Powered By Blogger

16 Ekim 2024 Çarşamba

SAÇ (2010)

 

 Senaryo ve Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu, Görüntü Yönetmeni: Ercan Özkan Yapım: Zuzi Film/ Veysel İpek , Rena Vou gioukalou, Tayfun Pirselimoğlu Sanat Yönetmeni: Natali Yeres, Yapım Sorumlusu : Emre Oskay, 1. Işık Asistanı: İbrahim Demir, Ses Operatörü: Fatih Aydoğdu,

Oyuncular: Ayberk Pekcan (Hamdi), Nazan Kesal, Rıza Akın, Asiye Dinçsoy, Nazan Kırılmış,


Konu: Tarlabaşı’nda perukçuluk yapan Hamdi, yalnız yaşayan bir adamdır. Eski bir arabadan başka hiçbir şeyi yoktur. Günlerini ve gecelerini, aynı zamanda evi olan dükkânından sokağa bakarak, gelip geçen arabaları ve karşı kaldırımda bekleyen fahişeyi izleyerek geçirir. Yakında kanserden öleceğini bilen Hamdi’nin tek isteği, ölmeden önce uzaklara gidebilmektir. Aradığı ülkenin Brezilya olduğuna karar verir ancak Brezilya müzikleri dinlemekten öteye gidemez.

Bir gün dükkânına saçlarını satmak isteyen Meryem gelir ve Hamdi’nin dünyası değişir. Bastıramadığı bir güdüyle Meryem’i takip etmeye başlar. Bir süre sonra Meryem de takip edildiğini fark eder ve olaylar karmaşık bir hal alır...

1990’ların ilk yarısında, bir avuç gazeteci Diyarbakır’da yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. 18 yaşındaki Nazım her gün gazete bürosunu açar, ortalığı temizler, gazete dağıtımıyla uğraşır. Hafız, beş köylünün kaybolması olayını araştırırken bir çetenin izlerine rastlar. Gazete bir yandan teknik olanaksızlarla uğraşmakta, bir yandan da yaptığı cesur haberler yüzünden çeşitli engelleme girişimleriyle karşılaşmaktadır.

Tehditlerin ve saldırıların artmasının ardından geceleri büroda kalıp nöbet tutmaya gönüllü olan Nazım, gündüzleri de gazeteciliği öğrenmeye çalışmaktadır. Gazetenin Diyarbakır’da bayilere dağıtılmasının da engellenmesi üzerine, gazete ekibinin okurlara ulaşmak işin yepyeni yöntemler bulması gerekecektir.

 47. Antalya Film Şenliği (914 Ekim 2010)

► “Rıza Akın”  En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu


PRENSESİN UYKUSU (2010)

         

         Senaryo Ve Yönetmen Çağan Irmak, Görüntü Yönetmeni: Gökhan Tiryaki, Müzik: Redd, Yapım Most Prodüksiyon /Orhan Oğuz Uygulayıcı Yapımcı: Esi Gülce, Yardımcı Yönetmen: Gülçin Gülbahçe Sanat Yönetmeni: Barış Dinçel, Kurgu: Bora Gökbingöl, Ses Dizayn: Ulaş Ağce, Ses: Levent Intepe, Işık Şefi: Abdullah Yazıcı, Yapım Koordinatörü: Oğuzhan Sakaoğlu, Kameraman: Mustafa Babural, Kostüm Tasarım: Umay Korgül, Şenay Korgül, Reji Asistanları: Cenk Karacalar, Türkan Yurdam, Burcu Dabak, Mehmet Irmak, Prodüksiyon Amiri: Sertaç Büyükpamukçu, Yapım Ekibi: Oktay Sezen, Ismail Çıvgın, Murat Karausta, Murat Şen, Focus Puller: Serkan Gülgüler, Kamera Asistanları: Ahmet Uygun, Cem Hasköylü, Sanat Grubu: Taha Ketenci, Erhan Usta, Buket Yılmaz, Kostüm Grubu: Özge Küner, Ferda Sandıkcı, Hanife Özerli, Makyaj: Sevil Küner, Melis Gülenç, Kuaför; Hakan Berber, Ercan Gerçek, Işık Asistanları; Atilla Erdem Ermiş, Fatih Öztürk, Burak Parlar, Yunus Emre Sevinç, Boom Operatörleri: Sertaç Müldür, Cansın Ruta, Set Amiri: Hüseyin Omay, Set Ekibi: Recai Özek, İrfan Toprak, Taner Birdal, Dursun Kaplan, Grippal Effec: Murat Şengül, Ömer Boduroğlu, Bülent Kocataş, Stunt Coordinator: Frantisek Deak, Stunt: Jıry Horky, Cast Sorumlusu: Gülden Avşaroğlu, Finans: Rena Delgi, Buket Auf, Muhasebe: Fuat Uysal, Hukuk Danışmanı: Av. Burcu Can, İletişim Danışmanı: Neylan Acar, Danışman Hekimler: Uzm. Dr. Kadir Doğruer, Op.Dr. Cengiz Kara, Danışman Hemşireler: Özlem Şişer, Şerife Ekici, Özlem Balıkçıoğlu, Sevda Kaya, Nur Melektaş, Sağlık Görevlisi: İrfan Uzunhasanoğlu, Ofis Koordinasyon: Özlem Ege, Ofis Ekibi: Mustafa Mercan, Okan Bayar, Tuncay Karabulut, Müzik Edisyon: Taksim Edisyon, Web Dizayn: Afiş Tasarım: Murat Arlı, Çevirmenlik Hizmetleri: Entra Dil Hizmetleri, Kamera Arkası Fotoğraf: Hakan Bulut, Post Prodüksiyon: İmaj, Görsel Efekt Ve Animasyon: İmaj Animasyon, Görsel Efekt Süpervizörü, Erkan Özgür Yılmaz, Animasyon Yönetmeni: Tuncer Şentürk, Resimli Hikaye Sanatçısı: Murat Çelik, Hareketlendirilmiş Resimli Hikaye: Murat Çelik, Karakter Tasarımları; Murat Çelik, Atılgan Aşıkuzun, Konsept Tasarım: Atılgan Aşıkuzun, Animasyon Taslağı: Tuncer Şentürk, Sahne Taslağı Sanatçısı: Tuncer Şentürk, Karakter Animatörleri: Hüseyin Gülgen, Emre Çamcı, Kubilay Kocaoğlu, Gökçen Cengizer Gökçe, Asistan Animatör: Çağatay Özkan, Mat Boyama Sanatçısı: Atılgan Aşıkuzun, Arkaplan Sanatçısı: Atılgan Aşıkuzun, Lider Modelci: Göktuğ Gürellier, Modelciler: Fikret Cihan Çiçekel, Beril Bıyık Öztürk, Jenerik İllüstrasyon Ve Tasarım: Ali Can Meydan, Jenerik Animasyon: Gökçen Cengiz Gökçe, Dikey Kurgu Sanatçısı: Berat Türkbıkmaz, Lider Teknik Yönetmen: Erkan Özgür Yılmaz, Teknik Yönetmenler: Soner Ünlü, JeanMıchael Bıhorel, Murat Kayran, Karakter Teknik Yönetmeni: Ceyhan Kapusuz, Efekt Teknik Yönetmenleri: Soner Ünlü, JeanMıchael Bıhorel, Ceyhan Kapusuz, Kurgu Asistanları: Murat Bozkurt, Naim Kanat, Bora Süel, Emre Kara, Renk Derecelendirme: Bora Gökşingöl, Final Miksaj: Ulaş Ağce Ses Kurgu: Yaşar Özdemir, Foley Sanatçısı: Tzvetan Kadyıskı, Optik Ses Aktarımı: Erkan Duraklar, Laboratuvar: Sinefekt, Laboratuar Teknik Yöneticisi: Yusuf Özbek, Film Transfer: Ahmet Saraçoğlu, Kopya Baskı: Mustafa Koç, Ersan Gümüş, Ayhan Kısa, Renk Düzeltme: Burcu Doğanay, Film Yıkama: Orhan Turgut, Selahattin Turgut, İlhan Özkan, Sinan Kılıç, Aydın Yeniçeri, Bora Büyükdikbaş, Hüseyin Sargın, Süleyman Göktaş, Serkan Yiğitkoç, Cast Ajansları: Renda Güner, Best Casting, Vıdeostatıon, Oyuncu Dükkanı, Tumay Ozokur, Best Model Castıng, Slayt Ajans, My Way Castıng Catering: Kalkavan Caterıng, Ulaşım: Uğur Tezol, Recep Yanak, Kaplan, Ayhan Duman, Özkan Çakır, Hakan Kayaoğlu, İlhan Arar, Ahmet Uğuş

       Oyuncular: Çağlar Çorumlu, (Aziz), Sevinç Erbulak (Seçil),Genco Erkal (Kahraman), Alican Yücesoy (Neşet, Şevval Başpınar (Gizem), Ayşe Nil Şamlıoğlu (Hacer), Funda Şirinkal (Ayşegül), Işıl Yücesoy, Baran Ayhan

Konuı: Bir Kütüphanede Memur Olarak Çalışan Aziz, Kendi Küçük Dünyasında Sakin Ve Huzurlu Bir Hayat Sürdürmektedir. Bir Gün, Mahalleye Yeni Açılan Kuaförün Sahibi Seçil Ve 10 Yaşındaki Kızı Gizem, Aziz’in Oturduğu Apartmana Taşınır. Aziz’in Yeni Komşularıyla Renklenen Hayatı, Küçük Kızın Daldığı Uzun Uykuyla Gölgelenir. Gizem’in Daldığı Uykunun Tetiklediği Bambaşka Olaylarla, Sıradan Görünen Ama Aslında Rengarenk Karakterlere Sahip Bu İnsanlar Birlik Olup, Kaderi Değiştirmeye Çalışırlar. Aziz’in günlüğünden:Kader değiştirilemez, değiştirilirse kader olmaz diyenler var. Olmasın varsın. Hiçbir şeyin değiştirilmeyeceği bir dünyada yaşamak ne umutsuzca olurdu öyle değil mi? Başına gelmiş kötü bir olay, öyle bir gün gelir ki olması gerektiği için olmuş ve daha iyi bir şeye neden yaratmıştır. Bilemezsin.

 

PARAMPARÇA (2010)

 

Yönetmen: Naci Çelik Berksoy Senaryo: Ozan Çobanoğlu, Görüntü Yönetmeni: Eyüp Kılıç Yapımcı : Arım Film/Nalan Erkovan Müzik: Gürkan Çakıcı, Yapım Tasarım: Gökhan Özdoğan, Yapım Koordinatörü: Veysel Alıcı, Kurgu Yönetmeni: Musenna Kızıltepe, Yardımcı Yönetmen: Engin Koç, Sanat Yönetmeni: Gökhan Özdoğan, 1. Yönetmen Yardımcısı: Kerem Sak, Renk Düzenleme: Esra Çora, Işık Şefi : Osman Küçükşahin, Makyaj: Perihan Sarak, Ses Kurgu: Mevlüt Ünal, Prodüksiyon Amiri : Barış Beceren,, Ses Miksaj: Nurkut Özdemir, Ses Kurgu: Mevlut Ünal, Boom Operatörü: Ömer Koç, Prodüksiyon Amiri: Barış Beceren, Yönetmen Yardımcıları: Kerem Saka, Anıl Kuru, Kameraman: Devran Findık, Set Amiri: Kadir Akyol, Işık Teknisyenleri: Ali Özel, Ayvaz Tayfyur, Bilal Büyükbardakçı, Kamera Asistanları: Utku Çandır, Abdullah Çam, Sanat Yön. Yrd.: Fatih Akmeşe, Sanat Asistanı: Mehmet Kavuncu, Makyöz: Perihan Sarak, Kostüm Sorumlusu: Aysu Z. Şahin, Set Teknisyenleri: Turan Altaş, İlker Kılıç, Ali Gönen, Mehmet Emin Evgin, Laboratuar Sorumlusu: Erkan AktaşNegatif Kayıt: Şafak Mıhlaç, Baskı Renk Lontrol: Erol Şahin, Kopya Baskı: Zekeriya Şahin, Ozman Yıldız, Film Yıkama: Yahya Öztürk, M. Mustafab Oruç, Mustafa Şahin, Ali Komaz, Tuncay Koçtürk, Sona Kaymakçı

Oyuncular: Ozan Çobanoğlu (Kemal Tekcan), Kadim Yaşar (Ömer Süren), Ezgi Sertel (Nazlı Tekcan), Fatih Yurdakul (Kadir Tekcan), Cengiz Uzun (Uğur Bozgun), Mustafa Uzman (Güven Kurtuluş), Deniz Evrenol (Duru), Alpay Aksum (Cemil) , Sabri Özmener (Kaan Polis), İsmet Hürmüzlü (Baba), Ergün Kuyucu (İmam), Ufuk şen (Ali Süren), Zeynep Mataracı (Ebru), Raşit Saraç (Ali Süren’in çocukluğu), Sezai Paracıkoğlu (bardaki erkek), Özge Mirzalı (bardaki kadın), Bilal Bütyükbardajkçı (barmen)

Konu Hapisten yeni çıkan ve geçmişin tüm karanlığını unutmak isteyen eski kiralık katil Kemal, dış dünyadan kaçsa da, kendi içinde vicdan hesabı onu rahat bırakmaz.

Yeni bir hayata başlayabilmenin yolunu, eşi ve kızında bulmaya çalışır.. Fakat kötü kaderi hep ensesindedir.Ömer’den intikam almayı kafasına takmış olan Uğur, aradığı adamı bulmuştur.

Ve Kemal tekrar karanlık dehlizlere dalar…Yeni bir hayat için başka birinin hayatını alır. O andan itibaren Kemal, ailesi, Uğur ve gözü yaşlı abi Ömer için parçalanma süreci başlar.Artık hiç kimsenin yapabilecek bir şeyi kalmamıştır. Şimdi herkes en diptedir.

PAK PANTER (2010)

 

 Yönetmen : Murat Aslan, Senaryo : Murat Aslan, Görüntü Yönetmeni : Eyüp Boz, Yapım: Fida Film / Murat Akdilek, Kamil Çevikalp Müzik: İskender Paydaş, Kostüm Tasarım: Özge Öztürk, Yapım Sorumlusu: Murat Çakmak. Adnan Eren, Çiğdem Demirayak, Hakkı Kürkçü, Hüdai Yıldız. Yardımcı Yönetmen: Serhat Çakılcıoğlu, Yönetmen Yardımcıları: Serkan Karaaslan, Canan Yılmaz, Duygu Karanlık, Yeliz Yıldız, Online Kurgu: Hakan Akol, DS Nitris Asistanı: Burak Can, Sanat Yönetmeni: Çağrı Aydın, Editör: Hakan Akol, Uygulayıcı Yapımcı: Hakan Yıldız, Sanat Grubu: Osman Çankırılı, Hülya Karakaş, Tolga Dündar, Nihal Türk, Can Demir, Tuğçe Soyak, Kostüm Sorumlusu: Özge Öztürk, Kostüm asistanları: Özden Özdemir, Melis Ekin Varol, Bengisu Gürsoy, Sümeyra Aybar, Işık Şefi: Feramuz Tuna, Işık Asistanları: Arif Kanber, Levent Efe Bekar, Kayhan Şen, Murat Yeşil, Volkan Gökçek, Mehmet Ali Habip, Set Amiri: Sadun Demirkapu, Set Asistanları: Mustafa Pehlivan, Aytek Saraç, Bayram Bal, Kameraman: Muammer Ulakçı, Kamera Asistanı: Uğur Kul, Makyöz: Elvan Aksakal, Makyaj Asistanı: Hediye Orhan, Kuaför: Hakan Tınmaz, Laboratuar Müdürü: Cenk Yenici, Aktarma: Hakan Toptaş, Serdar Danışmendd, Film Yıkama: Carl Beddoe, Kevin Carruyhers, Barboros Bıçakçı, Renk Düzenleme: Peter Sant, Kopya Baskı: Birol özer, Soner Kılkıç, Caner Ünal,

Oyuncular: Ufuk Özkan (PP7), Metin Zakoğlu (SPP), Sümer Tilmaç (Fahrettin Bey), Erdal Tosun (Ahmedov), Doğa Rutkay (Gülinaz ), Şenay Akay (Nadya ), Zeynep Aydemir (Selma), Mehmet Ali Erbil, Şafak Sezer, Tuğrul Temurloğa (Mossat Ajanı), Ümit Okur (Ajan Kartal ), Deniz Özerman, Yuri Ryadchenko, Levent İntepe, Uğur Taşdemir, Mehmet Koralp (devlet bakanı), Ahmet Bozalı (özel kalem), İlhan Akerman (vilademir),

& Filmde özel olarak kurulmuş PAK PANTER teşkilatı ve istihbarat elemanlarının başından geçen son derece aksiyonel ve bir o kadarda komik maceraların anlatılıyor.

Film, Özellikle son yıllarda gittikçe gücünü hissettiren ve içine düştüğü durumlarla kendi halklarının gözünde komik durumlara düşen paranoyak yönetim anlayışının geleneklerini hicvedecek. PAK PANTER teşkilatının görev alanı Edirne’den Ardahan’a, Paris’ten Moskova’ya kadar her yer olabilir. Filmde özel olarak kurulmuş PAK PANTER teşkilatı ve istihbarat elemanlarının başından geçen son derece aksiyonel ve bir o kadarda komik maceraların anlatılıyor.

& Çağan Irmak, sadece içinden gelen filmleri çekmesine rağmen geniş kitleye ulaşmakta zorluk çekmeyen nadir yönetmenlerden biri. Başarısının sırrı, samimiyetinde... Birbirine pek benzemeyen filmlerinin sayısı arttıkça, sineması bir kanala oturacağına, daha çok parçaya ayrılmaya, farklı yüzlerini göstermeye başlıyor. Kural tanımayan, denemekten yılmayan, saçmalamış olmaktan korkmayan, kendine çok güvenli bir sinema bu ... "Prensesin Uykusu" da, bütün o "seyirciye daha yakın, sıcak film" görüntüsüne rağmen, Çağan Irmak'ın bence en çok uçtuğu ve ayaklarını yerden kestiği film. Kütüphane memuru Aziz'in kuaför Seçil ve onun küçük kızı Gizem'e gösterdiği özveri dolu sevgi ve yakınlık, filmin omurgasını tutan ana öykü. Aziz, sadece komaya giren Gizem'in üç dileğini yerine getirmek için çaba göstermiyor, Seçil'in
kalbini de kazanmaya çabalıyor. Filmin temel duygusu ise, Aziz'in hayatın kuru gerçekliğini kendi hayal dünyasında yeniden kurması, fantastik alemler yaratması.

Çağan ırmak filmin ilk bölümünde, varoşlardan kalkan otobüslerdeki o uykulu, hayat yorgunu insanlar arasında, Aziz'in gülümseyen yüzüne çekiyor dikkatimizi. Aziz, ağaçları dinleyen, Zümrüdüanka kuşunu ya da kitap sayfalarından fırlayan deniz canavarlarını gören iyimser ve hayalperest bir adam. Geçmişinde ise baş edilmesi çok zor, büyük acılar ve mutsuzluklar var. Aziz'in çocukluğunun anlatıldığı animasyon bölümde bazı seyircilerin gözyaşlarını tutması kolay olmayabilir. Filmin kalbi ve "erken patlayan sürpriz finali" olarak gördüğüm bu başarılı bölümde Çağan Irmak sanki seyirciye bir ayna tutuyor, "kendine ve hayatına bir de buradan bak" demeye getiriyor.

Ama Çağan Irmak sadece Aziz'in öyküsüyle yetinmiyor. Aziz'in ev arkadaşı Neşet, eski avantür filmlerin yönetmeni Kahraman Bey ve başka karakterlerin dahil olduğu komedi ağırlıklı yan öykülere sapıyor, filmin dokusunu sürekli değiştiriyor. Aziz'i fantastik karanlık güçlerle çarpıştırıyor, bir hastane hayaletiyle (ışıl Yücesoy) "postmodernist" konuşmalar yaptırıyor, arada Yeşilçam'a saygı duruşu mahiyetinde Kahraman Bey'e uzun teatral tiratlar attırıyor ve müzik grubu Redd'in üyelerini filme dahil ediyor ... Ben kendi adıma bir noktadan sonra filmin bu uyumsuz, eklektik yapısından yorulduğumu söyleyebilirim. Hoşuma giden birçok bölüme rağmen "Prensesin Uykusu" bence fazla dağılan, hatta bazen,ipin ucunu kaçıran bir film. Ama "Şurası şöyle, burası böyle olsa" diyebileceğim bir film de değil. çünkü Çağan Irmak, bilinçli olarak tam da böyle serbestçe akan, oradan oraya atlayan kendine özgü bir anlatı oluşturmak, filme kişisel bir damga vurmak istemiş. Neden masallara ihtiyacımız olduğunu iyi anlatmış ama varoşların gerçekliğine galiba biraz dışarıdan, masalsı bakmış. Dolayısıyla, birçok seyircinin çok sevebileceği o tozpembe, yumuşak yaklaşımı bana pek ikna edici gelmedi . (Mehmet Açar, Habertürk Sinema, 19.11.2010)

O-KUL (2010)

 

Yönetmen : Adem Uğur , Senaryo : Hüseyin Kırca Görüntü Yönetmeni : Şahin Yiğit, Müzik: Ozan Özdemir, Kenan Yılmaz Yapım: Mehmet Uğur Eser : Hüseyin Kırca, Kurgu: Yağız Mehdi Abbas, Sanat Yönetmeni: İsmail Doğan, Enver Adıgözel, Kostüm Tasarım: Seren Gel, İlkay Meral , Genel Koordinatör: İbrahim Şengil, Aziz Kaplı, Yapım Koordinatörü Yardımcısı: Didem Sarıbıyık, Yapım Asistanı: Gülçin Uğur, Arzu Alkım, Arzu Aycan, Yardımcı Yönetmen: Ela Meriç, Reji Koordinasyon: Heycan Kaya, Yönetmen Yardımcısı: Deniz Özmen, Bahadır Bitirim, Kameraman: Şenol Çelikel, JimmyJib: Güray Işık, Set Fotoğrafları : Buğra Kılıç, Kamera Ekibi Stajyer: Yılmaz Dirlik, Online Kurgu : Ersin Kahraman, Işık Şefi: Mehmet Şengil, Işık Asistanı : Nazım Şengil, Hikmet Kaplan, Makyaj : Melek Kaya, Ses Tasarım: Kamil Yerge, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen , Optik Ses Transfer: Meriç Erseçgen, Ses Teknisyeni : Enis Danabaş, DS Nitris Asistanı : Burak Can, Cast Direktörü: Müslüm Kaya, Endam Koçak, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Çolael, Set Amiri: Turgut Karasu, Set Amiri: Hikmet Palabıyık, Set Ekibi: Tuncay Caylan, Mahmut Turan, Grafik Tasarım. Birol Yücel, Ulaşım: Zafer Algül, Abdullah Akgül, Yapımcı: Birkay

Oyuncular: Ümit Çırak (Selimcan), Ceren Karaoğlan (Ayşe), Tanya Jaziri (Emine), İsmet Varlı (Sinan), Sibel Gökçe (Canan), Sinan Bengier (Dede), Hilmi Özçelik (Erdal), Gökhan Taşpınar (Halil), Faruk Karaçay (Komiser), Gülçin Uğur (Sevda), Mehmet Uğur (Mahmut), Samet Uğur (Murat), Berkay Uğur (Kadir), Nilgün Çomakcı (Ceyda), Halil İbrahim (Yücel), Halil İbrahim Marangoz (Küçük Sinan), Mete Ayna (Murat ),

Konu: Bebeği kız doğdu diye bir babanın, kızını doğumunda öldürmeye kalkması akrabalarınca engellenir. Düzenli bir işi olmayan baba, eşinin tarlalarda çalışarak kazandığı parayla geçimini sağlamaktadır. Babasının katı kuralları ve sürekli dayakla sözde terbiye etmesi, çocuğun hayatını kâbusa çevirir. Okul çağına kadar ev hapsinde tutulan Ayşe, yaşadıkça farklı zorluklarla karşılaşır.

 

OFF KARADENİZ (2010)

         

*Senaryo Ve Yönetmen Nur Dolay Görüntü Yönetmeni Varlam Karchkhadze Yapım Orkinos Film / Jean—Louis Papel Asistan: Melissa Papel, 2. Asistan: Maya Geladze, 2. kamera: Hakan Körezli, 3. kamera: Tuncay Çiftçi, Işık Şefi: Mamuka Tkeshelashvili, Ses Mühendisi: Jullien Brossier, Ses Miksaj: İbrahim Çelik, Genel Koordinatör: Hakan Çiğdem, Yapım Asistanı: Fırat Topkorur, Kurgu: Zehra Ziraman, Nur Dolay, Sanat Tasarımcısı: Thorahanım Agabeyova, Müzik: Gökhan Birben, İlhan Yabantaş, Makyaj: Agathe Billman, Renk Düzenleme: Esra Çora, Post Prodüksiyon Stüdyosu: MTN Film, Sponsor: Anadolu Jet

Oyuncular: Mélissa Papel (Melek), Nurhayat Boz (Cahide), İrfan Delibaş (Yunus), Şuayip Ünsal (Selami Albay), Sedat Çelik (Efe), Muhammet Önçırak (Nazmi), Ali İhsan Coşar (Savcı), Sedat Erdiş (General), Coşkun Çetinalp (Kazım Albay), Özgür Çavdar (Bakanlık görevlisi), Ferşat Alkan (Rahmi), Emine Nar (Muhlamacı Amazon), Erdoğan Buçan (Mafya Platin), Murat Şanlı (Mafya yardımcısı Hüsnü), Hakan Çolak (Borçlu),Ekrem Haclahmetoğlu (Alacaklı), Ayşe Kurt (Pehlivan Hatice), Hakan Alkan (Çevreci Kemal), Gökhan Yavuz (Otel gösteren genç), Salim Bozok (Dev horoncu), İbrahim Kutanış (alabalık pişiricisi), Mikail Memişoğlu (kurufasulyeci), Fırat Topkorur (Emireri), Mehmet Büyük (Garson), Celil Coşkuner ve Zeki Kınalı (minibüs şoförü), Süleyman Özçelik (mübaşir), Yalçın Soytemiz (katip), Davut İşyar (Polis),

Konu: Melek yeni hakim çıkmış İzmir’li bir genç kız. Ama bir sorunu var: Laz genci Yunus’a aşık. Aile, kızlarını Yunus’tan kurtarmaya çalışırken kendilerini Karadeniz’de bulurlar çünkü Melek ilk görevi için Of’a atanmıştır. Sizleri güneşli Ege sahillerinden Karadeniz’in serin yaylalarına, yemyeşil çay bahçelerine, derelerine, ormanlarına taşıyacak sımsıcak bir komedi.

NEW YORK'TA BEŞ MİNARE (2010)

 

 

Senaryo Ve Yönetmen : Mahsun Kırmızıgül Müzik : Yıldıray Gürgen, Mahsun Kırmızıgül Görüntü Yönetmeni: James Gucciardo, Yapımcı : Boyut Film/Murat Tokat Kostüm Tasarım: Funda Büyüktunalıoğlu, Genel Koordinatör: Ceren Aslan, Avid Yükleme ve Ses Eşleme: Çağdaş Sercan , Sanat Yönetmeni yrd. : Erkan Özdem, Optik Ses Transfer: Soner Koç, Ulaşım: Pan Nakliyat

Oyuncular : Haluk Bilginer (Deccal), Beren Saat (Maria), Mahsun Kırmızıgül (Fırat), Murat Ünalmış, Bora Sivri , Ali Sürmeli, Hüseyin Avni Danyal, Mustafa Sandali (Acar), Zafer Ergin, Salih Kalyon, Cezmi Baskın, Suna Selen, Eşref Kolçak, Engin Altan (Timur), Danny Glover (Marcus), Tayfun Sav .Ulaş Tuzak, Ernest Raymond , Bob Ari (Avukat Friedman ), Laine Rettmer (Lisa), Yüksel Arıcı, Ali Güney, Robert Patrick, Scott William Winters, Gina Gershon, Ümit Okur (Hamza), Laine Rettmer ,

Konu: Büyük çaplı terör eylemleriyle benzerleri arasında öne çıkan bir suçluyu yakalamak için yapılan operasyon büyük bir çatışmaya dönüşür. Liderlerini koruma pahasına ortalığı kan gölüne çeviren adamları sayesinde lider son anda kaçarak kurtulur. Bir süre sonra kırmızı bültenle arana ve ismi fenomene dönüşen Deccal kod adlı suçlunun Amerikada yakalandığı bilgisi gelir. Onu teslim almak için teşkilatta ilk akla gelen isim Fırat (Mahsun Kırmızıgül) olur.

Fırat araştırmalarıyla suçlu Hacı Gümüşü (Haluk Bilginer) deşifre eden polistir. İyi derecedeki İngilizcesi ile Acar (Mustafa Sandal), Amerikada Fırata eşlik edecektir. İkili Amerikaya günlük olarak gidip, suçluyu teslim alıp döneceklerdir. Amerikaya giderler, suçluyu teslim alırlar ve Hacı Gümüşü ellerinden kaçırırlar.

Bundan sonrası kolay gibi görünür ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Türkiyenin doğusunda bulunan Bitlisli İki kan davalının öyküsü, İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde gerilimin, maceranın, aksiyonun ve gizemin izleyiciyi derinden etkileyeceği bir polisiye olarak anlatılmaktadır..

Mahsun Kırmızıgül, ciddi bir sinema tutkusuna ve bunu beyazperdeye yansıtmada doğal bir yeteneğe sahip olduğunun sinyallerini "Beyaz Melek" ve "Güneşi Gördüm" ile vermişti. ülkesinin sorunlarına duyarlı olduğu, yanlışları gösterip kendince memleket meselelerinin nasıl çözümlenmesi gerektiğini anlatmayı görev edindiği de aşikardı. Ancak en başından beri, söylemek istedik/erini üstüne basa basa, çoğunlukla da izleyenin başına kakarak ifade etmeyi tercih etti. Cümlenin altını kalın aldığı "Gecenin Kanatları"nda tahammül edilemez seviyelere ulaştı (elbette ki bu durum sadece Kırmızıgül'ün suçu değil, kolektif başarısızlığın sonucuydu). Kırmızıgül'ün senaryo yazımındaki zaaflarını zamanla toparlayacağı ümidi vardı hep. "Beyaz Melek" ve "Güneşi Gördüm"ün ardından daha iyi yazılmış, daha incelikli, sonuç olarak daha profesyonelce bir iş bekleniyordu doğal olarak. Ama ortaya çıkan sonuç, ilk iki filminin bile gerisinde kalacak düzeyde. Kırmızıgül bu sefer 11 Eylül sonrasında ayyuka çıkan İslam düşmanlığını eleştiriyor. Yine kör kör parmağım gözüne stiliyle ... Acar polisimiz Acar, Amerikalı meslektaşına ayar çekerken, olabilecek en sığ, en klişe cümleler dökülüyor ağzından. Hacı Gümüş, okul hocası edasıyla Müslümanlık'ın barış dini olduğunu defalarca anlatıyor da anlatıyor. .. Müslüman'a Müslüman, Türk'e Türk propagandası yapılıyor adeta. Hacı Gümüş'ün restoranını işleten Timur'u takip etmek, sadece Türk polislerinin aklına geliyor örneğin... Amerikalı m1slektaşlarının becerebildiği ise sadece tanığı tehdit etmek... Timur'un Acar ile Fırat'ı tuzağa düşürüp, 'bu şerefsizler sevgilimin ağzını bağladı; hemen gidip onu çözeyim' diyerek olay mahallini terk etmesi ise akıl mantık alır gibi değil... Bu örnekleri uzatmak mümkün. Halbuki Kırmızıgül, hikayede iki kilit olay yakalamayı başarmış. Hacı Gümüş'ün suçlu olup olmadığı üzerindeki muammaya odaklanabilseymiş ya da Fırat'ın harcanıp giden kan davası kandırmacısını heyecanı ayakta tutan, kıvamında bir aldatmaca olarak kullanabilseymiş keşke …

Filmin sinemamız açısından başlıca artısı ise teknik kalitesi ... Ancak bu da göz boyamaktan öteye gidemiyor. New York sokaklarında patlayan bombalar, şaşaalı zikir töreni, Danny Glover'ın cami ziyareti gibi 'güzel görünen' sahneler, sadece görünmekle kalıyor; hikayeye katkıda bulunmuyor; hatta genel boşluk içinde fazlasıyla 'sıntıyor'... Ezcümle, Mahsun Kırmızıgül "New York'ta Beş Minare" ile yönetmenlik becerisini artırmadaki hevesini dosta düşmana kanıtlıyor; senaryo yazımındaki zaaflarının hoş görülemeyecek kadar fazla olduğunu da...

(Müjde Işıl , Sinema , 12.2010)

NENE HATUN (2010)

         

Yönetmen Avni Kütükoğlu, Olgun Özdemir Senaryo: Avni Kütükoğlu, Görüntü Yönetmeni : Taylan Sancaktar, Aytekin Çakmakçı , Yapım: Kat Prodüksiyon/ Veysi Dündar, Sabahattin Kat Müzik: Mustafa Ceceli, Genel Koordinatör: Salih Karaman, Yapım Koordinatörü: Nazlı Kar, Tansu Şahin, Genel Yönetmen: Olgun Özdemir, Yardımcı Yönetmen: Serdar Akgün, Kameraman: Şefik Ağırtmış, Panther Operatörü: Zafer Bozkurt, Steadycam Operatörü: Taylan Sancaktar, Online Kurgu : Ersin Kahraman, Ses Tasarım & Final Miks: Soner Koç, Ses Operatörü: Fatih Aydoğdu, DS Nitris Asistanı: Burak Can, Prodüksiyon Amiri : Sercan Tevs, Basın ve Halkla İlişkiler: Ebru Keskin, Prodüksiyon Asistanı: Niyazi Turgut,

Oyuncular : Açelya Elmas (Nene Hatun), Selahattin Taşdöğen (Turan Dayı), Barış Koçak (Nalbant Ahmet), Mehmet Esen (Akif Paşa), Betül Şahin (Zeynep), Serdar Gökhan (Ahmet Muhtar Paşa), Murat Soydan (Kadı Ziyaeddin ), Yılmaz Köksal (Kurt İsmail Paşa), Nazlı Kar (Gülsüm), Kemal İnci (Müftü Şemsettin), Levent Ülgen (Yavuz Hoca ), Nuri Alço (Kumandan ), Asuman Çiğiltepe (Hacer Ana), Tümay Torun (Fatma), Yasemin Sarı (Yenge), Sevcan Akan (Feride), Necip Memili , Hakan Türkşen ( Kemal), Turgut Apaydın

 Konu: Üniversite Kız kayak takımı 2011 Kış olimpiyatlarına hazırlık çalışmalarını sürdürmektedir. İçlerinden bir vardır ki bölgenin kızı olması nedeni ile bu spora oldukça yatkındır herkesin takdirini toplam aktadır, fakat tam bu sırada büyük bir talihsizlik yakasına yapışır, abisi ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır ve hayattaki her şey altüst olmuştur. Hocası bu problemin üstesinden gelmesi için Sunaya NENE HATUNu örnek gösterir. En umutsuz durumda bile mücadeleye daha azimli şekilde devam etmenin hayata tutunmak ve başarıya ulaşmak için en doğru yol olduğunu anlatır.

93 Harbi Yılları... Çeperli Köyünde hasat mevsimidir.Nene Hatunun altı yaşlarında bir oğlu vardır. Aynı zamanda ikinci çocuğuna da hamiledir. Karnı burnunda gittiği harman yerinden kucağında bir kız çocuğu ile geri döner.

Kısa bir süre sonra kocası nalbant Ahmet Yahniler Muharebesinden gazi olarak döner, yarası henüz iyileşmektedir. Kayınpederi sıhhiye Osman Çavuş, hala evin direği durumundadır ve aynı zamanda çevre köyler dahil bölgenin diplomasız doktorudur. Dr. Salih Yarbay beraberinde bir grup askerle biraz dinlenmek üzere Çeperli Köyüne gelir. Osman Çavuş, Dr. Salihi tanır, askerde yanında yetişmiştir. Mutlulukla sarılırlar. Dr. Salih, hastaneler yaralı dolu olduğundan Osman Çavuşu birlikte çalışmak üzere Erzuruma gitmeye razı eder.:

 

MEMLEKETTE DEMOKRASİ VAR (2010)

Senaryo Ve Yönetmen: Süleyman Nebioğlu Görütü Yönetmeni : Mustafa Kuşçu Yapım Dijital Sanatlar Mustafa Uslu Sanat Yönetmeni; Esra Çetinkanat , Genel Koordinatör Yardımcısı: Murat Şener, Yapım Koordinatörü: Fatoş Sivri, Yardımcı Yönetmen: Günay Günaydın. Evren Karabıyık, Focus Puller: Gürol Beşer: Işık Şefi: Recep Biçer, Işık Asistanı : Mustafa Gül, Oğuz Vural, Sanat Asistanı : Onur Çubuk, Ahmet Selecik, Kostüm Asistanı : Gülçin İçöz Özmenci, Ses Teknisyeni : Onur Arıcı,

Oyuncular : Müjdat Gezen (Baradan), İlker Ayrık (Uzatmalı Sıtkı), Nejat Birecik (Altındiş), Gülçin Santırcıoğlu (Huriye), Sümer Tilmaç (Anten), Emrah Kolukısa (Adnan Menderes), Şafak Sezer (Jandarma), Tamer Karadağlı (Kaymakam), Mustafa Şen (Berber Apti ), Erkan Üçüncü (Arap Bakkal), Yaşar Uzel (Kasap Ferdi ), Yakup Konca (İmam), İlhan Daner (1.İhtiyar), Erdoğan Tuncel (2. İhtiyar), Ercan Bostancıoğlu, Erdem Baş (Jandarma İdris), Yurdaer Tosun

Konu: Adnan Menderes'i Yassıada'dan kurtarmaya kalkan bir delinin maceraları. Deli Baradan, 100 bin çöp kibrit bulup bomba yapacak ve bir denizaltı dehlizinden geçerek bombayı Yassıada'da patlatacaktır. O kargaşada Menderes aynı dehlizden kaçacaktır.

 

Memlekette Demokrasi Var,

27 Mayıs darbesi döneminde geçiyor. Adnan Menders'in idamı beklediği Yassıada'ya bakan bir köyün Baradan isimli delisi, gördüğü bir rüyadan sonra Menderes'i kurtarmaya karar veriyor. Menderes'i destekleyen biri olduğu için değil, onun idamının Türkiye'de demokrasiye geri dönülmez zararlar vereceğine inandığından. Onu engellemek görevi de geçici olarak köye gelen bir askere düşüyor.

Yönetmen Nebioğlu, naif ve masalsı bir öykü anlatan Memlekette Demokrasi Var'ı Kusturica vari bir üslupla çekmeye çalışmış. Filmin duygusuna çok uygun bir tecih bu. Tek problem, aslen yapımcı olan Nebioğlu'nun bir Kusturica olmaması. O çizgide bir yaratıcı yönetmenin elinde, daha dinamik ve zengin bir görsellikle, ortaya cidden çok keyifli bir iş çıkabilirmiş. Prodüksiyon olarak aksayan pek bir şey yok. Oyunculuklar genel olarak iyi. Senaryo belki yeterince “komik” değil ama kendi içinde keyifli sayılır. Küçük ama iyi bir film için yeterli potansiyel var. Sadece o potansiyeli gerçeğe dönüştürebilecek bir yönetmen yok maalesef.

Daha iyi bir yönetmen, metindeki vodvil malzemesini de değerlendirip belki filmi daha komik hale bile getirebilirdi. Tek bir diyalogu bile değiştirmeden hem de. Çünkü oyuncuların hemen hepsi kendi tiplerine gayet iyi hayat vermişler. İhtiyaç duyulan, onların çabalarının hakkını verecek bir mizansen anlayışı ve bu dünyaya seyirciyi ikna edecek bir görsel üslup.

Filmin bir başka zaafı, Müjdat Gezen'in kendini fazla ciddiye alan ve samimiyet hissi geçirmeyen performansı. Zaman zaman senaryonun da düştüğü mesaj verme tuzağına, Gezen en baştan düşmüş zaten. Her lafını büyük mesajlar verir gibi okuyor çünkü.

Bir de şuna açıklama alabilseydik: Köyün delisi, rüyasında görüp Menderes'i kurtarmak için çok naif bir plan kuruyor. Peki ordu bundan nasıl haberdar oluyor? İlker Ayrık'ın eline bu planla ilgili her detayı doğru şekilde aktaran askeri dosyalar nasıl geliyor? Filmin seyirciden saklamaya çalıştığı, sorulmamasını umduğu bu detay aslında senaryonun kurduğu fantezinin tek aksayan yanı. (Twitter: Ali Ercivan)

  

MEMLEKET MESELESİ (2010)

 

        Senaryo Ve Yönetmen İsa Yıldız Görüntü Yönetmeni Ali Nuri Utku Müzik Özgür Akgül, Mehmet Erdem Yapım ACR Yapım / Sefa Tiryaki Kurgu: Engin Öztürk, Sanat Yönetmeni: İbrahim Koç, Ömer Elaçmaz, Genel Koordinatör: Burşem Ege, Genel Koordinatör Yardımcısı: Özden Tiryaki, Uygulayıcı Yapımcı: Sadık Deveci, Serhat Yalamaç, 2. Yönetmen: Murat Onbul, Focus Puller: Bülent Şengül, Loader: Hakan Dilber, Kurgu Asistanı: Serhat Alço, Avid Yükleme ve Ses Eşleme: Serhat Alço, Renk Düzenleme Asistanı: Çağlar Özlek; Işık Şefi: Özgür Yücel, Set Amiri: Burak Arkış, Süpervizör: Murat Nas,

Oyuncular : Ahmet Uğurlu (Adil Hoca), Füsun Demirel (Nazife), Tuna Orhan (Haceli), Ahmet Kural (Mustafa), Bora Akkaş (Deniz), Bekir Çiçekdemir (Cumhur), İştar Gökseven (Altıparmak), Ufuk Bayraktar (Polis), Selahattin Terlemez (Savcı), Kamuran İnselel (Leyla Nine), Zeki Demir (Yerel Gazteteci), Zeki Göksel Yıldırım (Belediye Başkanı), Esat Özdemir , Can Hacıkadiroğlu (Musti), Oğuz Tunç (Emniyet Müdürü), Serhan Toksoy (Yurdakul), Emre Budak (Dana), Akın Paşaoğlu (Kasap), Esat Demirel (Küçük Oyuncu), Çağrı Yıldız (Küçük Oyuncu),

Konu: Adil Hoca emekliliği gelmiş bir ilkokul öğretmenidir. İnatçı, doğrucu karakteri yüzünden yıllarca sürgün yemiş, karısı Nazife de bu yüzden hocadan bıkmış usanmıştır. Adil Hoca, emekliliğine yakın kendi kasabasına tayin olmuştur.Hoca emekliliğini beklerken, günün birinde kasabadaki genç bir polisten galiz küfürler ve okkalı bir tokat yer ve gururu fena halde incinir. İlçe emniyet müdürlüğünde ve savcılıkta genç polisin gerekli cezayı görmesini sağlamak ve adaletin yerini bulmasını sağlamaya kararlı olan Adil Hoca, tüm kasaba tarafından sevilen ve sayılan bir kişiliktir. Yerel adli mercilerde, adaletin tecelli etmesini sağlayamayan Hoca, genç bir polisten yediği bu tokadın peşini bırakmaz. Sesini duyurup adaletin yerini bulması için zorlu bir mücadeleye girişen Hoca, sonunda istediğini başarır, ve herkesin unut gitsin dediği polis tokadını, mücadelesinin sonunda bütün ülkeye duyurarak, ‘Memleket Meselesi’ haline getirir. Hoca’nın doğrucu, onurlu, gururlu kişiliğini bilen bütün kasabalı da Hoca’nın Memleket Meselesi’nde ona elinden gelen desteği verir.

 

MAR (2010)

 

 Senaryo ve  Yönetmen: Caner Erzincan, Görüntü Yönetmeni: Candan Murat Özcan, İlker Berke, Müzik: Can Erzincan, Erdal Erzincan, Yapım: Yeniden Film / Caner Erzincan , Mehmet Ali Arslan, Genel Koordinatör Fırat Sayıcı,  Yürütücü Yapımcı: Mete Kazaz, Kurgu: Erkan Tekemen:  Sanat Yönetmeni: Meral Aktan, Dicle Keskin,  Kostüm: Tasarım: Doğa Erişen, Yapım Amiri: Murat Aytaş, Barbaros İmamoğlu, Basın Danışmanı: Banu Bozdemir, Basın ve Halkla İlişkiler: Minel Eray, Kerem Pulgat , Aslı Atasoy, Yönetmen Yardımcısı: Serhat Koca, Mehmet Duranoğlu, Fatih Sezgin, Demet Öztürk, Reji Ekibi: Yıldıray Yıldırım, Demet Öztürk, Ceyhan Cansu, Kamera Asistanı: Ömer Çakan, Emre Karadaş, Deniz Yıldız, Post-Prodüksiyon :Aytekin Birkon , Renk Düzenleme: Faruk Gökkaya, Işık Şefi: Mehmet Tuna, Sanat Ekibi: Erhan Alabaş, Ses Kayıt: Tolga Yelekçi, Ses Kurgu: Özdemir Dereli, Fergün Urgancıoğlu, Final Miks: Kerem Aktaş, Boom Operatörü: Emin Yıldırımer, Can Erol, Afiş: Kayhan Başpınar, Web Tasarım: Hakan Karataş,

Oyuncular: Volga Sorgu (Yılmaz), Begüm Kütük (Bahar), Güray Kip(Memduh Rahim), Mahmut Gökgöz (Dişçi Nedim), Yılmaz Şerif (Hacı Halil), Dersu Yavuz Altun, Murat Gökgöz, Yıldırım Şimşek, Raşit Saraç (Güven), Ahmet Kural, Sırrı Süreyya Önder        

Konu: Taşrada yaşayan öksüz iki kardeş ve eli kolu bağlı bir babanın hayata tutunma çabasını ele alıyor. Güven; yağan yağmurla aşkının ilk tohumlarını yüreğine eker. Yılmaz; güneş kızgınlığı kadar aşkın ilk dokunuşları bedeninde derinden hisseder. Hacı Halil ise yüreğindeki ve bedenindeki eksik parçalarla son bir yola çıkmak ister. Üçü de yalnız ve bu ıssızlığı kapatacak bir sevgi-kadın arayışı içinde. Ama o kadınlara ulaşmak, coğrafyanın engebeli arazisi kadar zor ve meşakkatli, sosyal ve kültürel olarak da bir o kadar imkansız gibidir. Küçük bir yerde, küçük düşler görmeye çalışan bu insanlar için hayat her an hırçınlaşabilir.


       Ödüller   (2.Malatya Uluslararası Film Festivali-2011) Sinema Yazarları Ödülü

MAHPEYKER (KÖSEM SULTAN) (2010)

 

Yönetmen: Tarkan Özel, Senaryo: Avni Özgürel, Görüntü Yönetmeni: Gökhan Atılmış, Müzik: Emre Dündar, Yapım: TFT /Ayfer Özgürel Kurgu: Mustafa A. Dinçer, Özgür Hünkür, Sanat Yönetmeni: Koray Fındıkoğlu, Uygulayıcı Yapımcı: Belgin Baştürk, Yardımcı Yönetmen : Aslı Kızıltuğ, Ece Eryılmaz, Yönetmen Yardımcısı : Ümit Şafak, Alkım Özmen, Duygu Gülenç, 1. Yönetmen Yardımcısı : Başak Yoldan, 4. Yönetmen Yardımcısı: Ezgi İşgör, Kamera Asistanı: Volkan Yıldırım, Focus Puller: Engin Özkaya, Yalçın Avcı, Steadycam Operatörü: Ercan Yılmaz, JimmyJib: Mithat Şahin, Ulaş İpek, Akın Alpbalta, Set Fotoğrafları: Gülnur Kılıç, Kamera Arkası Asistanı: Özgür Hünkür, Kamera Diğer: Türksoy Gölebeyi, Film Hazırlık: Özgür Hünkü, Renk Düzenleme : Esra Çora, Negatif Kayıt: Şafak Mıhlaç, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Işık Şef Yardımcısı : Orhan Sever, Veli Şimşek, Okan Ataş, Abdurrahman Baysal, Özenç Haydar Kaya, Adem Ayas, Kostüm Sorumlusu: Barış Karaca, Kostüm Ekibi: Gönül Balıkçı, Ayça Çobanoğlu, Cemre Abuş, Dekor Şefi : Cenk Yüksel, Dekor Uygulama: Cengiz Laloğlu, Yalçın Alagöz, Aksesuar: Neslihan Fındıkoğlu, Aksesuar Asistanı: Pelin Türk, Eda Merve Tırnovalı, Özel Makyaj: Sahra Çelik, Selin Eyel, Kuaför: Ferit Özer, Şahin Gül, Mete Ayna, Makyaj Asistanı : Filiz Özel, Makyaj Asistanı : Neslihan Aydın, Ece Şekeroğlu, Asistanı Kuaför Asistanı : Tahir Bilgi, Ses Teknik Koordinatörü : Bayram Karaman, , Boom Operatörü: Seçkin Kastas, Ramazan Yıldız, Özel Efekt Süpervizörü: Cem Özel, Prodüksiyon Amiri, Ragıp Türk, Set Amiri : Arif Gündoğmuş, Set Asistanı: Serkan Kulik, Set Asistanı : Ersen Davulcu, İzzet Koparan, Ekipman Nakliye: Ziya Altınok, Reha Arın , İzzet Koparan, Arif Şahin, Nedim Şenol, Hikmet Üreten, Ali Çağlar,

Oyuncular: Selda Alkor (Mahpeyker/Kösem Sultan), Gökhan Mumcu (I. Ahmet), Suavi Eren (Behram), Selda Özer (Safiye Sultan), Damla Sönmez (Emine), Mansur Ark, Ayten Soykök (Handan Sultan), Öykü Çelik (Mahfiruz), Uğur Kıvılcım (Nimet), Başak Parlak (Turhan Sultan), Sıla Çetindağ (Behice), Mansur Ark Kızlar Ağası Mustafa Ağa), Münir Akça (Enderun Hocası Sağdık Ağa), Oğuz Oktay (Sadrazam Nasuh Paşa), Oğuz Oktay (Sadrazam Nasuh Paşa), Bulut Köpük (Meleki), Kıvanç Doğu (Süleyman Ağa), Gökcan Gökmen (Dilaşup Sultan), Yavuz Hekim (Ak Hadım İbrahim Ağa), Altan Güney (Akhadım Reyhan Ağa), Emre Melemez (Zülüflü Komutanı), Gündüz Sezgin (Hazinedar Rüstem Ağa), Serkan Genç (Veysel), Sezgin Erdemir (Bostancıbaşı Ali Ağa), Özgür Özberk (Yeniçeri Komutanı), Hayati Çitaklar (Yeniçeri), İbrahim Kumral (Yeniçeri Ağası Halil Ağa), Devrim Parscan (Abdülbaki Sivasi), Tarık Bayrak (Şehzade Murat), Görkem Arda Keskin (4. Mehmet), Hakan Büyüktopçu (Şehzade Süleyman), Fırat Can Aydın (Şehzade Osman), Sam Suedo (Kızlarağası İbrahim Ağa), Hasan Yalnızoğlu (Kuşçu Mehmet), A. Kadir Kırıcı (Cerrah İdris Ağa), Levent Öçal (Sedefkar Mehmet Ağa), Kadir Turan (Şeyhülislam Esad Efendi), Zuhal Erman Berna Tunalı (Pesend), Sabahat Adalar (Natır Sümbül), Zuhal Erman (Perizat), İzzet Çivril (Hekimbaşı), Selim Kaçmaz (Başçıhadar Naki Ağa), Semiray Şentürk (Rabia), Zeynep Kızıltan (Gülendam), Derya Aslan (Pembe), Serap Ongan (Tabibe Kadın), Aeron Yusuf (Şakir), Nurhan Demirhan (Cevriye Kalfa), Veysel Karataş (Solak), Metin Arslan (Mahit), Serap Üstün (Kalfa), Erdoğan Özeren (Üveys Ağa), Yahya Talha Güler (Şehzade İbrahim), Sertaç Ekici (Padişah İbrahim), Burhan Kocataş (Cellat), Mert Özçelik (Genç Osman), Gülşen Ceren Girgin (Cariye), Müge Yumurtacıoğlu (Cariye),

Konu: Mahpeyker, çocuk yaşında esir kafilesiyle İstanbul’a getirilip bir ailenin yanına evlâtlık olarak verilen genç kızın Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetme gücünü elde edecek seviyeye tırmanışının hikâyesi.

Talihin kendisini Topkapı Sarayı’na sürükleyip Sultan 1. Ahmet’le karşılaştırdığı Emine, saray geleneklerine aykırı olmasına, padişahın annesi Handan Sultan ve Topkapı Sarayı Haremi’nin tek hakimi olan Büyük Valide Safiye Sultan’ın muhalefetine rağmen 1. Ahmet’in kararından vazgeçmemesi neticesi nikâhlanır ve Ahmet’in taktığı Mahpeyker adını alır. Safiye ve Handan sultanlar evlilikten duydukları hoşnutsuzluk nedeniye Mahpeyker’i ‘Saray adetlerine alışsın, yol yordam öğrensin’ gerekçesiyle padişahın yanından uzaklaştırır ilgisini kendi buldukları Mahfiruz’a yönlendirip Mahpeyker’i unutturmaya çalışırlar.

Ahmet’in ne zaman sorsa ‘Eğitimi devam ediyor’ cevabını aldığı süreçte Mahpeyker haremin iki güçlü kadının emriyle hırpalanır, ezilir ve Mahfiruz, Sultan Ahmet’in doğan ilk çocuklarının annesi olarak haremde itibar kazanır. Ümitsizliğe kapılan Mahpeyker’in talihi bir kez daha saraydan kaçmaya kalkışıp yakalandığı an tersine döner. Sultan Ahmet, Mahpeyker’le bir araya gelmesini büyükanne ve annesinin engellediğini öğrendikten sonra kendisine söylenenlere inanmakla hata yaptığını anlayıp ayrılmamak üzere Mahpeyker’le bir araya gelir...

Hanım Sultan mevkiine yükseldikten sonra Osmanlı Sarayı’nın gördüğü son büyük aşkı yaşayan Kösem Mahpeyker, 1. Ahmed’in 28 yaşında hastalanıp ölmesiyle Sultan Mustafa ve Genç Osman’ın kısa süreli saltanatları döneminde konumunu yitirse de, on yaşındaki oğlu 4. Murat’ın tahta çıkmasıyla onun ülke yönetim sorumluluğunu üstlenecek yaşa gelmesine kadar on yıl Saltanat Naibi olarak imparatorluğu yönetir Sultan Ahmet’in son verdiği kardeş katli uygulamasını tekrardan başlatan 4. Murat’ın hayatta kalan tek şehzade İbrahim’i öldürtmesinin önüne geçmesiyle Osmanlı hanedanının son bulmasını engelleyen Mahpeyker Kösem bundan sonra geçmişte sahip olduğu büyük güç ve iktidarı yeniden elde etmek için, darbe, suikast dahil her yolu kullanarak mücadeleye girişecektir. (www.beyazperde.com)

”1”. İbrahim öldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV. Mehmet geçti. Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı. IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece dairesinin basılarak boğdurulmasıyla noktalandı. Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan'ın cenazesi Sultan Ahmet Camii 'ndeki I. Ahmet türbesine gömüldü.

(tr.wikipedia.org/wiki/kosem_Sultan)

 

KÜÇÜK GÜNAHLAR (2010)

  Senaryo Ve Yönetmen Rıza Kıraç Görüntü Yönetmeni: Türksoy Gölebeyi , Aydın Sarıoğlu, Müzik: Alp Erkin Çakmak (Alpuşka), Yapım: B Film/Rıza Kıraç Uygulayıcı Yapımcı: Evrim Gökalp Baltaş, Kurgu: Uğur Aydedim, Yardımcı Yönetmen: Eser Erzurum Set Amiri: Tamer Gende, Işık Şefi : Ömer Zafer Özsoy, Ses : Tayfun Çolakoğlu, Kostüm Tasarım: Zelal Cantürk, Oyuncu Seçimi: Ece Özbek, Sanat Danışmanı: Natali Yeres, Sanat Yönetmeni: Pınar Dökmen

Oyuncular: Macit Koper, Esra Ruşan, Berke Üzerek, Tülay Günal, Rıza Akın, Gizem Kurtsoy, Gökhan Ünal, Hüseyin Erdoğdu, Abidin Parıltıi, Ruhi Sarı. Burhan Kartal, Rıza Akın, Ayten Başer, Mira Zare, Tamer Gende, Erkut Kara, Serap Doğu, Murat Oğurlu, Cemal Mustafa Yıldız, İsmail Doğan, Erdoğan Gündoğdu, Marif Baltaş

Konu: Melik yirmi altı yaşlarında, hayatını gelecek kaygısı taşımadan sürdüren aklının bir köşesinde yurtdışına gitme hayali olan biridir. Tek gelir kaynağı arada bir reklam şirketlerine dışarıdan grafikerlik yapmaktır.

Melik’in hayatındaki kadınlar yaptığı işten daha çok zamanını alır. Melik’in sürekli bir ilişkisi olmadığı gibi kalacak yeri de yoktur, Cemil adlı bir arkadaşının öğrenci evinde yatıp kalkmaktadır.

Melik, kaldığı evin önünden geçen bir genç kıza (Şilan) tutulur ama bu kızın kim olduğunu, nerede yaşadığını bilmemektedir. Aynı günlerde Melik’in barda tanıştığı Seçil adlı bir avukat kadınla ilişkisi başlar. Ancak Melik ilişkiye isim koymaktan kaçar, bu durum Seçil’i rahatsız eder. Melik, Şilan’ı takip ederek onun kaldığı evi bulur ve evde olmadığı bir gün kapıyı çalar. Kapıyı İsmet adlı elli yaşlarında, ermiş edasıyla konuşan bir adam açar. İsmet, kendine kapalı bir dünya kurmuştur ve o dünyada Şilan’dan başka kimseye yer yoktur. Melik’in Şilan’la tanışmasının tek yolu İsmet’tir. Ancak planları istediği gibi gitmez.

Şilan’ın Kuzey Irak’ta yaşayan abisi onun bir şekliyle Kuzey Irak’a geçmesi için illegal yollardan haber gönderir. Politik bir suçlu olan abisinin isteğini yerine getirmek için hazırlık yapan Şilan polis tarafından izlenmektedir ve bir süre sonra gözaltına alınır. Şilan’ı gözaltından çıkarma işi Melik’e düşer ve bu olay İsmet’teki psikolojik sorunları su yüzüne çıkartır. 


KUKURİKU /KADIN KRALLIĞI (2010)

 


Yönetmen: Serkan Ok: Senaryo; Hasan Özsoy , Görüntü Yönetmeni: Vedat Özdemir Yapım; Matla Film Platoları / Bahattin Doğan, Müzik: P. Murat Özdemiri, Kostüm Tasarım: Serdar Başbuğ, Kurgu: Suphi Uzun, Sanat Yönetmeni: Tural Polat, Uygulayıcı Yapımcı: Yüksel Budak, Yönetmen Yardımcısı: Sunay Terzioğlu, Özkan Atmış, Makyaj, Özlem Elaldırsın, Ses Teknisyeni: Onur Arıcı, Cast Ajansı ; Tümay Özokur (Film Reklam)

Oyuncular: Levent Ülgen (Kaldıray),Didem Erol (Kodurgalı),Serap Aksoy (Zambak), Ali Düşenkalkar (Dübürük), Ceren Soylu (Ambar),Ayşen Gruda, Necip Memili, Cenk Gürpınar (Abiş), Melike Öcalan (Perihan) , Bahattin Doğan (Babaruhi),Ayta Sözeri Beton), Ufuk Karaali (Dursun), Hüseyin Akşen (Göbelek),Göksel Bekmezci (Yeter), Ulaş Tuzak (Seslendirme)

Konu: Kukuriku: Kadın Krallığı" kadın ile erkek arasındaki iktidar savaşı ve iki cinsin rol değiştirmesi üzerine mizahi bir hikaye anlatıyor. Ersin Pertan'ın "Tersine Dünya"sı gibi ... Kısa film ve belgesel kökenli Serkan Ok'un ilk sinema filmi olan "Kukuriku: Kadın Krallığı", Bolu'nun Göynük ilçesinde çekildi. Film için Çubuk Gölü kıyısında plato inşa edildi. Her dekorun bire bir ölçülerde olduğu plato, 5 kilometrelik bir alanı kapsamakta. Platoda iskele, kadınlar kahvesi, ahır, kümesler ve panayır alanı inşa edildi. Film için 5 yel değirmeni elden geçirildi, 2 tane de yeni yel değirmeni yapildı. Film ekibinin yaptığı açıklamaya göre bu plato turizm amaçlı kullanılmak üzere Göynük Belediyesi'ne devredildi. Yel değirmenleri film sonrası evotel olarak kullanılacağı için dokuya uygun dekore edildi. Yel değirmenlerinde hafta sonları konaklanabilecek veya eğitim amaçlı work shoplar için kiralanabilecek.

 

KUBİLAY (2010)

 

 Senaryo Ve Yönetmen: Ahmet Akıncı Görüntü Yönetmeni: İlkay Işık Yapım Batı Film Müzik: Mustafa Yazıcıoğlu, Senaryo Danışmanı: Turgut Özakman, Alev Çukurkavaklı, Kurgu: Erkan Tekemen, Kostüm Tasarım: Sevinç Öz, Beyhan Selçuk, 2. Yönetmen 2. Yönetmen: Dudu Elif Konuk, Yardımcı Yönetmen: Yüksel Kay, 1. Yardımcı Yönetmen : Onur Kulakoğlu, Reji Ekibi: Kerim Kurt, Gizem Baykara, Kameraman: Cem Yılmaz, Focus Puller: Bülent Şengül, JimmyJib: Güray Işık, Set Fotoğrafları: Selcen Yılmazoğlu, Işık Şefi: Çetin Devrim, Işık Teknisyeni: Erkan Arkan, Afiş: Gizem Sönmezer

Oyuncular: Arda Kural (Kubilay), Ünsal Emre (Şeyh Esat), Selahattin Taşdöğen (Laz İbrahim), Yalçın Mıhçı (Mustafa Kemal), Numan Çakır (Sütçü Memet), Özcan Varaylı (Derviş Memet),Haluk Yüksel (Mehmet Emin),Hasan Yıldız (Hacı İsmail), Nevin Yılmaz Taşdöğen (Vedide), Bülent Yaşık (Nalıncı Hasan), Anıl Yıldız (Tatlıcı Hüseyin), Mehmet Yüksel (Damat), Uğur Galip Kayalı (Çırak Mustafa), Anıl Yıldız (Tatlıcı Hüseyin), Ergül Coşkun (Sincanlı Nine), Ulaş Tuzak

Konu: 1. Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğunun toprakları bir bir işgal edilmektedir. Padişah bu işgallere engel olamamaktadır. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları bir Kurtuluş mücadelesi için Anadoluya geçerler. Büyük Millet Meclisini kurup İstanbul Hükümetinin başaramadığını başarırlar ve yurdu düşman işgalinden kurtarıp yeni bir devlet kurarlar. Yeni hükümet Lozan Antlaşması ile varlığını tüm dünyaya duyurur. Yeni ve bağımsız devleti içine sindiremeyler yenilgiyi kabullenemeyenler vardır. İnkılaplar devam ederken Türk milletinin aydınlanmasını istemeyenler ayaklanmalara başlar. Kubilay genç bir öğretmendir. Askerliğini yapmak üzere asteğmen olarak İzmirin Menemen ilçesine gelmiştir. Kendini mehdi ilan eden Derviş Mehmet ve adamları, Şeyh Esat ve Laz İbrahimin yönlendirmeleriyle yeni bir ayaklanma için Manisaya giderler. Manisaya giderken aralarından Çakır Ramazan kaçar. Kendilerini ihbar edeceğini düşünen Derviş Mehmet ayaklanmayı Menemende çıkarmaya karar verir. Bunu duyan Ragıp Bey, Menemen halkını tanıyan Kubilayın olayla ilgilenmesini ister.

MENEMEN OLAYI Derviş Mehmet isminde bir yobaz ve altı silahlı arkadaşı 23 Aralık 1930 günü Menemen'e gelmişler ve camiye girerek üzerinde dini ibareler yazılı bir bayrakla, camide bulunanları ve merakla cami önüne toplananları, kendileriyle birlik olmaya davet etmişlerdir. Derviş Mehmet halka hitap ederek; "Ey Müslümanlar, ne duruyorsunuz; Halife Abdülmecit hududa geldi, Sancakı Şerif çıktı, gelin altında toplanalım, şeriat isteyelim" diye bağırmıştır.

Gösteriler ve tekbirlerle dini ibareler bulunan bayrağı Hükümet Konağı önündeki meydana dikmişlerdir. Toplanan halkı dağıtıp bu yobazları yakalamaya, mesleği öğretmenlik olan Yedek Asteğmen Kubilay Bey'in askeri müfrezesi görevlendirilmiştir. Kubilay Bey, şakilere nasihatta bulunarak; yaptıklarının hatalı, sakıncalı ve kötü bir şey olduğunu belirterek vazgeçmelerini ve dağılmalarını söylemiştir. Şakiler buna mavzer kurşunu ile cevap vermişlerdir. Kubilay Bey kendisini korumak için tabancasını çekmiş ise de, bir kurşunla yaralanarak yere düşmüş ve gözleri dönmüş canilerden biri, yaralı Kubilay Bey'in üstüne atılarak boğazından kesip başını gövdesinden ayırmıştır. Bu arada iki mahalle bekçisini de şehit etmişlerdir.

Olay yerine yetişen askeri birlik ve jandarmalar şakilerin teslim olmalarını istemiştir. Bu isteği reddeden yobazlar ateşle karşılık vermişlerdir. Çatışma sonucu Derviş Mehmet ve iki arkadaşı vurularak, ikisi de yaralı ele geçirilmiştir. Diğer ikisi de iki gün sonra yakalanmıştır. Araştırma sonucu; olayın bölgesel bir nitelik taşımadığı, organize bir şebekenin düzenlediği, Cumhuriyet'i yıkmak amacını güden irticai ve siyasi bir hareket olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine Hükümet, Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir illerinde bir ay süre ile sıkıyönetim ilan etmiştir. Yakalananlar muhakemeleri sonunda ağır cezalara çarptırılmışlardır.

İdamlarına Karar Verilenler

Manisadan Kahveci çırağı Mustafa, Manlsadan Terzi Talât, Manisadan Topçu Hüseyin, Manisadan Tatlıcı Mustafa Hüseyin, Manisadan Eskici Hüseyin Ali, Manisadan Keçeli Köyünden Himmetoğlu Süleyman Manisadan Paşa Köyünden Kâhya Ahmetoğlu İsmail Manisadan Mutaf Süleyman Manisadan Manifaturacı Osman Manisadan Hafız Cemal Manisadan Tabur imamı İlyas Hoca Manlsadan Ali Paşa zade Ragıp Bey Manisadan Şeyh Hafız Ahmet

Manisadan Giritli İbrahimoğlu İsmail Menemenden Bozalandan Koca Mustafa Menemenden Bozalandan Hacı İsmail Menemenden Bozalandan Hacı İsmailoğlu Hüseyin Menemenden Bozalandan Göriceli Abdülkerim Menemenden Cum’ai Balâlı Ramiz Menemenden Çıtaklı Molla Süleyman Menemenden Hayimoğlu Jozef Menemenden Şımbıllı Ali Osmanoğlu Memet Menemenden Arnavut Yusufoğlu Kâmil Menemenden Kerimoğlu İbrahim Menemenden Selimoğlu Boşnak Abbas Ala Şehirden Şeyh Ahmet Muhtar (İdam) Esat’ın oğlu Memet Ali Manisa Hastanesi imamlığından mütekait Laz İbrahim Hoca Manisadan Emrullahoğlu Memet  (kyn:www.anadolu.eu/kubilay/kubilay.htm