BORNOVA BORNOVA (2009)
Senaryo ve
Yönetmen: İnan
Temelkuran, Görüntü Yönetmeni : Enrique Santiago Silguero Müzik: Harun
İyicil, Ferit Özgüner, Yapım: İnan Temelkuran Kurgu: Erkan
Tekemen, Sanat Yönetmeni: Natali Yeres, Yürütücü Yapımcı: Yıldıray
İnan, Devamlılık: Funda Karakaya, 2. Kamera Asistanı: Özer Öner, Steadycam
Operatörü: Ercan Yılmaz, Işık Şefi: Ersin Aldemir, Sanat Asistan:
Kerem Ardahan, Ses Kayıt: Mehmet Kılıçel, Boom Operatörü: Gürkan
Özkaya,
Oyuncular: Öner Erkan
(Hakan), Kadir Çermik (Salih), Damla Sönmez (Özlem), Erkan Bektaş (Murat), Öner
Ateş, Ali Onur, Murat Kılıç (İhsan), Hasan Şahintürk (Ömer), Mustafa Kırantepe
(İbo), Selen Uçer (Senem), Ceren Demirel (Elif), Nazlı Gonca Vuslateri (Hande),
Ulaş Tuzak
Konu: Askerden yeni dönen ve sakatlık
yüzünden futbolculuk kariyeri başlamadan bitmiş olan Hakan vasıfsız ve
işsizdir. Taksi şoförlüğü yapmayı ummaktadır. Mahallenin psikopatı Salih ise,
onu dinleyen, ona kendince öğütler veren tek kişidir. İyi ve eğitimli bir
aileden gelmekle birlikte Salih, mahalledeki her türlü yasa dışı işe
bulaşmıştır. Çevredeki herkes ondan korkar. Buna, Hakan'ın hoşlandığı ama
konuşmaya cesaret edemediği liseli Özlem de dahildir.
Salih'in felsefe doktorası yapmakta olan
çocukluk arkadaşı Murat ise, geçimini kazanmak için erotik hikayeler
yazmaktadır. Murat'ın Salih ve Özlem'le ilgili anlattığı hikaye, Hakan'ın moralini
bozar. Oysa olaylar Hakan'ın düşündüğü gibi değildir.
ÖDÜLLER;
46. Antalya Altın Portakal Film Festivali
►Damla Sönmez En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Sinema Yazarları Ödülü
► İnan Temelkuran
► Erkan Tekemen En İyi Kurg
►Öner Erkan En İyi Erkek OyuncU
►En İyi Film İnan Temelkuran
15. Sadri Alışık Ödüller
► Damla Sönmez Umut Veren Oyuncu
Bir Savrulma Hikayesi İnan Temelkuran “Bornova Bornova”da
birbirinden farklı bu dört karakterden yola çıkarak aslında günümüz toplumundan
bir kesit sunuyor. Etrafı işsizlik, dolayısıyla aidiyet ve kimlik sorunlarıyla
dolu, temelsiz ve savrulmaya hazır gençlerin bir gününü anlatıyor
Esas karakterlerden
Hakan, askerden
yeni dönmüş, lise diploması bile olmadığından vasıfsız ve işsiz bir gençtir.
Geçmişte yaşadığı bir sakatlık yüzünden futbola devam edemeyen Hakan’ın tek
umudu taksicilik yaparak kendi düzenini kurmaktır. İş tutup para kazanamadığı
takdirde kimsenin kendisine kız vermeyeceği korkusuyla yaşayan Hakan,
taksicilik yapmayı beklediği süreçte günlerini bakkalın önünde mahallenin
arızalı karakteri Salih ile bir arada geçirir.
Salih esasen eğitimli bir aileden
gelmektedir, ancak hayatı, babasının iş durumundaki değişimlerden sonra yanlış
bir yol almıştır. Geçimini ot satarak sağlayan Salih, etrafındakilere korku
saçan mahallenin psikopatı rolüne bürünmüştür. Aslında Hakan’a ağabeylik eden
ve ona hayatla ilgili öğütler vermeye çalışan biridir Salih. Bu öğütlerden
bazıları da kadınlarla, özellikle de Hakan’ın kendini kaptırdığı Özlem’le
ilgilidir.
Özlem ise, Hakan’larla aynı mahallede
yaşayan, erkek arkadaşı olan, hikâyede geçen yaşıtları gibi cinsel olarak aktif
ve gözü açık genç bir liselidir. Kendisine sıra gelmeyeceğini düşünerek
üniversiteye girme beklentisi içinde değildir. Tek derdi evlenmektir Özlem’in.
Aralarında geçen sorunlardan dolayı o da Salih’ten korkmaktadır ancak erkek
arkadaşında bulamadığı “sahip çıkılma” arzusunu Hakan’da bulacaktır.
Filmin son karakteri Murat ise
Salih’in çocukluk arkadaşıdır. Felsefe dalında doktora öğrencisi olan ama
felsefe para kazandırmadığı için geçimini erotik fanteziler yazarak sağlayan
Murat, hep bir takım projeler yürütme hevesi içinde ama bunları bir türlü
hayata geçiremeyen kayıp bir vakadır aslında. Bir gün Salih’in kendisine
anlattığı bir fanteziden bahsederken, Hakan’ın Salih ve Özlem’le ilgili
bilmediği bir gerçeği ortaya çıkararak büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına
neden olur. Ve Hakan da akabinde Salih’le ilgili ciddi bir takım kararlar almak
zorunda kalır
Anlatım dili yenilikçi, farklı, adeta yeni
bir soluk. Bu tür denemeleri daha sık görebilsek dedirtiyor hatta. Oyunculuklar
çok başarılı. Özellikle Antalya’dan da ödülle dönen Öner Erkan’ın performansı
çok iyi. Sahneler kimi zaman fazla uzun, dolayısıyla bol konuşmalı, ancak
diyalogların kimi zaman ağırlaştığı ve filmin ritmini düşürdüğü kanaatindeyim.
Genel olarak kendini izleten ve sıkmayan bir tarz tutturmuş Temelkuran. Tek
sorun filmin sonu. Toplumun büyük bir kesiminin içinde bulunduğu ruh halini çok
gerçekçi karelerle ve kimi zaman küçük jestlerle aktarabilmeyi başaran bir film
için tatmin edici bir son olmadığını düşünüyorum. Yine de görülmesi gereken bir
film “Bornova Bornova”. İki farklı kutupta gidip gelen Türk sineması içinde
kendine yer bulmaya çalışan farklı bir sinema tarzı arayanlara. (Müge
Öztürk—www.sinemoloj.com)
FİLMİ İZLE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder