Yönetmen Memduh Ün
Senaryo Halit Refiğ, Lale Oraloğlu
(Morris'in "Tahta Çanaklar" adıyla çevrilen oyunundan)
Foto Direktörü Turgut Ören
Yapım Be-Ya Film / Nusret İkbal
Prodüksiyon Amiri: Hayati Onurlu, Set Amiri: Niyazi Er, Dekoratör: Duygu Sağıroğlu Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: İlya Pençoğlu, Laboratuvar: Cemil Paskap, Matipo: Yılmaz Bora, Ses: Marko Buduris, Yönetmen Yardımcısı: Halit Refiğ, Orhan Tokatlı, Sanat Yönetmeni: Duygu Sağıroğlu, (Erman Film stüdyosunda seslendi-rilmiştir. )
Oyuncular: Lale Oraloğlu, Turgut Özatay, Salih Tozan, Reha Yurdakul, Mualla Kaynak, Engin Deniz, Mahmure Handan, Asım Nipton, Niyazi Er, Adnan Uygur, Hayati Onurlu, Çocuk Yıldız: Rüya Gümüşata (8 yaşında)
KONU : Kamyon şoförü Cemal ve ailesi maddi zorluklar içinde yaşamaktadır. Karısı Sabahat evdeki yoğun iş temposunun yanında yaramaz kızı Ayten ve yaşlı kaynatası Hüseyin’in bakımı yüzünden çok yorulmaktadır. Cemal de işteki sorunlarından ve karısının şikayetlerinden bıkmıştır. Aksi bir ihtiyar olan Hüseyin Dede en çok afacan torunu Ayten’le anlaşmaktadır. Kafa kafaya veren dede-torun Sabahat’in evden kovulmasına sebep olur. Üstelik Cemal’de gözü olan komşusu Mualla genç kadına büyük bir iftira atarak ailenin dağılmasına sebep olur. Senaryo, Edmund Morris'in yazmış oldugu Tahta Çanalar adlı oyundan uyarlanmıştı. Yalnız oyunla senaryo arasındaki büyük yorum farkı dikkat çekiciydi. Çünkü oyunun sonunda, yaşlı adamı huzurevine atıyorlardı. Oysa Oraloğlu'nun yazdığı senaryoda, ihtiyar pılı pırtısını toplayıp evden giderken, gelini arkasından koşuyor ve yeniden eve dönmesini istiyordu. Ve tüm aile filmin son sahnesinde bir araya geliyor, Salih Tozan (yaşlı adam) tabakları kırdığı zaman, keyiflenip gülüyordu. Amerikan oyununda, aile, yaşlı adam için tahta çanaklar yaptırmıştı ve ihtiyarı huzurevine kaldırdıktan sonra bunları atmaya kalkıyorlardı. Ama küçük kız çocuğu durduruyordu ana babasını. Onları atmayın, siz de yaşlandığınız zaman, ben bunları sizin önünüze koyacağım diyordu. . Bizdeki örf ve adetler. insancıl öğeler batı toplumlarından farklı olduğu için Oraloğlu'nun yaptığını mantıklı ve tutarlı kılıyordu, Ancak Lale Oraloğlu'nun senar-yosu yeterli değildi. Halit Refiğ yeniden tretman hazırladı. Ama öykünün ana hatla-rına dokunmadı.
Kırık Çanaklar Berlin Festivali'ne davet edildi. Ön kurulu geçmiş, festivalde gösterilmişti. Maçoluğa takılmışlar orada. Çünkü Turgut kadınlara haşin davranıyordu, kötü konuşuyor, aşağılıyor, dövüyordu. Nusret Ikbal söylemişti bana, döndüğünde. Festivale Mualla Kaynak ve Lale Oraloğlu'yla beraber gitmişlerdi. Şimdi ben filmin başarısı ardındaki bazı gerçeklerden söz etmek istiyorum. Atilla Tokatlı başarılı bir çevirmen, onurlu bir aydındı. Adı sinema tarihimizde de geçen, ama benim dil ve sinema duygusu olarak aşırı ilkel bulduğum Denize Inen Sokak adlı filmiyle, Kırık Çanaklar'ın ödül aldığı Belediye Festivali'ne katılmıştı. Seçici kuruldakilerden çoğu Türk sinemasını horlayan entel kişilerden kuruluydu. Filmin, meslekten kişiler alınmamıştı. Ayağı yere basmayan batıcı, kendi kültürünü ve tarihini küçümseyen entelleri görünce biz filmciler alevlenmiş, Belediye'ye koşmuştuk Derdimizi anlatmış seçici kurula sinemanın saygınkişilerinin de katılmasını istemiştik, Ihsan Ipekçi, Yuvakim Filmeridis gibi saygın kişilerdi bunlar. Önerimiz doğru görülmüş seçici kurula katılmışlardı. Kırık Çanaklar kazandı festivalin birincilk ödülünü. Ayrıca en iyi yönetmen ödülünü de bana verdiler. Sonradan öğrendik; bu girişimimiz olmasa, sinemayla ilgisi olmayan entellerln oyu Denize Inen Sokak'a gidecekmiş, film 'yozlaşmış sinemamıza yepyeni ve taze bir soluk getiriyormuş diye. (Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor)
ÖDÜL:
► 1. Türk Film Festival’inde (1961
► “Kırık Çanaklar” En başarılı film
► Memduh Ün “ en iyi yönetmen”
► Lale Oraloğlu “en iyi yardımcı kadın oyuncu”
(Jüri Üyeleri: Burhan Arpad, Baha Gelenbevi, Orhan Hançerlioğlu, Semih Tuğrul, Asude Zeybekoğlu, Sabahattin Eyü-boğlu, Haldun Taner, Lütfi Ö. Akad, Vedat Ar)
Senaryo Halit Refiğ, Lale Oraloğlu
(Morris'in "Tahta Çanaklar" adıyla çevrilen oyunundan)
Foto Direktörü Turgut Ören
Yapım Be-Ya Film / Nusret İkbal
Prodüksiyon Amiri: Hayati Onurlu, Set Amiri: Niyazi Er, Dekoratör: Duygu Sağıroğlu Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: İlya Pençoğlu, Laboratuvar: Cemil Paskap, Matipo: Yılmaz Bora, Ses: Marko Buduris, Yönetmen Yardımcısı: Halit Refiğ, Orhan Tokatlı, Sanat Yönetmeni: Duygu Sağıroğlu, (Erman Film stüdyosunda seslendi-rilmiştir. )
Oyuncular: Lale Oraloğlu, Turgut Özatay, Salih Tozan, Reha Yurdakul, Mualla Kaynak, Engin Deniz, Mahmure Handan, Asım Nipton, Niyazi Er, Adnan Uygur, Hayati Onurlu, Çocuk Yıldız: Rüya Gümüşata (8 yaşında)
KONU : Kamyon şoförü Cemal ve ailesi maddi zorluklar içinde yaşamaktadır. Karısı Sabahat evdeki yoğun iş temposunun yanında yaramaz kızı Ayten ve yaşlı kaynatası Hüseyin’in bakımı yüzünden çok yorulmaktadır. Cemal de işteki sorunlarından ve karısının şikayetlerinden bıkmıştır. Aksi bir ihtiyar olan Hüseyin Dede en çok afacan torunu Ayten’le anlaşmaktadır. Kafa kafaya veren dede-torun Sabahat’in evden kovulmasına sebep olur. Üstelik Cemal’de gözü olan komşusu Mualla genç kadına büyük bir iftira atarak ailenin dağılmasına sebep olur. Senaryo, Edmund Morris'in yazmış oldugu Tahta Çanalar adlı oyundan uyarlanmıştı. Yalnız oyunla senaryo arasındaki büyük yorum farkı dikkat çekiciydi. Çünkü oyunun sonunda, yaşlı adamı huzurevine atıyorlardı. Oysa Oraloğlu'nun yazdığı senaryoda, ihtiyar pılı pırtısını toplayıp evden giderken, gelini arkasından koşuyor ve yeniden eve dönmesini istiyordu. Ve tüm aile filmin son sahnesinde bir araya geliyor, Salih Tozan (yaşlı adam) tabakları kırdığı zaman, keyiflenip gülüyordu. Amerikan oyununda, aile, yaşlı adam için tahta çanaklar yaptırmıştı ve ihtiyarı huzurevine kaldırdıktan sonra bunları atmaya kalkıyorlardı. Ama küçük kız çocuğu durduruyordu ana babasını. Onları atmayın, siz de yaşlandığınız zaman, ben bunları sizin önünüze koyacağım diyordu. . Bizdeki örf ve adetler. insancıl öğeler batı toplumlarından farklı olduğu için Oraloğlu'nun yaptığını mantıklı ve tutarlı kılıyordu, Ancak Lale Oraloğlu'nun senar-yosu yeterli değildi. Halit Refiğ yeniden tretman hazırladı. Ama öykünün ana hatla-rına dokunmadı.
Kırık Çanaklar Berlin Festivali'ne davet edildi. Ön kurulu geçmiş, festivalde gösterilmişti. Maçoluğa takılmışlar orada. Çünkü Turgut kadınlara haşin davranıyordu, kötü konuşuyor, aşağılıyor, dövüyordu. Nusret Ikbal söylemişti bana, döndüğünde. Festivale Mualla Kaynak ve Lale Oraloğlu'yla beraber gitmişlerdi. Şimdi ben filmin başarısı ardındaki bazı gerçeklerden söz etmek istiyorum. Atilla Tokatlı başarılı bir çevirmen, onurlu bir aydındı. Adı sinema tarihimizde de geçen, ama benim dil ve sinema duygusu olarak aşırı ilkel bulduğum Denize Inen Sokak adlı filmiyle, Kırık Çanaklar'ın ödül aldığı Belediye Festivali'ne katılmıştı. Seçici kuruldakilerden çoğu Türk sinemasını horlayan entel kişilerden kuruluydu. Filmin, meslekten kişiler alınmamıştı. Ayağı yere basmayan batıcı, kendi kültürünü ve tarihini küçümseyen entelleri görünce biz filmciler alevlenmiş, Belediye'ye koşmuştuk Derdimizi anlatmış seçici kurula sinemanın saygınkişilerinin de katılmasını istemiştik, Ihsan Ipekçi, Yuvakim Filmeridis gibi saygın kişilerdi bunlar. Önerimiz doğru görülmüş seçici kurula katılmışlardı. Kırık Çanaklar kazandı festivalin birincilk ödülünü. Ayrıca en iyi yönetmen ödülünü de bana verdiler. Sonradan öğrendik; bu girişimimiz olmasa, sinemayla ilgisi olmayan entellerln oyu Denize Inen Sokak'a gidecekmiş, film 'yozlaşmış sinemamıza yepyeni ve taze bir soluk getiriyormuş diye. (Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor)
ÖDÜL:
► 1. Türk Film Festival’inde (1961
► “Kırık Çanaklar” En başarılı film
► Memduh Ün “ en iyi yönetmen”
► Lale Oraloğlu “en iyi yardımcı kadın oyuncu”
(Jüri Üyeleri: Burhan Arpad, Baha Gelenbevi, Orhan Hançerlioğlu, Semih Tuğrul, Asude Zeybekoğlu, Sabahattin Eyü-boğlu, Haldun Taner, Lütfi Ö. Akad, Vedat Ar)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder