Powered By Blogger

16 Ekim 2024 Çarşamba

MEMLEKETTE DEMOKRASİ VAR (2010)

Senaryo Ve Yönetmen: Süleyman Nebioğlu Görütü Yönetmeni : Mustafa Kuşçu Yapım Dijital Sanatlar Mustafa Uslu Sanat Yönetmeni; Esra Çetinkanat , Genel Koordinatör Yardımcısı: Murat Şener, Yapım Koordinatörü: Fatoş Sivri, Yardımcı Yönetmen: Günay Günaydın. Evren Karabıyık, Focus Puller: Gürol Beşer: Işık Şefi: Recep Biçer, Işık Asistanı : Mustafa Gül, Oğuz Vural, Sanat Asistanı : Onur Çubuk, Ahmet Selecik, Kostüm Asistanı : Gülçin İçöz Özmenci, Ses Teknisyeni : Onur Arıcı,

Oyuncular : Müjdat Gezen (Baradan), İlker Ayrık (Uzatmalı Sıtkı), Nejat Birecik (Altındiş), Gülçin Santırcıoğlu (Huriye), Sümer Tilmaç (Anten), Emrah Kolukısa (Adnan Menderes), Şafak Sezer (Jandarma), Tamer Karadağlı (Kaymakam), Mustafa Şen (Berber Apti ), Erkan Üçüncü (Arap Bakkal), Yaşar Uzel (Kasap Ferdi ), Yakup Konca (İmam), İlhan Daner (1.İhtiyar), Erdoğan Tuncel (2. İhtiyar), Ercan Bostancıoğlu, Erdem Baş (Jandarma İdris), Yurdaer Tosun

Konu: Adnan Menderes'i Yassıada'dan kurtarmaya kalkan bir delinin maceraları. Deli Baradan, 100 bin çöp kibrit bulup bomba yapacak ve bir denizaltı dehlizinden geçerek bombayı Yassıada'da patlatacaktır. O kargaşada Menderes aynı dehlizden kaçacaktır.

 

Memlekette Demokrasi Var,

27 Mayıs darbesi döneminde geçiyor. Adnan Menders'in idamı beklediği Yassıada'ya bakan bir köyün Baradan isimli delisi, gördüğü bir rüyadan sonra Menderes'i kurtarmaya karar veriyor. Menderes'i destekleyen biri olduğu için değil, onun idamının Türkiye'de demokrasiye geri dönülmez zararlar vereceğine inandığından. Onu engellemek görevi de geçici olarak köye gelen bir askere düşüyor.

Yönetmen Nebioğlu, naif ve masalsı bir öykü anlatan Memlekette Demokrasi Var'ı Kusturica vari bir üslupla çekmeye çalışmış. Filmin duygusuna çok uygun bir tecih bu. Tek problem, aslen yapımcı olan Nebioğlu'nun bir Kusturica olmaması. O çizgide bir yaratıcı yönetmenin elinde, daha dinamik ve zengin bir görsellikle, ortaya cidden çok keyifli bir iş çıkabilirmiş. Prodüksiyon olarak aksayan pek bir şey yok. Oyunculuklar genel olarak iyi. Senaryo belki yeterince “komik” değil ama kendi içinde keyifli sayılır. Küçük ama iyi bir film için yeterli potansiyel var. Sadece o potansiyeli gerçeğe dönüştürebilecek bir yönetmen yok maalesef.

Daha iyi bir yönetmen, metindeki vodvil malzemesini de değerlendirip belki filmi daha komik hale bile getirebilirdi. Tek bir diyalogu bile değiştirmeden hem de. Çünkü oyuncuların hemen hepsi kendi tiplerine gayet iyi hayat vermişler. İhtiyaç duyulan, onların çabalarının hakkını verecek bir mizansen anlayışı ve bu dünyaya seyirciyi ikna edecek bir görsel üslup.

Filmin bir başka zaafı, Müjdat Gezen'in kendini fazla ciddiye alan ve samimiyet hissi geçirmeyen performansı. Zaman zaman senaryonun da düştüğü mesaj verme tuzağına, Gezen en baştan düşmüş zaten. Her lafını büyük mesajlar verir gibi okuyor çünkü.

Bir de şuna açıklama alabilseydik: Köyün delisi, rüyasında görüp Menderes'i kurtarmak için çok naif bir plan kuruyor. Peki ordu bundan nasıl haberdar oluyor? İlker Ayrık'ın eline bu planla ilgili her detayı doğru şekilde aktaran askeri dosyalar nasıl geliyor? Filmin seyirciden saklamaya çalıştığı, sorulmamasını umduğu bu detay aslında senaryonun kurduğu fantezinin tek aksayan yanı. (Twitter: Ali Ercivan)

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder