Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Foto Direktörü: Melih Sertesen
Müzik: Selman
Köseoğlu
Yapım:
Acar
Film / Murat Köseoğlu
Kurgu: Özdemir Arıtan,
Sanat Yönetmeni: Semih Sezerli, Reji Yardımcıları: Tonguç Sendur,
Güngör Ergül, Kameraman: Tangör Toydemir, Laboratuar: Recai
Karataş, Işık Şefi: Cengiz Arlı, Dekor: Bilal Uysal, Mustafa
Acar, Hasan Arslan, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, İsmail Karataş, Bican
Avşar, Prodüksiyon Amiri; Rafet Gülerman, Set Amiri: Ahmet Ateş, Şarkılar:
Belkıs Özener,
(Acar Film Stüdyolarında hazırlanmış ve
seslendirilmiştir.)
Oyuncular:
Yıldırım Önal (Cahit), Sevda Ferdağ ,
Turgut Özatay (Sait), Muhterem Nur (Nermin), Tülin Örsek, Perran Kutman,
Hüseyin Kutman, Ekrem Dümer, Rafet Gülerman, Muammer Gözalan (başhekim), Şemsi
İnkaya, Abdullah Şahin, Muzaffer Cıvan, Muzaffer Yenen, İsmail Varol, Müjgan
Gözalan, Zülfikar Öner, Çocuk Oyuncu: Ömercik “d:1959” (Ömer Dönmez)
Konu: Bir şirkette veznedar olar görev yapan
Cahit (Yıldırım Önal) son derece namuslu ve disiplinli bir kişidir. İki çocuklu
ailesinden başka düşündüğü hiçbir şey yoktur. Çocukları ve eşi onun işten saat
kaçta çıkıp ne zaman vapura bineceğini, eve neler getireceğini bilir. Çünkü
evle iş arasında hiçbir yaşamı yoktur. Her zaman zamanında eve gitmeyi bir
alışkanlık haline getirmiştir. İş arkadaşlarının hafta sonları felekten gün
çalma önerilerini ise ailesine olan düşkünlüğünden her seferinde kibarca
reddeder. Cahit'in çalıştığı şirket Antalya'da bir arazi satın alır. Arazinin
sahibi ise paranın elden nakit olarak ödenmesini ister. Şirkette en güvendiği
adamı olan Cahit'e paraları vererek gemi ile Antalya götürmesini ister. Cahit
paralarla yola çıkar. Ama Çanakkale'de iki odalı lüks kamerasını genç ve güzel
bir kadınla paylaşmak zorunda kalır. Yolculuğu sırasında Cahit adının Ayla
(Sevda Ferdağ) olduğunu öğrendiği kadınla arkadaşlık kurar. Daha doğrusu kadın
kendisini mutsuz olarak tanıtarak Cahit'e yanaşır. Cahit önceleri babacan
tavırla mutsuz kadınla ilişki kurar ve ona yaşama küsmeyip umutlu olmasını
tavsiye eder ve kendisine de bu yolda gereken yardımı yapacağına söz verir.
Gemi Marmaris'e geldiğinde kadın ve Cahit kıyıya inerek gezerler. Bir süre
sonra kadın Cahit'i baştan çıkarmayı başarır. Cahit uyandığında hemen yanında
taşıdığı oldukça yüklü para dolu çantaya bakar. Paralar yerindedir ve
kuşkulanmasına hiç gerek yoktur. Kadın gemide tek başına değildir. Sait (Turgut
Özatay) adlı menajeri ile seyahat eder ve menajeri onu uyuşturucu bağımlısı
yaparak kendine bağlamıştır. Cahit'in yolculuğu Antalya'da sona erer. Ayla ise
İskenderun'a gidecek oradan da Adana'ya geçecektir. Cahit gemiden kadınla
vedalaşarak ayrılır ve Antalya'da parayı teslim edeceği çiftliğe gider. Ama
çantayı açtığı zaman paraların yerinde kağıt parçalarının olduğunu görerek
dolandırıldığını anlar. Beş parasız bir halde otostop yaparak kadının peşine düşer. Mersin'e oradan da
Adana'ya gider. Sokaklara yapıştırılmış afişlerden gemide çalıştığı kadının
gerçek adının Ayla Erdağ olduğunu ve Gül Pavyon'da çalıştığını görür. Peşine
takılır ama kadın onu tanımaz. Cahit'in artık yapacağı hiçbir şey yoktur. Bir
süre perişan halde çaresiz ve parasız dolaşır. Sonunda pavyon sahibi ortalık
işleri yapmak için işe alır ama sonra da para çaldığı iddiasıyla polise ihbar
eder. Cahit için tüm felaketler ard arda gelir. Bir rastlantı sonucu bir adamın
öldürülüşünü görür ve kimliğini adamın cebine koyarak kendi ölü gibi gözükür.
Cahit'in geride bıraktığı ailesi de perişan olmuştur. Eşi çaresizlikten bir
fabrikaya girerek çalışmaya başlar. Cahit ise paraların peşine düşer. Ama
birbiri ardınca gelen felaketler sonucu önce bir kaza geçirip sakat kalır
ardından da düşkünler evine sığınır. Ne gariptir ki aynı düşkünler evine
uyuşturucu nedeniyle erken yaşlanma hastalığına tutulan Ayla da yatırılır. Ayla
hiç konuşamaz ve çevresindekileri tanıyamaz. Kendi dünyası içinde artık
yapayalnızdır. Bir süre düşkünler evinde kalan Cahit'in adı Garip Ahmet olur.
Garip Ahmet düşkünler evinden çıktıktan sonra işportacılık yaparak çocukları ve
eşinin peşine takılır. Amacı onları yakından görmektir. Bir yılbaşı gecesi ise
ailesine tekrar kavuşur. Ama ailesi kendisini tanıyamaz. Tanıdığı zaman ise
artık çok geçtir.
Perley
Poore Sheehan’ın (1875-1943) hikayesinden Lajos Biro’nun (1880-1948)
adaptasyonuyla 1 Ekim 1927’de Victor Fleming’in (1889-1949) rejisiyle filme
aktarılan “The Way of all Flesh” isimli filmden uyarlama. Filmde rol alan
başlıca oyuncular: Emil Jannings (1884-1950), Belle Bennett (1891-1932)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder