Cast Asistanı : Zafer Çepik, Yönetmen Asistanı: Umut Aral, Selçuk Ergun, Deniz Ceyhan
Oyuncular: Sermet Yeşil (Kosmos), Türkü Turan
(Neptün), Hakan Altuntaş (Neptün’ün babası)), Sabahat Doğanyıldız (öğretmen),
Korel Kubilay (yüzbaşının kızı), Suat Oktay Şenocak (Köylü), Murat Deniz (4.
Köylü), Asil Büyüközçelik (2.Köylü), Sencar Sağdıç (Tahir), Nadir Sarıbacak
(Köylü), Serkan Keskin (Kahveci),Akın Anlı (konuşmayan çocuk İlhan), Cüneyt
Yalaz (Yüzbaşı), Asil Büyüközçelik (Köylü), Nadir Sarıbacak (köylü), Saygın
Soysal (imza karşıtı kız), Saadet Çıraı, Ali Suadiye, Hande Köstepen, Mthat
Alam, Şenol Toz, Haydar İlkay Çelik, Onur Özaydın, Engin Sivrioğlu, Sultan
Mehmet Han Kılıç, Habibe A. Maraşlı, Kadir Curgatayı, Serdar Kaya, Mustafa Van,
İlker Coşkun, Hüseyin Kesekler, Bülent Kıvanç, Aydın
Erbek, İdris Eşk, Cemal Erboğa, Mustafa Savaş
Usta, Ahmet Yıldırım, Serkan Gülgüler, Olgun Erten,
Konu: Kosmos mucizeler
yaratan bir hırsızdır. Dağlardan taşlardan, ağlayarak ve sanki birilerin: den
Cemal, 1. Kamera Asistanı : Engin, Ses Tasarım : Reha Erdem,
Boom Operatörü: İsmail Alacan, kaçar gibi gelir bu zaman dışı sınır
şehrine. Şehre girer girmez nehirde boğulan bir küçük çocuğu kurtarır ve mucize
yaratan insan olarak hemen kabul görür şehirde.
Kosmos sıradan birisi değildir. Kosmos’u
hiç yemek yerken ya da uyurken görmeyiz. En büyük ihtiyacı çay, tek besini ise
avuç avuç yediği kesme ya da toz şekerdir. Şaşırtıcı maharetlerinden birisi de
yüksek yüksek ağaçlara büyük bir kolaylıkla tırmanıp, incecik dallarında bir
kuş gibi oturabilmesidir. Kosmos herkesi irkilten bir isteğini açık sözlülükle
belirtir: Aşk peşindedir. Kosmos’la dereden kurtardığı küçük çocuğun ablası
Neptün arasında tuhaf bir yakınlaşma olur, ağaçlarda damlarda çığlık çığlığa kuş
bağırışlarını taklit ederek sanki gölgeleriyle buluşur, oynaşırlar.
Kosmos’un gelmesiyle şehirde o zamana
kadar pek de görülmeyen küçük dükkan soygunları baş gösterir. Soygunlar ve
mucizeler birbirini kovalarken, şehirliler Kosmos’un insanları iyileştirme
gücünü keşfederler. Bütün dertliler, hastalar, şifa arayan çaresizler Kosmos’un
peşine düşer. Zamanla talihsiz olaylar serisi , herkesin ondan uzaklaşmasına
sebep olur…
uKarlarla kaplı bir
şehre gözyaşları içinde koşarak gelen Kosmos ya da diğer adıyla Battal (Sermet
Yeşil), nehirde boğulmak üzere olan bir çocuğu mucizevi şekilde hayata
döndürür. Yabancı olmasına rağmen hemen benimsenir halk tarafından. Ama
söyledikleri pek de anlaşılmaz. "Herkesin başına her şey aynı şekilde
geliyor," der mesela. Onun nezdinde insanlar sınıfsal, toplumsal veya
ekonomik anlamda birbirlerinden farklı değillerdir. Hatta insanlarla hayvanları
da farklı görmez. Topraktan gelip toprağa gideceklerdir. Acılar vardır ve
bunların bir kısmını belki dindirebilir. Aşktan bahsederken de şaşırtır; aşk
istiyorum der, ama kadın düşkünü zannedilir.
Aslında basit ve yalın gerçeklerden bahseder,
uzun zamandır kendi özünden, gerçeğinden kopmuş olan insanlığın kadim
sözleridir bunlar. Ama artık anlaşılmaz gelir herkese, Battal niyetini
kimselere anlatamaz, yanlış anlaşılmaya mahkumdur. Şehrin yasak bölgelerine
girer, askerler onu tartaklar ama zararsız olduğu bellidir.
Battal kesme şeker yer, kahvehanedeki
şekerleri cebe indirir, bazı dükkan soygunları geçimini nasıl sağladığı
konusunda ipuçları verir. Nehirden kurtardığı çocuğun ablası Neptün (Türkü
Turan) ile kuş çığlıkları atarak iletişim kurar. Ona "Sol elin başımın
altında olsun, sağ elin beni kucaklasın," der. Bu replik "Korkuyorum
Anne"de Ali'nin (Ali Düşenkalkar) jimnastikçi kız Ümit'e âşık olduğunda
söyledikleridir aynı zamanda.
Bu kasvetli kış şehrinin uzaklarından
devamlı top sesleri gelir, jetler hızla uçar, elektronik sesler devreye girer
ve doğanın diğer seslerine karışır. Sınır şehri sanki devamlı tehdit
altındadır. Hayatın tekinsizliğinin en güzel göstergesiyse, şüphesiz düşmüş
uydunun enkazıdır. Filmde hiç de beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkar. Yavaş
yavaş bir tür ermişmeczup mertebesine yükselmeye başlar Battal. Çünkü hastaları
iyileştirmekte, ağrıları geçirmekte, şifa dağıtmaktadır. Sıradan insanlar idol
yaratma konusunda hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Ama gitgide artan talepler,
sonrasında iyileştirmeye çalıştığı çocuğun ölümü, Battal'm oradan da
gözyaşlarıyla kaçmasına neden olacaktır. Kars'ın karlarla kaplı, adeta bir
masal şehrini anımsatan coğrafyasından etkilenen Reha Erdem, "Hayat
Var"ın hemen ardından "Kosmos"u filme aldı. "A, Ay"
dışında her filminde birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni Florent Herry'nin
filmin büyüleyici görselliğine katkılarını teslim etmek gerekir. Türkü Turan ve
Sermet Yeşil'in duru ve samimi oyunculukları da filme zenginlik katmakta. Reha
Erdem, çok önemsediğini her fırsatta dile getirdiği kurgu vc ses tasarımı
konusunda da yine çok özenli bir çalışma ortaya koymuş. (E.Ç.) “SİNEMA En İyi
100 Film”