Powered By Blogger

20 Şubat 2018 Salı

SEZERCİK ASLAN PARÇASI (1972)


Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Çetin Gürtop, Cahit Engin
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Nihat Ziyalan, Lâle Belkıs, Nubar Terziyan, Atıf Kaptan, Memduh Ün, Nevzat Okçugil, Cevat Kurtuluş, Kayhan Yıldızoğlu, Renan Fosforoğlu, Zafer Önen, Ekrem Dümer, Meral Kurtuluş, Necip Tekçe, Muzaffer Yener, Nermin Özses, Arap Celâl, Çocuk Yıldız: Sezer İnanoğlu Sezercik” (d.1967)

Konu: Hırsızlık suçlamasıyla hapse girip doğum yapan bir kadınla sokaklarda bir serseri olarak dolaşan oğlu Sezer’in Öyküsü.

Daha önceleri ticari başarısı olan filmlerde oynayan, Berker Inanoğlu'nun 5-6 yaşlarındaki oğlu Sezercik için Safa Önal yazmıştı senaryoyu. Ayrıca çekim öncesi Safa'yla üç dön gün Yeşilköy'de bir motelde senaryo üzerinde çalışmıştık.
Aslan Parçası'nın çekimi her halde otuz çalışma günü sürmüştü. Film ticari olarak başarısız değildi, ama öteki Sezercik filmlerine göre daha az hasılat getirdi. Ayrıca ben çektiğim için de öteki Sezercik filmlerine göre daha pahalı çıktı. Bu nedenle Sezer İnanoğlu'nun babası, yapımcı Berker İnanoğlu'nun kârı daha az oldu. Bana da bir daha iş vermedi.

Bugün senaryo için çok olumsuz düşünüyorum. Filmin ikinci yarısında ilk yarının önemli tiplerini unutmuş, bambaşka serüvenleri anlatmaya koyulmuşuz. Sözgelimi Nevzat Okçugil ya da Lale Belkıs tamamen kaybolmuşlar. Bir de filmin iki tane finali var: Ediz, Nihat Ziyalanı'ı dövüyor bayıltıyor, Hülya'nın haklı olduğunu, kendisinin yanlış yaptığını söylüyor. Aslında film burada bitiyor. Ama biz devam ettik. Yeniden çocuk kaçmış, Nihat tabancasını çekip çocuğu kovalamış ikinci bir final daha eklemişiz bitmiş filme. Belli ki Sezer büyük star olduğu için çocuğa sahneler icat etmişiz, gerilim de koymuşuz içine. Ben de buna hayır dememişim, ticari açıdan başarı getirebilir düşüncesiyle.

Filmin dahili sahnelerinden final, Kemal Film platosunda, birçok sahne Orhan Günşıray'ın kayınvalidesinin Yeniköy'deki evinde, bazı sahneler de Kanlıca'daki bir yalıda çekilmişti. Dış sahnelerin çoğu da Valideçeşme'nin arkasında ye daha sonra Conrad otelin inşa edildiği tarihsel mekanda görüntülenmişti. Camisi, meydanı, yan yana sıralanan apartman ve gecekondularıyla görsel anlamda zengin bir mahalleydi burası. Epey çalışmıştım bu mahallede.

Sezer İnanoğlu çok yetenekli bir çocuktu, çalışırken hiç zorlanmadım. Yalnız filmi seyrederken, Bu bir çocuk filmi mi, yoksa yetişkinlere seslenen bir film mi diye sordum kendime. Ama başarılı olan Ayşecik filmleri için de aynı soruyu sorabilirim galiba. Bu filmler çocuklara sesleniyordu. Çocuklar annelerinin babalarının elinden tutarak sinemaya geldikleri için de başarı sağlıyordu. Ama Sezercik'te nedense Ayşecik filmlerinde yakaladığımız dramı yakalayamamışız. Baba, anne ve çocuktan oluşan aile bir yanlış anlama yüzünden parçalanmış; herkes çileler çekmiş, ama seyrettiğimiz zaman bunlar geçmiyor insana. Cezaevi sahneleri bana düzgün geldi. Gerçek bir cezaeviydi orası ve iyi çekmişim. (Memduh Ün )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder