Powered By Blogger

26 Ocak 2018 Cuma

KANIMIN SON DAMLASINA KADAR (1970)



Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo Yılmaz Güney, Yavuz Figenli
Kamera: Ali Yaver
Yapım: İrfan Film/İrfan Atasoy

Oyuncular: Yılmaz Güney, Sevda Ferdağ, Nihat Ziyalan, Ece Cansel, Tarık Şimşek, Hüseyin Zan, İsmet Erten, Adnan Mersinli, Sadık Kurtuluş, Renan Fosforoğlu, Ahmet Sert, Lütfi Engin

Konu: Yüzleri maskeyle kapatılmış soyguncular, bir kumarhaneyi basarlar ve bir müşteriyi de öldürürler. Kadınların üzerindeki mücevheri, kıymetli eşyaları tek tek toplanır. Sonra sağa sola ateş açıp kaçarlar. Cinayet ve soygun, kumarhanenin sahibi Ali'nin (Yılmaz Güney), üzerine yıkılır. Oysa soygun gecesi Ali, şarkıcı Oya'nın (Ece Cansel) evindedir. Sabaha dek yatak odasında sevişirler. Bu arada eve gizlice giren biri Ali'nin beyaz şapkasını ve elbiselerini alıp götürür ve bir süre sonra da elbiseler aynı yere, koltuğun üzerine bırakılır. O gece, soygunculardan biri bu elbiseyi ve şapkayı kullanmıştır. Kasa içine yerleştirilen fotoğraf makinesi de soygun anını tespit etmiştir. Fotoğraftaki beyaz şapkalı, beyaz takım elbiseli, yüzü mendilli soyguncu, tıpatıp Ali'ye benzemektedir. Gerçekte bu, Ali'ye kurulan bir tuzaktır. Oyunun planlayıcısı Ali'nin ortağı Arif (Nihat Ziyalan), tuzağı hazırlayan da metresi Oya'dır. Ali, kalleşçe bir oyuna getirilmiştir.

Tüm şüpheleri üzerine çeken Ali, müdüriyete götürülüp sorgulanır. Şahit olarak, o gece evinde olduğu Oya'nın dinlenilmesini ister. Oya, duruşmada o gece birlikte olduklarını inkâr eder. Suçsuz olduğu halde tüm deliller aleyhine olan Ali, Oya'nın yalancı şahitliği yüzünden mahkum olmuştur.

Ali, İstanbul dışında bir hapishanededir. Mahkumlarla aralarında bir çatışma çıkar. Bu olay yüzünden bir başka hapishaneye sevk edilir. Yolda cezaevi arabası bir kaza geçirir. Önüne çıkan bir minibüsle çarpışmıştır. Ali, bu fırsattan yararlanıp kaçar. Jandarmalar peşindedir. Ormanda uyuyan bir köylü kızına rastlar. O da kendisi gibi bir kaçaktır. Babasının başlık parası uğruna vermek istediği zengin köylüden kaçmıştır.

Köylü kızı (Sevda Ferdağ), onu orman dışındaki bir kulübeye götürür. Çekiçle Ali'nin bileklerindeki kelepçeleri kırar. Ali'nin amacı İstanbul'a dönüp kendini temize çıkarmaktır. Köylü kızı onu bırakmaz, peşine takılır. Birlikte yola çıkarlar.
Ali'nin hapisten kaçışı Oya ile Arifi korkutur. Bu beladan kurtulmanın çarelerini ararlarken Ali İstanbul'a gelmiştir. Ali o güne dek can düşmanı olduğundan habersiz iş ortağı, arkadaşı Arifin evine sığınır. Köylü kızını evinde kalması için Arif’e teslim edip Oya'nın peşine düşer. Bu esnada Oya korku içinde Arif’in evine gelir. Köylü kızı, kapı arkasından Arif’le Oya'nın konuşmalarını dinler. Arif durumu fark eder. Kızı hapseder ve Ali’yi öldürmesi için bir kiralık katil tutar.

Oya bütün bunları, kumarhaneye sahip olmak için Arif’in yaptığını söyler. Arif, Ali'nin elbiselerini giydirip soygunu yaptırdığı adamını da sır vermemesi için öldürmüştür. Bu itiraflardan sonra Ali Oya'yı acımasızca öldürür. Arifin evine gider. Peşindeki kiralık katili (Lütfi Engin) de vurduktan sonra Arif’i, adamlarıyla birlikte saklandığı ve köylü kızını hapsettiği depoyu bulup silahını ateşler. Bir ölüm makinesi gibidir Ali. Arif’i de öldürür. Sandalyede bağlı olan köylü kızını kurtarır. Polise teslim olur. Ama kız yine peşindedir...”Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”


► Jenerikte senaryo yazarı olarak adı geçen Cemil Erşahin, takma isimdir. Senaryoyu Yavuz Figenli ile Yılmaz Güney, ana hatları çizilen bir öyküden yola çıkarak düzenlemişlerdir. (Agah Özgüç) 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder