Senaryo: Merter Fosforoğlu
(Aynı
isimli tiyatro oyunundan)
Görüntü Yönetmeni: Özdemir
Öğüt
Yapım: Saner Film / Hulki
Saner
Oyuncular:
Cüneyt Gökçer (Asım), Ayten Gökçer
(Reyhan), Cihan Ünal (Muttalip), Engin Çağlar (Boris), Esen Püsküllü (Seyhan),
Alev Sezer (Selçuk), Ayşin Atav (Beyhan), Macide Tanır, Renan Fosforoğlu,
Sabahat İzgü
Konu: Kafkaslarda 5 kız çocuğu ve karısı ile
yaşayan Asım fakirdir, Sürekli Allah’a şikayette bulunur, onunla konuşur. At
arabasıyla sütçülük yapmaktadır, halinden memnun değildir. Köy meydanında
konuşmaktadırlar. Türklere sürgünden bahsederler. Kırımlı Selçuk gelir, o aslında
bir kaçaktır. Öğretmen olduğunu söyler Asım da benim kızlara ders verirsin der
ve evine götürür. Asım’ın büyük kızı Reyhan’a talip çıkmıştır kasan
istemektedir. Kasap yaşlı ve zengindir Asım başta kasap’a evet der. Selçuk
Asım’ın ikinci kızı Seyhan’a aşık olmuştur. Reyhan babasına Kasap ile evlenmek
istemediğini söyler, Terzi Müttalip gelir Reyhan’ı istediğini söyler. Asım
tamam der. Asım karısına yalan söyleyerek düş gördüğünü kasabın karısının
kendisini öldürmek istediğini söyleyerek onu vazgeçirmeye çalışır. Asım’ın kızı
Beyhan’a yabancılar saldırmak ister yine yabancı olan Boris onlara engel olur,
tanışırlar. Beyhan gider. Müttalip ve Reyhan evlenirler. Düğünde haremlik
selamlık uygulanır, Selçuk buna karşı çıkarak aradaki çiti kaldırır ve Seyhan
ile dansa başlar. Düğünü askerler basar evleri yakıp yıkarlar. Aradan zaman
geçer Selçuk Seyhan’a evlenme teklifi eder, evleneceklerini babasına söyler.
Babası izin verir. Selçuk cepheye gider. Selçuk esir düşer, Sibirya da
tutulmaktadır. Seyhan yanına giderek orada evlenmek ister, babası onu gönderir.
Diğer taraftan Beyhan Boris ile konuşurken babası yakalar. Asım kızını alıp
evlerine doğru giderler. Kızına nasihatte bulunur. Beyhan babasına karşı çıkar
ve evlenmeye karar verdiklerini söyler. Beyhan babasının üstelemesine peki der
ama gizlice kaçarak Boris ile nikah kıyarlar. Asım""ın karısı durumu
fark eder kocasına söyler. Köylüler toplanmıştır. Askerler gelir, köylülere
evlerini satıp 3 gün içerisinde boşaltmalarını söylerler. Asım ve ailesi
toplanırlar. Boris ile Beyhan gelirler, Reyhan ve Muttalip’in de çocukları
olmuştur. Beyhan yalvarmalarına rağmen Asım affetmez, Asım düşünceye dalar.
Kızının doğumunu ve küçüklüğünü hayal eder, burada kalırsa kızının başına neler
gelebileceğini düşünerek kızını affeder ve giderler."
NOT: Türk seyircisi, bu ünlü
yapıtı önce Devlet Tiyatroları sahnelerinde izlemiş ve daha sonra da sinemaya
yukarıdaki ana tema üzerine kurulu olarak ve yöremize uygulayarak filme
almıştır. (y.ö)
Hollywood
tarihinin en görkemli müzikallerinden “Fiddler on the Roof / Damdaki Kemancı”da
sütçü Tevye herkesin ezberindeki şarkılarıyla karşımızda. Kaçımız “Bir Zengin
Olsam Ben...” şarkısını en az bir kere içten duygularla, kendimizi kaptırarak
söylememişizdir ki? Sütçü Tevye’nin meşhur ettiği şarkı Hollywood tarihinin en
görkemli, en popüler müzikallerinden birinin, Fiddler on the Roof, yani Damdaki
Kemancı’nın şarkısıdır elbette. Ve elbette, sonuçta en büyük zenginliğin
insanın cebinde değil yüreğinde yattığını anlatır bize. 1900’lerin başında
Ukrayna’da geçen Damdaki Kemancı, Sholem Aleichem’ın öykülerinden hareketle
sahnelenen ve uzun bir süre kapalı gişe oynayarak büyük bir başarı elde eden
Broadway müzikalinden sinemaya uyarlandı. Sütçü Tevye, karısı Golde ve üç
kızları (Hodel, Tzeitel, Chava) etrafında dönen film, Ukrayna’daki Anatevka
köyünde geleneklerine sıkı sıkıya bağlı küçük bir Yahudi topluluğunun içinde
yaşananları anlatıyor. Tevye her ne kadar geleneklerin öneminden dem vursa da,
çağdaş hayatın gereklerine uyan üç kızı ona sormadan birer sevgili
edinmişlerdir. Ne var ki Tevye hiçbirini beğenmeyecek ve eşinin tüm uyarılarına
rağmen kızlarıyla çekişmeye başlayacaktır. Damdaki Kemancı başta Tevye
rolündeki Topol’un olağanüstü yorumu, dillerden yıllardır düşmeyen şarkıları,
kimi sahnelerde izleyiciyi coşturacak denli etkileyici koreografisi ve
yüreklere seslenen konusuyla kaçırılmayacak bir film. Topol’un yanı sıra
Golde’de Norma Crane, çöpçatan Yente’de Eskenazi tiyatro efsanesi Molly Picon
ve fakir terzi Motel’de Leonard Frey de dikkati çekiyor. Norman Jewison’ın
yönettiği film 1971 yılında sekiz dalda Oscar’a aday olmuş ve bunların üçünde
(En İyi Görüntü Yönetimi, En İyi Müzik, En İyi Ses) heykelciği kapmıştı.
(www.ekolay.net)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder