Powered By Blogger

4 Şubat 2018 Pazar

MASKELİ ÜÇLER (1971)


Yönetmen: Melih Gülgen
Senaryo: Asaf Tengiz
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Teknik Direktör: Tuna Polat
Yapım: Şahin Film/Şahin Koçak,

Oyuncular: Levent Çakır, Safiye Yankı, Behçet Nacar, Tuncer Necmioğlu, Ferudun Çölgeçen, Metin Yankı, Nesrin Nur, Nur-Ay, Hasan Ceylan, Hakkı Kıvanç, Süheyl Eğriboz

Konu: Cambazlık yaparak hayatlarını kazanan üç kardeşle, gangsterlerin öyküsü.


MALKOÇOĞLU ÖLÜM FEDAiLERi (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Remzi Jöntürk
Eser: Ayhan Başoğlu
Filmi Çeken: Cahit Engin
Yapım : Duru Film / Naci Duru

Reji Asistanı: Nezih, Kamera Asistanı: Ali, Prodüksiyon Asistanı: Galip, Seslendiren: Yorgo İliadis, Beste: Rıza Ateş, Solist: İsmet Nedim, Ar Direktör: Sohban Koloğlu, (Ören Stüdyosunda Hazırlanmış, Süperfon’da seslendirilmiştir.)

Oynayanlar: Cüneyt Arkın, Leyla Selimi, Oya Peri, Talat Hüseyin, Tuncer Necmioğlu, Danyal Topatan, Yaşar Güçlü, Aydın Tezel, Kami Kasravi, Adnan Mersinli, Hakan Bahadır, Yaman Coşkun, Yusuf Sezer, Haydar Karaer, Sohban Koloğlu

KONU: ran ortak yapımı olan filmde Sırp Kralı Mirkoviç, Papa'ya verdiği sözü tutarak, kızı Elza'yı (Leyla Selimi) drahoma olarak ayırdığı altınlarla birlikte, Prens Arnold'a vermeye hazırlanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet haber göndererek bu evliliğin Osmanlı-Sırp ilişkilerini bozacağını bildirir . Osmanlı elçilerinin sözleri Arnold'un adamı Kastillas (Aydın Tezel) tarafından tepkiyle karşılansa da, Kral Mirkoviç bu sözlere önem verir. Duruma Prenses Elza da kızar. Zira o da Arnold'la evlenmek istemekte ve Osmanlılardan da pek hoşlanmamaktadır. Bir namaz sırasında Kastillas ve adamları elçileri ve Sırp nöbetçileri öldürülür. Durumu öğrenen Fatih Sultan Mehmet Malkoçoğlu'nu (Cüneyt Arkın) bu iş için görevlendirir.





MAKBER (1971)

Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo: Metin Erksan, Abdulhay Edip
Kamera: Çetin Tunca
Yapım: Saner Film / Hulki Saner

Oyuncular: Emel Sayın, Engin Çağlar, Ferit Şevki (Mısırlı Oyuncu), Reha Yurdakul, Ekrem Gökkaya, Sabahat Işık, Kudret Karadağ

Konu: "Ses yarışması düzenlenir, Leyla birinci olmuştur. Daha sonra karar değişir ve Leyla’nın yarışmaya dışarıdan katıldığı bahanesi ile birinciliğini iptal ederler. Leyla onlara itiraz eder Hasan da onu destekler. Leyla Gazinoda şarkı söylemektedir. Osman Emniyet Amiridir ve Hasan’nın abisidir. İstanbul’a tayini çıkmıştır. Arabası ile gelirken Mafya tarafından öldürülmeye çalışılır, fakat Osman adamları öldürür. Kimin yaptığını tahmin ederek Rafet’in ofisine gelir ve onu tehdit eder. Hasan bir gazete de yazı yazmaktadır, Leyla’yı överek onun meşhur olmasına yardımcı olur. Rafet ve adamları iki kardeşi birbirine dürmeye karar verirler, Osman gazinoları, kumarhaneleri basmaktadır. Hasan ile Leyla birbirlerini severler. Osman Leyla’nın kim olduğunu araştırmaya başlar. Araştırmalar sonucunda onun Kıbrıs’lı olduğunu ve kanunsuz işler yaptığını öğrenir. Çalışma izni olmadığını bahane ederek onun ülkeyi terk etmesini ister. Hasan buna karşı çıkarak onunla evlenmek ister Leyla kabul eder. Daha sonra Osman Leyla’nın yanına gelerek kardeşi ile evlenmemesi için onu tehdit eder. Osman araştırma dosyasına Hasan’a vererek onunla evlenmesine mani olur. Nikah töreni başlamıştır. Hasan gelmez, Osman gelir ve Kardeşinin gelmeyeceğini söyler. Rafet, Leyla’nın gazinosunda sahneye çıksın diye Hasan dan 500 bin lira çek almıştır.

Rafet Osman’ı kullanmak için çeki Savcılığa vereceğini söyleyerek tehdit eder. Rafet Leyla dan çeki Osman’a vereceğini ve onu Osman’dan almasını ve Osman’"ı öldürmesini ister. Adamlarına da buluştuklarında ikisini de öldürmelerini ve silahları da ellerine tutuşturmalarını söyler. Osman ve Leyla buluşurlar adamlar gelir ateş ederler ikisi de yaralıdır, Osman adamları öldürür. Leyla’yı hastaneye götürür. Rafet panikler Leyla hastane de yatar, Osman onu ziyarete gelir, bu durumdan Hasan’ın haberi yoktur. Leyla artık şarkı söylemeyecek durumdadır. Osman, Hasan’a Leyla hakkındaki gerçekleri söyler ve ondan özür diler. Hasan ise bunlara gerek kalmadığını onu unuttuğunu söyler. Leyla da Osman’a Hasan’ı unutacağını söyler, artık Osman Leyla’ya ilgi duymaktadır. Hasan’a araba çarpar hastaneye kaldırılır. Leyla’yı sayıklamaktadır.

Osman artık işleri iyice boşlar, adamlarından biri kendisinin hatasından öldürülünce istifasını verir, Müdür kabul Leyla’ya mektup yazar ve Hasan’a dönmesini ister. Kendisi içkiye başlar ve dolaşır Leyla Hasan’ın yanına gelir. Leyla ile Hasan nişanlanırlar, Savcılığa giderek Rafet hakkında suç duyurusunda bulunurlar. Rafet, Osman’ı bularak suç duyurusundan vaz geçmemeleri halinde onları öldüreceğini söyler. Osman kendine gelir ve Rafet ve adamlarını peşine düşer. Hasan ile Leyla evlenirler, Osman onları uzaktan izler, gelin arabası ile gider, Rafet ve adamları yolda pusu kurmuşlardır, Araba geldiğinde ateş ederler. Osman hepsini öldürür, kendisi de yaralanmıştır."

► Metin Erksan, bu filmde bir avukatın hem davalının, hem de davacının yanında yer almasıyla hukuk sistemine ve avukatlık mesleğine eleştirel bir bakış getirmektedir.
Arabesk filmlerin ilk tohumları "Makber"in çevrildiği 1971 yılında atılır. "Makber", daha sonraki yıllarda salgın bir tür olarak adını duyuran arabesk filmlerin en önemlilerinden biridir.. Emel Sayın, diğer filmlerinde olduğu gibi "Makber"de de Metin Erksan'ın seçtiği 10 şarkıyı seslendirir. Bu filmle yönetmen, Türk sinemasında yapılan bir başka ilke imza atmış; Emel Sayın'a "Makber" şarkısını söyletirken sahneye bir mezar koydurmuştur. (Metin Erksan Sineması, Birsen Altıner)


MAHŞERE KADAR (1971)


Yönetmen: Lütfi Ö. Akad, Osman Nuri Ergün,
Senaryo: Safa Önal,
Kamera: Ali Yaver
Yapım Er Film/ Berker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Attila Gökbörü, Ömür Mete, Kamera Asst.: Tuncay Ural, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Işıklar: Ender Işık Servisi, Şef: Şevket Yılmaz, Kamera Asistanı: Tıuncay Ural, Jenerik: Refik Onubil, Prodüksiyon Yönetmeni: Fehmi Tengiz, Asistanı: Metin Ok, Seslendirenler: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Montaj: Özsdemir Arıtan (şef), Arif Özalp, Laboratuar Şefi: Recai Karataş,
(Acar Film Renkli laboratuarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Kartal Tibet (Murat), Fatma Girik (Fatma), Kuzey Vargın (Vedat), Muzaffer Tema (Muzaffer), Tijen Doray (Tijen), Oktar Durukan (Reşit Kaptan), İhsan Baysal, Benan Öz, Asım Nipton (Osman Reis), Hakkı Kıvanç (Abdullah), Filiz Bozkurt, Niyazi Gökdere, Temel Sarman, Tanju Şarman (Sıtkı), Mustafa Yavuz (Ağır ceza üyesi), Layla Başar, Oya Engin, Hüseyin Salıcı, İhsan Bayraktar (Tayfa)

KONU: Kaçakçllık işleri ile uğraşan Muzaffer beyin gemisinde çalışan Murat bu olaydan haberdar olduğu için dövülür ve sakat kalır. Muzaffer bey ona acır ve yazlık köşkünde bekçi olarak kalmasını sağlar. Köşke Muzaffer beyin şımarık kızı Fatma ve arkadaşları gelir. Fatma bu yabani görünüşlü adama önce kızarsa da sonradan beğenmeye başlar. Fakat Fatma ile evlenmek isteyen Vedat adında başka bir genç vardır. Murat ile arasında kıyasıya bir rekabet başlar. Bunu Murat kazanır. Çünkü Murat da Fatma'ya aşık olmuştur. Murat bir gün köşkü ve İstanbul'u terk edip köyüne döner. Muzaffer bey ve Vedat Fatma'nın Murat'ın peşinden gitmesini engellemeye çalışırlar ama başaramazlar. Sonunda kiralık katiller bulunur ve Murat'ın öldürülmesi emredilir. Fakat Murat yaralanır. Fatma katillerden birini öldürür. Fatma hapse girer. Murat ise, hastaneden çıkar ve Fatma'yı aramaz. Mahkeme Fatma'nın suçsuz olduğunu kabul eder. Fatma çıkınca Murat'a koşar ama Murat onu yanından kovar. Fatma giderken Muzaffe bey ona gerçeği anlatır. Murat'ın sır olarak sakladığı gerçek ölecek olmasıdır. Fatma Murat'a daha sıkı bağlanacaktır. “Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”

► Murat Karadeniz Ereğlisi, Serik Köyü’nden. Ciddi, sorumluluk sahibi bir genç. Muzaffer Bey’in gemisinde elektrikçidir. Geminin bir seferden dönüşü ve İstanbul’da 5 günlük izin. Hemen herkes kentteki ‘sazlara barlara saldırırken’, o ‘bir kablodaki kaçağı’ onarmaktadır. Kulağına gelen “Silahlar bugün taşınmayacak. Reşit Kaptan’ın emri. Hemen sandığı öbürlerinin yanına götür” şeklindeki konuşmalardan gemide kaçakçılık yapıldığını anlar. “Bir baskın olursa, gemi sahibini yakarlar bunların yüzünden” diyerek, durumu Gümrük’e bildirmeye giderken tayfalar tarafından feci şekilde dövülür.

Hastaneden çıkınca, Muzaffer Bey onunla ilgilenir “Bu ayakla gemicilik yapamazsın. Bizim Yazlık Köşk’e bekçi lazımdı. Git oraya yerleş. Bedava yatar kalkarsın. 7-8 yüz lira da aylık veririm.” der. Köşk’te önceleri, kendisi gibi dingin bir yaşantısı olur. Bir ‘av partisi’ dolayısı ile Muzaffer Bey’in kızı Fatma ile tanışır. Çoğu kez olduğu gibi, başlangıçta birbirlerinden pek hoşlanmazlar. Misafirler, evde şişelere ateş etmek gibi taşkınlıklar yapınca Murat onlara engel olur. “Başka türlü çıldırın. Buradaki eşyalardan ben sorumluyum. Sarhoşlukla birbirinizi vurup iş açacaksınız başıma.. Adam gibi eğlenmesini öğrenince gelin buraya.”Ertesi gün, kovulmayı beklerken Fatma’nın sahip çıkmasıyla işinde kalır. “Dün olanlar için üzüldüm sonradan. Onlar hak etmişti ama, senin misafirlerindi. Hoş gördüğüne sevindim.” Genç kızın Köşk’e ziyaretleri artınca kendisi ile evlenmek isteyen Vedat’la ilişkileri bozulmaya başlar. Fatma, yaş gününde, herkesi atlatıp geceyi Murat'la geçirince babasının tepkisi ile karşılaşır; "Senin gibi bir kız böyle bir adamı sevemez.. Bile bile seyirci kalamam. Ben, Vedat'ı bile sana layık bulamazken.."

Hayatlarının tehlikede olduğunu anlayan sevgililer Murat'ın Karadeniz kıyısındaki balıkçı kulübesine kaçarlar. Aylar çalışmayla geçer. Bebek bekleyen Fatma'nın "Çocuğumdan önce çocuklara alışmam gerek" diyerek kasabadaki Milli Eğitim Memurluğu'na öğretmenlik için dilekçe vereceği gün. Muzaffer Bey’in adamları evlerini basar. Murat yaralanır. Fatma, saldırganlardan birini öldürüp hapse girer. Hastane.. Mahkeme.. 'Beraat ve Tahliye'. (Murat Çelenligil – sinematürk Internet veri tabanı)


LASSİ MAVİ BONCUK (1971)

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Yahya Benekay 
Operatör: Özdemir Öğüt, Necati İltaç
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır

Oyuncular: Fatma Karanfil, Suphi Tekniker, Ali Şen, Muzaffer Tema, Sami Hazinses, Taner Erhal (Çocuk Oyuncu)

Konu: Çapkın bir gencin aşk maceralarının öyküsü


______________________________
 Eric Knight’ın romanından, Hugo Butler’in senaryosunu , yönetmen Fred M. Wilcox filme çektiği “ Lassie Come Home” isimli filminden uyarlama. Film 1943 yılının Aralık ayında Amerikada (USA) vizyona girmiş. Başlıca rolleri; Elizabeth Taylor (yaş 11), Elsa Lanchester, Roddy Mc Dowall oynamışlar.

KÜLKEDİSİ “Sinderalla” (1971)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Hamdi Değirmencioğlu
Foto Direktörü: Özdemir Öğüt
Yapım: Murat Film / Süreyya Duru

Set Amiri:Tevfik Şen, Set Ekibi: Azmi Yıldız, Erdal Sümer, İbrahim Akın, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Kostümler: Niyazi Er, Dekorlar: Güler Peyman, Makyaj: Titi Meroni, Prodüksiyon Amiri: İhsan Yüce, Yardımcısı: Mustafa Negatif Montaj: Hüsamettin Üren, Senkron: İsmail kalkan, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Hikmet Kuyucu, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Kostüm Çizgileri ve Koreografi: Semra Maytalman, Şarkılar: İsmet Nedim, Gülderen Gül, Reji Asistanı: Tolgay Ziyal, Kamera Asistanı: Nihat Çifteoğlu,
Ören Stüdyosu Renkli laboratuarında hazırlanmış Süperfon Film stüdyolarında seslendirilmiştir.

Oyuncular: Zeynep Değirmencioğlu, Sertan Acar, Suna Selen, Seden Kızıltunç, Reşit Çıldam, Gani Dede, Sinan Ecer, Nermin Altınses, Hikmet Gül, Kubilay Hakan, Leman Kara, Nalan Süert, Ülkü Duru, Tümay Torun,Cüceler: TYomurcuk, Pıtırcık, Itırcık, Bücür, Gıcır, Mıcır,


Konu: Perrault’un Kül Kedisi isimli çocuk masalından uyarlanan filmde, Külkedisi Sinderella ile prensin AŞKI. 



KÜÇÜK SEVGiLiM (1971)

Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Fotoğraf Direktörü: Çetin Tunca
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal

Asistan Rejisör: Zeki Ökten, Kamera Asistanı: Mustafa Kuzu, Müzik Direktörü: yaşar Güvenir, Ar Direktör: Secat Kırmacı, Güven Öktem, Seslendiren: Tuncer Necmioğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Teknik Elemanlar: Arif Özalp, Altan Sertesen, Nevzat İşiaçık, Sadettin Özmutlu, Set Amiri: Nejat Buvan, Set Elemanları: Engin Demirçubuk, Şahin Gök, Necmettin Çobanoğlu, Nurettin Akgül, Işık Şefi: Erol Batıbeki, Prodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, (Acar Film Renkli Laboratuarlarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Dr. Mustafa Akova), Filiz Akın (Lale Tünaş), Yusuf Sezgin (Vedat Zobu), Hülya Tuğlu (Nevin), Nubar Terziyan (Salih Reis), Deniz Erkanat (Alev), Yeşim Tan, Tanju Şarman, Muammer Gözalan, Mehmet Büyükgüngör (Prof.), Gülten Ceylan (Dr. Oya), Zeki Sezer (Doktor), Mahmure Handan (Dadı), Hakkı Kıvanç (Meyhaneci(, Süheyl Eğriboz (Ayyaş),

* İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 1636 numaralı son sınıf öğrencisi Lale Tünaş’ı ve çevresini tanımaya başlıyoruz. Mağazalara dikiş diken öksürüklü ablası Nevin'den başka kimsesi yok. Okulu bitirmesinde geceli gündüzlü çalışan ablası kadar KÖHLER marka dikiş makinesinin de katkısı büyük. Bir gün okulda bir haber duyulur; ‘Yaptığı başarılı beyin ameliyatlarından ötürü Amerika'da Altın Parmak adını alan’ hocaları Dr. Murat gelmiş ve derslere başlayacaktır. Bu durum Lale için 'yeni kitaplar yeni masraflar' demektir.
Murat, ablasının diktiği gelinliği mağazaya götüren Lale'nin yanından arabası ile biraz hızlıca geçince paket yere düşer. Yakınmalar, yeni bir gelinlik alarak özür dilemeler. Ama sonuçta genç kız kitaplarını almakta ve en önemlisi derse, hem de Dr. Murat'ın dersine geç kalır. Hocası, 'aşırı bir sertlikle', zaten şaşkınlık içinde olan öğrencisini derse kabul etmez. Sonraki karşılaşmaları, güzel bir ortamda olur. Okulun ahşap ve huzurlu kütüphanesinde aynı kitabı arayan elleri birbirine değer. Bu dokunuşla oluşan sevgiyi, ne sınıf ve yaş farkı ne Dr. Murat'ta gözü olan zengin kızı Alev engelleyebilecektir.

Beraberlikleri sırasında Murat'ı daha yakından tanıyoruz; "İnsanlara güvenimi kaybetmiş, hiçbir kadını kalbime sokmamaya ahdetmiştim. Yaramı sardın küçüğüm." Salih Reis'in ufacık bir göl kenarındaki kulübesi ve ‘Küçük Sevgilim’ yazılı sandaldaki konuşmaları "Sen yokken bu sandal ve Salih Reis'le yalnızlığımı paylaştım. Şimdi ise mutluluğumu paylaşıyorum..Küçüğüm."

Lale okulunu birincilikle bitirir. Mezuniyetlerini kutladıkları gece, tam Murat'tan bahsedecekken, öksürükten boğulur gibi olan Nevin'in ağzından kan geliyor. Hastanedeki incelemesinde 'amansız' hastalığa yakalandığı anlaşılır. Murat, hastalığı sırasında ilgisini Nevin’den esirgemez.

İlerleyen günlerde olağanüstü bir şey olur. "Durumu ümitsiz, ancak 2–3 aylık ömrü var" denilen Nevin iyileşmeye başlar. Sevgi… Murat'a duyduğu aşk, hastalığı (şimdilik) yenmesini sağlamıştır. Lale'nin, bir türlü fırsat bulup da yapamadığını ablası yapar. Kardeşine, sevgisini anlatır; "Seviyorum Lale. Tarifsiz duygular içindeyim. Sevdiğim adam… Murat. Dr. Murat'a aşığım ben. Nasıl oldu ben de anlamadım. Ölümsüz bir sevgi içinde buldum kendimi. Şimdi iki sevgilim var; Murat ve sen."

Lale'nin çaresizliğini anlatmakta sözcükler yetersiz kalıyor. Sonunda, Murat'tan, üstelik onun olduğu gecenin ertesinde "Sen de sevgini ispat et” diyerek ablası ile evlenmesini ister. "Hayır" çığlıkları arasında olamaz denen şey olur. Nevin'le Murat evlenir ve İzmit, Kirazlı’ya giderler. Murat kendini işine verir. Ama 'dalgın ve üzgün'dür.

İstanbul'da çalışmaya başlayan Lale'nin Murat'tan bir çocuğu olur; Özcan .
Kirazlı'da işlerin pek de iyi gitmediğini anlayan Lale, Murat kendisinden ümidi kessin diye (okul arkadaşı olan ve sözlüsü diye tanıtacağı) Vedat'la onları ziyarete gider. İstanbul'a dönünce ablasının öldüğünü bildiren bir telgraf alır. Murat, Nevin'e 'son görev'ini yaptıktan sonra Lale'nin büyük bir resmini alıp kasabadan ayrılmış. Perişan ve hep bu resme sarılmış olarak görürüz onu. Bu günlerde Özcan bir trafik kazasında yaralanır ve oksijen çadırına alınır.

Lale; "Hiç ümit yok değil mi?"
Vedat; "Var. Oğlunu tek bir kişi kurtarabilir Lale. Seni ona götüreceğim. (Genç kadını, Salih Reis'in kulübesine götürür.) İşte mucizeyi yaratacak adam orada. Haydi, vakit kaybetme. Git ona."

İçerde, sefil durumda da olsa Altın Parmak Dr. Murat vardır. Ona sarılan Lale haykırıyor "Oğlumuzun hayatı tehlikede ve onu ancak sen kurtarabilirsin.. Sen." Ameliyat başarılı geçer. Murat, hem oğluna hem Lale'ye hem de mesleğine kavuşmuştur. (Murat Çelenligil - Sinematürk Internet veri tabanı) 

KURŞUNLA SELAMLARIM (1971)

Yönetmen: Feyzi Tuna
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: And Film / Turgut Demirağ

Oyuncular: Yılmaz Köksal Feri Cansel, Nihat Ziyalan, Ergun Köknar, Kayhan Yıldızoğlu, Hamit Yıldırım, Meltem Mete, Kâzım Kartal, İsmet Ay, Güzin Özipek, Aydın Tezel, Bilâl İnci, Ali Seyhan,

Konu: Öldürülen arkadaşının intikamını alan bir kabadayının öyküsü.


KONUŞAN KATIR AT YARIŞLARINDA (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Erdoğan Tokatlı 
Kamera: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Emek Film/Nami Dilbaz

Oynayanlar: Şefik Döğen, Piraye Uzun, Tuncer Necmioğlu, Mürüvvet Sim, Faik Coşkun, Nevzat Şenol, Sırrı Elitaş, Funda Postacı, Doğan Tamer, Necdet Kökeş



 Amerikalı yazar Robert Arthur’un bir hikâyesinden, Oscar Brodney’in senaryolaştırdığı Artur Lubin’in yönetmenliğinde çekilen ve 1 Mayıs 1951 de Amerika’da (USA) gösterime giren “Francis Goes to the Races” isimli filmden uyarlama. Başlıca rolleri ; Donald O’Connor (1925-2003), Piper Laurie (1932), Jesse White (1917-1997) oynamışlardır.

KİRALIK KATiL (1971)


Kamera: İsmet Soydan
Senaryo: İsmet Soydan, Attila Gökbörü
Kameraman: Paşa Gündoğdu
Yapım: Gözlem Film / İsmet Soydan

Oyuncular: Tugay Toksöz, Arzu Okay, Diclehan baban, Burhan Akşit, Ali Yalaz, İrem Doğan


Konu: Hayatını para karşılığı satan bir katilden bir gün sevdiği kızın babasını öldürmesini isteyeceklerdir Artık bir karar vermesi gerekecektir… 

KİRLİ ELLER (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Birsen Kaya
Kamera: Nedim Akanlar
Yapım: Ufuk Film / Birsen Kaya

Oyuncular: Yıldırım Gencer, Nazım Nacar, Gülgün Erdem, Ali Şen, Baki Tamer, Erdem Alkan, Engin Tara, Adnan Mersinli, Tarık Şimşek, Cengiz Han, Ayten Ayça, Berrin Baran, Toni Sedat


Konu: Hayatı kötülüklerle geçen bir insan ve onu temiz, dürüst bir yaşama döndürmeye çalışan fedakar bir genç kızın dram öyküsü... 

KİNOVA “DEMİR YUMRUK” (1971)

Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Nevzat Altınel
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Osmanlı Film / Mehmet Karahafız

Oyuncular: Hüseyin Zan, Melek Görgün, Kudret Karadağ, Merih Nur, Enver Dönmez, Ökkeş Enver, Cango Kemal, Zeki Sezer, Oktay yavuz


Konu: İtalyan Esse Gesse takma adlı çizer ekibinin 1956'da ürettiği (artı çizilmemektedir) çizgi romandan adını almıştır. Özgün karakterlerle ve öyküyle hiçbir benzerlik taşımamasına rağmen filmin çok tutulmasından sonra Çetin İnanç, Kara Şeytan Kinova ve Kamçılı Kadın Kinova adı altında iki Kinova Filmi daha çeker. 

KİN SİLAH VE NAMUS (1971)

HIZLI SEVİŞENLER

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Figenli
Kamera: Dinçer Önal
Yapım : Süper Film/Halil Dilmen

Oynayanlar: Tamer Yiğit, Melek Görgün, Behçet Nacar, İhsan Gedik, Oktar Durukan, Kudret Karadağ, Hakkı Kıvanç, Yaşar Şener, Süha Doğan, Nresrin Kaptan, Adnan Mersinli

Konu: Karısına tecavüz edenlerin peşine düşen bir kovboyun öyküsü.

Not: Afiş ismi değiştirilerek “Hızlı Sevişenler” adıyla seyirciye tekrar


KİLLİNG ÖLÜM SAÇIYOR (1971)

Senaryo Yönetmen: Birsen Kaya
Kamera: Feridun Kete
Yapım : Kımız Film/Feridun Kete

Oyuncular: Gülgün Erdem, Baki Tamer, Sönmez Yıkılmaz, Kazım Kartal, Yeşim Yükselen, Deniz Çimenli, Mustafa Dik, Cevdet Balıkçı, Turgut Demirağ,


KURŞUN MEMED (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Melih Gülgen
Operatör: Ali Yaver
Yapım: İrfan Film / İrfan Atasoy

Prodüksiyon Amiri: Bekir Çeytiner, Mustafa Oğuz, Asistanı: Mustafa Eti, Işık Ekibi: Ender Işık Servisi, Kamera Asistanı: Umur Özlüer, Sesleri Alan: Kunt Tulgar, Laboratuar Şefi: Yılmaz Erman, Laboratuar: Aslan Tektaş, Hüseyin Yazıcı, (Milli Film stüdyosunda hazırlanmıştır )

Oyuncular: Yılmaz Köksal, Feri Cansel, Turgut Özatay, Nihat Ziyalan, Behçet Nacar, Yeşim Yükselen, Tarık Şimşek, Adnan Mersinli, Yılmaz Türkoğlu,


Konu: Kardeşini öldürülen bir gencin intikam öyküsü)