Powered By Blogger

15 Ekim 2024 Salı

NEFES; VATAN SAĞOLSUN (2009)

 


Yönetmen:
Levent Semerci, Senaryo: Mehmet İlker Altınay, Levent Semerci, Hakan Evrensel, Eser: Hakan Evrensel, Müzik: Fırat Yükselir, Görüntü Yönetmeni: Levedo, Yapım: Murat Akdilek, Levent Semercİ 2. Yönetmen: Barış kaya, Yardımcı Yönetmen: Hande Güzide Türkel, Yönetmen Asistanı: Senem Bat, Öykü Ataman, Serkan Yüksel, Kurgu: Erkan Erdem, Levent Semerci, Sanat Yönetmeni: Soner Caner, Kostüm Tasarım: Gökçe Gürcanlı, Uygulayıcı Yapımcı Barış Kaya, Yapım Sorumlusu: Aytunç Demirkaya, Tolga Afşin Kaya, Yapım Asistanı: Kenan Erkırgız, Alper Başdemir, Ahmet Ercan, Mehmet Güzel, Hakan Yusuf Yardımcı, Levend Çağıl, Okan Oflaz, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Orhan Sever, Işık Ekibi: Ali Şimşek, Özer Çalık, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Sezgin Keriş, Kamera Operatörleri: Levent Semerci, Barış kaya, Hande Güzide Türkel, Şenol Altun, Tufan Kılınç, 2. Kamera Asistanı: Dmtry Mikhatlov, Loader: Kadircan Kulbay, Makyaj asistanı: Gülden Arı, Reyhan Okumuş, Şiyar Şerif Akyapı, Özel Efekt Koordinatörü: Özcan Yıldız, Teknisyenleri: Ömer Yıldız, Erman Yıldız, Uğur Talay, Binali Deli, Set Amiri: Ahmet Ercan, Bayram Ataş, Set Ekibi: Tarkan Özer, Resul Yener, Hüseyin Tolan, Hurşit Enliçay, Mehmet Erol, Mustafa Erol, Servet Orakcan, Arif Özen, Kurgu: Levent Semerci, Erkan Erdem, Kurgu Süpervizörü: Barış kaya, Kurgu Asistanı: Senem Bay, Reji Koordinasyon : Çağıl Nurhak Aydoğdu, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Işık: Orhan Sever, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Makyaj Ekibi: Özer Çalık, Makyaj: Soner Caner , Ses Teknisyeni: Tolga Yelekçi, Set Amiri: Bayram Ataş, Cast Ajansı: Layla Şirin Ajans Uygulayıcı Yapımcı: Barış kaya, Yapım Koordinatörü: Orhan Erkal, Pelin Ekinci kaya,

Oyuncular: Mete Horozoğlu (Mete Yüzbaşı), Gökçe Özyol (savcı), Engin Baykal (Sedat Ünal), Banu Çiçek (Zeynep), Turgay Atalay (Yüzbaşı Habercisi), Okan Avcı (Üsteğmen Habercisi), Barış Bağcı (barış Üsteğmen), Utku Duman (Utku ), Rıza Sönmez (Doktor Kod), Ertunç Atar (Ertunç), İbrahim Aköz (ibo), Muharrem Bayrak (Mami), Doğukan Polat (Doğukan), Özgür Eren Koç (Resul), Cem Bilgin (Cemo), Barış Aydın (Cemil), Koray Kaya (Koray), Göktay Tosun (Göktay Çavuş), Hakan Bulut (Hakan), İlker Kızmaz (İlker Çavuş), Onur Gürsoy (Onur), Doruk Şengezer (Doruk), Akan Atakan (Akan), Soner Caner (Soner), Serkan Altıntaş , Birce Akalay , Berk Balcı, Cüneyt Deniz, Ekin Bulut, Emre Yetim, Engin Baykal, Ertunç Atar, Faruk Uysal, Güray Gürsel, Hakan Turutoğlu, İlker Kızmaz, Kadircan kulbay, Melih Kokucu, Orhan Soylu, Özcan Tekcan, Ömer Tahsin Çetin, Özgür Eren Koç, Rıza Sönmez, Serkan yakan, Turgay Atalay, Utku Duman,  [1]

Çok uzun yıllardır tartışmasız biçimde ülkemizin en önemli gündem maddesini oluşturan Kürt sorunu, başlı başına inceleme konusu yapılabilecek biçimde beyazperdeye de yoğun olarak yansımış durumda. "Işıklar Sönmesin"den "Fotoğraf''a, "Büyük Adam Küçük Aşk"tan "Güneşe Yo!culuk"a, "Min Dit"ten "iki Dil Bir Bavul"a kadar değişik bakış açıları ve farklı duyarlıklarla yaklaşılan sorunun "Nefes: Vatan Sağolsun" gibi bir örnekle de ele alınması kaçınılmazdı. Levent Semerci ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu "Nefes: Vatan Sağolsun"da kimilerince çok haksız biçimde 'militarist', 'milliyetçi' vb. olarak nitelense de çok tuhaf biçimde bize neredeyse unutturulmak istenen şeyi, savaşın iki tarafı olduğu gerçeğini hatırlatıyor öncelikle. Karla kaplı dağ başında, her an saldırı tehdidi altındaki bir karakolda görev yapan 40 kişilik koruma timinin alabildiğine gerçekçi çizilmiş öyküsü var karşımızda.

Semerci, müthiş bir sahneyle açtığı filminde seyirciyi alıp o sınıra, namlunun ucuna götürmeyi, olan biten her şeyi derinden hissettirmeyi başarıyor ki bu denli olgunlaşmış ve içten bir sinema diline ulaşmış olması hakkında yalnızca 'şaşırtıcı' denilebilir. Yüzbaşıyı canlandıran Mete Horozoğlu başta olmak üzere, büyük çoğunluğu güzel sanatlar eğitimi gören öğrencilerden oluşan yarı profesyonel kadronun sergilediği oyunculuklar karşısında da saygıyla eğilmek gerekir. Sınır karakolundaki askerlerin acıları, sevinçleri, beklentileri, korkuları, yalnızlıkları, aileleriyle telefon konuşmaları, helikopterlerin ya da kalaşnikofların sesi kadar gerçekçi ve içeriden gözlemlerle aktarılmış. Etkileyici bir görüntü ve çarpıcı bir kurgu çalışmasıyla desteklenen öykünün, bizim "Çıplak ve Ölü"müz, bizim "Tatar Çölü"müz, bizim "Kontrol Nokta"mız, bizim "İnce Kırmızı Hat"tımız olduğunu söylemek hiç de abartı olmayacaktır. Telefonda "Sen seviyorsun diye, gittiğinden beri köfte yapmadım oğlum" diyen bir anne elbette seyirciyi ağlatabilir ama "Nefes: Vatan Sağolsun"un genel yaklaşımda da da ayrıntılarda da duygu sömürüsüne kaçmamaya azami özen gösterilmiş bir film olduğunun altını tekrar çizdim. Tıpkı, yaralı ele geçirilen gerilla kızın ameliyatında ya da kanlı, şiddet dolu final sahnesinde olduğu gibi ...

Türk sinemasındaki savaş öykülerinin kaderini değiştiren; teknik, estetik, psikolojik çıtayı çok yükselten, müzik çalışmasına da ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir film ... Unutmayın, "Uyursanız ölürsünüz ... Sen ölürsün, sen de ölürsün ... Sen uyursan herkes ölür ... " (TA.) SİNEMA “En İyi 100 Film”

Yeşilçam Ödülleri 22 Şubat 2009 (Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür (TÜRSAK) Vakfı ve Beyoğlu Belediyesi'nin işbirliğiyle, Turkcell'in ana sponsorluğunda

►Nefes: Vatan Sağ Olsun “En İyi Film”

►Nefes: Vatan Sağolsun, “Levent Semerci” (Turkcell İlk Film Ödülü)



[

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder