Powered By Blogger

31 Ocak 2018 Çarşamba

ÇİRKİN VE CESUR (1971)

Yönetmen: Nazmi özer
Senaryo: Aydın Engin
Foto Direktörü: Cahit Engin
Yapım: Star Film /Aziz Sarıkaya

Set Amiri: Nizam Ergüden, Set Elemanları: Kadir Kök, Ercan Akyıldırım, Hikmet Tüler, Reji Asistanı: Kâmil Erşahin, Kamera Asistanı: Erdoğan Engin, Montaj Senkron: İsmail Kalkan, Negatif Montaj: Sadettin Üren, Prodüksiyon Amiri: Cevat Alkan, Laboratuar Şefi: Turgut Ören, Yardımcılar: Necmiye Ören, Hikmet Koyuncu, Ses Direktörü; Yorgo İliadis,
Süperfon Film stüdyosunda seslewndirilmiş, Öten stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Yılmaz Güney, Sevgi Can, Piraye Uzun, Birtane Güngör, Nevin Nuray, Hayal Sirer, Hayati Hamzaoğlu, Danyal Topatan, Altan Bozkurt, Baki Tamer, Nizam Ergüden, Aliye Rona, Sami Tunç, Sevgi Can, Sami Tunç, Atlan Bozkurt, Oktay Yavuz, Osman Han, Nazım İnanlı, Nejat Özbek, Kâmil Erşahin, Küçük Oyuncular: Özdemir Avcı, Garip Ayık, K.Karaağaç,

Konu: Tüm köy halkı Güneşin Oğlu (Hayati Hamzaoğlu) ve adamlarından yaka silker. Kızlara tecavüz edilir, ağaya karşı çıkanlar öldürülür. Muhtar da salimlerden yanadır.
Köylüler kendi topraklarında korkuyla yaşarlar. Kadınları, kızları ellerinden alınır, köyün delikanlıları hem korkak, hem de çaresizdirler.

Yine bir gün, Güneşin Oğlu'nun baş adamı Karabıçak (Danyal Topatan) ve Kâhya (Baki Tamer), köylüleri meydanda toplar. Güneşin Oğlu'nun haremi için iki gelinin seçileceğini haber verirler. Kâhya köylüye hazırlıklı olmalarını söyler. Köyün delikanlıları yine ürkek ve sessizdir. Bu zalimlere karşı çıkan yalnızca köyün dul kadınıdır (Aliye Rona). Kadınlarına sahip çıkamayan köyün erkeklerini ağır bir dille suçlar. Rir yandan da onları uyarmaya çalışır. Bu işten hoşlanmayan kâhya, kadını yaka paça aldırıp bir odaya kapattırır.

Dağların tepesinde siyah şapkalı, beli tabancalı, siyah giysili ve atlı bir yabancı (Yılmaz Güney) görünür. Dağ eteklerinden dolanarak köye doğru inmekledir. Yabancı köy meydanında kulübeye hapsedilmiş dul kadını görür. Kadın, kafesli pencereden seslenir Yabancı'ya ve su ister. Yabancı yandaki çeşmeden bir tas su getirir, sonra da köylülere kulübenin kapısını açtırır. Dul kadın köyde kalması İçin yabancıya yalvarır. Köylüleri Güneşin Oğlu'nun zulmünden kurtaracak bir kahramana ihtiyaçları vardır.

Yirmi yıldır zalimlerle savaşan, haklıları koruyan Yabancı, düzeni sağlamak üzere köyde kalmaya karar verir. Zalim ağaya karşı köylüleri ayaklandıracaktır. Onlara nasıl karşı koyacaklarını anlatır. Tek çare silahlanmaktır. "Şerefiyle ölmek şerefsizce yaşamaktan iyidir, diyerek köy delikanlılarım yüreklendirir.

Güneşin Oğlu, yabancıdan rahatsızdır elbette. Köye Karabıçak ile adamlarını yollar. Ama bu defa köy delikanlıları hazırlıklıdır, iki grup köy meydanında karşı karşıya gelirler. Yabancı silahını ateşler. Ağanın adanılan bu beklemedikleri direniş karşısında bozguna uğramışlardır. Ama kaçmaya fırsat bulamazlar. Yabancının emriyle yakalanan saldırganlar, bir ahıra kapatılırlar. Çiftliğinde, köyden kaldırılan masum ve savunmasız kızlarla âlem yapan Güneşin Oğlu, bu haberi alınca çılgına döner.

Ağa, adamlarım bırakması için elçiler yollasa da Yabancı buna yanaşmaz. Köyde küçük çocuklar ve genç kızlar da dahil herkes silahlanmıştır. Güneşin Oğlu sabaha karşı adamlarıyla köyü kuşatır. Yabancı, çiftliğine zorla kapattığı kızları serbest bırakmasını ister Günesin Oğlu'ndan. Kanlı bir çatışma başlamıştır Dul Kadın ve Karabıçak ölür. Güneşin Oğlu adamlarıyla kaçarken köy delikanlılarından birini (Allan Boskurl) de yanlarında götürürler. Çiftlikte boynuna ip geçirip asacaklardır. Tam asacakları sıra, Yabancı gizlendiği yerden ateş ederek ipi kopartır, Güneş'in Oğlu'nu da acımasızca öldürür. Bu çatışmada köylüler de büyük kayıplar vermişlerdir. Ama sonuçta köy zalim ağanın şerrinden kurtulmuştur. Ve Yabancı büyük bir gönül rahatlığı içinde atıyla vadilerden tepelerden geçerek yeni bir hayata doğru yol alır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” ”


► Almanya'da Kalkavan Video tarafından “Cesur” adıyla kaseti çıkarıldı. Filmin gerçek adı Çirkin ve Cesur'dur. Bir Anadolu westerni olan filmin senaryosu bazı düzenlemeler dışında Yılmaz Güneyin değil, Aydın Engin'indir. (Agah Özgüç) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder