Powered By Blogger

22 Ocak 2023 Pazar

 

ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA BİR SEVDA (2009) 

Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın, Görüntü Yönetmeni : Tangör Toydemir Müzik: Serkan Akgün, Yapım Ülkü Erakalın Kurgu: Serhat Solmaz, Focus Puller: Ahmet Açıkkol, Işık Asistanı: Görkem Yücetepe

 Oyuncular: Ediz Hun (Ruhi Sözen), Selma Güneri, Tomris Oğuzalp, Irmak Ünal, Özgür Özberk, Cenk Sözeri, Tuğrul Meteer, Kutalp Bağlan, Aysun Güven, Selim Gürata, Esen Günay

 

ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA BİR SEVDA" "Verdiği sözü tuttu” Efsane sanatçı… Kendisine ödül olarak verilecek ilk şarkısını okuduğu mikrofonuna kavuşacaktı…

 Kavuştu da… Mikrofonu eline aldığı an, hazırladığı mutlu yolculuğun sonu gelmişti… Bir koltuğa yığılır gibi oldu ve fenalaşıp kendisini kaybetti… Çağrılan doktor ilk müdahaleyi yaptığında ise, büyük sanatçı çoktan hayata veda etmişti… İstediği de buydu zaten… Son arzusu istediği gibi gerçekleşti… Zirvede doğmuştu… Bütün efsane sanatçılar gibi zirvede öldü…

 # Sanat Güneşimiz ZEKİ MÜREN'i bu filmimde; sinemamızın efsane oyuncusu Ediz HUN beyefendinin canlandırması, çalışmamda ayrıca bir önem ve değer taşımaktadır.

 Ayrıca eklerin arasında sunduğum; Türk Eğitim Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı'nın özel izinleriyle (bu çalışmama inandıklarını göstererek) Zeki MÜREN'in en önemli şarkılarını "ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA BİR SEVDA" filmimde son müziği olarak kullanmam ve de sesini değerlendirmem için verdikleri izin, Türk Sanat Müziğimiz adına da önemli bir olaydır.

 Ve inanıyorum ki bu filmim, Türk Sanat Müziğimize de önemli bir arşiv ve belge olarak kalacaktır.  Sanata 60 yılını vermiş bir Yönetmen, Müzisyen, Besteci, Yazar ve Sanat Tarihçisi olarak, böylesine önemli bir çalışmaya imza attığım için gururluyum.

Saygılarımla arz ederim efendim.

Ülkü ERAKALIN


FİLMİ İZLE 



 

 

BÜYÜK OYUN (2009) 

Yönetmen: Atıl İnanç, Senaryo: Avni Özgürel, Atıl İnanç Görüntü Yönetmeni Önder Güral, Müzik: Tuluğ Tırpan Yapım: TFT Film/Ayfer Özgürel, Avni Özgürel Kurgu: Aziz İmamoğlu, Atıl İnanç, Uygulayıcı Yapımcı: Belgin Baştürk, Dderya Tarıom, Yardımcı Yönetmen: Mustafa Kara, Yönetmen Yardımcısı: Ebru Kahraman, Sanat Yönetmeni: Koray Fındıkoğlu, Kostüm Sorumlusu: Seden Tunçer, Ses: Bayram Karaman, Zeynel Demir, Işık Sorumlusu: Aydın Sarıgül, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Ali Şener, Prodüksiyon Yardımcısı: Feridun Hocalar, Kamera Asistanı: Ali Aşır, Set: Aziz Kenderli, Hasan Kırkayak, Set Fotoğrafları: Celal Erdoğdu, Ferhat Uludağlar, Uğurtan Aydemir, Ulaşım Ekibi: Salih kaya, İbrahim Şener, Şaban Altın, Osman Hızlı, Muhasebe: Naciye Duran, Ofis Çalışanları: Ziya Altunok, Emre Altınok, Set: Aziz Kenderli, Hasan Kırkaya,

 Oyuncular: Suzan Genç (Cennet), Selen Uçer (Amire), Serdal Genç (Nebi), Serkan Genç (Seyit), Rana Cabbar (Metin), Haktan Pak (Bediha), Selim Bayraktar (Miço), Zeynep Arslan, Nalan Kuruçim (Dilek), Özgür Karta (Azim)l, Zeynep Taş (TRetibe), Serhan Erbek (1. ASdam), Emre Saka (2. Adam), İmat Kasapaoğlu (tüccar), Ken Dekan (Amerikan askeri), Zekeriya Karakaş (pırpır sahibi), Hasan Ocakoğlu (Musa), Kadir Hoca (İbrahim), Aysel Anlı (cennet anne), Zuhal Erman, Senem Döner

 Konu: ABD’nin Irak’ı işgal sürecinde direnişçileri yakalamak için operasyon yapan askerlerin bastığı köyde bütün ailesini kaybeden Cennet hayatta bir başına kalmıştır. Yaşamı boyunca köyünün dışına adım atmamış bu genç kız çaresizliğin dayattığı cesaretle Kerkük’te berber olarak çalışan ağabeyi Azim’i bulmak için yola çıkar. Ama Kerkük’e vardığında ağabeyinin de bir patlamada yaralandığını ve Türkiye’deki bir hastaneye götürüldüğü öğrenir. Ağabeyine ulaşmak için Türkiye’ye gitmeye karar veren Cennet yaşadığı ağır travmanın ve kaybedecek bir şeyi kalmamasının yarattığı kayıtsızlıkla çıktığı zorlu yolculukta güç bulduğu tek dayanağı öfkesidir.. Terör ve şiddetin hakimiyetinde olan dağlık IrakTürkiye sınırını kaçakçı grubu ile geçmeyi deneyen Cennet tecavüze uğrar ve intiharı dener.. İslamcı bir örgütün elemanları tarafından kurtarılan genç kız bu kişilerle birlikte geçtiği Türkiye’de ağabeyini bulma ümitlerinin tükendiği noktada farklı ve geri dönüşü olmayan bir yola girecektir..

 ÖDÜL:

Ankara Film Festivali 21 Mart 2010

► Sabri Tuluğ Tırpan “En İyi Özgün Müzik”

►Selen Uçer “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”

►Suzan Genç’e “Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu”

Seçici Kurul Üyeleri: Ertan Yılmaz, Mahir Günşıray, Tayfun Pirselimoğlu, Fırat Yücel ,ve Hasan Ali

 

BÜŞRA (2009) 

Yönetmen: Alper Çağlar, Senaryo: Bahadır Boysal, Alper Çağlar, Görüntü Yönetmeni: Ulaş Zeybek, Müzik: Teoman, Cahit Berkay, Panther Operatörü: Aris Aslanoğlu, Yapım: Akare Film/ Alper Akman Yardımcı yönetmen: Umut Uluçınar, 2. Yardımcı Yönetmen: İzlem Genç, Yönetmen Asistanı: Ayşe Başkaya, Storyboard Tasarım: Emre Sirel, Kameraman: Adem Güven, 1. Kamera Asistanı: Çağlar Kanber, 2. Kamera Asistanı: Alp KOrfalı, Steadicam Operatörü: Tuncay Başpınar Sanat yönetmeni: Duygu Kabaçam, Kostüm Şefi: Özlem Baş, 1. Sanat Aisistanı: Onur Kurultay, 2. Sanat Asistranı: Hakan Sallı , Makyöz: Özlem Coşkun, Kuaför: Ali Aydın, Set Fotoğrafçısı: Özge Özdemir, Casting Direktörü: Renda Güner, Castin Asistanı: Hülya Çelen, Set Teknisyeni: Serkan Karaca, 1. Işık Asistanı: Mustafa Esin, 2. Işık Asistranı: Kemal Öztürk, Prodüksiyon Amiri: Cihan Abdullaoğlu, Prodüksiyon Asistanı: Görkem Saygıner, Set Amiri: Melih Sezgin, Set Asistanları: Hüseyin Pulaş, Ayhan Çevrim, Murat Pulaş, Grip Operatörü: Aris Aslanoğlu, 1. Asistan: Gökay Pulaş, 2. Asistan: Yunus Öğüt, Müzik: Aziz Berk Erten, Ufuk Evcimen, Yağmur Sarıgöl, Kurgu: Alper Çağlar, Yapım Sorumlusu: Emre Önel, Laboratuar: Sinefekt, Film Transfer: Ahmet Saraçoğlu, Görsel Efektler: Özgür Taparlı, Teknik Yönetici: Yusuf Özbek, Kopya Baskı: Mustafa Koç, Ersan Gümüş, Ayhan Kısa, Renk Düzenleme: Burcu Doğanay, Film Yıkama: Orhan Turgut, Selahattin Turgut, İlhan Özkan, Sinan Kılıç, Aydın Yeniçeri, Bora Büyükdikbaş, Hüseyin Sargın, Süleyman Göktaş, Serkan Yiğitkoç, ihan Kılıç, Ses Tasarım: Cenker Kökten, Final Mix: Serdar Öngören, Ses Süpervizörrü: Taylan Oğuz, Jenerik: Alper Çağlar, Bahadır Soysal

 Oyuncular: Mine Kılıç (Büşra ), Tayanç Ayaydın (Yaman), Ayşe Çiğdem Batur (Alara), Çoşku Cem Akkaya (Ferit), Gülay Deniz (Melek), Kaan Urgancıoğlu(Titrek), Enise Ütük (Selen), Alpay Özdoğancı (Selim Bey), Kaan Urgancıoğlu (Titrek), Erdi Işık (Morgöz), Can Emre (Kirli), Murat Prosçiler (Uygar), Gülay Deniz (Melek Hanım), Mutlu Güney (Hikmet Bey), Nesime Alış (Saadet Hanım), Hüseyin Özay (Rahman Bey), Hakan Duran (Cem Tümüdar), Güray Dinol (Fehmi Dal), Serap Engin (Seynep), Oğuzhan Sarıoğlu (Can), Mehmet Ali Yılmaz (Berk), Gönenç Sümer (Hitler Kılıklı), Muhammed Tümer (Boksör kılıklı), Sedat Çağlar (Yusuf), Nadim Güç (Haşim), Türkü Hazer (Elif), Esrin Özgüler (İffet), Duygu Sabancı (Bardaki Kız), Adem Güven (Kameraman), Melih Sezgin (Terzi), Murat Pulaş (Vale), Baha Duru (Aditörün asistanı), Umut Uluçınar (Güvenlik görevlisi), Bernardino Sampoli (Patrti Bodyguard 1)Mert Özer (Patrti Bodyguard2), Serap Gürcüoğlu (Defile protestocusu), Remziye Boz (Defile protestocusu), Nurcan Çelik )Defile protestocusu)

 Konu: "Büşra üniversiteden yeni mezun olmuş, hayata atılmak üzere olan, muhafazakar ve varlıklı bir ailenin türbanlı kızıdır. Modern ve progresif arzuları ile, ailesinin onu yetiştirdiği ve alışkın olduğu değerler kendi içinde bir çelişki halindedir. Zeki, maneviyata önem veren, ve yaşından öte bir bilgeliğe sahip olmasına rağmen muhafazakar veya liberal Türkiye arasında nereye ait olduğunu çözememektedir. Yaman nihilist köşe yazıları ve agresif romanlarıyla tanınan, liberal bir gazeteci yazardır. İçe dönük bir yapısı varmış gibi gözükse de, çok dobra ve pervasız konuşur, damarına basıldığında ortamın gerektirdiği diplomatik üsluba aldırmadan ağzına geleni söyler, bunun sonucunda kaybedebileceklerini umursamaz, aklı ve yeteneği sayesinde yarattığı krizlerin yol açabileceği problemleri aşma gücüne sahiptir. Her kariyer insanı gibi o da belli bir seviyede kente ve kent ilişkilerine mahkum olmuş, gerek kariyerinde gerek özel hayatında kendisiyle çelişebilecek şeyler yapmış ama samimiyete ve açık yürekliliğe karşı daima bir açık kapı bırakmıştır.

 Ferit ise Büşra'nın ailesinin son derece sıcak baktığı bir damat adayıdır. Özünde aşırı tutucu ve önyargılı bir şekilde dindar olan Ferit, iş dünyasında ve arkadaşlarıyla olan sosyal hayatında ise asla gerçek kimliğini deşifre etmez. Sürekli farklı maskeler takan bu asabi genç adam, o kadar farklı kılığa ve davranışa bürünmüştür ki, bu kimliklere özendiği mi yoksa onlardan nefret ettiği mi belli değildir.

 Alara, doğunun aktüel öğretileriyle modern&kentli kimliğini “kendince” birleştirmiş, Yaman ile ilişkisini kaybetmemek için her türlü davranışı benimseyebilecek, alımlı bir genç kadındır. Görünürde mükemmel çift oldukları Yaman'la son zamanlarda araları iyice açılmıştır. Verdiği Yoga derslerindeki özdeyişleri ve felsefeleri kendi hayatına uygulayamamakta, içinde fokurdayan fesatlığı ve Yaman'a olan trajik alışkanlığını aşamayan müstehzi bir insandır.

 Filmin esas konusu Büşra ile Yaman’ın tüm engellere ve ideolojik farklılıklara rağmen önüne geçemedikleri çekim kuvveti, ve sonunda alevlenen aşktır. İnsanların siyasi veya vicdani görüşlerine göre değil, özlerinde yer alan benzerliklere göre değer kazandığı, naif bir aşk.

 Bir yandan Ferit ve Alara’ya ve bir yandan etraflarında tepki ile alevlenen muhafazakar ve liberal çevrelerine rağmen birbirlerine karşı olan hislerini engelleyemeyen Büşra ve Yaman, başlarına gelecek absürt komik engeller ve türlü belalara rağmen önyargılarını bir kenara bırakıp birbirlerini tanımaya bir fırsat verirler.

 Fiyaskoya dönüşen türban defilelerinden, gençlerin çılgınca eğlendiği maskeli balolara, ara sokaklardan mahalle kavgalarına kadar İstanbul'un en güzel ve en kirli yerlerinin var olduğu, sevginin, baskının ve en önemlisi yalnızlığın sorgulandığı bir dram Büşra. Türkiye’nin ve Türklerin birbirlerini kırmaya ve birbirlerinden uzaklaşmaya meyilli olduğu bir dönemde, en insancıl ve doğal duyguların imkansız mücadelesi.

Sonunda ortaya çıkan kaçınılmaz trajedi ise, yaşadıkları toplumun en üzücü gerçeğini onlara mutlak bir biçimde anlatacak: Hoşgörü olmayan toplumlarda, insanlar yalnızlığa mahkumdur." (Kyn: Haberturk)

FİLMİ İZLE 


 

BORNOVA BORNOVA (2009) 

Senaryo ve Yönetmen: İnan Temelkuran, Görüntü Yönetmeni : Enrique Santiago Silguero Müzik: Harun İyicil, Ferit Özgüner, Yapım: İnan Temelkuran Kurgu: Erkan Tekemen, Sanat Yönetmeni: Natali Yeres, Yürütücü Yapımcı: Yıldıray İnan, Devamlılık: Funda Karakaya, 2. Kamera Asistanı: Özer Öner, Steadycam Operatörü: Ercan Yılmaz, Işık Şefi: Ersin Aldemir, Sanat Asistan: Kerem Ardahan, Ses Kayıt: Mehmet Kılıçel, Boom Operatörü: Gürkan Özkaya,

 Oyuncular: Öner Erkan (Hakan), Kadir Çermik (Salih), Damla Sönmez (Özlem), Erkan Bektaş (Murat), Öner Ateş, Ali Onur, Murat Kılıç (İhsan), Hasan Şahintürk (Ömer), Mustafa Kırantepe (İbo), Selen Uçer (Senem), Ceren Demirel (Elif), Nazlı Gonca Vuslateri (Hande), Ulaş Tuzak

 Konu: Askerden yeni dönen ve sakatlık yüzünden futbolculuk kariyeri başlamadan bitmiş olan Hakan vasıfsız ve işsizdir. Taksi şoförlüğü yapmayı ummaktadır. Mahallenin psikopatı Salih ise, onu dinleyen, ona kendince öğütler veren tek kişidir. İyi ve eğitimli bir aileden gelmekle birlikte Salih, mahalledeki her türlü yasa dışı işe bulaşmıştır. Çevredeki herkes ondan korkar. Buna, Hakan'ın hoşlandığı ama konuşmaya cesaret edemediği liseli Özlem de dahildir.

 Salih'in felsefe doktorası yapmakta olan çocukluk arkadaşı Murat ise, geçimini kazanmak için erotik hikayeler yazmaktadır. Murat'ın Salih ve Özlem'le ilgili anlattığı hikaye, Hakan'ın moralini bozar. Oysa olaylar Hakan'ın düşündüğü gibi değildir.

 ÖDÜLLER;

46. Antalya Altın Portakal Film Festivali
►Damla Sönmez En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

Sinema Yazarları Ödülü
► İnan Temelkuran
► Erkan Tekemen En İyi Kurg
►Öner Erkan En İyi Erkek OyuncU
►En İyi Film İnan Temelkuran

15. Sadri Alışık Ödüller
► Damla Sönmez Umut Veren Oyuncu

 Bir Savrulma Hikayesi  İnan Temelkuran “Bornova Bornova”da birbirinden farklı bu dört karakterden yola çıkarak aslında günümüz toplumundan bir kesit sunuyor. Etrafı işsizlik, dolayısıyla aidiyet ve kimlik sorunlarıyla dolu, temelsiz ve savrulmaya hazır gençlerin bir gününü anlatıyor

 Esas karakterlerden
    Hakan, askerden yeni dönmüş, lise diploması bile olmadığından vasıfsız ve işsiz bir gençtir. Geçmişte yaşadığı bir sakatlık yüzünden futbola devam edemeyen Hakan’ın tek umudu taksicilik yaparak kendi düzenini kurmaktır. İş tutup para kazanamadığı takdirde kimsenin kendisine kız vermeyeceği korkusuyla yaşayan Hakan, taksicilik yapmayı beklediği süreçte günlerini bakkalın önünde mahallenin arızalı karakteri Salih ile bir arada geçirir.

 Salih esasen eğitimli bir aileden gelmektedir, ancak hayatı, babasının iş durumundaki değişimlerden sonra yanlış bir yol almıştır. Geçimini ot satarak sağlayan Salih, etrafındakilere korku saçan mahallenin psikopatı rolüne bürünmüştür. Aslında Hakan’a ağabeylik eden ve ona hayatla ilgili öğütler vermeye çalışan biridir Salih. Bu öğütlerden bazıları da kadınlarla, özellikle de Hakan’ın kendini kaptırdığı Özlem’le ilgilidir.

 Özlem ise, Hakan’larla aynı mahallede yaşayan, erkek arkadaşı olan, hikâyede geçen yaşıtları gibi cinsel olarak aktif ve gözü açık genç bir liselidir. Kendisine sıra gelmeyeceğini düşünerek üniversiteye girme beklentisi içinde değildir. Tek derdi evlenmektir Özlem’in. Aralarında geçen sorunlardan dolayı o da Salih’ten korkmaktadır ancak erkek arkadaşında bulamadığı “sahip çıkılma” arzusunu Hakan’da bulacaktır.

 Filmin son karakteri Murat ise Salih’in çocukluk arkadaşıdır. Felsefe dalında doktora öğrencisi olan ama felsefe para kazandırmadığı için geçimini erotik fanteziler yazarak sağlayan Murat, hep bir takım projeler yürütme hevesi içinde ama bunları bir türlü hayata geçiremeyen kayıp bir vakadır aslında. Bir gün Salih’in kendisine anlattığı bir fanteziden bahsederken, Hakan’ın Salih ve Özlem’le ilgili bilmediği bir gerçeği ortaya çıkararak büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına neden olur. Ve Hakan da akabinde Salih’le ilgili ciddi bir takım kararlar almak zorunda kalır

 Anlatım dili yenilikçi, farklı, adeta yeni bir soluk. Bu tür denemeleri daha sık görebilsek dedirtiyor hatta. Oyunculuklar çok başarılı. Özellikle Antalya’dan da ödülle dönen Öner Erkan’ın performansı çok iyi. Sahneler kimi zaman fazla uzun, dolayısıyla bol konuşmalı, ancak diyalogların kimi zaman ağırlaştığı ve filmin ritmini düşürdüğü kanaatindeyim. Genel olarak kendini izleten ve sıkmayan bir tarz tutturmuş Temelkuran. Tek sorun filmin sonu. Toplumun büyük bir kesiminin içinde bulunduğu ruh halini çok gerçekçi karelerle ve kimi zaman küçük jestlerle aktarabilmeyi başaran bir film için tatmin edici bir son olmadığını düşünüyorum. Yine de görülmesi gereken bir film “Bornova Bornova”. İki farklı kutupta gidip gelen Türk sineması içinde kendine yer bulmaya çalışan farklı bir sinema tarzı arayanlara. (Müge Öztürk—www.sinemoloj.com)


FİLMİ İZLE 

 BEŞ ŞEHİR (2009) 

Senaryo ve Yönetmen: Onur Ünlü, Görüntü Yönetmeni Eyüp Boz, Yapım: Eflâtun Film/Orkun Ünlü Kurgu: Ahmet Can Çakırca, Sanat Yönetmeni: Oya Köseoğlu, Uygulayıcı Yapımcı : Canan Ekici, Yapım Amiri: Abdullah Enes Köktaş, Yapım Asistanı: Aytaç Eme, 1. Yönetmen Yardımcısı: Berat Özdoğan , Kamera Asistanı : Ahmet Açıkkol , Online Kurgu : Ersin Kahraman, Film Baskı : Ersin Kahraman, Renk Düzenleme: Tolga Girici, Renk Düzenleme Asistanı: Ersin Kahraman, Negatif Kayıt: Kadir Burç, Işık Şefi : Ersin Aldemi, Kostüm Sorumlusu: Ebru Öztürk, Kostüm Asistanı : Nurten Sümek, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Optik Ses Transfer: Meriç Erseçgen, Özel Efekt Süpervizörü : Cihat Parlak, Cast Direktörü: Savaş Şaylan, Oyuncular: Tansu Biçer (Aydın), Beste Bereket (Dilek), Rıfat Şungar (Şevket), Bülent Emin Yarar (Tevfik), Ege Tanman (Osman), Şebnem Sönmez (Kedi)

 Konu: İstanbul, Eskişehir ve Afyon’da çekilen Beş Şehir’de birbiriyle çakışan 5 farklı hikaye anlatılıyor. Aydın, mecburi hizmetini tamamlayıp İstanbul’a tayin olmuş bir polis memurudur. Henüz yeni yerleştiği şehre alışmaya çalışırken, Beyoğlu’ndaki bir şekerci dükkanında çalışan Mehtap’a gönlünü kaptırıverir. Fakat ne yapsa onun dikkatini çekemez. Tıpkı, oyuncak trenler satarak yaşamaya çalışan eski hukuk öğrencisi Şevket’in, aynı şekerci dükkanında part time çalışan Dilek’in dikkatini çekemediği gibi...

 Dilek ise boğuştuğu bir belayla baş edemeyince, memleketine, Eskişehir’e döner. Fakat burada, babası Tevfik Öğretmen’in sebep olduğu öyle büyük bir aile buhranıyla karşılaşır ki, bir an önce ölmenin en iyisi olduğunu düşünmeye başlar. Tam bugünlerde Dilek’in karşısına, İstanbul’da tutunamayıp memleketine dönen Aydın çıkar ve kontrolsüz arzusunu Dilek’e yöneltir.



 

 BEN GÖRDÜM “Mın Dit” (2009) 

Yönetmen Miraz Bezar , Senaryo: Miraz Bezar, Evrim Alataş Görüntü Yönetmeni Isabelle Casez, Müzik: Mustafa Biber Yapım : Bezar Film/ Miraz Bezar Kurgu: Miraz Bezar, Ortak Yapımcı: Fatih Akın, Klaus Maeck,  1. Işık Asistan : İbrahim Demir, Işık Asistanı : Müjdat Yücel,

Oyuncular : Şenay Orak (Gülistan), Aram Kılavuz (Kaçak), Muhammed Al (Firat), Hakan Karsak (Nuri Kaya ), Suzan Ilır (Zelal ), Berivan Ayaz (Dilara), Fahriye Çelik (Anne), Alişan Önlü (Baba), Mehmet İnci (Mikail), Çekdar Korkusuz (Çekdar ), Recep Özer (Bindest)

 Konu: Diyarbakır Batman yolunda, karanlık bir Mayıs gecesinde, on yaşındaki Gülistanın ve kardeşi Fırat’ın hayatı acı bir şekilde değişir. Gazeteci olarak çalışan babaları ve anneleri çocukların gözleri önünde öldürülürler. Geriye sadece Gülistan, Fırat ve annelerinin kollarında ağlayan altı aylık kız kardeşleri Dilovan kalır.

 Çocukların tek akrabaları teyzeleri olan Yekbun’dur. Ama kısa bir süre sonra teyzeleri de kaybolunca, Gülistan ve Fırat, tamamen kendi başlarına kalırlar. Parasızlıktan evin eşyalarını satmaya başlayan çocuklar, evin kirasını ödeyemeyince Diyarbakır’ın sokaklarında yasamaya başlarlar.

 Eski hayatlarından tek geriye kalan, annelerinin onlara kendi sesiyle kayıt etmiş olduğu bir Masal kaseti dir. Masal “Zilli Kurdu” anlatır.


FİLMİ İZLE 



 

 

BAŞKA DİLDE AŞK (2009) 

Yönetmen: İlksen Başarır, Senaryo: Mert Fırat, İlksen Başarır, Görüntü Yönetmeni : Hayk Kirakosyan, Müzik: Uğur Akyürek, Erdem Yörük, Yapım: N. Burhan Bengi, M. Murat Şenöy Kurgu: Arzu Volkan, Sanat Yönetmeni: Hakan Yarkın, Kostüm Tasarım: Ekin Kohen, Sanat Asistanı: Seher Kuzu, Figürasyon: Çete elemanları, Devamlılık Asistanları: Özgür Balcı, Merve Özmutlu, Reji Asistanları: Tuğçe Özşen, Özgür Balcı, Merve Özmutlu, Şükrü Alaçam, Seda Akdemir, Buket Yılmaz, Mustafa Metin Atalay, Üzeyir Körfez, Halil Köse, Ses Kayıt: Duygu Çelikkol, Kostüm: Ekin Kohen, Makyöz: Gülseren Köseoğlu, Kuaför: Fatih Gündoğdu, Işık Şefi: Ünal Kaplan, Set Amiri: Caner Aksoy, Yapım Koordinatörü: Hazal Dut, Mekan Sorumlusu: Volkan İnan, Makyöz Yardımcısı: Nazlı Öğütçü, Sanat Asistanları: Özkan Çimenli, Seher Kuzu, Seda Akdemir, Oytun Namoğlu, Dekor: Nurkap Boya, Kostüm Asistanı: Buket Yılmaz, Oyuncu Seçimi: Seren Kohen, İşaret Dili eğitmeni: Ercüment Tanrıverdi, Seçil Tanrıverdi, 1. Kamera Ast.: Mehmet Engin, 2. Kamera Ast.: Emre Tümer, 3. Kamera Ast.: Ömer Faruk Erkan, 4. Kamera Ast.: Ozan Başaryılmaz, Mustafa Metin Atalay, Video Kayıt: Halil Köse, Boom Operatörü: Deniz Demirtürk, Işık Ekipmanı: Film Sokağı Stüdyoları, Işık Ekibi: Ali Erdoğan, Orhan Gencal, Cafer Aydın, Onur Salan, Emre Kaya, Muhammed Erdoğan, Set Ekipmanı: Set Pozitif, Kamera Arkası Çekim: Seren Kohen, Hazal Dut, Sakine Sağır, Kamera Arkası Kurgu: Şükrü Alaçam, Fotoğraflar: Erbil Balta, Yapım Amiri: Berk Bengü, Yapım Sonrası Amiri: Yücel Kurtul, Ortak Laboratuar: Sinefekt, Labr. Tekn. Yön.: Yusuf Özbek, Kopya Baskı: Mustafa Koç, Ersan Gümüş, Ayhan Kısa, Renk Düzeltme: Burcu Doğanay, Film Yıkama: Selahattin Turgut, İlhan Özkan, Sinan Kılıç, Bora Büyükdişbaş, Hüseyin Sargın,

 

Oyuncular : Saadet Işıl Aksoy (Zeynep), Mert Fırat (Onur), Emre Karayel (Aras), Lale Mansur (Kadife), Timur Acar, Ayten Uncuoğlu (Mürvet), Metin Coşkun (Salih), Şebnem Köstem (Handan), Tuğrul Tülek (Kamuran), Gizem Erden (Ayşe), Tuna Kırlı (Vedat), Didem Balçın (Leyla), Murat Okay (Ahmet), Gazde Kırgız (Eylem), Ulaş Torun (barmen Cenk), Togan Şerif Onay (Zeki), Mert Tansuğ (Cihan), Sema Ezgi Topal (Elif), Yonca Ertürk (kütüphane müdiresi), Timur Acar (Emniyet Amiri), N. Burhan Bengi (Sinem), Pınar Bekaroğlu (Pınar), Melis Tüysüz (Ayla), Nila Fırat (Nila), Önal Çetin (bakkal çırağı), Haldun Burak Öner (1.öğrenci), Emre Emin Arayı (2.öğrenci), Oğuz Uydu (3.öğrenci), Hazal Dut (Pelin), Aziz Kandemir (Semih), Zeynep Karabeyoğlu (kovulan kız), Şanal Aktürk (taksi şoförü), Hüseyin Gökçe (Sivil Polis), Kerim Gönencer (kütüphane görevlisi), Didem Döşer (seyirci), Serkan Çetinkaya (bar müdavimi), Gece Kulübü Konukları: Arman Caltepe, Cem Caltepe, Ceyda Bakbaşa, Ekin Erekli, Ersöz Erdoğan, H. Nail Şenatalar, Janbi Brant, Mert Gülen, Davut Ceritoğlu, Sevgi Çelik, Burcu Kaygın, Cem Tekinalp, Dicle Katırcıoğlu, Ender Beren, Evrim Kaya, İklim Kaya, Ladislas Sevestre, Nurcan Dolapçı, Rusila Habir, Yasemin Çörekçi, Kürek takımları: O.D.T.Ü Kürek Takımı, G.S. Kürek Takımı, A.Ü. Kürek Takımı,

 Konu: Doğuştan işitme engelli Onur, bir kütüphanede çalışmaktadır. Babası, Onur yedi yaşındayken onu ve annesini terk etmiştir. Kendini bundan dolayı hep sorumlu hisseden Onur konuşmayı öğrenir ama çevresindekilerin acıyan bakışlarını kabul etmez ve sessizliği tercih eder. Onur, kürek takımdan arkadaşı Vedat'ın nişan partisinde Zeynep'le tanışır. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Onur'un işitme engelli olduğunu öğrense de bu durum Zeynep'i Onur'dan uzaklaştırmaz. Babasının baskıları yüzünden evden ayrılan Zeynep, bir çağrı merkezinde çalışmaya başlar. Bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda olan Zeynep, konuşmadan anlaşabildiği Onur'la huzuru bulur..

 3. Yeşilçam Ödülleri 22 Şubat 2010 (Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür (TÜRSAK) Vakfı ve Beyoğlu Belediyesi'nin işbirliğiyle, Turkcell'in ana sponsorluğunda)

► Mert Fırat “En İyi Erkek Oyuncu”
Ankara Film Festivali 21 Mart 2010
      ► Saadet Işıl Aksoy “En İyi Kadın Oyuncu”
      ► Mert Fırat “En İyi Erkek Oyuncu”
      ► Hayk Kirakosyan “En İyi Görüntü Yönetmeni
      ► İlksen Başarır ve Mert Fırat “Umut Veren Yeni Senaryo Yazarı”
      ► Seçici Kurul Özel Ödülü “İlksen Başarır”

Seçici kurul Üyeleri: Ertan Yılmaz, Mahir Günşıray, Tayfun Pirselimoğlu, Fırat Yücel ve Hasan Ali


FİLMİ İZLE 



 BABAM BÜFE (2009) 

Senaryo ve Yönetmen Meriç Demiray, Eser: Merab Ninidze, Müzik: Alp Erkin Çakmak, Görüntü Yönetmeni: Burak Yazıcı, Yapım: Güney Film/Direnç Kıymaç Kurgu: Ruşen Dağhan, Sanat Yönetmeni: Bektaş İldem, Selda Çiçek, Yardımcı Yönetmenler: Çağrı Lostuvalı, Alptekin Bozklurt, Yönetmen Yardımcısı: Çağrı Lostuvalı, Ses Teknisyeni: Furkan Atlı, Genel koordinatör: A. Orçuın Okşar, Yürütücü Yapımcı: Harun Özübelli, Yapım Ekibi: Oğuzhan Haşoğlu, Yahya Tameroğlu, Alican Zeren, Levent Çağıl, Uğur Şahin, Reji Asistanı: Çağrı Güven, Kostüm: Nurhan Tavukçuoğlu, Focus Puller: Türksoy Göebey, Cüneyt Karaahmetoğlu, Cenk Tatarer, Andaç Şahan, Yalçın Avcı, Işık Şefi: Selim Ertürk, Ses Operatörü: Furkan Atlı, Onur Albayrak, Set Fotoğrafları: Talha Kortum, Laboratuar: Yusuf Özbek, Ses Tasarım Final Mix: Murat Şenürkmez,

 Oyuncular: Turan Özdemir (SWalim), Levent Tülek (Kırcun), Nalan Kuruçim (Türkan), Caner Candarlı (Turgut), Tanya Akbaş (Semra), Zeki Yıldırım , Fatih Dönmez (Sencer), Vildan Çapkır (Arzu), Ümit Çırak (Ömer), Ümit Bakış (Adnan), Galip Görür (Erkan), Ümit İlhan (Tankut), Maruf Kılıç (Kalfa), Ferhat Şendağ (Montajcı), Bektaş İldem (1. Usta), Murat Küçükferah (2. Usta), Selim Aksu (Çilingir), Erhan Kargın (balkondaki adam), Yılmaz Yiğit (1. polis), Ahmet Doğan (2. polis), Ali Üçtaş, Gökhan Öcal, Gökhan Vayni,

 Konu: Salim bir apartmanda kapıcıdır. Apartman sakinlerinden bir televizyon kanalında haber kameramanı olarak çalışan 40 yaşlarındaki Korcan bir gün Salim'e ek gelir sağlayacak bir fikri olduğundan bahseder. Kendilerinin uyduracağı düzmece haberlerde Salim oyuncu olarak kullanılacak, Korcan da bir amatör kamerayla tesadüfen yakalamış gibi bunları çekip kanala satacaktır.

 

İlk olarak bakkal Adnan'ın dükkanında işe başlarlar. Adnan siparişleri hazırladığı sırada Salim kasadaki paraları çalar ve Korcan güvenlik kamerası gibi yerleştirdiği kamerasıyla olayı kaydeder. Kanal bantı gerçek zannedip Korcan'a ödeme yapar. Artık Salim ve Korcan için yeni bir iş kapısı doğmuştur.

 

Bu yıl 46'ncısı gerçekleştirilen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu'nda gala gösterimi gerçekleşen ‘Babam Büfe’ adlı film, diyaloglarda çok fazla küfür kullanılmasından dolayı seyircilerden yoğun tepki aldı.

 . Filmin yönetmeni Meriç Demiray, “Filmde gördükleriniz erkeklerin gerçek dünyasını yansıtmıyor. Aslında erkekler, kendi aralarında gördüklerinizden çok daha fazla küfür ediyor” dedi. Filmin oyuncularından Levent Tülek ise bu eleştirilere “Film çok karanlık ve sert bir dünyayı anlatıyor. O karanlıktaki insanlar, seslerini duyurabilmek için küfür ediyor” şeklinde yanıt verdi.

 Babam Büfe” isimli film çağın hastalığı bireysel ve yalnız yaşama tutkusunun adeta celladına aşık olma çılgınlığına dikkat çekiyor. Birey olamama ve bireycilik ilişkisini irdeleyen film, günlük yaşamda rastlayabileceğimiz öykülerin bir biri içine geçmiş iflasını etkileyici bir akışla seyirciyle buluşturuyor. 46. Uluslar arası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamına ilk kez seyirci karşısına çıkan ve birçok eksiğine rağmen beğeni toplayan Meriç Demiray’ın ilk filmi “Babam Büfe”, küçük mantık hataları ve devamlılık sorunlarına rağmen yılın en çok konuşulan filme olmaya aday gibi görünüyor.

 Bir apartman kapıcısının günlük rutinliğinin derinliklerinde bireyin yalnızlık tutkusunu ve bu tutkunun nasıl bir ince ölüme dönüştüğünü beyaz perdeye yansıtan Demiray, kapitalist toplum modelinin bireyi ve emeği öğüttüğü değirmenin ciddiyetine de işaret ediyor. Yarattığı karakterlerin yönelişindeki başarı ve öyküdeki olay örgüsünün gerçekle tıpatıp aynı olması seyirciye her saniyesi sert bir sosyal ilişkiler karışımı sunarken, kapitalist gelişimin birey için hazırladığı hendekleri gözden kaçırmıyor. Olayların neden sonuç ilişkisi içindeki akarı sayesinde seyircinin anlaşılır ve akıcı bir film izlemesini sağlayan Demiray, eleştirilere konu olsa da, bolca kullandığı küfürlerle de aslında halihazırda yaşadığımız sokağın profilini de çizmiş oluyor. Oldukça düşük bir bütçeyle ve imece usulüyle çekilen filmde iki çocuk sahibi kapıcı Salim hala şiir yazacak derecede sevdiği eşi Türkan’a daha iyi bir hayat sağlamak için apartmanda oturan haber kameramanı Korcan’la birlikte bir sahtekarlık planlar. Salim’in ‘başrolünde’ olduğu sahte aksiyon haberleri çekip televizyona gerçek diye yutturup kazanacakları paraları kırışacaklardır. Plan tutar, iş büyümeye başlar. Salim bakkalda hırsız, sokakta kapkaççı olur, Korcan da çekip çekip satar. Ancak Türkan’ın hamile kalması ve dikkatli bir kanal yöneticisi hayatın akışını bozmaya başlar.

 Korcan en büyük korkusu olan yalnızlık içine çekilmezliklerle dolu bir yaşamda ısrar ederken Salih ise içinde yaşattığı yalnızlığın esiri olmuştur. Korcan’la hazırladıkları dümenin anlaşılması üzerine planları suya düşen Salih, binaya doğal gaz bağlanmasıyla da işinden olur. Eşinin bakkal Adnan’la kaçması üzerine yıkım yaşayan Salih, hazırladığı planla kanallarda yüksek fiyatla alınacak bir sün hazırlar kendine. Öykünün yaralayıcı bir iklimde ilerlemesi sayesinde seyirciye filmden ziyade bir gerçekliği tattırma yöntemi deneyen yönetmen, kontrolden tamamen çıkan hayatın nasıl bir eziyete dönüşebildiğinin altını çiziyor.

 Haksızlık ve terk edilme duygusunun dayanılmaz işkencesiyle yoğrulan karakterlerin ızdırap dolu yolculuğuyla seyirciyi derinden etkileyen Yönetmen Demiray, sinemanın büyülü atmosferiyle herkesin kıyısından köşesinden geçtiği bir öyküyü sürükleyici bir dille sanatseverlere ulaştırıyor.(İsmail Yıldız, www.hikayeler.net 16.10.2009) 


FİLMİ İZLE 


 

AY LAV YU (2009) 

Senaryo ve Yönetmen: Sermiyan Midyat Görüntü Yönetmeni: Ercan Özkan, Kamil Çetin Yapım: Plato Film/Sinan Çetin Genel Koordinatör: Ebru Yalçın, Yapım Koordinatörü: Hakan Gümüşda, Kurgu: Ergun Kölüman Yönetmen Yardımcısı: Çağdaş Helvacı, Erkan Nurhan, Kamera Asistanılar: Sercan Sert, Uğur Bedir, Samet Oflu, Kameraman: Arda Canel, Focus Puller: Okan Zengin, Ses Kayıt: Timur Serengil, Müzik: Cem Yıldız, Prodüksiyon Amiri: Hakan Gümüşdal, Kostüm: Baran Uğurlu, Reji Asistanları: Alime Yurtseven, Hazal Demirci, Işık Şefi: Mehmet Tuna, Renk Düzenleme: Loren James White, Kurgu Asistanları: Korel Kadı, Ozan Akıncı, Set Amiri: Levent Kara, Makyaj: Besey Üstel, Saç: Ahmet Karasu, Kostüm Asistanları: Duygu Kütük, Selin Ölçen, Sanat Grubu: Bilgehan Yılmaz, Mehmet Ekinci, Işık Grubu: Bilal Tanrıver, Emrah Yıldırım, Alican Çekiç, Soner Soysal, Yusuf Wills,, Set Asistanları: Uğur Özcan, Aydın Özcan, İbrahim Bacacı, Nedim Ekinci, Bilal Şahin,

Oyuncular: Sermiyan Midyat (İbrahim,) Steve Guttenberg (Christopher), Mariel Hemingway (Pamela), Katie Gill (Jessica), Josh Folan (Danny), Meray Ülgen (Yusuf), Ayşenil Şamlıoğlu (Xate), Fadik Sevin Atasoy (Zişan), Erdoğan Tuncel (Ubeyd), Josh Folan (Danny), Ayça Damgacı (Fehime), Şener Kökkaya (Behçet), Cengiz Bozkurt (Saido), Nazlı Tosunoğlu (Gule), Nihal Yalçın (Rukiye), Muhammed Cangören (Papaz Hanna), Bahar Ün (Sultan) , Halil İbrahim Babür, Sinan Dağ (Aliko), Aynur Altunışık (Nazife), Ömer Altunışık (Süleyman), Hakan Karsdak (yüzbaşı), Sadi Gazan (köydeki yüzbaşı), Tevfik Gülen (Nazif amca), İp Atlayan Çocuklar: Çiğdem Deniz, Zeynep Kurt, Fatma Işık, Çeşme başındaki kadınlar: Halime Gülbahar, Selma Işık, Gülseren Orak, Emine Deniz, Emin Öğe (imam), Sedat Karabulut (davulcu), Adnan Karabulut (zurnacı), Alaaddin Kömür (Veysi),

 Konu: Tinne Köyü, yıllardır Devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek unutulmuş, farkına varılmamış, yok diye bilinmiştir. Kimsenin nüfusta kaydı bile yoktur. Yani resmi olarak ne Tinne vardır ne de orada yaşayan bir insan. Oysaki yüz yılı aşkındır Yusuf Ağa ve ailesi o topraklarda yaşamakta ve devlete açılmak istemektedir. Ancak yıllardır yazdığı hiçbir mektuba bir cevap bile alamamıştır. Yusuf Ağa, sırf var olabilmek, tanınmak için, en büyük oğlu İbrahim’i daha kundakta bir bebekken, fakülte avlusuna bırakmıştır. Yusuf’un imdadına Süryani Papaz Hanna yetişir. Ve o gün oradan geçmekteyken alır İbrahim’i ve nüfusuna geçiri İşte o İbrahim şimdi 30 yaşına gelmiş, askerliğini yapmış, üniversiteyi bitirmiş, köye dönmektedir. Büyük sevinçle, umutla, neşeyle, zılgıtlarla karşılanır İbrahim. Tinne’nin tek umudu, büyük gururu gelmiştir. Artık Tinne var olacaktır. Kalkınacak, okulu olacak, yolu olacak, sağlık ocağı olacaktır. Ancak İbrahim üniversitede okurken Jessica adında Amerikalı bir kıza aşık olmuştur. Kız da İbrahim’e aşıktır. Köyde kimsenin kimliği bile olmadığından Amerikaya gitmeleri imkansızdır. Sonunda Jessica ailesini ikna eder ve köye gelirler. Amerikalıların köye gelmesi beraberinde bir çok komik olayı da beraberinde getirir.

FİLMİ İZLE 

 

 

AŞK GELİYORUM DEMEZ (2009) 

Yönetmen : Murat Şeker, Senaryo: Selami Genli, Murat Şeker, Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu, Müzik: Aytekin G. Ataş, Yapım: Tim’s Productions /Timur Savcı Sugar Workz/Murat Şeker, Uğur Şeker Ortak yapımı Kurgu: Levent Çelebi, Sanat Yönetmeni: Yasemin Kalaba , Ortak Yapımcı: Murat Şeker, Fragman Kurgu: Hakan Savran, Editör: Levent Çelebi, Kurgu Asistanı: Çağdaş Sercan, Ses Tasarım: Orçun Kozluca, Yürütücü Yapımcı: Esra Seyrekbasan Onar, Yapım Ajansı: Burak Şenkal, Tuncay Tekli, Yapım asistanları: Rıza Alkuzey, Volkan Tektaş, Ceygun Gökmen, Ali Tanrıverdi, İlhami Çengel, Caner Keçeci, Hakan Hızal, Kaan Özgü, Ali İlhan Sarman, Genel Koordinasyon: Hülya Şeker, Sanat Asistanları: Ufuk Özer, Cansu Tepeli, Caner Keçeci, Deniz Uluyıl, Cisil Murat, Kostüm Sorumluları: Eftal Sayın, 1.Kamera Asistanı: Olcay Oğuz, 2. Kamera Asistanı: Ekrem Yılmaz, 3.Kamera Asistanı: Caner Şen, Jimmy Jip: Murat Karakaya, Asistanlar: Enes Azman, Harun Al Tunsay, Dolby Operatörü: Özgür Dağgez, Asistanı: Bülent Koç, Stadycam Operatörü: Cem Emrahbaloğlu, Saç Makyaj: Ergun Gezer, Makyaj: Deniz Namoğlu, Best Boy: Gökhan Hasan Bıçak, Işık asistanları: Ali Erdoğan, Emre Kaya, Muhammed Erdoğan, Elektrik Teknisyeni: Oğuz Rdem, Set Amiri Serdal Ateş, Set Asistanları: Cem Tanışman, Gürkan Pansumanlar, Serkan Topal, Kamera Arkası: Abdullah Yavuz, İhsan Çakır, Ses Tasarım: Orçun Kozluca, Dialoglar: Mahmut Özdemir, Efektör: Ali Önen,

 Oyuncular: Bergüzar Korel Gökçe (Gözde Albayrak), Tolgahan Sayışman (Ali Tanrıverdi), Zeki Alasya (İsmail Tanrıverdi), Altan Erkekli (Miran Dayı), Altan Gördüm (Erdoğan Akbayrak), Yılmaz Gruda (Mankenci Atilla), Hakan Bilgin Ayakkabıcı Tahsin , Kemal İnci (Kayserili Nafiz), Yosi Mizrahi (Avukat Bilal), Ömür Arpacı (Çaycı Nuri), Müfit Aytekin (Laz Dursun), Hakan Bilgin (Ayakkabıcı Tahsin), Onur Buldu (Kürt Cemal), Müfit Aytekin, Konuk Oyuncu: Sarp Apak (Berkcan Aktaş), Deniz Alan (İnci), Gökçe Eyüpoğlu (Necla), Sera Tokdemir (Şebnem), Burcu Öncel (Sunuc), Eren Savcı (Çocuk Oyuncu), Muhammed Lamia Keita (Zenci Süleyman), Korumalar: Ali İpek, Mehmet Sami Baykara, Murat Şeker (Sivil Polis), Selami Genli ( Niyetçi), Ali İhsan Öztürk (Hamal), Erol Asker (Hamal), Mehmet Aykal (Denize atlayan genç), İbrahim Öztürk (Kilise papazı), Zabıtalar: Cemal Olgaç, Sıtkı yaman, Hülya Şeker (sekreter kız), Levent Eryüzlü (Ahmet), Aziz İzzet Biçici (Hamdi Kınalı), Ali Tanrıveren (Nafiz Oğlan), İzzet Tanrıveren (Nafiz Oğlan 2), Kamber Adalı (Nafiz Oğlan 3),

 Konu: Aşk Geliyorum Demez” filmi, Mahmutpaşa’da bir han esnafının hikayesini anlatır. Tolgahan Sayışman (Ali) handaki esnaflardan birinin oğludur. Ali, oldukça yakışıklı ve çapkın bir delikanlıdır. Bergüzar Korel (Gözde) ise esnafın çalıştığı hanı satın alan zengin müteahhidin, yardımsever, doğaya ve hayvanlara düşkün kızıdır. Müteahhit, esnafın çalıştığı hanı satın alır ve orayı yıkıp alışveriş merkezi yapmaya karar verir. Han esnafının bir an önce hanı boşaltmasını isteyince esnaf birleşerek bir plan yapar ve Ali’den Gözde’yi etkileyerek hanı kurtarmasını ister. Bir yardım gecesinde tanışan Ali ve Gözde birbirlerinden çok etkilenirler. Esnafında yardımıyla yapılan planlarla komik ve romantik bir hikaye başlar.

 “Aşk Geliyorum Demez” adlı film, tam bizim içimizden bir öykü. Aslında günümüz ekonomisinin bir hicvi. Bugünlerde pek görünmeyen bir dayanışmanın da öyküsü. Filmin en beğendiğim yönü oyuncu seçimi. Altan Erkekli “Miran dayı” rolünde çıtayı bayağı yükseklere koymuş ve bize özgü eski bir tat olarak çıkıyor karşımıza. Çaycıyı oynayan Ömür Arpacı da hayatının rolünü kapmış sanki... Öyle geliyor ki, sanki senaryo yazılırken onun için yazılmış.

 Tolgahan Sayışman dizilerden sıyrılıp farklı bir rolle kendini kanıtlamış. Bergüzar Korel’in performansı düşük. Ancak bunun büyük nedeni senaryo. O başrol için nasılsa Bergüzar var diyip o rolü es geçmişler. Yoksa oyuncunun bir günahı yok. Çünkü filmdeki pek çok yan rol için bile senaryo iyi geliştirilmiş. Bu nedenle de film güzel. Temiz bir iş çıkarılmış. Türk sinemasının geleceği için yeni nesilden “umutlanmam” giderek artıyor. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek.


FİLMİ İZLE 


 

ADINI SEN KOY (2009)

 Senaryo ve Yönetmeni Tuna Kiremitçi, Görüntü Yönetmeni Soykut Turan, Müzik Tamer Çıray, Yapım: Elizi Film/Ömer DurakSanat Yönetmeni: Aynur Topalak, Sanat Asistanları: Murat Kepez, Oktay Tektaş, Aslı Özdemir, Nisan Dağ, Yapım Sorumlusu: Aydoğan Gündoğdu, Yapım Amiri: Seçil İssi, Yapım Tasarım: Özlem Durak, Yapım Asistanı: Sinan Çelik, Yönetmen Yardımcısı: Mehmet A. Öztekin, Kamera Operatörü: Ersan Çaçan, 2. Kamera Asistanı: Hande Cicibaşoğlu, 1. Grip: Ufuk Kayar, Reji Asistanları: Seren Günde, Ilgın Aybar, Ayla Yıldırım, Kurgu: Mark Marnikovic, Kurgu Asistanı: Ender Özyer, Online Kurgu: Ersin Kahraman, Kopya Baskı: Tamer Eşkazan, Renk Düzenleme: Tolga Girici, PostProdüksiyon Asistanı: Recep Ergün, Negatif Kayıt: Kadir Burç, Makyaj: Gila Benezra, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, DS Nitris: Ersin Kahraman, Cast Sorumlusu: Özlem Ovalı, Teaser Afiş: Rodin Alper Bingöl, Uygulayıcı Yapımcı: Cengiz Deveci, Işık Şefi: Durmuş Demir özen, Kostüm Sorumlusu: Nesrin Ayaz,

 Oyuncular : Melis Birkan (Aybige), Cemal Toktaş (Ilgaz), Ahmet Mümtaz Taylan (Harun), Ali İl (Can), Itır Esen (Nevra), Burhan Şeşen (Ömer), Gülen Karaman (Leyla), Funda Şirinkal (Hülya), Elif Yıldız (Suna), Basri Altayrak (orhanizatör), Ecren Can Serim (başhekim), Burcu Tutkun Oruç (Yurdagül hemşirer), Pınar Şenol (Müjgan), Tulga Sarim (Muharrem Usta), Berk Kırtak, Atilla Savumluı, Çocuklar: Melih Canaz, Can Berk Gedik, Çağatay Erkan Gölşejk, Ahmet Tarık Odabaş, Yılmaz Ata Özen, Berkay Yılmaz, Melis Tuscuoğlu (Neşe), Meryem Yönlüer (Terzi), Gülden Duygu Aydoğan (bardaki kız),

 Konu: Can (Ali İl), delice sevdiği Aybige (Melis Birkan) ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz (Cemal Toktaş)’la tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz’ın Aybige’ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur. En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Can’ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige’nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz’ın intihar saplantılı ağabeyi Harun (Ahmet Mümtaz Taylan) çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta Aybige, Can ve Ilgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir.

 KAREKTERLER

Aybige (Melis Birkan) Can'ın nişanlısı. Annesiyle oturuyor ve bir yayınevinde çalışıyor. İletişim fakültesi mezunu. Eskişehir'i seviyor ama İstanbul'da yaşamak istiyor. Babasını küçük yaşta kaybetmiş. Kendi içine bakmaya çekinen, iyimser olmaya çalışan biri. Teyzesiyle ve hayvanlarla iyi anlaşıyor. Bir trajedisi yokmuş gibi duruyor ama var. Favori şarkısı, Mor ve Ötesi'nden "Bir Derdim Var."

 

Ilgaz (Cemal Toktaş) Can'ın çocukluk ve yatılı okul arkadaşı. Ailesinin yaşadığı trajediden sonra eskisi gibi olamamış. Dünyaya temas etmeden, kabuğunda yaşamak isteyen biri. Yaralanmaktan korktuğu için, mutluluğa ve hayata dair beklentisi çok az. Kimsenin ilgilenmediği bilim alanlarına meraklı. Berlin'de bir üniversitede, araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Favori şarkısı, Sting'den Can (Ali il) Eskişehir'in önemli ailelerinden birinin oğlu. Ailesi tarafından sevilerek ve kollanarak büyütülmüş. Gençken müzisyen olmak istemiş, olamamış. Afrika'da yaşamak istemiş, yapamamış. Evlendikten sonra babasının şirketinin başına geçmeye hazırlanıyor. Arkadaşlığa, özellikle de Ilgaz'a düşkün. Nişanlısına aşık çünkü Aybige onun hayattaki tek büyük başarısı. Favori şarkısı, Led Zeppelin'den "All My Love."

 Harun (Ahmet Mümtaz Taylan) Ilgaz'ın ağabeyi. Parlak bir zekaya ve sezgilere sahip olmasına rağmen hayata sırtını dönmüş. Nedeni de, ailesinin başına gelenlerden kendisini sorumlu tutması. Bir akıl hastanesinde kalıyor ve ilk fırsatta intihar etmeyi planlıyor. Beklediği tek şey, kardeşini bir kez olsun mutlu görmek. Hayata ve aşka dair değişik düşünceleri var. Favori şarkısını tahmin etmekse imkansız.

 Nevra (Itır Esen) Can'ın annesi. İstanbullu köklü bir ailenin, İsviçre'de eğitim görmüş kızı. Vaktiyle Eskişehir'e gelin gitmiş ve Aybige’den de aynısını yapmasını bekliyor. Tek oğluna çok düşkün. Bu durum onu zaman zaman zor bir kayınvalide haline getirebiliyor. Düzenli, disiplinli, gerçek bir "lady". Favori şarkısı, Edith Piaf'tan "Non, je ne regrette rien."

 Ömer (Burhan Şeşen) Can'ın öz, Ilgaz'ın da bir yerde manevi babası... Eskişehir'in önde gelen sanayicilerinden. Tam bir Anadolu beyefendisi. Ayrıca müşfik, anlayışlı bir aile babası. Düğünden sonra işleri Can'a bırakıp köşesine çekilmeyi ve hep hayalini kurduğu tekne yolculuğuna çıkmayı planlıyor. Müstakbel gelini Aybige’yi güzel ve sevimli buluyor. Favori şarkısı: Şükrü Tunar'dan "Geçti sevdalarla ömrüm."

 Leyla (Gülen Karaman) Aybige'nin annesi. Eşini erken yaşta kaybettikten sonra kimseyle yapamamış. Bütün hayatını kızını yetiştirmeye ve amatör olarak yaptığı resimlere adamış. Ara sıra bir arkadaşının cafe’sinde sergi açıyor ve İzmir'deki babadan kalma gayrimenkullerin geliriyle yaşıyor. Kız kardeşi dışında kimseyle sorunu yok. Favori şarkısı: Sezen Aksu'dan "Firuze."

 Hülya (Funda Şirinkal) Aybige'nin teyzesi. Aynı zamanda onun sırdaşı, hatta bazen en yakın arkadaşı. Hala genç, hala ele avuca sığmayan bir turist rehberi. Ablasıyla hem hiç anlaşamıyor hem de ondan vazgeçemiyor. Tıpkı dövmelerinden, Pink Floyd plaklarından ve Ferhan Şensoy kitaplarından vazgeçemediği gibi. Favori şarkısı: Pink Floyd'dan "Hey You."

 Sinemamızda neredeyse yeni bir fılm kategorisi oluşmaya başladı: Eskişehir'de çekilen filmler ... Bir şehireilik mucizesinin yaşandığı bu kent, Paris görünümü, Batılı düzeni, su ile yeşilin olağanüstü uyumu ve yoğun üniversiteli nüfusuyla, sinemacılara özel bir mekan oluşturuyor. Elbette bunun sağladığı kentli figüran, medeni eğlence yerleri, şık ve cilalı bir yaşam tarzının ipuçları gibi ögelerle ...

 Cilalı aşk romanıarı yazarı Tuna Kiremitçi'nin ilk yönetmenlik denemesini bu kent dekoruna oturtması, bu açıdan akıllı bir seçim. O da bize biraz Batı tarzı bir aşk hikayesi anlatıyor. Evlenmek üzere olan iki gencin arasına, birden erkeğin okul arkadaşı olan bir delikanlı giriyor. Müstakbel damada pek benzeyen (kısa saç, kesin esmerlik, yerli dizi kıvamında sakal), yani yazar yönetmeni de andıran bir profiL. .. Ilgaz, bir tür "ıssız adam" dır (kimileri "içli adam" da diyebilir). Çevresine açılamayan, duygularını belirtemeyen, içekapanık bir tip. Hasta ağabeyi, onu tek anlayan ve koruyan kişidir. Ve o da kardeşinin müstakbel gelin e karşı nasıL, nereden çıktığı belli olmayan tutkusunu sezdiği için, pişmiş aşa su katıp düğünü bozmaya çabalar. Hikaye kesinlikle inandırıcı değil. Bizim örf ve adetlerimizi bir yana bırakın (ne de olsa Eskişehir'deyiz, onları unutabiliriz!), ama temel insan gerçeklerine de uygun olmayan bir hikaye. Aybige'nin zengin, yakışıklı, şeker gibi bir anababası olan, üstelik tüm kenti sevgi ilanı afişleriyle donatan Can yerine soğuk nevale Ilgaz'a meyletmesi için herhangi bir neden olup olmadığını, beklerim ve umarım ki kadın yazarlarımız bize söyleyeceklerdir. Ama yazaryönetmenin hayal ettiği "sessiz adamın çekiciliği veya "kaybeden kazanır" tarzı fikirlerin hiç inandırmadığı kesin. (Atilla Dorsay, Sinemamızda Değişim Rüzgarları)


FİLMİ İZLE