Evi Burak Saraçoğlu Genel Koordinatör: Coşkun Tözen, Kurgu: Aziz İmamoğlu, Orhan Orsman, Müzik: Tolga Sunter, Reji Koordinasyon: Özkan Çelik, Devamlılık: Ceren Şahan, Reji Asistanı: Faruk Hacıhafızoğlu, Sanat Yönetmeni: Aylin Aday, Prodüksiyon Amiri: Şaban Tokdemir, Yardımcı Yönetmen Fehmi Öztürk, Yönetmen Yardımcısı: Özkan Çelik, Kamera Asistanı: Sedat Şahin, 1. Kamera Asistanı: Ulaş Ülker, Set Amiri: Burak Arkış, Set Asistanları: Coşkun Yıldırım: Sercan Özkaya, Hakan Şişman, Burak Yılmaz, Işık Şefi: Serdar Ünlütürk, Işık Asistanı: Tekin Güven , Halil Kasap, Kostüm Sorumlusu: Demet Kadızade, Ses: Bülent Kılıç, Adem Doğan, Mustafa Öztürk, Sanat Asistanı: Didem Kaplan, Kostüm Asistanı: Beyhan Selçuk, Kuaför: Ergun Gezer, Makyaj: Özgen Çeliköz, Set Fotoğraf: Faruk Hacıhafızoğlu,
Oyuncular: Cem Davran (Şehzuvar , Nail
Kırmızıgül , Bülent Şakrak (Haydar), Kutay Köktürk, Hakan Meriçliler (İrfan
Abi), Nail Kırmızıgül (Metin), Macit Sonkan , Alp Korkmaz (Timur), İrem Altuğ
(Zeynep) , Hakan Gerçek (Selami), Gözde Seda Altuner (Aydan), Erkan Avcı (Soner),
Nevin Efe (Selmin Teyze), Yalçın Kaftanoğlu (Demircan Abi), Sedrdar Kemal
(Ozan), Didem Ellialtı (Nesrin), Selçuk Borak (meyhaneci), Umut Tabak (Soner’in
arkadaşı), Ersin Olgaç (Çarli), Erkan Kolçak Köstendil (kahveci), Celal Acaralp
(Yazlıkdaki garson), Engin Şenyurt (Küçük Şehsuvar), Alperen Çelik (Küçük
Haydar), Can Yılmaz, ERmre Çakman, Hüseyin Sevimli, Murat Akpınar, Zafer F.
Yörük, Şükrü Kaya, Ali kemal Yılmaz, Kenan Mohikana, Ayça Bingöl, Macit Sonkan,
Turgay Tanülkü,
Konu: 19 Ağustos 1999 tarihinde
olan depremden sonra Adapazarı’nda dört yakın arkadaşın yaşadığı travmaları,
geleceğe dair umutlarını, arayışlarını ve tutkularını anlattığı gerçek bir
yaşam hikayesi olan “Melekler ve Kumarbazlar” adlı sinema filmini yönetmen
“sert bir taşra filmi” olarak tanımlamaktadır.
Kimi kusurlarına karşın,
özgün bir film; yaratıcı yanlarıyla etkileyen bir sinema örneği. Sanırım ilgiye
değer bir yazar yönetmen geliyor. Ertekin Akpınar'ın ilk filmi, bizlere bir
grup arkadaşın öyküsünü anlatıyor. Adapazarlı bu genç adamları, önce çok kısa
olarak 1999 yılında bir kahvede kâğıt oynarken görüyoruz. Ama sonra ünlü deprem
oluyor ve onlar canlarını zor kurtarıyorlar. İçlerinden birini kurban
verdiklerini de sonradan anlıyoruz. 10 yıl sonrasına geldiğimizde, hayat devam
etmektedir. Ve arkadaşların kaderi pek değişmişe benzememektedir. Yine kahvede
bol bol okey oyunu, hayata tutunmak için umutsuzca arayışlar. Özel yaşamları
ise büsbütün perişan... Hemen hepsi depremde bir yakınını kaybetmiştir, hatta
İrfan tüm ailesini yitirerek, yetenekli bir sanatçıdan alkolik bir boheme
dönüşmüştür. Çoğu, sokakta görsek kaldırım değiştireceğimiz tehlikeli birer
görünüm taşırlar: Aramızda dolaşan birer serseri mayın, patlamaya hazır birer
canlı bomba... Ancak tümüyle serseri görünümlerinin ardında kırılgan kişilikler,
açık bir yara gibi duyarlı yürekler yatmaktadır. Hepsi bir ilişkinin, bir
sevginin, tutunacak bir dalın peşindedir. Ama bu kolay olmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder