Powered By Blogger

20 Şubat 2018 Salı

ŞEHVET KURBANI (1972)


Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam 
Foto Direktörü: Melih Sertesen
Müzik: Selman Köseoğlu
Yapım: Acar Film / Murat Köseoğlu

Kurgu: Özdemir Arıtan, Sanat Yönetmeni: Semih Sezerli, Reji Yardımcıları: Tonguç Sendur, Güngör Ergül, Kameraman: Tangör Toydemir, Laboratuar: Recai Karataş, Işık Şefi: Cengiz Arlı, Dekor: Bilal Uysal, Mustafa Acar, Hasan Arslan, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, İsmail Karataş, Bican Avşar, Prodüksiyon Amiri; Rafet Gülerman, Set Amiri: Ahmet Ateş, Şarkılar: Belkıs Özener,
(Acar Film Stüdyolarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Yıldırım Önal (Cahit), Sevda Ferdağ , Turgut Özatay (Sait), Muhterem Nur (Nermin), Tülin Örsek, Perran Kutman, Hüseyin Kutman, Ekrem Dümer, Rafet Gülerman, Muammer Gözalan (başhekim), Şemsi İnkaya, Abdullah Şahin, Muzaffer Cıvan, Muzaffer Yenen, İsmail Varol, Müjgan Gözalan, Zülfikar Öner, Çocuk Oyuncu: Ömercik “d:1959” (Ömer Dönmez)

Konu: Bir şirkette veznedar olar görev yapan Cahit (Yıldırım Önal) son derece namuslu ve disiplinli bir kişidir. İki çocuklu ailesinden başka düşündüğü hiçbir şey yoktur. Çocukları ve eşi onun işten saat kaçta çıkıp ne zaman vapura bineceğini, eve neler getireceğini bilir. Çünkü evle iş arasında hiçbir yaşamı yoktur. Her zaman zamanında eve gitmeyi bir alışkanlık haline getirmiştir. İş arkadaşlarının hafta sonları felekten gün çalma önerilerini ise ailesine olan düşkünlüğünden her seferinde kibarca reddeder. Cahit'in çalıştığı şirket Antalya'da bir arazi satın alır. Arazinin sahibi ise paranın elden nakit olarak ödenmesini ister. Şirkette en güvendiği adamı olan Cahit'e paraları vererek gemi ile Antalya götürmesini ister. Cahit paralarla yola çıkar. Ama Çanakkale'de iki odalı lüks kamerasını genç ve güzel bir kadınla paylaşmak zorunda kalır. Yolculuğu sırasında Cahit adının Ayla (Sevda Ferdağ) olduğunu öğrendiği kadınla arkadaşlık kurar. Daha doğrusu kadın kendisini mutsuz olarak tanıtarak Cahit'e yanaşır. Cahit önceleri babacan tavırla mutsuz kadınla ilişki kurar ve ona yaşama küsmeyip umutlu olmasını tavsiye eder ve kendisine de bu yolda gereken yardımı yapacağına söz verir. Gemi Marmaris'e geldiğinde kadın ve Cahit kıyıya inerek gezerler. Bir süre sonra kadın Cahit'i baştan çıkarmayı başarır. Cahit uyandığında hemen yanında taşıdığı oldukça yüklü para dolu çantaya bakar. Paralar yerindedir ve kuşkulanmasına hiç gerek yoktur. Kadın gemide tek başına değildir. Sait (Turgut Özatay) adlı menajeri ile seyahat eder ve menajeri onu uyuşturucu bağımlısı yaparak kendine bağlamıştır. Cahit'in yolculuğu Antalya'da sona erer. Ayla ise İskenderun'a gidecek oradan da Adana'ya geçecektir. Cahit gemiden kadınla vedalaşarak ayrılır ve Antalya'da parayı teslim edeceği çiftliğe gider. Ama çantayı açtığı zaman paraların yerinde kağıt parçalarının olduğunu görerek dolandırıldığını anlar. Beş parasız bir halde otostop yaparak kadının peşine düşer. Mersin'e oradan da Adana'ya gider. Sokaklara yapıştırılmış afişlerden gemide çalıştığı kadının gerçek adının Ayla Erdağ olduğunu ve Gül Pavyon'da çalıştığını görür. Peşine takılır ama kadın onu tanımaz. Cahit'in artık yapacağı hiçbir şey yoktur. Bir süre perişan halde çaresiz ve parasız dolaşır. Sonunda pavyon sahibi ortalık işleri yapmak için işe alır ama sonra da para çaldığı iddiasıyla polise ihbar eder. Cahit için tüm felaketler ard arda gelir. Bir rastlantı sonucu bir adamın öldürülüşünü görür ve kimliğini adamın cebine koyarak kendi ölü gibi gözükür. Cahit'in geride bıraktığı ailesi de perişan olmuştur. Eşi çaresizlikten bir fabrikaya girerek çalışmaya başlar. Cahit ise paraların peşine düşer. Ama birbiri ardınca gelen felaketler sonucu önce bir kaza geçirip sakat kalır ardından da düşkünler evine sığınır. Ne gariptir ki aynı düşkünler evine uyuşturucu nedeniyle erken yaşlanma hastalığına tutulan Ayla da yatırılır. Ayla hiç konuşamaz ve çevresindekileri tanıyamaz. Kendi dünyası içinde artık yapayalnızdır. Bir süre düşkünler evinde kalan Cahit'in adı Garip Ahmet olur. Garip Ahmet düşkünler evinden çıktıktan sonra işportacılık yaparak çocukları ve eşinin peşine takılır. Amacı onları yakından görmektir. Bir yılbaşı gecesi ise ailesine tekrar kavuşur. Ama ailesi kendisini tanıyamaz. Tanıdığı zaman ise artık çok geçtir.


 Perley Poore Sheehan’ın (1875-1943) hikayesinden Lajos Biro’nun (1880-1948) adaptasyonuyla 1 Ekim 1927’de Victor Fleming’in (1889-1949) rejisiyle filme aktarılan “The Way of all Flesh” isimli filmden uyarlama. Filmde rol alan başlıca oyuncular: Emil Jannings (1884-1950), Belle Bennett (1891-1932)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder