönüştürdüğü
fılm, altta kuşkusuz yine cin sellik temasına dayanmakta, böylece Gören'in son
yıllarda bu temayı işlediği kimi filmlerle birleşmektedir. Kendine özgü bir
ritme sahip, bu sakin, ağır başlı fılm, sonunda oldukça, ilginç bir çağdaş
mesaja, kuşkusuz kadınlarımızın da hoşuna gidecek bir bildiriye ulaşmaktadır.
Kimi gece çekimlerin yetersiz bir ışıklandırma nedeniyle aksaması, finalin
yeterince güçte verilmemesi, yer yer abartılı bölümler (kurban kesme, kurbağa
ayıklama), fılmin tam bir başarıya dönüşmesini önlese de,
"Kurbağalar", günümüz Türk sineması içinde olsun, Şerif Gören'in
filmografısi içinde olsun, önemli, değişik bir yer tutan, üstünde daha uzun
boylu durulması gereken bir filmdir. (Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve
Sinemamız.