Senaryo
ve Yönetmen Muhsin
Ertuğrul
Görüntü
Yönetmeni Cezmi Ar
Yapım
İnhisarlar İdaresi
Oynayanlar: Behzat (Butak), Said (Köknar), Talat (Artemel) Feriha Tevfik
(Negüz), Ha-zım (Körmükçü), i. Galip (Arcan), Karakaş, Atıf (Kaptan)
İlk gösterim: 3 Şubat 1932, Elhamra Sineması, İstanbul
.
KONU: Fakir bir balıkçı ailesi: Bir ana, iki oğul ve bir de
besleme'den oluşmuş.
Oğullardan biri balıkçı (Talat), diğeri de kolcu. İkisi de
beslemeye (Feriha Tevfik) tutkun ... Besleme ise köyün çobanını (Hazım)
sevmekte ...
Balıkçılar arasında Dalyan' (Said Köknar) namıyla tanınan
birisinin kışkırtmasıyla bu az kazançlı durumlarından kurtulmak için Talat'ın
arkadaşları tütün kaçakçılığı yapacaklardır. Talat önce buna yanaşmaz, fakat
sonunda içki masasında onlara uymayı kabul eder. Balıkçılar, kaçak denkleri
kayalardan aktarırken Talat'ın kardeşi olan kolcu bunları bastırır. Diğerleri
kaçarken iki kardeş arasında silahlı çatışma başlar ve Talat kardeşini vurur;
arkadaşlarıyla kaçar, [1] Bir başka kaçakçılık olayı
sırasında aynı kaçakçılar, İstanbul yöresinde polisle ufak bir çarpışma sonucu
yakayı ele verirler. Bir evladının ölümü, diğerinin de kaçakçılık yüzünden
hapse atılması yüzünden anne hastalanır ve bir süre sonra da ölür. Besleme bu
durumda, oradan ayrılıp iş aramak üzere İstanbul'a gelir. Bu sırada bazı
uygunsuz insanların ayartmasıyla kötü yola düşer. Günün birinde çoban, bir
piyango bileti bulur ve ikramiyesi taşıyana ödenen bu bilete büyük ikramiye
düşer. Hayatı boyunca tek duygusu beslemeye bağlılığı olan çoban, o andan
başlayarak hemen onu aramaya koyulur ve çalıştığı barda bularak onu, düştüğü
kötü yoldan kurtarır, onunla evlenir. Öte yandan, kaçakçı ve kardeş katili olan
Talat da yaptığı kötülüklerin karşılığını idam sehpasında öder.
NOT: “Kaçakçılar” filmi, Muhsin Ertuğrul’un sinema yaşamında büyük bir yer
tutmaz. Tek bir özelliği 1928 yılında Türkiye Güzeli seçilen Feriha Tevfik’in
filmde rol almasıdır. Sesli olarak çekilen filmin çekim aşamasında meydana
gelen kazada oyunculardan Karakaş’ın ölümü ve Sait Köknar’ın da yaralanması
üzerine çekimlere ara veridi. Film ancak 1931 yılında tamamlanabildi.
[1] Faruk
Kenç Adana'da. Eylül 1970'deki görüşmemiz sırasında, Talat'la kardeşi
arasındaki bu çatışma sahnesini, Ertuğrul'un yabancı bir gangster filminden
aynen kopya ettiğini, kopya edilen sahnenin aslında, özgün filmin
"yukarıdan gangsterlerin, aşağıdan bir arkadaşının ateşi arasında
bırakılan ve gangsterlerce vurulduğu halde arkadaşının vurduğu sanısı uyandırılan
bir kimse ile ilgili" olduğunu açıklamıştı (Ertuğrul, S Ocak 1973 günlü
mektubunda, "Faruk Kenç böyle bir film görmüşse adını söylemeli idi,"
açıklamasında bulunuyor, yoksa bu görüşün doğru olamayacağını bildiriyordu).
“Alim Şerif Onaran”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder