Powered By Blogger

15 Ekim 2024 Salı

NO OFSAYT (2009)

         

        

Yönetmen: Mehmet Bahadır Er, Maryna Gorbach, Senaryo: Ali Taran, Görüntü Yönetmeni: Winnie Heun, Olcay Oğuz, Bartek Kaczmarek, Yapımcı: Ali Taran

Oyuncular: Yıldırım Memişoğlu, Taylan Ertuğrul, Deniz Olgaç, Ahmet Çakar, Sinan Engin, Ziya Şengül, Gökmen Özdenak, Serhat Ulueren, Tuncay Tarhan, Ender Sakallı, Alper Türedi, Cengiz Güçlü, Celal Bıyıklı, Mark Levitas, Oktay Gürsoy, İsrafil Köse, Hıncal Uluç, Erhan Genç, Kurgu: Erkan Özekan, Sanat Yönetmeni: Nadide Argun, Serdar Yılmaz, Ortak Yapımcı: Ali Taran, Yapım Koordinatörü: Vural Turunç, PostProdüksiyon Sorumlusu: Erkan Tosun, Işık Şefi: Halil Demir, 1. Işık Asistanı: Uygur Taştan, Makyaj Tasarım: Ahsen Gülkay, Ses Tasarım: Umut Şenyol


Konu: Ali Tarantula (Yıldırım Memişoğlu) 45 yaşlarında, eğitimi sınırlı, kentin büyüklüğü ile küçüklüğü arasında sıkışmış, ‘kendinden menkul’ bir otoriteye sahip, özünde ‘arıza kere arıza’ biri. Bu Ali Tarantula bir gün futboldaki ofsayt kuralına kafayı takıyor.

NEŞELİ HAYAT (2009)

          Senaryo Ve Yönetmen : Yılmaz Erdoğan Müzik: Yıldıray Gürgen, Deniz Erdoğan, Görüntü Yönetmeni Uğur İçbak, Yapım BKM Film /Necati Akpınar Kurgu: Yılmaz Erdoğan, Ses: Boris Trayanov, Uygulayıcı Yapımcı: Funda Ödemiş, Yapım Tasarım: Yaşar Kartoğlu, Kostüm Tasarım: Esra Bayram, Funda Büyüktunalıoğlu, Yapım Tasarım: Yaşar Ziya Kartoğlu Yapım Koordinatörü: Nazife Cantürk, Yapım Yardımcıları: Şebnem Togay, Mahmut Atabay, Atilla Tanınmış, Müzik: Yıldıray Gürgen, 1. Yönetmen Yardımcısı: Özge Toprak, 2. Yönetmen Yardımcısı: Melis Silahtaroğlu, Kemal Yılmaz, Devamlılık: Elif Ayan, Kostüm: Esra Bayram, Sanat Yönetmenleri: Caner Gürlek, Rıza Doğan, Yardımcısı: Metin İnöntepe, Işık Şefi : Kadir Yazıcı, Işık Asistanı: Uğur Okur, Mücahit Vural , Cast Asistanı: Onur Ümit , Kamera: Burak Yazıcı, Kamera Asistanları: Türksoy Gölebeyi, Cüneyt Karaahmetoğlu, Selami Şimşek, Makyöz: Filiz Esen, Kuaför: Orhan Zorba,

Oyuncular : Yılmaz Erdoğan (Rıza), Ersin Korkut (Yusuf Lokman), Büşra Pekin (Ayla), Erdal Tosun (Sırrı), Rıza Akın (Mehmet ), Sinan Bengier (Duran), Cezmi Baskın (Ali Usta), Ayberk Atilla (Avukat), Fatma Murat (Meryem), Caner Alkaya (kahveci Köksal) , Tonguç Oksal (Tonguç), Celal Tak, Nusret Karakuş, Gözde Kansu, Deniz Erdoğan, Metin Keçeci , Hamdi Kahraman (Hüseyin), Oğuzhan Koç (Timur), İbrahim Büyükak, Burcu Gönder (Şermin), Şahin Irmak (Serkan) , Murat Eken (Nihat), Metin Yıldız (Çetin), Pelin Öztekin (Pelin), Gülhan Tekin (Feride Bal), Eser Yenenler (Turgut), Bülent Emrah Parlak (cep telefonu), Şevket Süha Tezel (Gültekin), Ayça Erturan (Nilüfer), Gülsüm Alkan, Zeynep Koçak, Emre Canpolat (Emre), Ayşegül Akdemir, Zeynep Ender İge, Aydan Taş, Kadir Akgün,

Konu: Rıza Şenyurt krismıs mevsiminin dünyadaki en sorunlu Noel babasıdır... Bir kere Noel Babanın tam olarak ne olduğunu bilmemektedir!!! Sırtında dünyanın yükünü taşıyan Noel Baba Rıza Şenyurt işi sonunda öğrenir: Hayat dediğimiz şey, çocukların inandığı yalanlardan daha gerçek değildir!!!

 

NEFES; VATAN SAĞOLSUN (2009)

 


Yönetmen:
Levent Semerci, Senaryo: Mehmet İlker Altınay, Levent Semerci, Hakan Evrensel, Eser: Hakan Evrensel, Müzik: Fırat Yükselir, Görüntü Yönetmeni: Levedo, Yapım: Murat Akdilek, Levent Semercİ 2. Yönetmen: Barış kaya, Yardımcı Yönetmen: Hande Güzide Türkel, Yönetmen Asistanı: Senem Bat, Öykü Ataman, Serkan Yüksel, Kurgu: Erkan Erdem, Levent Semerci, Sanat Yönetmeni: Soner Caner, Kostüm Tasarım: Gökçe Gürcanlı, Uygulayıcı Yapımcı Barış Kaya, Yapım Sorumlusu: Aytunç Demirkaya, Tolga Afşin Kaya, Yapım Asistanı: Kenan Erkırgız, Alper Başdemir, Ahmet Ercan, Mehmet Güzel, Hakan Yusuf Yardımcı, Levend Çağıl, Okan Oflaz, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Orhan Sever, Işık Ekibi: Ali Şimşek, Özer Çalık, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Sezgin Keriş, Kamera Operatörleri: Levent Semerci, Barış kaya, Hande Güzide Türkel, Şenol Altun, Tufan Kılınç, 2. Kamera Asistanı: Dmtry Mikhatlov, Loader: Kadircan Kulbay, Makyaj asistanı: Gülden Arı, Reyhan Okumuş, Şiyar Şerif Akyapı, Özel Efekt Koordinatörü: Özcan Yıldız, Teknisyenleri: Ömer Yıldız, Erman Yıldız, Uğur Talay, Binali Deli, Set Amiri: Ahmet Ercan, Bayram Ataş, Set Ekibi: Tarkan Özer, Resul Yener, Hüseyin Tolan, Hurşit Enliçay, Mehmet Erol, Mustafa Erol, Servet Orakcan, Arif Özen, Kurgu: Levent Semerci, Erkan Erdem, Kurgu Süpervizörü: Barış kaya, Kurgu Asistanı: Senem Bay, Reji Koordinasyon : Çağıl Nurhak Aydoğdu, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Işık: Orhan Sever, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Makyaj Ekibi: Özer Çalık, Makyaj: Soner Caner , Ses Teknisyeni: Tolga Yelekçi, Set Amiri: Bayram Ataş, Cast Ajansı: Layla Şirin Ajans Uygulayıcı Yapımcı: Barış kaya, Yapım Koordinatörü: Orhan Erkal, Pelin Ekinci kaya,

Oyuncular: Mete Horozoğlu (Mete Yüzbaşı), Gökçe Özyol (savcı), Engin Baykal (Sedat Ünal), Banu Çiçek (Zeynep), Turgay Atalay (Yüzbaşı Habercisi), Okan Avcı (Üsteğmen Habercisi), Barış Bağcı (barış Üsteğmen), Utku Duman (Utku ), Rıza Sönmez (Doktor Kod), Ertunç Atar (Ertunç), İbrahim Aköz (ibo), Muharrem Bayrak (Mami), Doğukan Polat (Doğukan), Özgür Eren Koç (Resul), Cem Bilgin (Cemo), Barış Aydın (Cemil), Koray Kaya (Koray), Göktay Tosun (Göktay Çavuş), Hakan Bulut (Hakan), İlker Kızmaz (İlker Çavuş), Onur Gürsoy (Onur), Doruk Şengezer (Doruk), Akan Atakan (Akan), Soner Caner (Soner), Serkan Altıntaş , Birce Akalay , Berk Balcı, Cüneyt Deniz, Ekin Bulut, Emre Yetim, Engin Baykal, Ertunç Atar, Faruk Uysal, Güray Gürsel, Hakan Turutoğlu, İlker Kızmaz, Kadircan kulbay, Melih Kokucu, Orhan Soylu, Özcan Tekcan, Ömer Tahsin Çetin, Özgür Eren Koç, Rıza Sönmez, Serkan yakan, Turgay Atalay, Utku Duman,  [1]

Çok uzun yıllardır tartışmasız biçimde ülkemizin en önemli gündem maddesini oluşturan Kürt sorunu, başlı başına inceleme konusu yapılabilecek biçimde beyazperdeye de yoğun olarak yansımış durumda. "Işıklar Sönmesin"den "Fotoğraf''a, "Büyük Adam Küçük Aşk"tan "Güneşe Yo!culuk"a, "Min Dit"ten "iki Dil Bir Bavul"a kadar değişik bakış açıları ve farklı duyarlıklarla yaklaşılan sorunun "Nefes: Vatan Sağolsun" gibi bir örnekle de ele alınması kaçınılmazdı. Levent Semerci ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu "Nefes: Vatan Sağolsun"da kimilerince çok haksız biçimde 'militarist', 'milliyetçi' vb. olarak nitelense de çok tuhaf biçimde bize neredeyse unutturulmak istenen şeyi, savaşın iki tarafı olduğu gerçeğini hatırlatıyor öncelikle. Karla kaplı dağ başında, her an saldırı tehdidi altındaki bir karakolda görev yapan 40 kişilik koruma timinin alabildiğine gerçekçi çizilmiş öyküsü var karşımızda.

Semerci, müthiş bir sahneyle açtığı filminde seyirciyi alıp o sınıra, namlunun ucuna götürmeyi, olan biten her şeyi derinden hissettirmeyi başarıyor ki bu denli olgunlaşmış ve içten bir sinema diline ulaşmış olması hakkında yalnızca 'şaşırtıcı' denilebilir. Yüzbaşıyı canlandıran Mete Horozoğlu başta olmak üzere, büyük çoğunluğu güzel sanatlar eğitimi gören öğrencilerden oluşan yarı profesyonel kadronun sergilediği oyunculuklar karşısında da saygıyla eğilmek gerekir. Sınır karakolundaki askerlerin acıları, sevinçleri, beklentileri, korkuları, yalnızlıkları, aileleriyle telefon konuşmaları, helikopterlerin ya da kalaşnikofların sesi kadar gerçekçi ve içeriden gözlemlerle aktarılmış. Etkileyici bir görüntü ve çarpıcı bir kurgu çalışmasıyla desteklenen öykünün, bizim "Çıplak ve Ölü"müz, bizim "Tatar Çölü"müz, bizim "Kontrol Nokta"mız, bizim "İnce Kırmızı Hat"tımız olduğunu söylemek hiç de abartı olmayacaktır. Telefonda "Sen seviyorsun diye, gittiğinden beri köfte yapmadım oğlum" diyen bir anne elbette seyirciyi ağlatabilir ama "Nefes: Vatan Sağolsun"un genel yaklaşımda da da ayrıntılarda da duygu sömürüsüne kaçmamaya azami özen gösterilmiş bir film olduğunun altını tekrar çizdim. Tıpkı, yaralı ele geçirilen gerilla kızın ameliyatında ya da kanlı, şiddet dolu final sahnesinde olduğu gibi ...

Türk sinemasındaki savaş öykülerinin kaderini değiştiren; teknik, estetik, psikolojik çıtayı çok yükselten, müzik çalışmasına da ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir film ... Unutmayın, "Uyursanız ölürsünüz ... Sen ölürsün, sen de ölürsün ... Sen uyursan herkes ölür ... " (TA.) SİNEMA “En İyi 100 Film”

Yeşilçam Ödülleri 22 Şubat 2009 (Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür (TÜRSAK) Vakfı ve Beyoğlu Belediyesi'nin işbirliğiyle, Turkcell'in ana sponsorluğunda

►Nefes: Vatan Sağ Olsun “En İyi Film”

►Nefes: Vatan Sağolsun, “Levent Semerci” (Turkcell İlk Film Ödülü)



[

MEZUNİYET (2009)

 

 Senaryo ve Yönetmen : Doğa Can Anafarta,  Görüntü Yönetmeni Sezer Uçar, Yapım: HS İstanbul Productions M.EK / Hatay Tozkoparan Selen Sevigen,  Batu Müftüoğlu Uygulayıcı Yapımcı: Sercan Çiçekoğlu, Kurgu: Bülent Özdemir, Müzik: Murat Evgin, Ses Miksaj: Bülent Özcan, Boom Operatörü: Berk Okuroğulları, Işık: Alper Yılmaz, Yapım Koordinasyon: Mevlüt Sevigen, Murat Çolak, Kopya Baskı: Mustafa Koç, Ersan Gümüş, Ayhan Kısa, Renk Düzeltme: Burcu Doğanay, Film Yıkama: Orhan Turgut, Adnan Şahin, Selahattin Turgut, İlhan Özkan, Sinan Kılıç, Aydın Yeniçeri, Bora Büyükdikbaş, Hüseyin Sargın, Süleyman Göktaş, Serkan Yiğitkoç,

Oyuncular: Haldun Boysan (Rıza), Aykut Oray (Şevket), Nadide Çelikkan, Gül Gölge (Sevgi öğretmen), Billur Kalkavan (Bahar), İlker Ayrık (Osman), Yiğit Uçar, Mehmet Uslu (Sinan), Banu Çiçek (Sinem), Uraz Kaygılaroğlu, Ümit Erdim (Polat), Engin Altan Düzyatan (Tarık), Zeynep kakınç (Şenol), Uraz Kaygılaroğlu (Umut), Yiğit Uçar (Metin), Ata Can Kudu (Efe), Sırma Bingeli (Sibel), Onur Akbulut (SDarp), Ece Samlı (Tuğçe), Nadide Çelikkan (İpek), Müge Sarıoğlu (Deniz), Can Göksoy (Aykut), Akan Akkaya (Seliğm), Baybars Azizoğlu (Murat),

Konu: Zenginlerin okuduğu bir lisede okuyan Umut ve arkadaşları bir yıl önce intihar eden dostları Polat’ın ardından toparlanamamışlardır. Hepsi mezuniyet gecesini bir yüzleşme ve veda olarak görmektedir. Varoş bir mahallede yaşayan Aykut ise mezuniyet gecesinde arkadaşlarının zoruyla babasının arabasını çalmaya karar verir. Kader bu gece on dokuz gencin hayatını dönüşü olmayan bir şekilde kesiştirecektir.

 

MELEKLER VE KUMARBAZLAR (2009)

         Senaryo Ve Yönetmen: Ertekin Akpınar Görüntü Yönetmeni: Vedat Demir, Yapım : Hayalet Film
Evi Burak Saraçoğlu Genel Koordinatör: Coşkun Tözen, Kurgu: Aziz İmamoğlu, Orhan Orsman, Müzik: Tolga Sunter, Reji Koordinasyon: Özkan Çelik, Devamlılık: Ceren Şahan, Reji Asistanı: Faruk Hacıhafızoğlu, Sanat Yönetmeni: Aylin Aday, Prodüksiyon Amiri: Şaban Tokdemir, Yardımcı Yönetmen Fehmi Öztürk, Yönetmen Yardımcısı: Özkan Çelik, Kamera Asistanı: Sedat Şahin, 1. Kamera Asistanı: Ulaş Ülker, Set Amiri: Burak Arkış, Set Asistanları: Coşkun Yıldırım: Sercan Özkaya, Hakan Şişman, Burak Yılmaz, Işık Şefi: Serdar Ünlütürk, Işık Asistanı: Tekin Güven , Halil Kasap, Kostüm Sorumlusu: Demet Kadızade, Ses: Bülent Kılıç, Adem Doğan, Mustafa Öztürk, Sanat Asistanı: Didem Kaplan, Kostüm Asistanı: Beyhan Selçuk, Kuaför: Ergun Gezer, Makyaj: Özgen Çeliköz, Set Fotoğraf: Faruk Hacıhafızoğlu,

Oyuncular: Cem Davran (Şehzuvar , Nail Kırmızıgül , Bülent Şakrak (Haydar), Kutay Köktürk, Hakan Meriçliler (İrfan Abi), Nail Kırmızıgül (Metin), Macit Sonkan , Alp Korkmaz (Timur), İrem Altuğ (Zeynep) , Hakan Gerçek (Selami), Gözde Seda Altuner (Aydan), Erkan Avcı (Soner), Nevin Efe (Selmin Teyze), Yalçın Kaftanoğlu (Demircan Abi), Sedrdar Kemal (Ozan), Didem Ellialtı (Nesrin), Selçuk Borak (meyhaneci), Umut Tabak (Soner’in arkadaşı), Ersin Olgaç (Çarli), Erkan Kolçak Köstendil (kahveci), Celal Acaralp (Yazlıkdaki garson), Engin Şenyurt (Küçük Şehsuvar), Alperen Çelik (Küçük Haydar), Can Yılmaz, ERmre Çakman, Hüseyin Sevimli, Murat Akpınar, Zafer F. Yörük, Şükrü Kaya, Ali kemal Yılmaz, Kenan Mohikana, Ayça Bingöl, Macit Sonkan, Turgay Tanülkü,

Konu: 19 Ağustos 1999 tarihinde olan depremden sonra Adapazarı’nda dört yakın arkadaşın yaşadığı travmaları, geleceğe dair umutlarını, arayışlarını ve tutkularını anlattığı gerçek bir yaşam hikayesi olan “Melekler ve Kumarbazlar” adlı sinema filmini yönetmen “sert bir taşra filmi” olarak tanımlamaktadır.

 Deprem travmasına dayalı kişisel dramlar

 Kimi kusurlarına karşın, özgün bir film; yaratıcı yanlarıyla etkileyen bir sinema örneği. Sanırım ilgiye değer bir yazar yönetmen geliyor. Ertekin Akpınar'ın ilk filmi, bizlere bir grup arkadaşın öyküsünü anlatıyor. Adapazarlı bu genç adamları, önce çok kısa olarak 1999 yılında bir kahvede kâğıt oynarken görüyoruz. Ama sonra ünlü deprem oluyor ve onlar canlarını zor kurtarıyorlar. İçlerinden birini kurban verdiklerini de sonradan anlıyoruz. 10 yıl sonrasına geldiğimizde, hayat devam etmektedir. Ve arkadaşların kaderi pek değişmişe benzememektedir. Yine kahvede bol bol okey oyunu, hayata tutunmak için umutsuzca arayışlar. Özel yaşamları ise büsbütün perişan... Hemen hepsi depremde bir yakınını kaybetmiştir, hatta İrfan tüm ailesini yitirerek, yetenekli bir sanatçıdan alkolik bir boheme dönüşmüştür. Çoğu, sokakta görsek kaldırım değiştireceğimiz tehlikeli birer görünüm taşırlar: Aramızda dolaşan birer serseri mayın, patlamaya hazır birer canlı bomba... Ancak tümüyle serseri görünümlerinin ardında kırılgan kişilikler, açık bir yara gibi duyarlı yürekler yatmaktadır. Hepsi bir ilişkinin, bir sevginin, tutunacak bir dalın peşindedir. Ama bu kolay olmayacaktır.

 Bu 'kumarbaz görünüşlü melekler' öyküsü, özellikle ilk yarıda sinemamızda yaratılmış en hüzünlü filmlerden birine yol açıyor. Hüzün, hatta apaçık keder, adeta elle tutulurcasına perdeden salona taşıyor. Sonra denge biraz bozuluyor gerçi. Hatta kimi neşeli bölümler bile var. Filmin güçlü yanlarından biri, senaryosu. Akpınar'da gerçek bir yazar kumaşı var. Konuşmalar bir dönemin Fransız şiirselgerçekçi yapımlarını düşündürecek kadar şiir içeriyor. Hele başlardaki o uzun kadınerkek diyaloğu... Birçok cümleyi yazıp başucunuza asabilirsiniz!.. Bir diğer özellik ise, bu kaybedenler hikâyesinin net biçimde gerçek bir olaya, toplumca yaşadığımız bir büyük felakete dayanması. Belki bunun kattığı çok önemli bir şey yok, ama belli bir gerçeklik duygusu yaratıyor. Yıllar sonra oyunculuk kumaşını bize hatırlatan Cem Davran'ın yanı sıra genç oyuncuların hemen tümü, görevlerini gayet iyi ifa ediyor. Ve ortaya mükemmel olmayan, yer yer sarkan, ama hayli kişisel bir film çıkıyor. Özellikle hüzün meraklıları bayılacak. Bu arada, haftanın iki Türk filmini birden düşünerek söyleyeyim: Filmlerimizin görüntü kalitesi giderek bozuluyor. Dijital teknoloji herkese film çekme yollarını açtı. Ama, görüntü sanatını sanki toprağın derinliklerine gömdü. Ancak, bu kader değil. Bakınız, Nuri Bilge de artık dijital çalışıyor, ama Üç Maymun'un görsel düzeyi dünyayı kendine hayran bıraktı. Demek ki görüntü yönetmenlerimizin derslerini iyi çalışmaları ve bu güzel hikâyeleri aynı güzellikte perdeye taşımaları gerekiyor. Yoksa bu iş geri tepecek. (ATİLLA DORSAY 24.10.2009 SABAH

MAZİ YARASI (2009)

       

Senaryo Ve Yönetmen Ersin Pertan, Görüntü Yönetmeni: Barış Ünal, Müzik : Orhan Topçuoğlu Yapım: Annie G. Pertan, Kurgu: Emrullah Hekim, Yapım Koordinatörü: Yusuf Niş, Işık Ekibi: Ahmet Uğuş, Kostüm Ekibi: Katya Ebcim, Makyaj: Jessica Cavli, Saç Tasarım: Mehmet Damar: Afiş: Emrah, (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Telif Hakları ve Sinema  Genel Müdürlüğü katkılarıyla)

Oyuncular: Nilüfer Açıkalın, Erkan Taşdöğen, Mehmet Çepiç, Algı Eke , Alp Tuğhan Taş, Refik Öztürk, Oral Günüç, Utkan Özüpak , Gülter Akcan, Barbaros Alkan , Murat Yener Yıldırım

Konu: Aldatma, terk edilme, intikam, masumiyet, pişmanlık ve bağışlama temalarıyla örülü bir aşk hikâyesi.

Samiye ve oğlu İsmail, Anadolu’da bir kasabada 240 dönüm arazi satın alırlar. Bu haber belediye başkanı Refik’in kulağına gelir. Herkes meraklanır. Samiye çok büyük bir holdingin sahibidir ve Refik onu geçmişten tanımaktadır. Samiye neden dönmüştür? Refik arsanın satışına onay verecek midir? Bu arada İsmail, Refik’in kızı Sevda’ya aşık olmuur ve bu Refik’i telâşlandırır. Acaba mazide Refik ve Samiye arasında ne geçmiştir?

ÖDÜL İskenderiye Film Festivali :

Ersin Pertan’ın özel ödülü İskenderiye Valisi Adil Lebib tarafından Ersin Pertan’ın kızı Esra Pertan’a takdim edildi

KUTSAL DAMACANA 2 (2009)

 


        Yönetmen: Korhan Bozkurt , Senaryo: Kaan Ertem, Suat Özkan, Soner Günday, Görüntü Yönetmeni: Selahattin Sancaklı, Yapım İyi Seyirler Film/Şenol Zencir , Selin Altınel Yardımcı Yönetmen; Burçak Buğdaylı Yavuz, Reji Koordinasyon: Uğur AkçaAslı A.Karter, Reji Devamlılık: Tuğçe Hekimoğlu, Reji Asist.: Muzaffer Cansevdi, TimeCode: Bora Korkmaz B Camera Focus Puller: Bülent Özer, Kamera Asist 1: Murat Karabina, Panther Asist: İsmail Ay, Steady Cam Operatör: Hakan Kaftanoğlu, Set Foto: Mehmet Ömür, Set Kamera Arkası: Barış Eskicioğlu, Yapım Koordinatörü: Oya Biricik, Finans. Cihan Aksoylu, Yapım Asistanı : Aysel Ören, A Camera Focuspuller: Barış Sengelli, B Camera Operatör: Murat Karabin, B Camera Asist: Murat Akyıldız, Panther Operatör: Cüneyt Atalay, Yapım Sorumlusu: Cenk Yengin, Prodüksiyon Amiri: Şeref Kalpakçı, Prodüksiyon Asist: Kadir Şişman, Argun Atik, Ömer Tunar, Sanat Yönetmeni: Esra Çetinkanat, Sanat Asist 1: Elif Eroğuz, Sanat Asist 2: Onur Çubuk, Sanat Asist 3: Hasan Tahsin Yılmaz, Sanat Asist 4: Aylin Yelkanci, Sumru Akay, Marangoz Ali ÇelikYücel Çehre , Kostüm Yönetmeni: Elif Akça, Kostüm Asist 1 : Esen Loubiere, Kostüm Asist 2: Sevtap Mutlu, Set Amiri : Recep Akdem, Set Asist 1 : Erkan Akyüz, Mustafa Sadıç, Set Asist 2: Turgay Küçük, Volkan Aslan, Set Asist 3: Kemal Aygan, Dursun Kaplan, Set Asist 4: Adsız Akyüz, Hüseyin Aslan, Set Asist 5: Ercan Taşcı, Stunt Coordinator : Serdar Taşkesenlioğlu ; Leven Kar , Dublörler: Ali Furuncu, Barış Uzun, Emre Yıldız, Gülçin Orhun, Ahmet Çevik, Rıfat Tayrol, Hilmi Ergül SPFX Şefi: Hamza Şahi,, SPFX Asist 1: Durmuş Koçyiği, SPFX Asist 2: Ahmet Yıldırım, Ses Operatörü: Okan Selçuk, Boom Operatör : Ömer Küc , Işık Şefi: Engin Altıntaş, Işık Asist 1: Altan Balta, Işık Asist 2 : Mustafa Bayram, Işık Asist 3 : Gorkem Yucetepe, Işık Asist 4 : Tayfun Okur, Makyöz : Sahra Çelik, Makyöz Asist 1: Eren Kanat, Makyöz Asist 2: Neslihan Aydın, KUAFÖR: Şahin Gül, Kuaför Asist 1: Ümit Talip Bulut, Kuaför Asist 2: Fırat Özer, Sanat Kamyonu: Yasar Özcelık, Kamera Kamyonu: Cemal Şişman, Set Kamyonu: Kemal Aygan, Kostüm Kamyonu: Abdo Baş, Işık Kamyonu: İsmail Sürmeli, Jeneratör: Selami Çifci, Panther/Jimmy Kamyonu : Argun Atik, Taksim Servisi: Salih Kyamakçı, Kadıköy Servisi: İsmail Karul, Seyfettin Sulanç, Set Güvenlik : Olcay Abbas, Ahmet Akçay, Yemek Şefi: Ali Polat, Yemek Asist: Cenk Yıldırım, Ömer Bozkurt, Post Production : Cem Tosya , Kurgu: Hakan Akol, Doğuş Onur Karasu, Görsel Efekt Süpervizörü: Cihat Parlak, PR: Gülistan Tartar , Mayadroom Ajans: Mevlüt Dede , Arzu Alkım Ajans Arzu Alkım

Oyuncular: Şafak Sezer (Fikret), Mustafa Üstündağ (Kurt Adam), Tuğba Karaca (Melis), Aydemir Akbaş (Seyis Selahattin), Ebubekir Öztürk (Güngör), Eriş Akman (Eriş), Yıldırım Memişoğlu (Artin), Serkan Şengül (Serkan), Güzin Usta (Şengül), Ferhat Güzel (Eerhat), Yakup Konca (Ormandaki Adam), Volkan Demirok (Kamasutra Hocası), Kemal Kuruçay (Ormandaki Adam), Şener Kökkaya (Budist Rahip), Bülent Şakrak (Satıcı Adam), Dilan Sezer (Makbule), Ömer Kurt (Ormandaki Adam), Yasemin Tunca, Neslihan Aydın (Anne)

Konu: Fikret, eski mesleği olan gemiciliğe dönmüş, tayfa olarak çalıştığı gemiyle uzak denizlere açılmıştır. Gemi Hint okyanusunda seyrederken Somali’li korsanların saldırısına uğrar, korsanlar gemiyi ele geçirir, Fikret denize atlayıp kaçar.Ertesi gün Fikret baygın bir halde Hindistan sahilinde bir kumsalda karaya vurur. Bir kaç hintli köylü Fikret’i bulur, tedavi etmek için yakınlardaki bir Budist tapınğına götürürler.

Aradan beş ay geçer, Fikret sağlığına kavuşur, tapınakta eğitim gören Serkan adındaki bir Türkle tanışıp arkadaş olur. “Ferrari’sini Satan Bilge” tadında ki Serkan, Fikret’in karakterine ve hayata bakış biçimine hayran olmuştur. Disiplin gerektiren tapınak hayatına uyum sağlayamayan Fikret baş rahiple tartışır, baş rahip Fikret ve Serkan’ı tapınaktan kovar.

Fikret ve Serkan Türkiye’ye dönerler. Serkan bir kaç gün misafir etmek için Fikret’i çiflik evine davet eder. Serkan’ın Anne ve Babası tatildedir. Fikret, Serkan ve Serkan’ın ablası Melis o geceyi birlikte geçirirler. Fikret Melis’den çok etkilenmiştir.

Ertesi sabah Fikret arkadaşı Müjdat’la buluşur. Müjdat okula öğrenci taşıyan bir minibüsün servis şoförlüğünü yapmaktadır. Müjdat bu işin yanı sıra Fikret’le birlikte haciz malların satıldığı Yed’i Emin Deposundan mal alıpsatmayı planlamaktadır. Fikret ve Müjdat buluşup ihalelerin yapıldığı depoya gelirler, açık arttırmaya girerler, eski bir tablo ve heykelcikten oluşan iki parça eşyayı alıp çıkarlar. Fikret ve Müjdat o gece Müjdat’nin evine giderler. Uyumak için yatağa girdiklerinde o gün açık arttırmadan aldıkları tablonun içindeki kurt, tablodan çıkar, Müjdat’ın içine girer.

Ertesi gün Fikret ve Müjdat antika tabloyu satmak için Serkan’ın çiftlik evine giderler. Müjdat içine giren kurtun etkisiyle yavaş yavaş Kurt Adama dönüşmeye başlar. Fikret bu değişimi kavrayamaz ve kıllarından kurtulması için Müjdat’ı banyoda gizlice tıraş eder Müjdat akşam servisini yapmak, öğrencileri evlerine götürmek için servis aracına biner ve köşkten ayrılır.

Fikret, Serkan, Melis ve köşkün çalışanları baş başa kalır. Akşam üzeri Serkan’ın annesi Şengül ve babası Eriş tatilden dönerler. Hep birlikte akşam yemeğine otururlar, bir süre sonra Müjdat köşke geri gelir, artık tam bir Kurt Adama dönüşmüştür. Kurt Adam Müjdat evdekilere saldırır, Fikret ve diğerleri kaçıp at ahırına saklanırlar. Kurt Adam Müjdat peşlerinden ahıra gelir, seyisi ısırır.Evin şoförü Güngör tüfekle gelir ve Kurt Adamı vurur. Fikret ve diğerleri ahırdan kaçıp eve saklanırlar. Fikret yardıma gelmesi için dostu papaz Artin’i arar ama ne yazık ki Kurt Adam Müjdat o odadadır. Müjdat ışıkları yakar ve Fikret’e eziyet etmeye başlar. Papaz Artin yardıma gelmiştir. Odaya girer Kurt Adam Müjdat’a gümüş okla ateş eder, ıskalar Kurt Adam kaçar. Fikret ve papaz Artin diğerlerini de alıp orman yolundan kaçmak için köşkten ayrılırlar. Ormanda Kurt adam Müjdat tekrar karşılarına çıkar ve onlara tekrar eziyet etmeye başlar, daha önce bir çukura düşüp diğerlerinden ayrı düşen evin hizmetçisi arkadan sesizce gelir, Kurt Adamı gümüş çatalla öldürür ve Müjdat tekrar insana dönüşür.

 

KURTLAR VADİSİ: GLADİO (2009)

 

Yönetmen: Sadullah Şentürk, Senaryo: Raci Şaşmaz, Cüneyt Aysan, Bahadır Özdener Müzik: Loopus, Görüntü Yönetmeni  Selahattin Sancaklı, Yapım: Pana Film/Raci Şaşmaz, Gökhan Kırdar Danışman: Ercüment Kaçana, Senaryo Danışmanı: Öktem Başol, Kurgu: Kemalettin Osmanlı, Yılmaz Uğurlu, Sanat Yönetmeni: Nicky Matthew, Erol Taştan, Genel Koordinatör Yardımcısı: Sadettin Namoğlu Yapım Koordinatörü: Mehmet Baş  Yapım Sorumlusu: Emre Önel, Yapım Amiri: İhsan Karademir, Koordinasyon: Meltem Tan, Yardımcı Yönetmen: Levent Türkan, Hülya Bilban, Reji Ekibi: Gürhan Özçiftçi, Onur Böber, Senaryo Asistanı: Ahmet Turgut, Kamera Asistanı: Savaş Ramazanoğlu, Tayfun Adıyaman, Naci Güven, Akdeniz Adıyaman, Bekir Toplar, Kameraman: Bülent Özer, Focus Puller: Tarıkhan Koç  İbrahim Demir, Eren Daimagüler, Panther Operatörü: Asım Savaş, Steadycam Operatörü: Yekta Taş, Mehmet Çelik, JimmyJib: Bünyamin Anar, Set Fotoğrafçısı Asistan: Tuba Kavlakoğlu, Panther Asistanı: Hakan Aksu, JimmyJib Asistanı; Hasan Kılıçoğlu, Nuri Uçan, Fragman Kurgu: Göktuğ Sarıöz, Kurgu Asistanı: Cihan Gündüz, Emre Katırcı, Ergin Cebiroğlu, Çağdaş Sercan, Buğra Polattaş, PostProdüksiyon Sorumlusu: Şener Onar, Laboratuar Şefi: Yusuf Özbek, Laboratuar: Nail Güleçyüz, Film Baskı: Bülent Tanoba, Kopya Baskı: Ayhan Kısa, Ersan Gümüş, Mustafa Koç, Negatif Temizleme: İlhan Özkan, Aydın Yeniçeri, Serkan Yiğitkoç, Orhan Turgut, Selahattin Turgut, Sinan Kılıç, Bora Büyükdikbaş, Süleyman Göktaş, Adnan Şahin, Renk Düzenleme Asistanı: Cenk Erol, Çağrı Özdal, Burcu Doğanay, Işık Şefi : Ata Kaygusuz, İsmail Güneş, Osman Şenel , Serkan Tanrıverdi, Erdem Uyanık, Kostüm Uygulama: Yunus Kanba, Kostüm Ekibi: Hülya Şen, Sanat Asistanı: Soydan Kuş, Serhat Altınten, M. Seyhan Ünver, Mehmet Seyhan Ünver, Kostüm Asistanı: Muhittin Sarı, Gülşah Yüksel, Stajyer Sanat Ekibi, Savaş Bayrıdost, Makyaj: Derya Ergün, Kuaför: Taşkın Ayaz, Makyaj Asistanı : Ece Onur Adar, Gülden Ayaz, Fulya Kızılduman, Nil Aktop, Ses Tasarım: Orçun Kozluca, Ses Kayıt: Umut Uslusoy, Fuat Güney, Ses Kurgu: Orçun Kozluca, Final Miks: Ulaş Ağce, Dublaj Miksaj: Nurkut Özdemir, Optik Ses Transfer: Erkan Duraklar, Erdil Güven, Senkron: Yılmaz Uğurlu, Ses Teknisyeni: Serter Alkaya, Boom Operatörü: Zeynel Demir, Cömert Mirzaoğlu, Serkan Bahadır, Görsel Efektler: Yunus Kanbay, DS Nitris: Burak Sürücü, Efekt Ekibi : Ömer Boduroğlu, Görsel Efekt Asistanı: Yavuz Çalık, Cast Sorumlusu: Erdem Ergüney, Figürasyon Casting: Hacı Yılmaz, Prodüksiyon Amiri: Hakan Saltık, Organizasyon: Serdar Taşkesenlioğlu, Prodüksiyon Asistanı: Murat Yördem, Kürşat Kayaoğlu, Kutsi Kayaoğlu, Volkan Uygun, Hakan Usullu, Set Amiri: Mustafa Boduroğlu, Set Ekibi: Sercan Özkaya, Serkan Aydın, Adem Akar, Coşkun Yıldırım, Abdülhafız Aslan, Zekeriya Çöp, Bülent Kocataş, ildir… Web Tasarım: Gökçer Güngören, Ulaşım: Şükrü Çavuşoğlu , Seyfettin Sulanç , Duran Sertkaya, Zekeriya Çöp , Hakan Aksu, Eyüp Sağır , Selim Yurduseven, Yaşar Uyanık

Oyuncular; Musa Uzunlar (Büyük İskender), Tuğrul Çetiner (Bülent Fuat Aras), Ayfer Dönmez (Ayşe), Ali Başar (Şehit Binbaşı Ahmet Cem Ersever), Sezai Aydın (Turgut Özal), Işıl Ertuna (Semra Özal ), Hakan İlçin (Jandarma Komutanı), Köksal Engür (Notacı General), Çetin Yeltekin (Tim 1), Ali Rıza Soydan (Şener Paşa), Sinan Pekinton (Hakim), Hasan Şahintürk, Uğur Taşdemir (Spiker), Hakan Vanlı (Gazeteci Ali), Celalettin Demirel (Baş Gardiyan), Yurdaer Tosun (Ercüment), Buket Aslan (İskender'in Sevgilisi), Hüseyin Yirik (İskender'in Avukatı), Erol Alpsoykan (Av.Haşim İçtürk), Sinan Altuntaş (Koruma), Mustafa Develi (Terörist başı), Serap Ergen (Kürt Kadın), Rafet Özdemir (Başbakan), Cengiz Gürkısmet (Maestro), Sinem Öçalır (Katibe), Yıldıray Yıldızoğlu (Mübaşir), Ülkü Şahiner (Notacı Paşa'nın Eşi), Uğur Coşkunsu (Kayıt Ast.sb), Şenol Erenler (Kayıt Ast.sb), Osman Kaçmaz (Cezaevi Jandarması), Mustafa Ağaca (Amiral), Ertuğrul Gündüz (Hava Generali), Erol Özenayhan (Dr.), Turgay Bozkurt (Tim 2), Bahar Feyzan (Spiker), Gülden Ayaz (C.Ersever'in Sevgilisi), Ayhan Aslan (Yaver), Bahattin Şahiner (Paşa), Mert Kıran (Emireri), Erdal Güngör (Köşk Hizmetlisi), , Dublörler: Sinan Altuntaş, Maksat Saldatov, Eser Kayış, Kemal Dervişov, Murat Kadirov, Hamit üstündağ, Sadık Çakır, Cihat Demir, Serdar Taşkesenlioğlu, Levent Kar, Halil Çimen, Nimet Bagirov, Aziz Yanık , Erdal Kısa, Tezcan Furuncu, Dima Abdullah, Volkan Deniz,

Konu: İskender Büyük, derin devlet adına sayısız eylemde bulunmuş emekli bir istihbaratçıdır. Karanlık geçmişi nedeniyle sanık sandalyesine oturtulduğunda, yanında, baronun gönderdiği genç ve tecrübesiz avukat Ayşe’den başka kimse yoktur. Yargılanmasına göz yumanlarla hesaplaşmaya karar veren İskender Büyük, tüm bildiklerini bir bir anlatmaya başlar. İskender’in karanlık geçmişinin sayfaları arasında, ülkeyi yerinden sallayacak gerçekler gizlidir. Bu şok gerçeklerin işaret ettiği tek adres ise ‘Gladio’dur.

İfadeleri ülkede her gün yeni bir gündem yaratırken, içindeki intikam duygusu da giderek büyümektedir. Elinde kalan son kartı oynamaktan başka şansı yoktur: Anlattıklarıyla, Gladio’nun ikinci adamı Fuat Aras’ı saklandığı yerden çıkarmak!

Ancak bu yolun sonunda İskender Büyük’ü hiç tahmin etmediği başka bir sürpriz beklemektedir. Yine bir oyunun parçası olmuştur… Üstelik bu kez oturtulduğu yer, konuşma şansının olduğu bir sanık sandalyesi dahi değildir.

KÖPRÜDEKİLER (2009)

       

  Senaryo ve Yönetmen: Aslı Özge, Görüntü Yönetmeni: Emre Erkmen Yapım: Yeni Sinemacılık/Aslı Özge, Fabian Massah Kurgu: Vesella Martschewski, Aylin Zoi Tinel, Christof Schertenleib, Ses Kurgu ve Miksaj: Florian Beck, Ortak yapımcı: Sevil Demirci, Mete Gümürhan, Yürütücü yapımcı: Özkan Yılmaz, Yönetmen Asistanları: Faruk Özer, Can Çakmakçı, Ayhan Faz, Kamera Asistanı: Jurgen Daum, Işık Şefi: Hatip Karabudak, Işık Ekibi: Ümit Durmuş, Cezmi Toroman, Erdem Oğuz, Salih Pala, Ses tasarım: Daniel Wklis, Ortak yapım: Endorphine Production, Kaliber Film, Bayerischer Rundfunk, ZDF/3Sat, Rush Hour Films KatkıdaBulunan Medienboard BerlinBrandenburg/Deutscher lmförderfonds/T.C Kültür Ve Turizm Bakanliği ve Rotterdam Media Fund

Oyuncular: Fikret Portakal (Fikret), Murat Tokgöz (Murat), Umut Ilker (Umut), Cemile Ilker (Cemile), Serkan Özcan (Murat’ın arkadaşıo), İbrahim Çayırcı (İbo), Bülent Demirkıran (Umut’un Şefi), Didem Çelen (Murat’ın sevghilisi), Neziihe Özcan (murat’ın 2. sevgilisi), Hüseyin Güler, Belma Topçakar (milletvekili kızı),Tayfun Kısklaç, Salih Küp, Yalçın Küp, Fikert’in Ailesi: Selçuk Portakal , Hüseyin Portakal, Nevin Portakal, Yavuz Portakal, Çelik İskender (mağaza Müdürü), Uygar Demoğlu (mağaza güvenlik), Suca Kaya, Yasin Demir, Tayfun Danışman, Ayten Menteş, Mine Yıldırım, İsmail Hakkı Yılmaz, İsmail Savaş, İbrahim Söylemez,

Konu: Uzunca saçları, tek küpesi ve yüzüğüyle Don Juan havasındaki Fikret Boğaz Köprüsünün trafiğinde gizlice gül satarak hayatını kazanır.Bir yandan da Eminönü civarındaki çeşitli dükkanları dolaşarak kendine daha iyi bir iş arar.Ama okula gidemediğinden hiçbir yerde iş bulamaz. Ufak bir işte iş bulduğundaysa kendi sınırlarına çarpıp durur. Umut TaksimBostancı hattında işleyen bir dolmuşta şoför olarak çalışmaktadır. Cemile çocuk bakıcılığı yapmaktadır. Çiftin yoksulluğa dair sorunları Cemile’nin yakınmalarından  kaynaklanır. Umut’un ise yaşam standartlarıyla pek bir sorunu yok gibidir.Cemile yaşadıkları evden daha iyi bir eve taşınmak, Eşinin de sabit maaşlı masa başı bir işe geçmesini ister. Çalıştığı semtteki vitrinlere bakar, istediği çizmeyi almaya Umut’un maaşı yetmez. Cemile ve Umut çiftinin hayatında yoksulluk kadının daha fazlasını istemesi ve tüketim kültürüne duyduğu tutku nedeniyle ortaya çıkan bir sorun gibi görünür.Televizyondaki dizilerin renkli büyüsüne kapılan karısı Cemile’yi memnun etmek için, birlikte emlakçıları dolaşırlar, kiralık daha iyi bir ev ararlar. Kayseri’den Boğaz Köprüsü’ne trafik polisi olarak atanan Murat ise milyonlarca arabanın arasında kendisini yalnız hisseder.Sürekli annesi ile telefonda konuşur.Akşamları bir polis arkadaşıyla evde bilgisayar başına geçip internet üzerinden kız arkadaş arar. Şehrin varoşlarında yaşayan ve şehrin merkezinde ise varoluş mücadelesi veren Fikret , Umut ve Murat’ın hayalleri, birbirlerinden habersiz, her gün Boğaz Köprüsü üzerindeki sonsuz trafikte milyonlarca İstanbulluyla birlikte kesişir. Köprüdekiler yoksulluğa ve sınıf farkına dair bir film.Ancak öyle bir yoksulluk ki gerçekten çok boğucu ve çıkışsız. Filmin sonlarına doğru Cemile’nin kocasına “ o zaman öylece çürüyüp gidelim burada” demesi söz konusu çıkışsızlığı sözlere döküyor. Murat’ın sınıf farkını köprüde ceza yazarken sicil numarasını isteyen bir milletvekili akrabasına karşı sessiz kalması Umut’un ve Fikret’in de adalet ve sınıf farkına sessiz kalmaları bu duruma boyun eğmelerini anlatır. Murat kendisine sınıf gücünü dayatan kadına karşı çıkamaz. Benzer bir durumda olan kişi ise arkadaşıyla girdiği mağazada hırsızlıkla suçlanan Fikret’in başına gelir.Murat Taksim’de Beyoğlu’nda gezebilir ama diğerleri…

ÖDÜL:

28.Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında verilen "Altın Lale Yılın En İyi Türk Filmi" ödülü. (18 Nisan 2009)

Ankara Film Festivali 21 Mart 2010

► En İyi film

►En İyi Kurgu: Aylin Zoi Tonel, Vessela

Martschewski, Christof Schertenleib’e

Seçiciler Kurulu Oyunculuk Özel Ödülü

► Fikret Portakal, Murat Tokgöz, Umut İlker ve Cemil

Seçiciler Kurulu: Ertan Yılmaz, Mahir Günşıray, Tayfun Pirselimoğlu, Fırat Yücel, Hasan Ali Toptaş

KOSMOS (2009)

         Senaryo ve Yönetmen: Reha Erdem, Görüntü Yönetmeni : Florent Herry, Yapım: Atlantik Film/Ömer Atay, Gamze Paker Ortak Yapımcılar: Cemal Noyan, Kalinovi Brohers, Yardımcı Yapımcı: Gamze Paker Mekik, Yapım Amiri: Kaan Kurbanoğlu, Pelin Güneş, Kurgu: Reha Erdem, Kontaj ve Ses Tasarım: Reha Erdem, Sanat Yönetmen: Ömer Atay, San. Yön. Ast.: Ahmet Cici, Kostüm Tasarım: Mehtap Tunay, Ortak Yapımcı: Cast Direktörü: Özlem Sungur,
Cast Asistanı : Zafer Çepik, Yönetmen Asistanı: Umut Aral, Selçuk Ergun, Deniz Ceyhan

Oyuncular: Sermet Yeşil (Kosmos), Türkü Turan (Neptün), Hakan Altuntaş (Neptün’ün babası)), Sabahat Doğanyıldız (öğretmen), Korel Kubilay (yüzbaşının kızı), Suat Oktay Şenocak (Köylü), Murat Deniz (4. Köylü), Asil Büyüközçelik (2.Köylü), Sencar Sağdıç (Tahir), Nadir Sarıbacak (Köylü), Serkan Keskin (Kahveci),Akın Anlı (konuşmayan çocuk İlhan), Cüneyt Yalaz (Yüzbaşı), Asil Büyüközçelik (Köylü), Nadir Sarıbacak (köylü), Saygın Soysal (imza karşıtı kız), Saadet Çıraı, Ali Suadiye, Hande Köstepen, Mthat Alam, Şenol Toz, Haydar İlkay Çelik, Onur Özaydın, Engin Sivrioğlu, Sultan Mehmet Han Kılıç, Habibe A. Maraşlı, Kadir Curgatayı, Serdar Kaya, Mustafa Van, İlker Coşkun, Hüseyin Kesekler, Bülent Kıvanç, Aydın

Erbek, İdris Eşk, Cemal Erboğa, Mustafa Savaş Usta, Ahmet Yıldırım, Serkan Gülgüler, Olgun Erten,

Konu: Kosmos mucizeler yaratan bir hırsızdır. Dağlardan taşlardan, ağlayarak ve sanki birilerin: den Cemal, 1. Kamera Asistanı : Engin, Ses Tasarım : Reha Erdem, Boom Operatörü: İsmail Alacan, kaçar gibi gelir bu zaman dışı sınır şehrine. Şehre girer girmez nehirde boğulan bir küçük çocuğu kurtarır ve mucize yaratan insan olarak hemen kabul görür şehirde.

Kosmos sıradan birisi değildir. Kosmos’u hiç yemek yerken ya da uyurken görmeyiz. En büyük ihtiyacı çay, tek besini ise avuç avuç yediği kesme ya da toz şekerdir. Şaşırtıcı maharetlerinden birisi de yüksek yüksek ağaçlara büyük bir kolaylıkla tırmanıp, incecik dallarında bir kuş gibi oturabilmesidir. Kosmos herkesi irkilten bir isteğini açık sözlülükle belirtir: Aşk peşindedir. Kosmos’la dereden kurtardığı küçük çocuğun ablası Neptün arasında tuhaf bir yakınlaşma olur, ağaçlarda damlarda çığlık çığlığa kuş bağırışlarını taklit ederek sanki gölgeleriyle buluşur, oynaşırlar.

Kosmos’un gelmesiyle şehirde o zamana kadar pek de görülmeyen küçük dükkan soygunları baş gösterir. Soygunlar ve mucizeler birbirini kovalarken, şehirliler Kosmos’un insanları iyileştirme gücünü keşfederler. Bütün dertliler, hastalar, şifa arayan çaresizler Kosmos’un peşine düşer. Zamanla talihsiz olaylar serisi , herkesin ondan uzaklaşmasına sebep olur…

uKarlarla kaplı bir şehre gözyaşları içinde koşarak gelen Kosmos ya da diğer adıyla Battal (Sermet Yeşil), nehirde boğulmak üzere olan bir çocuğu mucizevi şekilde hayata döndürür. Yabancı olmasına rağmen hemen benimsenir halk tarafından. Ama söyledikleri pek de anlaşılmaz. "Herkesin başına her şey aynı şekilde geliyor," der mesela. Onun nezdinde insanlar sınıfsal, toplumsal veya ekonomik anlamda birbirlerinden farklı değillerdir. Hatta insanlarla hayvanları da farklı görmez. Topraktan gelip toprağa gideceklerdir. Acılar vardır ve bunların bir kısmını belki dindirebilir. Aşktan bahsederken de şaşırtır; aşk istiyorum der, ama kadın düşkünü zannedilir.

 Aslında basit ve yalın gerçeklerden bahseder, uzun zamandır kendi özünden, gerçeğinden kopmuş olan insanlığın kadim sözleridir bunlar. Ama artık anlaşılmaz gelir herkese, Battal niyetini kimselere anlatamaz, yanlış anlaşılmaya mahkumdur. Şehrin yasak bölgelerine girer, askerler onu tartaklar ama zararsız olduğu bellidir.

Battal kesme şeker yer, kahvehanedeki şekerleri cebe indirir, bazı dükkan soygunları geçimini nasıl sağladığı konusunda ipuçları verir. Nehirden kurtardığı çocuğun ablası Neptün (Türkü Turan) ile kuş çığlıkları atarak iletişim kurar. Ona "Sol elin başımın altında olsun, sağ elin beni kucaklasın," der. Bu replik "Korkuyorum Anne"de Ali'nin (Ali Düşenkalkar) jimnastikçi kız Ümit'e âşık olduğunda söyledikleridir aynı zamanda.

Bu kasvetli kış şehrinin uzaklarından devamlı top sesleri gelir, jetler hızla uçar, elektronik sesler devreye girer ve doğanın diğer seslerine karışır. Sınır şehri sanki devamlı tehdit altındadır. Hayatın tekinsizliğinin en güzel göstergesiyse, şüphesiz düşmüş uydunun enkazıdır. Filmde hiç de beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkar. Yavaş yavaş bir tür ermişmeczup mertebesine yükselmeye başlar Battal. Çünkü hastaları iyileştirmekte, ağrıları geçirmekte, şifa dağıtmaktadır. Sıradan insanlar idol yaratma konusunda hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Ama gitgide artan talepler, sonrasında iyileştirmeye çalıştığı çocuğun ölümü, Battal'm oradan da gözyaşlarıyla kaçmasına neden olacaktır. Kars'ın karlarla kaplı, adeta bir masal şehrini anımsatan coğrafyasından etkilenen Reha Erdem, "Hayat Var"ın hemen ardından "Kosmos"u filme aldı. "A, Ay" dışında her filminde birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni Florent Herry'nin filmin büyüleyici görselliğine katkılarını teslim etmek gerekir. Türkü Turan ve Sermet Yeşil'in duru ve samimi oyunculukları da filme zenginlik katmakta. Reha Erdem, çok önemsediğini her fırsatta dile getirdiği kurgu vc ses tasarımı konusunda da yine çok özenli bir çalışma ortaya koymuş. (E.Ç.) “SİNEMA En İyi 100 Film”

KONAK (2009)

       Yönetmen: Cem Akyoldaş, Senaryo: Mehmet Akif Turgut, Funda Çetin, Görüntü Yönetmeni: Taylan Sancatar Müzik Hazım Körmükçü Yapım: Öykü Film/Gonca Elmas Akay Sanat Yönetmeni: Özgür Kemertaş, Sanat Asistanları: Gökhan Arı, Eren Karayiğit, Sena Günata, Kurgu: Aytekin Birkon, Kostüm Tasarım: Sezen Üçler, Genel Koordinatör: Nergis Otluoğlu, Yapım Koordinatörü: Gül Seyrekbasan, Uygulayıcı Yapımcı: Rahime Güler, Yardımcı Yönetmen: Mücahit Akyoldaş, Yönetmen Asistanları: Seliha Karataş, Nazlı Bora, Kameraman: Cengiz Fazlıoğlu, Aşkın Güzelgül, Kamera Asistanları: Aşkın Güzelgül, Selçuk Avcı, Adem Koska, Işık Şefi: Berzan Yücel , Işık Asistanları: Müjdat Yücel, Gökhan Calp, Hakan Yücel, Erdal Karataş, Sanat Yönetmeni yrd: Gökhan Arı , Sanat Asistanı: Gökhan Acun Dekor Ekibi: Oğuz Kocaoğlu, Kostüm Sorumlusu: Sezen Üçler, Kostüm Asistanı : Ebru Yıldırım, Butafor: Oğuz Kocaoğlu, Makyör: Hüseyin Üküm, Makyaj Asistanı: Betül Körükmez, Kuaför: Sami Aşçı , Oyuncu Seçimi: Berna Türkkan, Ses Teknisyeni: Erhan Kunduz, Set Amiri: Serdar Markoç , Set Asistanı: Serhat Uzun, Musa Alkan, Recep Mermerel, Set Fotoğrafçısı: Muhittin Aydoğan, Prodüksiyon Amiri: Adnan Bulak, Yapım Asistanı: Mustafa Güneş,

Oyuncular: Paşhan Yılmazel (Taylan), Kerem Fırtına (Sertaç), Almeda Abazi (Ezgi), Kerem Fırtına (Sertaç), Sevil Uyar (Müge), Paşhan Yılmazel (Taylan), Damla Debre (Tuğçe), Ogün Kaptanoğlu (Kurtuluş), Öykü Akay (Ada), Melahat Abbasova (Selma), Gökhan Çelebi (İbrahim), Gonca Elmas Akay (Aslı), Yener Gürsoy (baba), Cihan Özdeniz (Katil), Sevil Uyarı (Müge), Kurtuluş Şakirağaoğlu (Cinci Han Adam), Deniz Evrenol (anne), Çocuklar: Gökçe Ayyıldız, Gözde Ayyıldız, Enes Fındık, Eylül Civelek, ve İlke Fatih Öner,Cinci Han garson: Yasin Kaynak, Resepsiyonıst: Mustafa Yılmaz, Spiker: Ayşe Çınar, Yüzücü Kızlar: Yasemin Türen, Burcu Akad, İrem Arı ve Sena Ferhadlı, Şükran Civelek (Selma ev kadını)


Konu: Altı üniversiteli arkadaş, hocalarının verdiği “kültür mirası projeleri” ödevi için aynı gruba düşerler. Çeşitli mekanlar vardır, Truva, Göreme, Pamukkale gibi. Bazıları buraları seçerken hocaları özellikle bu 6 kişilik grubu SAFRANBOLU projesinden sorumlu tutar.

Safranbolu’ya gelirken arabaları bozulur, karşılarına yardım edecek biri çıkar ama güven vermeyen biridir. Az konuşur ve bakışları bir tuhaftır. Aksilikler rezervasyonlarının iptal edildiğinin öğrenmesi ile devam eder ve kalacak yer nerede ise yok gibidir. Buldukları boş bir KONAK’a yerleşirler ya da adeta bu KONAK’ta kalmaları için birileri tarafından yönlendirilirler. Baştan her şey güzeldir ama saatler gece yarısına yaklaştıkça sıra dışı şeyler olmaya başlar.



KOLPAÇİNO (2009)

 


“Bir Şehir Efsanesi”  Yönetmen
Ali İnanç Senaryo: Şafrak Sezer, Suat Özkan, Kaan Ertem Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım İyi Seyirler Film/Şenol Zincir, Selin Altınel Kurgu: Hakan Akol , Sanat Yönetmeni: Çağrı Aydın, Kostüm Tasarım: Esra Bayram, Yapım Koordinatörü: Cenk Yengin, Yapım Koordinatörü Yardımcısı: Oya Biricik, Koordinasyon:Serdar Taşkesenlioğlu, Yapım Asistanı: Aysel Ören, Yardımcı Yönetmen: Mustafa Kara, 2. Yardımcı Yönetmen: Özgür Sevimli, Yönetmen Yardımcısı: Ebru Kahraman, Reji Ekibi: Cüneyt Karakuş, Özgür Fırat, Kamera Asistanı: Selçuk Aytekin: Barış Sengelli, 1. Kamera Asistanı: Doğan Arslan, Kameraman : Ali Özel, Alex Hergeleci, Şefik Ağırtmış, JimmyJib: Ersin Onuk, Set Fotoğrafları: Barış Eskicioğlu, Mehmet Ömür, Panther Asistanı: Ahmet Seslikaya, Online Kurgu: Ersin Kahraman,  PostProdüksiyon Sorumlusu: Cem Tosya, Kopya Baskı: Tamer Eşkazan, Renk Düzenleme: Tolga Girici PostProdüksiyon Asistanı: Mert Türken, Negatif Kayıt: Kadir Burç, Işık Şefi: Engin Altıntaş, İbrahim Uzelli, Veli Oymak, Ahmet Şengün, Şerif Atar, Jeneratör: Sinan Altuntaş, Sanat Yönetmeni yrd:. Çağıl Erdoğan, Kostüm Ekibi: Durmuş Koçyiğit, Ahmet Kerimoğlu, Ceyda Biner, Özlem Baş, Ahmet Yıldırım, Sanat Asistan: Doruk Mireli, Osman Çankırılı, Mahmut Atabay, Kostüm Asistanı: Melike Önay – Makyaj: Luba Taseva, Sahra Çelik, Ali Bora, Nilay Aydın, Özel Makyaj: Neslihan Aydın, Kuaför: Şahin Gül, Ümit Talipbulut, Ses Kayıt: Çağdaş Karagöz, Optik Ses Transfer: Soner Koç, Boom Operatörü: Burak Ekil, Efekt: Ahmet Kerimoğlu, Hamza Şahin, Ahmet Yıldırım, Özel Efekt Süpervizörü: Cihat Parlak, Prodüksiyon Amiri: Erhan Güler, Bahar Bakkal, Erhan Toker, Basın Danışmanı: Gülistan Tartar, Prodüksiyon Asistanı: Ömer Tunar, Set Amiri : Kemal Şahin, Set Ekibi: Dursun Kaplan, Eyüp Cevahiroğlu, İrfan Toprak, Ertuğrul Yazıcı, Hüseyin Omay, Recai özek, Ahmet Akçay, Kenan Gül, Olcay Abbas, Adem Öğmen, Aykut Dere, Metin Dereli, Yüksel Yaban, Dublör: Ali Furuncu, Levent Kar, Sinan Altuntaş, Volkan Deniz, Mehmet Özdemir

Oyuncular : Şafak Sezer ( Özgür), Aydemir Akbaş (Sabri), Hakan Ural (Sırrı), Ali Çatalbaş (Tayfun), Ali Sürmeli (Ateş), Eriş Akman, Haktan Pak (Ercan), Burcu Suna (Sudem), Aydemir Akbaş, Mert Saka (Taarruz), Abdullah Toprak, Bahar Bakkal, Ebubekir Öztürk (Ganyotçu), Serkan Şengül (Şahin), Ömer Kurt (Efendi), Hüseyin Elmapınar (Hüseyin), Cenk Kangöz (Taarruz), Abidin Yerebakan (Ekrem), Duygu Özçelik (Pelşnsu), Güzin Usta (Sabriye), Gizem Denizci (Burcu), Hakan Aysev (Hakan), Kemal İnci (Kudret), Özkan Ayalp (Ekrem), Burak Öncü, Gözde Acar, Ali Tahtacı, Bülent Akkuş, Vedat Ercan, Halis Bayraktaroğlu, Yılmaz Han, İhsan Etöz, Erdal Bıyık, Çağdaş Karagöz, Alper Alp, Mustafa Gökdağ, Hakan Yolcu, Tolga Uzun, İdris Gür, Engin Usel, Gürcan Tezcan, Özgür Yavuncu, Murat Şahin, Murat Kangal, Mustafa Türkoğlu, Ali İpek, Aykut Kutarak, Celal Özbuldak, Can Serkan Uztak, Hakan Yalçın, Özgür Dolu, Özgür Kal, Ayhan Kanat, Nail , Çakırerk, Ayhan Alataş, Bora Özder, Yusuf Korkut, Vahit Karabaş, Yahya Yazar (Hüseyin), Ahmet Cemil (Temizlikçi), İrfan Aslanhan, Cansel Kula (Ceren), Engin Özdemir (1. Erkek), Engin Arsuman (2.erkek), Burak Türker (Suat), Kaan Ertem (polis), Yakup Konca (polis), Tarık Doğan (polis), Şahin Gül (polis), Fatih Ömür (Cezmi), Yavuz Çelik

Konu: Tayfun, İstanbul’un ünlü mafya babalarından biri olan Ateş bey’in uyuşturucu mallarını dağıtan bir ayakçıdır. Özellikle sosyetik gençlerin arasına karışıp onlara mal satar. Onların yaşadığı hayata hayrandır. Hep öyle olmak ister. Bir gün bir kurnazlık yaparak Ateş bey’in mallarını kendi hesabına indirir ve parayı getirmez.

Ateş bey, Tayfun’u sert bir şekilde tehdit eder. Eğer ki kendisinden çaldığı malları bir hafta içinde getirmezse onu öldüreceğini söyler. 50 bin dolar da ceza keser . Ateş bey’in tehdidinden paniğe kapılan Tayfun, bu âlemin duayenlerinden “Mahallenin Abisi” olarak bildiği Sabri’ye danışır. Sabri bu âlemde her şeyi görmüş geçirmiş bir kişidir. Sabri, bu parayı kazanmanın en hızlı ve güzel yolunun “İllegal Kumarhane” kurmak olduğunu söyler. Fakat Sabri’nin bütün mekânları polis tarafından bilinmektedir. Sabri, Tayfun’a eğer temiz bir mekân bulursa bu işi yapıp bir hafta içinde bu parayı fazlasıyla çıkaracaklarını söyler.

Özgür, sonradan görme zengin bir ailenin tek çocuğudur. Müteahhit babası tarafından iyi okullarda kolejlerde okutulmuş, arkadaşlarının hepsi sosyetik çevreden olan, yine sosyetik çevreden bir sevgiliye sahip, son derece steril bir hayat yaşayan bir gençtir. Babasıyla, yeni aldığı 75.000 dolarlık müzik sisteminin kavgasını yapar. Babasının küfür etmesi ses sistemi satıcısı Ercan’ın onuruna dokunur.

Özgür’e uyuşturucu taşıyan Tayfun’un aklına Özgür’ün villası gelir. Polisin aklından bile geçirmeyeceği bir yerdir. Ancak bu iş için Özgür’ün izin vermesi gerekmektedir. Sabri ile birlikte Özgür’ün verdiği partiye katılırlar. Paraya hiç ihtiyacı olmayan Özgür,heyecan olsun diye arada bir anne ve babasının seyahate çıktığı zamanlarda villayı filmcilere kiraya vermektedir.Bu sefer sırf babasına inat ve kendini kanıtlamak, birazda heyecan olması amacıyla villanın kumarhane olmasına izin verir. Kumarhane olarak yeniden dizayn edilen villada ilk gece sakin geçer. O geceki hâsılat çok iyi olmuştur. Özgür kendi payına düşen paradan çok memnundur. Sabri asıl hâsılatın ertesi gece olacağını söyler.

Özgür, ertesi gün ilk gecenin hasılatıyla hemen Burcu’ya lüks bir araba alır. Ertesi gece İstanbul’un ünlü mafya babalarından Ekrem ve Ateş beyin yeğeni Hüseyin mekâna gelir. Üst katta, Kuyumcu Emrullah, Galerici Şahin ve Taksi işletmecisi Efendi ile birlikte barbut atacaklardır. Alt katta ise normal kumar oyunu devam etmektedir. Gece iyi başlayıp sakin bir şekilde devam ederken üst katta barbut oyunu sırasında Ekrem ve Hüseyin arasında tartışma çıkar ve iki mafya adamı silahlarını çekip ateşlerler. Hüseyin, Ekrem ve korumasını vurur. Herkes şoka girmiştir. Özgür bayılır. Hüseyin kaçarken Tayfun’u tokatlayıp tehdit eder.

İki ceset üst katta yerde yatmaktadır. Sabri, Ekrem’in mafya babası Sırrı’nın abisi olduğunu ve Sırrı’nın bu işi öğrendiği anda hiç kimseyi yaşatmayacağını söyler. Polise gidilirse müthiş bir rezalet çıkacak ve hem cinayete yataklıktan hem de illegal kumarhane’den dolayı ceza alacaklardır. Ayrıca bu iş polise yansırsa Ateş ve Hüseyin zaten hepsini vuracaktır.. İki arada bir derede kalırlar. En iyi çarenin cesetleri götürüp bir yere bırakarak, sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarına devam etmek olduğu konusunda anlaşırlar.

Cesetleri yok etmek için bir adam bulurlar ancak bu adam kendilerini aldatır ve dolandırır. Mecburen iş başa düşmüştür. Cesetleri kendileri bir yerlere götürüp yok edeceklerdir. Ağabeyinin kumar oynamaya gittiğinden haberi olmayan Sırrı, o gece yapacakları bir iş toplantısına katılması için abisini arayıp durur ancak ulaşamaz. Merak eder.

Bu sırada Hüseyin de Ateş beye ulaşmış ve durumu anlatmıştır..Ateş bey, Hüseyin’e hemen villaya gitmesini ve görgü tanığı kaç kişi varsa hepsini toplayıp getirmesini söyler.

Özgür, Tayfun, Sabri, Emrullah, Efendi, Şahin ve Ganyotçu’dan oluşan yedi kişilik ekip maceralı bir yolculuktan sonra cesetleri Kilyos taraflarında denize atarlar.

Sırrı’nın adamları da Özgür’ün evinin yerini tespit ederler ve neler olduğunu anlamak için villaya giderler. Her iki grup Özgür’ün evinde karşılaşır ve aralarında çatışma olur. Çatışmada Taarruz’un dışındaki herkes ölür. Taarruz kaçarak Sırrı’ya olanları anlatır.

Evdeki çatışmadan haberi olmayan Özgür ve diğerleri, cesetlerden kurtulmanın rahatlığı ile eve gelirler ve evdeki manzara ile karşılaşırlar. Evde çatışma olmuş ve sekiz kişi birbirini vurmuş yatmaktadır. Şoka girmiş vaziyette öylece dururken, ses sistemi satıcısı Ercan ve sevgilisi Pelinsu gelir. Ercan, Özgür’ün babasının kendisine yaptığı hakaretlerin ve alacağının derdindedir. Ercan ve Pelinsu da manzarayı görünce şoka girerler. Pelinsu, yerde yatanlardan Hüseyin’i tanır. Bu sırada eve Sırrı ve adamları gelir. Orada bulunan herkesi toplayıp götürürler.

Sırrı ve adamları, büyük bir çamaşırhane’de onlara işkence yaparlar. Sırrı, bu manzaraya dayanamayan Pelinsu’yu dışarı gönderir. Pelinsu tuvalette Ateş beyin adamlarını arayarak Hüseyin’i Sırrı’nın öldürdüğünü, başlarının belada olduğunu ve yerlerini bildirir.

Derhal çamaşırhaneye gelen Ateş ve adamları ile Sırrı ve adamları arasında şiddetli bir çatışma olur..Özgür ve diğerleri saklanarak bu çatışmadan kurtulurlar. Onların dışındaki herkes ölür. Ortalık sakinleştikten sonra dışarı çıkarlar.

Olay bitmiştir. Sabahleyin herkesin Eyüp Sultan’a gidip tövbe ettiğini görürüz. Herkes gizli bir suçluluk psikolojisi içindedir.. Kimse kimsenin suratına bakamaz..Herkes sessizce dağılır.

Tayfun, olay anında sakladığı masanın parasını Özgür’e verir.. Evdeki cesetleri zaten Sırrı’nın adamları götürmüştür. Özgür’e o parayla evi onartmak kalır. Anne ve Babası döndüğü zaman bambaşka bir Özgür’le karşılaşırlar.Uyuşturucuyu bırakmış,ailesini ve sevgilisini seven, hayata daha bağlanmış bir Özgür.. Ancak onları yine de son bir sürpriz beklemektedir

KISKANMAK (2009)

     

Senaryo Ve Yönetmen: Zeki Demirkubuz, Görüntü Yönetmeni : Emre Erkmen, Eser: Nahid Sırrı Örik, Yapımcı : Yerli Film / MaviFilm , Zafer Çelik/ Zeki Demirkubuz Ortak Yapımı Sanat Yönetmeni : Nilüfer Çamur Giritlioğlu , Kostüm Tasarım: Ceylan Şenbark, Kostüm Tasarım Asistanı : Sevgi Duman, Yardımcı Yönetmen: Özkan Yılmaz, Fragman Kurgu : Ersin Kahraman, Online Kurgu: Ersin Kahraman, Kurgu: Zeki Demirkubuz, Tamer Eşkazan, Renk Düzenleme: Tolga Girici, Negatif Kayıt : Kadir Burç, Işık Şefi : Hatip Karabudak, Sanat Asistanı: Mehmet Seyhan Ünver, Makyaj: Emine Türk, Ses Tasarım: Suat Onur Ayas, Ses Kayıt: Murat Şenürkmez , Optik Ses Transfer : Soner Koç , Miksaj: Serdar Öngören, Boom Operatörü: Furkan Atlı, Özel Efekt Süpervizörü: Cihat Parlak, Cast Sorumlusu : Türkan Sinanoğlu , Teaser Afiş Tasarımı : Rodin Alper Bingöl, Ortak Yapımcılar: Temel Kerimoğlu, Baha Serter, Kadir Albaş,

Oyuncular : Serhat Tutumluer (Halit), Berrak Tüzünataç (Mükerrem), Nergis Öztürk (Seniha), Selen Uçer, Hasibe Eren, Münire Apaydın, Birsen Dürülü, Bora Cengiz , (Nüzhet), Radife Baltaoğlu (Nuriye Hanım), Nergis Çorakçı, Özlem Ünaldı (Emel), Rafi Emeksiz, Ferda Işıl, Serdar Orçin (Savcı), Deniz Alan (Eribe), Hatice Aslan, Nihal Koldaş, Reyhan İlhan, Mustafa Uzunyılmaz, Hakan Salınmış, Rafi Emeksiz, Can Anamur, Birsen Dürülü, Şule Demirel, Yeşim Gül, Hatice Aslan,

Konu: 1930’lar Zonguldak... 29 Ekim gecesi Cumhuriyet balosu yapılmaktadır. Bu küçük, sıkıcı kömür kentine iki ay önce taşınan maden mühendisi Halit, eşine az rastlanır güzellikteki karısı Mükerrrem, Halit’in kız kardeşi ve sığıntısı Seniha da davetlilerin arasındadır. Kentin en zengin ailesinin oğlu Nüshet, yengesini dansa kaldırdığında, oturduğu kuytu köşeden onları gözleyen Seniha, Mükerrem’in bu kız gibi güzel çocuğa karşı koyamayacağını hemen farketmiş, Tanrı’nın onu çirkinliğin yazgısına boyun eğen olmaktan, güzelliğin kaderini çizen mertebesine yükseltmeye karar verdiğini o anda anlamıştır.

Kıskanmak Filmi Konusu

Zeki Demirkubuz, Nahit Sırrı Örik’in 1946 yılında yazdığı aynı adlı romanından senaryolaştırdığı filmi Kıskanmak’ı NTV’ye anlattı: “Çirkin bir kadının bir gün fırsatını bulunca ne gibi trajedilere yol açabileceğini merak ettim.”2006 yılında Kader adlı filmi ile Altın Portakal’da “En İyi Film” ödülünü kazanan Zeki Demirkubuz’un son filmi Kıskanmak‘ın çekimleri Safranbolu’da devam ediyor. Serhat Tutumluer, Berrak Tüzünataç ve Nergis Öztürk’ün rol aldığı film bir roman uyarlaması… Yazar Nahit Sırrı Örik’in 1946 yılında yazdığı aynı adlı romanından senaryolaştırılan film, 1930’lu yılların Zonguldak’ında geçiyor. Bu Demirkubuz’un ilk dönem filmi.

Demirkubuz filmini, ele aldığı kişilikleri ve filmlerinde neden müzik kullanmadığını NTV’ye anlattı:“Yine insanın doğasıyla ilgilenen bir film hazırlıyorum. Bu anlamda da tema ve mesele olarak diğer filmlerimden farkı yok. En büyük farkı anlattığı dünya, atmosferi ve dönem olması. Dönem filmi olunca diğer filmlerimde olduğu gibi birşey değil… Çok daha fazla talepleri olan bir film. Mesela film için kullandığımız ev sıfırdan yapıldı, İstanbul’dan kamyonlarca eşya getirildi. Tüm kostümler dikildi.

"Çirkinlik kavramından etkilendim.

Çirkin olmanın nasıl bir şey olduğu üzerine çok kafa patlattım. Çirkin olmaktan güzelliğin nasıl göründüğünü görmeye çalıştım ama çok büyük emek verdim bu konu için. Gündelik hayatta hiç fark etmediğimiz, adam yerine bile koymayacağımız bir insanın sıradan hatta çirkin bir kadının hatta kurumuş bir kadının dünyasında neler olabileceğini hatta bir gün fırsatını bulunca ne gibi trajedilere yol açabileceğini çok merak ettim. Zaten romanı çekmeye karar verince diğer her şeyi unuttum, tamamen buna odaklandım.

Kişilikleri izleyiciye hissettirmek… “Genel olarak sevsinler ya da sevmesinler ilişki kursunlar ya da kuramasınlar… Benim istediğim şey de budur zaten. Bir kişiliği hissetmelerini sağlamak. Bir insanla tanışırsınız. İsterseniz bu insanı çok sevin, isterseniz nefret edin; eğer bu bir kişilik uyandıramamışsa sizde sevginiz ya da nefretiniz birkaç gün sonra geçer. Ama bir kişilikse hangisi olursa olsun, sizde bir şey uyandırır. Bir duygu yaratır sizde. Benim amaçladığım şey zaten böyle bir şey. Yurtdışı ya da yurtiçinde bu fark etmiyor. Sadece böyle bir kişiği hissettiklerini görmek istiyorum ve görüyorum.

"Filmlerimde neden müzik kullanmıyorum?

Sinemayla müzik kötü bir evlilik… Tuhaf bir evlilik… Hiçbir kriteri olmayan aşağılık bir evlilik derecesinde birbirini kullanan evlilikler vardır. İnsanlar birbirlerini kullanmak için o ililşkinin içinde kendilerini bulurlar. Günümüzde müzikle sinema ilişkisi biraz da buna benzedi. O onun pisliklerini eksikliklerini kapatıyor, diğeri de onun pisliklerini kapatıyor. Bunu böyle görüyorsam, bu konu benim dikkat etmem, hatta dikkat etmemden öte tavır göstermem gereken bir konu. Bir sahneyi yeteri kadar olması gerektiği gibi anlatamazsınız yine aynı şekilde mizansenini sahnenin yazılma amacını anlatamazsanız müzik devreye girer.” (www.baglanbize.com)