SON MEKTUP (1969)

Yönetmen: Türker İnanoğlu

Senaryo: Safa Önal

Kamera: Çetin Gürtop

Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Erkan Işıklar, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Ender Film, Mehmet Çakar, Şevket Yılmaz, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, Prodüksiyon Ekibi: Feyzi Barlas, Yılmaz Çiçek, Necati Şimşek, (Acar film stüdyolarında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Filiz Akın, Ediz Hun, Yusuf Sezgin, Şaziye Moral, Bedia Muvahhit, Nubar Terziyan, Necdet Tozun, Aynur Aydan, Gülten Ceylan, Mahmure Handan, Muammer Gözalan,

Konu: Bir fabrikanın muhasebe bölümünde çalışan Selma (Filiz Akın) İstanbul'un kenar mahallerinden birisinde annesiyle birlikte yaşar.Yaşamının tek sevinç kaynağı oldukça varlıklı bir ailenin tek oğlu olan Orhan'dır (Ediz Hun). Birbirlerini deli gibi seven iki genç evlilik hazırlıkları içindedir. Her ne kadar Selma, farklı sınıflara ait insanlar olduğunu söylese de, Orhan bu sınıf farkının hiçbir zaman sevgilerini engelleyemeyeceğini iddia eder. Her ikisi de annelerine evlilik düşüncelerini açıklarlar ve onay alırlar. Orhan ertesi günü Selma ile buluşacağı yere giderken arabasıyla bir kaza yapıp hastaneye kaldırılır. Ama artık yürümesi mümkün değildir, yaşamının bundan sonrasını tekerlekli sardalye üzerinde geçirecektir. Bu duruma bir türlü alışamaz ve herkesten kaçmaya başlar. Selma ise uzun süre buluşacakları yerde Orhan'ı bekler, sonra da onu arar. ,Ama hiçbir yanıt alamaz. Çünkü Orhan, sevgilisinin bu durumu görmemesi için elinden gelen her bir şeyi yapar. Annesine Avrupa'ya gittiğinin söylenmesini ister. Sonunda da Selma'ya bir mektup yazarak kendisini gerçekten sevmediğini ve aralarındaki sınıf farkının evlenmelerine ciddi bir engel oluşturduğundan söz eder. Mektubu okuyan Selma bir kez

daha yıkılır. Bu arada olup bitenlerden haberi olmayan Orhan'ın kardeşi Murat (Yusuf Sezgin) ağabeyinin nişanı için Avrupa'dan İstanbul'a gelir. Bir gece arkadaşlarıyla birlikte gittiği gece kulübünde Selma'yı görür, ona aşık olarak evlenme teklif eder. Gönlü kırık ve umutsuz olan Selma bu teklifi kabul eder. Ama onun Orhan'ın kardeşi olduğunu bilmez. Orhan ise onu görmüş ve nikaha gitmemiştir. Balayı dönüşü Murat'ın, Orhan'I tanıştırmasıyla tüm gerçeği öğrenen Selma, aynı evde onunla birlikte yaşamak zorunda kalır. Bir süre sonra doğum sırasında Murat evdeki eşyalar arasında Orhan'la Selma'nın fotoğraflarını görür. Ağabeyinin günlüğünü okur ve her şeyi öğrenir. Bu durum onu bir dizi kuşkular üzerine düşünmeye zorlar. Hatta kendi çocuğundan bile şüphe duyar. Sonunda bu kuşkularını gidermek için Orhan'la konuşur ve ikna olarak hastaneye, doğum yapmış eşinin yanı gider. Eşi ile birlikte eve döndüklerinde ise acı bir olayla karşılaşırlar. Orhan'dan geriye yalnızca bir mektup kalmıştır.