Senaryo: Ahmet Soner
Görüntü Yönetmeni: Kaya
Ererez
Yapım : Gülşah Film / Selim
Soydan
Kamera Asistanı: Erdoğan
Ererez, Müzik: Cahit Berkay, Reji Asistanları: Turgay Aksoy,
Aliye Turagay, Sesleri Alan: Erkan Aktaş, Montaj: Nevzat
Dişiaçık, Set Teknisyenleri: Bedri Uğur, İbrahim Uğurlu, Giray Alpan, Işık
Ekibi: Mustafa Koçyiğit, Teoman Sayın, Yapım Sorumlusu: Selahattin
Koca,
(Fono Film Stüdyosunda hazırlanmış ve
seslendirilmiştir).
Oyuncular: Hülya Koçyiğit: Tarık Akan, Cihan Ünal,
İhsan Yüce, Yaman Okay, Ajlan Aktuğ,
Konu: Bir fabrika sahibi ile zengin bir kız
arasında ilişki vardır. Evlenmeye hazırlanırlar. Kız ailesi ile olan
anlaşmazlıklar sonucu tek başına bir ev tutar. Yeni taşındığı mahallede seyyar
satıcılık yapan genç, kıza aşık olur. Kız da buna bir arkadaş gibi yakınlık
gösterir ve genç kızın da kendisine aşık olduğunu zanneder. Genç adam bir
fırsatını bulup kızı kaçırır. Fabrikatör adam bunların peşine düşer, bir
ormanda yakalar. Kız seçimini zengin iş adamından yana kullanır.
* Sinemamızın beylik kalıpları içinde yeni bir şeyler söylemeye
çalışan bir film gibi geldi bize.. Kalıplara daha ciddi ve güncel gözlemler
getirmek isteyen bir birerimi var bu filmin... "Herhangi Bir Kadın"
da, filmlerimizin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olan mantık ve ruh bilimi
halaları yine var. Cemal'in bir apartmandan sırtına bir kadın vurup Çankırı
köyüne dek nasıl geldiğinden (mantık hatası), iş adamı Osman Nuri Şahin'in,
evini terk etmek üzere olan canı ciğeri biricik kızının tüm parasını, çek
defterlerini vs'yi alması ve kızı bavullarıyla kapı önüne bırakmasına
(psikolojik hata), kolay yutulur şeyler değil bunlar...
Ama, bu
ayrıntıların üstünde durmadan öze ve temele yaklaşmak istiyorum. Filmin
ilginçliği, klasik üçlü aşk öyküsünün kişilerini bu kez oldukça ilginç bir
toplumsal / sınıfsal konum içinde yakalamış olması... Fonda Osman Nuri
Şahin'le, onun HoIding'ine ait fabrikalardan bir bölümünün yaptığı şeyleri
(incir, vs.) yapan Murat’ın fabrikasının savaşımı var. Piyasanın acımaz
kurallarıyla, işlerini baltalayan bu küçük kuruluşu yok etme savaşımı veriyor
Osman Nuri Şahin... Murat ise, dev şirkete karşı, işçilerini ürelimi daha çok
arttırmak, "daha ucuza daha çabuk daha bol üretmek" yolunda
şartlandırarak direnme yolunu seçiyor. Bu sloganların ve bu düşüncelerin, 24
Ocak kararlarının 12 Eylül'ün toplumsal / siyasal plandaki desteğiyle de
pekiştirilen özünü bilinçli biçimde yansıttığı, filmin bunu aradığı istediği
açık. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder