Powered By Blogger

8 Mart 2020 Pazar

KANLI NİGAR (1981)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Orhan Aksoy
Eser: Sadık Şendil
Görüntü Yönetmeni: Orhan Oğuz
Müzik KANLI NİGAR: Esin Engin
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün

Ar Direktör: Niyazi Er, Reji Asistanı: Turgay Aksoy, Yardımcı Yönetmen: Muzaffer Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Cem Molvan, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Kurgu-Eşleme: Mevlût Koçak, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Işık: Ömer Ekmekçi, Recep Biçer, Remzi Biçer, Set Teknisyenleri: Mustafa Cuvan, Mehmet İnci, İbrahim Öner, Dublaj Yönetmeni: Orhan Aykanat, Makyör: Cemal Gonca, Laboratuvar: Selâhattin Kaya, Ziya Uçak, Prodüksüyon Müdürü: Reha Yur-dakul, Fevzi Barlas, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Negatif Montaj: Mustafa Kul, (Yeni Lale Stüdyosunda seslendirilmiş ve renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Kemal Sunal (Abdi-Narçın), Fatma Girik (Nigar), Dinçer Çekmez (Agah), Sümer Tilmaç (İstinyeli Deli Eşref), Bahar Öztan (Lebibe), Pembe Mutlu (Bedide), Merih Fırat (Melike), Necla Soylu (Nadide), Yaşar Güner (Takacı Temel Reis), Nezihe Güler, Niyazi Er, Orfe Özkan,

Konu: Kanlı Nigar, tiyatrolarımızda çeşitli defalar oynandıktan, ve son olarak müzikal hale getirilip sahnelendikten sonra bu sefer de film haline geliyor. Bir zamanların İstanbul'unda randevuevi işleten Cihanyandı Kanlı Nigar'ın erkeklere ettiği oyunlar, kendisini bu yola düşürenlerden aldığı intikam, vs anlatılmakta. Osmanlı döneminin kent yaşamında kadının güç bulunur, zor erişilir bir kişi olması özelliğine dayanan ve bu yapı içinde "hafif kadın" imajına sarılarak bundan güldürü öğesi çıkaran bir oyun.

* "Kanlı Nigar’ın film serüveni için ne söylenebilir? Tümüyle bir iş filmi bu... Yani bu oyunu görmüş veya işitmişseniz, hakkında bir şeyler biliyor veya tahmin ediyorsanız, daha önce bir Kemal Sunal güldürüsü izlemişseniz ve Memduh Ün'ün sinemamızda rahat bir anlatıma erişmiş yönetmenlerden olduğunu biliyorsanız, filmden belli bir şeyler beklersiniz. İşte “Kanlı Nigâr" bu beklediklerinizi veriyor, ama yalnızca o kadarını. En küçük bir sürpriz, en ufak bir yenilik yok. beklenenin ötesine geçen... Heyecansız, esinsiz bir film bu... Belli klişelere, ezbere bilinen oyunlara dakikalar öncesinden tahmin edilebilecek gelişmelere dayalı. Fatma Girik'in özlediğimiz oyununu, birkaç yıl aradan sonra perdeye getirmekten başka pek bir özelliği yok...”Atilla Dorsay “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


KAN BAĞI (1981)


Yönetmen: Yıldırım Gencer
Senaryo: Yavuz Figenli
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Metin Film/Işık Toraman

Laboratuvar: Hüseyin Kuğu, Mehmet Aktaş, Mehmet Aktaş, (Ören Film stüdyosunda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir).

Oyuncular: İsmail Badıllı, Gönül Hancı, Yıldırım Gencer, Kadir Savun, Aliye Rona, Suna Selen, Atilla Ergün, Osman Alyanak, Güner Özonuk,

Konu: Birbirlerine aşık olan ancak bazı nedenlerden dolayı kavuşamayan,ama en sonunda kavuşup evlenen Zeynep ile Murat'ın aşk öyküsü.

KADER ARKADAŞI (1981)


Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo Recep Filiz
Direktörü: Çetin Gürtop
Yapım: Metin Film/Işık Toraman

Sesleri Alan: Kunt Tulgar, Renk Uzmanı: Tümay Rızai, Laboratuar: Şemsi Tokgöz, Armağan Köksal, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Selahattin Kılıççeken, Çekim Ekibi: Nizam Ergüden, Hüseyin Ergüden, Prodüksiyon: Cihat Karahan, Adnan Kazan, Yardımcı Yönetmen: Nurettin İrişen, Kamera: Hakan Gürtop, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, (Ar Film stüdyosunda hazırlanmış Kunt Film stüdyosunda seslendirilmiştir).

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Deniz Akbulut, Yaprak Onur, Levent Çakır, Nilüfer Karataş, Ayfer İdin, Yusuf Çetin, Kudret Karadağ, Yılmaz Kurt, Mehmet Uğur, Recep Filiz, Yılmaz Kurt, İhsan Gedik, Giray Alpan, Erol Taş, Kazım Kartal, Mehmet Uğur

Konu: İnşaat işçisi Yusuf İstemeden bir adamın ölümüne neden olur. Kardeşi aynı acıyı tattırmaya yemin eder ve Yusuf’un peşine düşer... Düşmanlarının elinden kaçmayı başaran Yusuf ağır yaralı halde kader arkadaşı Hasan’ın çiftliğine sığınır. Tedavi edilip iyileştirildiği çiftlikte Hasan’ın kızıyla birbirlerine aşık olurlar. Ancak Hasan’ın karısı da ondan etkilenir ve yakınlaşmaya çalışır. Bunu anlayan Hasan can arkadaşını evden kovar. Yusuf’un ayrılmasından sonra düşmanları önce kız kardeşini kaçırır daha sonra Hasan’ın çiftliğini de basarlar. Artık Yusuf için kanlı bir intikam almak kaçınılmaz olacaktır.


İTİRAZIM VAR (1981)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Erman Film/Hürrem Erman

Set Ekibi: Ercan Akyıldırım, Abdullah Menay, Selim Gün, Işık Şefi: Şevket Kıymaz, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Ziya Uçak, Senkron Montaj: Turgut İnangiray, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Negatif Montaj: Sedat Karadeniz, Kamera: Ali Güvenci,
Yeni Lale Film stüdyosunda seslendirilip hazırlanmıştır

Oyuncular: Müslüm Gürses, Serpil Çakmaklı, Yalçın Gülhan, Aynur Beller, Hüseyin Kutman, Şükriye Atav, İhsan Gedik, Aynur Gökçe, Semra Uçar, Kamuran Efe, Ahmet Girgin,

Konu: Bir kolej talebesi genç kızla, kötü yoldan kurtardığı bir kadın arasında kalıp, sonunda kurşunlara hedef olan bir gencin öyküsü.

İNTİKAM YEMİNİ (1981)



Senaryo ve Yönetmen Aykut Düz
Foto Direktörü Sertaç Karan
Yapım Metin Film / Işık Toraman

Prodüksiyon: Cihat Karahan, Adnan Kazan, Yönetmen Yardımcısı: Nurettin İrişen, Muzaffer Karataş, Kamera: Ali Güvence, Şevket Yılmaz Işık Servisi, Set Ekibi: İsmail Kündem, Ömer Bubu, Erdal Sümer, Ses Çekimi: Erkan Aktaş, Negatif Montaj: Nevzat Dişiaçık, Laboratuvar: Adnan Şahin, (Fono Film stüdyosunda seslendirilmiş ve imal edilmiştir )

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Mreral Orhonsay, Hulusi Kentmen, Kâzım Kartal, Nazan Ayas, Ümit Acar, Necla Fide, Abdullah Ataç, Erdoğan Seren, Sırrı Elitaş, Tevfik Şen, Kadir Kök, Mehmet Uğur,,

Konu: eski bir kaçakçı eski yaptığı işlerden pişman olup babasının yanında çalışmaya başlar fakat bu defa da kaçakçının karısına bir adam göz koyar kaçakçının babasını ve kardeşini öldürür kaçakçı intikam yemini eder .

İNSANLIK UĞRUNA (1981)




Yönetmen Kunt Tulgar
Senaryo Yaşar Şener
Görüntü Yönetmeni Ender Turgut
Yapım Ceba Film/Nihat Cerit

Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Renk Uzmanı: Kaya Ören, (Kunt Film Stüdyosunda seslendirilmiş ve Kaya Ören stüdyosunda hazırlanmıştır. )

Oyuncular: Bulut Aras (Salih), Güngör Bayrak (Sevgi), Yusuf Sezgin (Suat), Erol Taş (Kenan), Süheyl Eğriboz (yakışıklı), Kudret Karadağ (Kudret), Niyazi Gökdere, Necdet Tok, Sırrı Elitaş, Cevdet Balıkçı, Abdi Algül, Tevfik Şen, Hakkı Kıvanç, Ünal Gürel, Hasan Yıldız, Nejat Gürsoy, Yılmaz Kurt, Ali Demir, Mesut Sürmeli, Ahmet Açan, Küçük Yıldız: Ekrem Cerit


HOR GÖRME GARİBİ (1981)


Yönetmen İsmail Kalkan
Senaryo Yücel Uçanoğlu
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Yapım Gazanfer Dirlik

Set Teknisyenleri: Ekrem Çınaroğlu, Taci Erşan, İbrahim Öner, Işık: Ergun Şimşek, Kameraman: Galip Kızılova, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Ziya Uçak, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Montaj ve Senkron: İsmail Kalkan, (Yeni Lâle Film Stüdyosunda hazırlanmış ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Hüseyin Altın, Prenses Banu, Güneş Işık, Yılmaz Kurt, Remo Değerli, Levent Çakır,Reha Yurdakul, Küçük Yıldız: Birtanem,

Konu: Arabası arızalanan dansöz Banu (Prenses Banu), benzin istasyonunda işçilik yapan Osman’la (Güneş Işık) tanışır. Banu, Osman’ın yakın ilgisine karşılık olarak onu İstanbul’a davet eder. Osman, Banuya çalıştığı pavyonda bulur. Aralarında bir aşk başlar. Osman, sur kovuklarında tanıdığı hasta bir genç olan Hüseyin’le (Hüseyin Altın), Banu’nun evine yerleşirler. Hüseyin de Banu’ya aşıktır. Bu arada dansözlüğü bırakıp ev kadını olmak isteyen Banu’yu pavyoncular rahat bırakmaz...

HERHANGİ BİR KADIN (1981)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Ahmet Soner
Görüntü Yönetmeni: Kaya Ererez
Yapım : Gülşah Film / Selim Soydan

Kamera Asistanı: Erdoğan Ererez, Müzik: Cahit Berkay, Reji Asistanları: Turgay Aksoy, Aliye Turagay, Sesleri Alan: Erkan Aktaş, Montaj: Nevzat Dişiaçık, Set Teknisyenleri: Bedri Uğur, İbrahim Uğurlu, Giray Alpan, Işık Ekibi: Mustafa Koçyiğit, Teoman Sayın, Yapım Sorumlusu: Selahattin Koca,
(Fono Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir).

Oyuncular: Hülya Koçyiğit: Tarık Akan, Cihan Ünal, İhsan Yüce, Yaman Okay, Ajlan Aktuğ,

Konu: Bir fabrika sahibi ile zengin bir kız arasında ilişki vardır. Evlenmeye hazırlanırlar. Kız ailesi ile olan anlaşmazlıklar sonucu tek başına bir ev tutar. Yeni taşındığı mahallede seyyar satıcılık yapan genç, kıza aşık olur. Kız da buna bir arkadaş gibi yakınlık gösterir ve genç kızın da kendisine aşık olduğunu zanneder. Genç adam bir fırsatını bulup kızı kaçırır. Fabrikatör adam bunların peşine düşer, bir ormanda yakalar. Kız seçimini zengin iş adamından yana kullanır.
* Sinemamızın beylik kalıpları içinde yeni bir şeyler söylemeye çalışan bir film gibi geldi bize.. Kalıplara daha ciddi ve güncel gözlemler getirmek isteyen bir birerimi var bu filmin... "Herhangi Bir Kadın" da, filmlerimizin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olan mantık ve ruh bilimi halaları yine var. Cemal'in bir apartmandan sırtına bir kadın vurup Çankırı köyüne dek nasıl geldiğinden (mantık hatası), iş adamı Osman Nuri Şahin'in, evini terk etmek üzere olan canı ciğeri biricik kızının tüm parasını, çek defterlerini vs'yi alması ve kızı bavullarıyla kapı önüne bırakmasına (psikolojik hata), kolay yutulur şeyler değil bunlar...

Ama, bu ayrıntıların üstünde durmadan öze ve temele yaklaşmak istiyorum. Filmin ilginçliği, klasik üçlü aşk öyküsünün kişilerini bu kez oldukça ilginç bir toplumsal / sınıfsal konum içinde yakalamış olması... Fonda Osman Nuri Şahin'le, onun HoIding'ine ait fabrikalardan bir bölümünün yaptığı şeyleri (incir, vs.) yapan Murat’ın fabrikasının savaşımı var. Piyasanın acımaz kurallarıyla, işlerini baltalayan bu küçük kuruluşu yok etme savaşımı veriyor Osman Nuri Şahin... Murat ise, dev şirkete karşı, işçilerini ürelimi daha çok arttırmak, "daha ucuza daha çabuk daha bol üretmek" yolunda şartlandırarak direnme yolunu seçiyor. Bu sloganların ve bu düşüncelerin, 24 Ocak kararlarının 12 Eylül'ün toplumsal / siyasal plandaki desteğiyle de pekiştirilen özünü bilinçli biçimde yansıttığı, filmin bunu aradığı istediği açık. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

HARMAN SONU (1981)


Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Kamera: Kenan Kurt
Yapım: Şahin Film / Mehmet Şahin

Reji Asistanı: Nilgün Seren, Kamera Asistanı: Cem Molvan, Set Ekibi: Kadir Kök, Selim Acar, Ar Direktör: Ahmet Sert, Işık: Erol Karaşıray, Şiirler: Yavuz Yalınkılıç, Beste: Nurtaç Düzgit, Şarkılar: Mehmet Şahin, Laboratuvar: Hikmet Kuyucu, Selahattin kaya, Ziya Uçkan, Mustafa Yıldız, Seslendirme Yönetmeni: Esen Günay, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Montaj Senkron: Turgut İnangiray,
(Yeni Lâle Stüdyosunda renklendirilmiş ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Mehmet Şahin, Deniz Akbulut, Baki Tamer, Aliye Rona, Erol Taş, Tugay Toksöz, Birsen Pamuk, Hasan Yıldız, Ahmet Sert, Sırrı Elitaş, Yılmaz Kurt, Kadir Kök, Erdoğan Seren, Cengiz Durmaz,

Konu: İstanbul'da kazandığı başlık parasını soygunculara kaptırıp, çeşitli maceralardan sonra sevgilisine kavuşamayan bir gencin öyküsü.


HAMAYLİ BOYNUNDAYIM (1981)



Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Recep Filiz
Kamera: Mükremin Şumlu
Müzik Düzenleme: Hüsamettin Subaşı
Yapım: Mehmet Karahafız/Anıt Film

Oyuncular: Hüsamettin Subaşı, Nazan Saatçı, Kazım Kartal, Aliye Rona, Turgut Özatay, Sami Hazinses, Gülten Ceylan

HAMAYLİ: Boyna asılan yada ceket astarına tutturulan muskaların atasıdır. Eski bir adettir sağ omuzdan sol bel boşluğuna geçen çapraz cepli bir kuşakmış. Eski bir Türk destanında hamaylısını evde unutup savaş için yola koyulan ama unuttuğunu fark edip geri dönen ve evde karısına bir Çinliyi saldırırken yakalayan ve Çinliye hamaylı çeken Türk savaşçısını anlatır.

Hamayli Çekmek: Düşmanını hamayli’nin denk geldiği sağ omuzdan sol bel boşluğu arasından ikiye biçmek.


GÜNAH DEFTERİ (1981)


Senaryo ve Yönetmen : Osman F. Seden
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: Ödül Ticaret/ Abdurrahman Keskiner

Oyuncular : Gökhan Güney, Banu Alkan, Kadir Savun, Yılmaz Köksal, Neriman Köksal, Talat Gözbak, İsmail Hakkı Şen, İhsan Gedik, Kadir Savun, Hikmet Taşdemir,

Konu: Genç bir kadın üst üste gelen talihsizlikler sonunda Pınar geneleve düşer. Onu seven delikanlı kızı genelevden kurtarır ve onunla evlenir. Ve olaylar gelişerek devam eder.

HABABAM SINIFI GÜLE GÜLE (1981)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo : Yavuz Turgul
Görüntü Yönetmeni: Ertunç Şenkay
Yapım: Arzu Film/Nahit Ataman
.
Eser: Rıfat Ilgaz, Montaj Senkron: İsmail kalkan, Ses Mühendisi: Erkan Esenboğa, Set Amiri: Nizam Ergüden, Yapım Yönetmeni: Yılmaz Kanat, YUardımcı Yönetmen: Şahin Gök, (Yeni Lâle Stüdyosunda hazırlanmıştır )

Oyuncular: İlyas Salman, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Mehmet Ali Erbil, Savaş Dinçel, Hüseyin Kutman, Özden Özgürdal, Şevket Altuğ, Yaprak Özdemiroğlu, Fulya Özcan, Cem Özer, Kemal Uzun, Yonca Evcimik, Sıtkı Akçatepe, Azra Partener, Gönül Tor, İlknur Yıldırım, Ali Kaya, Ali Sönmez, Aydın Ünver, Bahadır Güvenkan, ,Mehmer Eroğlu, Cafer Deniz, Engin Sezen, Ercan Çiçek, Ferhan Pakün, Mehmet Yiğit, Orhan Başaran, Özden Özgürdal, Sedat Vautaş, Şevki özer, Tayfun Abacı, Timur Acarkan, Tufan Yıldız, Melih Çardak, Nuri Durak,

Konu: Doğu Anadolu'dan gelmiş edebiyat öğretmeni (İlyas Salman) ile öğrencisi arasındaki arkadaşlık ilişkisi işleniyor. Öğretmen önce sınıfta alay konusu olursa da daha sonra, öğrenciler tarafından sevilir ve takdir edilir.

" Ertem Eğilmez'in filmlerine, bu arada "Hababam Sınıfı" dizisine her zaman belli bir sempati duya gelmişimdir. Bu filmlerin akıcı, becerikli anlatımları yanı sıra, bizim filmlerimizde olmayan bir özelliği, öyküyü 2-3 kişi üzerinde odaklaştırmaktan çok birçok kişinin kahraman olması, birçok karakterin birden ve koşut olarak işlenmesi, bana hep üzgün ve çekici gelmiştir, "Canım Kardeşim’den beri Eğilmezin komedilerinin tüm aileye seslenmesi, taşıdıkları insanı sevgisi ve sıcaklığı, "Hababam Sınıfı" dizisinin ayrıca bin bir sansür engeline karşın sinemalaştırılabilmesi başarısı da bunlara eklenebilir.

Eğilmez, "Hababam dizisi"ni kapatıyor, bu son filmle... Dizinin tüm özelliklerini taşıyan bir kapanış filmi... Kısa dokunuşlarla verilen birçok kişi genç oyunculardan alınan şaşırtıcı sonuç, tiplemedeki ustalık, belli bir düzeyin altına düşmeyen espriler,,. Ama bu başarılı yanların yanı sıra belli ucuzluklar, aceleye gelmiş belli sahneler: Sözgelimi öğrencisi Gamzenin aşk ilanı karşısında, 32 dişini göstererek sırıtan öğretmen İlyas Salman, sahnenin canına okuyor, vs... Salman'ın yanlış kullanılması, zaten filmin başlıca hatası… Kusurlarıyla, sevaplarıyla, sinemamızdaki bazı kalıpları kırmayı başaran Hababam Sınıfı" dizisine, bu son filmle biz de güle güle diyoruz...”Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

GIRGIRİYEDE ŞENLİK VAR (1981)


Yönetmen: Kartal Tibet
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Müzik: Hurşit Yenigün
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Muzaffer Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Hakan Gürtop, Fotoğraflar: Ersin Pertan, Senaryo: Sadık Şendil, Işık Şefi: Ergun Şimşek, Teknik Yönetmen: Sohban Koloğlu, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Montaj: Mevlüt Koçak, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Renk Uzmanı: Hikmet Kuyucu, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Ziya Uçak, Mustafa Yıldız, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Erol Deniz,
(Yeni Lale Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Gülşen Bubikoğlu, Müjdat Gezen, Perran Kutman, Münir Özkul, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Şener Şen, Şemsi İnkaya, Bilge Zobu, Yavuz Şeker, Nevzat Açıkgöz, Ahmet Kostarika, Yüksel Gözen, Azize Ökçü, Mahmut Elifi

KONU: Sulukule’de yaşam üç çiftin birden dünya evine girdiği büyük bir düğünle başlar...Güllüye (Gülşen Bubikoğlu), annesi Sabahat (Perran Kutman), dayısı Bekir (Şemsi İnkaya), Bayram (Müjdat Gezen), babası Emin (Münir Özkul), kız kardeşi Sevim (Ayşen Gruda) ve halası Zekiye (Adile Naşit)’ten oluşan iki ailede Güllüye Bayram’la, Sevim Bekir’le, Emin Sabahat’la evlenmiştir. Evsiz kaldıkları için Sabahat’ın kapısına dayanıp insafa gelsin diye yalvar yakar olurlar. Sabahat’ı kandırmanın tek yolu paradan geçer. O evinin kapılarını sonuna kadar açmaya hazırdır. Yeter ki, paradan haber versinler!... Ancak bu işsiz takımından beş kuruş çıkacağı yoktur. Bayram’ın ayı oynatmaya, Zekiye’nin bohçacılığa, Güllüye’nin çiçekçiliğe dönmeye hiç niyeti yoktur. Kafa kafaya verip sonunda çözümü bulurlar. Kadınlar üç-beş parça altınını satar, erkekler sağ-dan soldan borç-harç derken sazlı sözlü, hem pişirip, hem de çalıp oynayacakları kendi meyhanelerini, “Gırgıriye Saz Salonu”nu açarlar. Hapisten çıkıp gelen Zekiye’nin eski yavuklusu Duman Haydar da (Şener Şen) bu cümbüşe katılınca seyreyleyin gümbürtüyü!.. İşleri kötü bir meyhaneci, Güllü’yü şarkıcı olarak transfer etmek ister. Banker Dursun burada işe başlayan Güllü’ye göz koyar. Cebine esrar koyup yakalatarak Bayram engelini aşar. Emin ve Haydar oyunun farkına varır. Güllü, Dursun’u Haydar ve Zekiye’nin düğününe çağırıp itiraf ettirir. Garson kılığındaki polisler düzenbaz Dursun’a ve filme son noktayı koyarlar…

ÖDÜL:
► Ankara Sanatevi adına Sinema Yazarlarımızın düzenlediği “En İyi 5 Film seçiminde (1982) Müjdat Gezen ”En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”

Katılan 5 Film: Gırgıriye, Gül Hasan, Gırgıriye’de Şenlik Var, Deliler Koğuşu,Bizim Sokak.

 ► Bülent Ersoy olayını alaya alan "Gırgıriye" filmini görememiştim. O filmin büyük ticari başarısı üstüne yapılan devamı sinemalarda ikinci haftasını dolduruyor. Film, Erler Filmin (Arzu Filmin bir zamanlar öncülüğünü yaptığı biçimde) birçok sevilen, popüler güldürü oyuncusunu bir araya topladığı kalabalık kadrolu komediler çığırını sürdürüyor. Sadık Şendi’in senaryosu, bu verimli ve esprili yazarımızın bir yorgunluk dönemi ürünü... Bilinen tipler, espriler, durumlar yineleniyor, bir kez daha... Gerçi Şendil, olayları, güncelliği izlediğini göstermiyor değil. Filmin olumsuz kahramanının Banker Dursun" kimliğin tanıması, bunun ilk akla gelen göstergesi... Ama yine de, bunca sevilen ismi bir araya getiren, bunca kozu olan bir filmde taze bir güldürü yaklaşımı, daha güncel, çağdaş espriler, güldürü denen sanatı/olayı şu veya bu biçimde bir yenileme çabası beklenmez mi?

"Gırgıriyede Şenlik Var'da böyle bir yenilik yok. Tüm oyuncular, sayısız filmden veya TV skecinden bildiğimiz kişiliklerini yineliyorlar, kendilerinden beklenen oyunu, mimikleri veya esprileri yapıp gidiyorlar. Bu kadarı halkın rağbetine yetiyorsa, sorun yok. Ama biz sinemadan ve önemli bir tür olan gül-dürüden başka şeyler beklemekte özgür, aradığımızı bulamayınca bu ve benzeri filmleri alkışlamamakta da mazuruz sanıyorum. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


GIRGIRİYE (1981)


Yönetmen : Kartal Tibet
Senaryo : Sadık Şendil
Eser: Müjdat Gezen
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
 Müzik Hurşit Yenigün
Kurgu: Mevlüt Koçak
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Yapım Koordinatörü: Mehmet Öztopuz, Selahattin Koca, Kamera Asistanı: Hakan Gürtop, Negatif Kurgu: Mustafa Kul, Laboratuvar: Ziya Uçak, Selahattin kaya, Renk Düzenleme: Sabahattin Hoşsöz, Işık Şefi: Erün Şimşek, Ses Kayıt: Erkan Esenboğa,

Oyuncular: Müjdat Gezen (Bayram), Perran Kutman (Güllüye), Münir Özkul (Emin), Adile Naşit (Zekiye), Ayşen Gruda (Sevim), Şemsi İnkaya (Bekir), Haldun Dormen (Televizyoncu), Sümer Tilmaç (Güllünün patronu), Tevhid Bilge (Bayram Patron), Yavuz Şeker (Muharrem), Nevzat Açıkgöz (Komiser)

Konu: Sulukule’de yaşam... Bir yanda Güllüye (Gülşen Bubikoğlu), annesi Sabahat (Perran Kutman) ve dayısı Bekir (Şemsi İnkaya). Diğer yanda Bayram (Müjdat Gezen), babası Emin (Münir Özkul), kızkardeşi Sevim (Ayşen Gruda) ve halası (Adile Naşit). Güllüye Bayram’ın, Sevim de Bekir’in sevgilisidir, ama Emin ile Sabahat’ın ezeli düşmanlığı evlenmelerine engeldir. Aslında birbirlerine aşık olan Emin ve Sabahat yıllar önce tam evlenecekken, Emin’i başka kadınla görüp, inat için başka adamla evlenen Sabahat’a Emin’in kızması; giderek ortaya iki düşman aile çıkartmıştır. Sulukule’ye gelen müşterileri paylaşamaz, sürekli kavga ederler. Güllüye ve Bayram evlenmeye iyice kararlıdır. Ama ünlü gazinocu Sabri’nin Güllüye’yi assolist yapması bunun gerçekleşmesini önler. Karşılık alamasa da Sabri Güllüye’ye aşık olmuştur. Sulukule’de çekilen televizyon programında çok beğenilen Bayram’ı da rakip gazinocu sahneye çıkarır. Bayram para kazanıp Güllüye’den öc almak için, kadın kılığına girip şarkılar söyleyerek ünlü olur. Bu durumlara üzülen Bayram’ın halası ikisine de diğerinin ölümcül hasta olduğunu söyleyip buluşmalarını sağlar. Sabahat ve Emin de aynı oyunla barıştırılır. Sonunda Güllüye Bayram’la, Emin Sabahat’la, Bekir Sevim’le evlenir. Gazinocu Sabri’nin baskını ise onu ve adamlarını polisin tutuklaması ile sonuçlanır. Sulukule’ye müzik, şamata, şenlik ve mutluluk yeniden gelmiştir.

FERYADA GÜCÜM YOK (1981)


Yönetmen: Şerif Gören
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin
Yapım: Gülşah Film/Selim Soydan

Kamera Asistanı: Süha Kapkı, Yönetmen yardımcıları: Ahmet Soner, Turgay Aksoy, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşgör, Laboratuvar: Selahattin Kaya, Ses Teknisyenleri: Şeref Yılmaz, İbrahim Uğurlu, Turan Alak, Işık Teknisyenleri: Mustafa Koçyiğit, Bülent Eryılmaz, Prodüksiyon sorumlusu: Emrah Şimşit, Yapım Yönetmeni: Sabri Aslankara,
(Yeni lale film stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Orhan Gencebay (Orhan), Müjde Ar (Müge), Pembe Mutlu, Nuri Alço (Oğuz), Mete Sezer, Yavuz Ün, Mesut Sürmeli, Zeynep Erman, Seyfettin Karadayı, Mustafa Yavuz, Nihat Toksöz,

Konu: Feryada Gücüm Yok'ta, dev holdinglerden biriyle dev bir sanatçının arasındaki savaş anlatılmaktadır. . Oğuz (Nuri Alço), kara para aklayarak her geçen gün daha da zengin olmaktadır.

Yaptığı sürekli yatırımlar ona para ve iktidar olarak geri dönmektedir. İstediği her yeri ve her şeyi satın alma gücüne sahiptir. Orhan'la yolları bir arazi nedeniyle Selçuk'ta kesişir. Orhan turistik ilçeye huzurevi yaptıracağı araziyi bir mimarla görmeye ve tasarıyı biçimlendirmeye gelir. Dev holdingin göz koyduğu arazi arada bir savaş çıkmasına neden olur. Oğuz'un parlak teklifini kamunun iyiliği için kesin bir dille reddeden Gencebay'ın başına epey çorap örülecektir. Aslında Gencebay'ın ününe ün, servetine servet katacak bir tekliftir bu, ama kabul etmez.

Müge'nin Selçuk'a gelişiyse bir film çekimi nedeniyle olur. Bu sırada kısa geriye dönüşlerle onun acıklı hikayesini öğreniriz. İlçeyi terk etmesinin öncesinde yığınla erkek üzerinden geçmiştir genç, körpe Müge'nin. Esnafın daha önce ilaçlı çay içirip tecavüz ettiği, sonra da "orospu" diyerek taşlayıp kovduğu dikişçi Hatçe'dir aslında o. Kızının bu durumuna dayanamayan balıkçı Rıza kalpten gitmiştir. Rıza Selçuk'taki dost kaptanın abisidir.

Çok sevdiği Müge'ye evlenme teklif ettiği gece Orhan'ın üzerine bir cinayet suçu atılır. Yalancı şahitlerle Orhan suçlu konumuna düşer. Bu esnada omzundan vurulan Orhan kırsal bölgede bir ailenin yanına saklanır. Kaptan'ın Müge eşliğinde eve gelişiyle yaradaki kurşun çıkarılacak ve intikamını alacak kıvama gelecektir. (Vadullah Taş)

DÖRT KARDEŞE DÖRT GELİN (1981)



Yönetmen: Oksal Pekmezoğlu
Senaryo Oksal Pekmezoğlu, Mehmet Muhtar, Recep Filiz
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Yapım: İlkin Film/Çetin Dağdelen

Oyuncular: Ahmet Hoşsöyler, Gönül Şenay, Deniz Akbulut, Funda Gürçen, Ünsal Emre, Aytekin Akkaya, Halit Akçatepe, Hayati Hamzaoğlu, Kazım Kartal, Yasemin Minare, Semra Erikman, Yılmaz Kurt, Çetin Başaran, Nejat Gürçen,

Konu: Önce babasının ve sonra oğullarının evlenme hikayesi.