Senaryo Yılmaz Güney, Yavuz Figenli
Kamera: Ali Yaver
Yapım: İrfan Film/İrfan Atasoy
Oyuncular: Yılmaz Güney, Sevda Ferdağ,
Nihat Ziyalan, Ece Cansel, Tarık Şimşek, Hüseyin Zan, İsmet Erten, Adnan
Mersinli, Sadık Kurtuluş, Renan Fosforoğlu, Ahmet Sert, Lütfi Engin
Konu: Yüzleri maskeyle kapatılmış soyguncular,
bir kumarhaneyi basarlar ve bir müşteriyi de öldürürler. Kadınların üzerindeki
mücevheri, kıymetli eşyaları tek tek toplanır. Sonra sağa sola ateş açıp
kaçarlar. Cinayet ve soygun, kumarhanenin sahibi Ali'nin (Yılmaz Güney),
üzerine yıkılır. Oysa soygun gecesi Ali, şarkıcı Oya'nın (Ece Cansel)
evindedir. Sabaha dek yatak odasında sevişirler. Bu arada eve gizlice giren biri
Ali'nin beyaz şapkasını ve elbiselerini alıp götürür ve bir süre sonra da
elbiseler aynı yere, koltuğun üzerine bırakılır. O gece, soygunculardan biri bu
elbiseyi ve şapkayı kullanmıştır. Kasa içine yerleştirilen fotoğraf makinesi de
soygun anını tespit etmiştir. Fotoğraftaki beyaz şapkalı, beyaz takım elbiseli,
yüzü mendilli soyguncu, tıpatıp Ali'ye benzemektedir. Gerçekte bu, Ali'ye
kurulan bir tuzaktır. Oyunun planlayıcısı Ali'nin ortağı Arif (Nihat Ziyalan),
tuzağı hazırlayan da metresi Oya'dır. Ali, kalleşçe bir oyuna getirilmiştir.
Tüm
şüpheleri üzerine çeken Ali, müdüriyete götürülüp sorgulanır. Şahit olarak, o
gece evinde olduğu Oya'nın dinlenilmesini ister. Oya, duruşmada o gece birlikte
olduklarını inkâr eder. Suçsuz olduğu halde tüm deliller aleyhine olan Ali,
Oya'nın yalancı şahitliği yüzünden mahkum olmuştur.
Ali, İstanbul dışında bir
hapishanededir. Mahkumlarla aralarında bir çatışma çıkar. Bu olay yüzünden bir
başka hapishaneye sevk edilir. Yolda cezaevi arabası bir kaza geçirir. Önüne
çıkan bir minibüsle çarpışmıştır. Ali, bu fırsattan yararlanıp kaçar.
Jandarmalar peşindedir. Ormanda uyuyan bir köylü kızına rastlar. O da kendisi
gibi bir kaçaktır. Babasının başlık parası uğruna vermek istediği zengin
köylüden kaçmıştır.
Köylü kızı
(Sevda Ferdağ), onu orman dışındaki bir kulübeye götürür. Çekiçle Ali'nin
bileklerindeki kelepçeleri kırar. Ali'nin amacı İstanbul'a dönüp kendini temize
çıkarmaktır. Köylü kızı onu bırakmaz, peşine takılır. Birlikte yola çıkarlar.
Ali'nin hapisten kaçışı Oya ile
Arifi korkutur. Bu beladan kurtulmanın çarelerini ararlarken Ali İstanbul'a
gelmiştir. Ali o güne dek can düşmanı olduğundan habersiz iş ortağı, arkadaşı
Arifin evine sığınır. Köylü kızını evinde kalması için Arif’e teslim edip
Oya'nın peşine düşer. Bu esnada Oya korku içinde Arif’in evine gelir. Köylü
kızı, kapı arkasından Arif’le Oya'nın konuşmalarını dinler. Arif durumu fark
eder. Kızı hapseder ve Ali’yi öldürmesi için bir kiralık katil tutar.
Oya bütün bunları,
kumarhaneye sahip olmak için Arif’in yaptığını söyler. Arif, Ali'nin
elbiselerini giydirip soygunu yaptırdığı adamını da sır vermemesi için
öldürmüştür. Bu itiraflardan sonra Ali Oya'yı acımasızca öldürür. Arifin evine
gider. Peşindeki kiralık katili (Lütfi Engin) de vurduktan sonra Arif’i, adamlarıyla
birlikte saklandığı ve köylü kızını hapsettiği depoyu bulup silahını ateşler.
Bir ölüm makinesi gibidir Ali. Arif’i de öldürür. Sandalyede bağlı olan köylü
kızını kurtarır. Polise teslim olur. Ama kız yine peşindedir...”Agah Özgüç,
“Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”
►
Jenerikte senaryo yazarı olarak adı geçen Cemil Erşahin, takma isimdir.
Senaryoyu Yavuz Figenli ile Yılmaz Güney, ana hatları çizilen bir öyküden yola
çıkarak düzenlemişlerdir. (Agah Özgüç)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder