Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Çetin Gürtop, Cahit Engin
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu
Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun,
Nihat Ziyalan, Lâle Belkıs, Nubar Terziyan, Atıf Kaptan, Memduh Ün, Nevzat
Okçugil, Cevat Kurtuluş, Kayhan Yıldızoğlu, Renan Fosforoğlu, Zafer Önen, Ekrem
Dümer, Meral Kurtuluş, Necip Tekçe, Muzaffer Yener, Nermin Özses, Arap Celâl,
Çocuk Yıldız: Sezer İnanoğlu Sezercik” (d.1967)
Konu: Hırsızlık suçlamasıyla hapse
girip doğum yapan bir kadınla sokaklarda bir serseri olarak dolaşan oğlu
Sezer’in Öyküsü.
Daha önceleri ticari
başarısı olan filmlerde oynayan, Berker Inanoğlu'nun 5-6 yaşlarındaki oğlu
Sezercik için Safa Önal yazmıştı senaryoyu. Ayrıca çekim öncesi Safa'yla üç dön
gün Yeşilköy'de bir motelde senaryo üzerinde çalışmıştık.
Aslan Parçası'nın çekimi her
halde otuz çalışma günü sürmüştü. Film ticari olarak başarısız değildi, ama
öteki Sezercik filmlerine göre daha az hasılat getirdi. Ayrıca ben çektiğim
için de öteki Sezercik filmlerine göre daha pahalı çıktı. Bu nedenle Sezer
İnanoğlu'nun babası, yapımcı Berker İnanoğlu'nun kârı daha az oldu. Bana da bir
daha iş vermedi.
Bugün senaryo için çok
olumsuz düşünüyorum. Filmin ikinci yarısında ilk yarının önemli tiplerini
unutmuş, bambaşka serüvenleri anlatmaya koyulmuşuz. Sözgelimi Nevzat Okçugil ya
da Lale Belkıs tamamen kaybolmuşlar. Bir de filmin iki tane finali var: Ediz,
Nihat Ziyalanı'ı dövüyor bayıltıyor, Hülya'nın haklı olduğunu, kendisinin
yanlış yaptığını söylüyor. Aslında film burada bitiyor. Ama biz devam ettik.
Yeniden çocuk kaçmış, Nihat tabancasını çekip çocuğu kovalamış ikinci bir final
daha eklemişiz bitmiş filme. Belli ki Sezer büyük star olduğu için çocuğa
sahneler icat etmişiz, gerilim de koymuşuz içine. Ben de buna hayır dememişim,
ticari açıdan başarı getirebilir düşüncesiyle.
Filmin
dahili sahnelerinden final, Kemal Film platosunda, birçok sahne Orhan
Günşıray'ın kayınvalidesinin Yeniköy'deki evinde, bazı sahneler de Kanlıca'daki
bir yalıda çekilmişti. Dış sahnelerin çoğu da Valideçeşme'nin arkasında ye daha
sonra Conrad otelin inşa edildiği tarihsel mekanda görüntülenmişti. Camisi,
meydanı, yan yana sıralanan apartman ve gecekondularıyla görsel anlamda zengin
bir mahalleydi burası. Epey çalışmıştım bu mahallede.
Sezer İnanoğlu çok yetenekli
bir çocuktu, çalışırken hiç zorlanmadım. Yalnız filmi seyrederken, Bu bir çocuk
filmi mi, yoksa yetişkinlere seslenen bir film mi diye sordum kendime. Ama
başarılı olan Ayşecik filmleri için de aynı soruyu sorabilirim galiba. Bu
filmler çocuklara sesleniyordu. Çocuklar annelerinin babalarının elinden
tutarak sinemaya geldikleri için de başarı sağlıyordu. Ama Sezercik'te nedense
Ayşecik filmlerinde yakaladığımız dramı yakalayamamışız. Baba, anne ve çocuktan
oluşan aile bir yanlış anlama yüzünden parçalanmış; herkes çileler çekmiş, ama
seyrettiğimiz zaman bunlar geçmiyor insana. Cezaevi sahneleri bana düzgün
geldi. Gerçek bir cezaeviydi orası ve iyi çekmişim. (Memduh Ün )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder