Yönetmen Osman F. Seden
Senaryo Tank Dursun Kakınç
Foto Direktörü: Kriton İliadis
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden
Prodüksiyon Amiri: Yüksel Tanık, Yönetmen Asistanı: Tarık Dursun Kakınç, Kamera Asistanı: Kenan Kurt, Prodüksiyon Ekibi: Adnan İrkut, Hasan Karabaşoğlu; Dekorlar: Zare Cirityan; Aksesuar: Ali Kan; Işık: Necati İltaç, Işık Asistanı: Fikret Güryalçın, İlhan Aslım, Senkron-Montaj: Mehmet Bozkuş; Negatif Montaj: Ali Siyavuş Berkan; Laboratuvar: Mihail Skarpetis, Seslendiren: Lami Kamil,
Oyuncular: Eşref Kolçak (Yzb. Nazmi), Sadri Alışık (İdris Bey), Nurhan Nur (Makbule), Hulusi Kentmen (Hulusi Bey), Esen Gökmen, Kadir Savun (Mestan), Yılmaz Gruda (Şükrü), Ertuğrul Bilda (M.Jazıın), Kemal Ergüvenç (Bnb. Hüsnü), İlhan Hemşehri (Talat Bey), Nubar Terziyan (Ethem Bey), O. Nuri Ergün (Kadir Bey), Turan Göker, Hak-tan, Türkoğlu, Asim Nipton, Hakkı Haktan, Selahattin İçsel, Hüseyin Kaşif, Mehmet Ali Akpınar, Hamdi Şarlıgil, Mehmet Aslan, Or-han Aykanat, Niyazi Başak
Konu: "Düşman Yolları Kesti" ile biçim ustalığının zirvesine çıkan Seden’in, ilk Kurtuluş Savaşı denemesi olan bu film, kendini oldu-ğu gibi ortaya koyduğu bir çalışma oldu. Film boyunca bilindik savaş sahnelerine yer verilmemiş, yalnızca savaşın insanlar üzerindeki psikolojik etkileri gösterilmeye çalışılmıştı Milli Mücadele'nin çetin günleri yaşanmakta, halk düşmana karşı koymaya çalışmakta, İstanbul'dan Anadolu'ya silah kaçırılmaktadır. Binbaşı Hüsnü Bey (Kemal Ergüvenç) ve adamları da Milli Mücadeleye katılanlardandır. Ancak içlerinde bazı hainler vardır ve bunlardan Şükrü (Yılmaz Gruda) yakalanarak öldürülür. Onlar içlerindeki hainleri ayıklamaya çalışırlarken, aralarına İdris Bey (Sadri Alışık) isimli biri katılır. Oysa İdris Bey padişahçıdır, fakat bunu kimseye belli etmez. Bu arada Yüzbaşı Nazmi'ye (Eşref Kolçak) mühim bir görev verilir. Hayati önem taşıyan bir mektubu Anadolu'ya ulaştıracaktır. Yanına Makbule (Nurhan Nur) ile İdris Bey verilir. İdris'in tek amacı mektubu ele geçirmektir.
Yolculuk süresince mektubu bulmaya çalışır ama buna muvaffak olamaz. Sonunda İdris'in padişahçı olduğu ortaya çıkar. Mestan (Kadir Savun) ve arkadaşları onu ele geçirirler ve zorla Mustafa Kemalciyim dedirtirler. 0nlardan kurtulan İdris mektubu ulaştıracakları yere yaklaşmışken Makbule ile Nazmi'’nin önünü keser. Tehdit ederek mektubu ister, Nazmi ile aralarında kavga çıkar. İdris ölür. Sonunda Makbule ile Nazmi görevlerini başarıyla tamamlayarak mektubu yerine ulaştırırlar. Bu arada aralarında bir aşk başlamıştır.
► Filmde, konunun üçte biri Kemal'cilerle Padişah yanlıları arasında'; mücadeleye ayrılıyor; çeşitli maceralarla süren bu yolculuk kimi bölümlerde vesternleşen bir havaya giriyor. Ama bu kaçma kovalamaca serüveni içinde gerilim dozu iyi ayarlandığından film daima ayakta. Film aslında uzun ve gerilimli bir yolculuğun hikayesidir. Başlıca gaye de "mücadeleyi" unutarak nedenlerine inmeden bu heyecanlı serüveni izlemektir, sağlam, etkileyici bir anlatımla, "ciddi" bir çalışmayla. Bu açıdan ele alındığı zaman "Düşman Yolları Kesti" Seden'in profesyonelliğini belirten en düzgün filmidir. Oysa, çıktığı yıl Seden'in en iyi filmi gibi karşılanan "Düşman Yolları Kesti" getirdi-ği biçimin, anlatımın tutarlılığına rağmenyönetmenin, aslında tarihsel sorunlara ne kadar yabancı kaldığını da gösteriyordu.
Gerçi "Düşman Yolları Kesti" diğer Millı Mücadele filmleri gibi bazı kavramları istismar küçüklüğüne düşmüyor, ama bu mücadeleye en aşağı onlar kadar yabancı ve soğuk kalıyor. Anadolu'ya cephane kaçıran birtakım insanlar var, bazıları bunları ihbar ediyor.
İki taraf da bir ölüm-kalım savaşı içinde. Niçin bazıları Padişaha başkaldırmış, kelleyi koltuğa alıp Mustafa Kemal'in tarafına geç-miş, bazıları Padişah'a bağlı kalmış? İki taraf neden uzlaşmaz bir savaş dedir? Aynı topraklar üstünde yaşamalarına, aynı dili konuşmalarına rağmen neden bu insanlar birbirleriyle mücadele ediyorlar? Onlar taraflarını seçmeye iten sebepler nedir? Kazanacaklarını umdukları, kaybetmekten korktukları nelerdir? Ancak bu sorunların cevabını vermesi, bunu yaparken de seyircisini inandırması, heyecanlandırması, "Düşman Yolları Kesti"yi büyük bir destan filmi haline getirebilirdi. O günün sinemasındaki tüm teknik imkansızlıklara rağmen ustaca kotarılmış olan bu film, ne yazık ki halkın o günlerde savaş filmine ilgisiz kalmasından dolayı, salonda ancak üç-dört kişiye oynamak durumunda kalmıştır: Filmin bu denli ilgi görmemesi, Seden'i oldukça güç bir duruma sokmuştu. “Gülşah Nezaket Maraşlı, “Osman Fahir Seden’le Türk Sinemasında Düet” syf, 145 ”
Senaryo Tank Dursun Kakınç
Foto Direktörü: Kriton İliadis
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden
Prodüksiyon Amiri: Yüksel Tanık, Yönetmen Asistanı: Tarık Dursun Kakınç, Kamera Asistanı: Kenan Kurt, Prodüksiyon Ekibi: Adnan İrkut, Hasan Karabaşoğlu; Dekorlar: Zare Cirityan; Aksesuar: Ali Kan; Işık: Necati İltaç, Işık Asistanı: Fikret Güryalçın, İlhan Aslım, Senkron-Montaj: Mehmet Bozkuş; Negatif Montaj: Ali Siyavuş Berkan; Laboratuvar: Mihail Skarpetis, Seslendiren: Lami Kamil,
Oyuncular: Eşref Kolçak (Yzb. Nazmi), Sadri Alışık (İdris Bey), Nurhan Nur (Makbule), Hulusi Kentmen (Hulusi Bey), Esen Gökmen, Kadir Savun (Mestan), Yılmaz Gruda (Şükrü), Ertuğrul Bilda (M.Jazıın), Kemal Ergüvenç (Bnb. Hüsnü), İlhan Hemşehri (Talat Bey), Nubar Terziyan (Ethem Bey), O. Nuri Ergün (Kadir Bey), Turan Göker, Hak-tan, Türkoğlu, Asim Nipton, Hakkı Haktan, Selahattin İçsel, Hüseyin Kaşif, Mehmet Ali Akpınar, Hamdi Şarlıgil, Mehmet Aslan, Or-han Aykanat, Niyazi Başak
Konu: "Düşman Yolları Kesti" ile biçim ustalığının zirvesine çıkan Seden’in, ilk Kurtuluş Savaşı denemesi olan bu film, kendini oldu-ğu gibi ortaya koyduğu bir çalışma oldu. Film boyunca bilindik savaş sahnelerine yer verilmemiş, yalnızca savaşın insanlar üzerindeki psikolojik etkileri gösterilmeye çalışılmıştı Milli Mücadele'nin çetin günleri yaşanmakta, halk düşmana karşı koymaya çalışmakta, İstanbul'dan Anadolu'ya silah kaçırılmaktadır. Binbaşı Hüsnü Bey (Kemal Ergüvenç) ve adamları da Milli Mücadeleye katılanlardandır. Ancak içlerinde bazı hainler vardır ve bunlardan Şükrü (Yılmaz Gruda) yakalanarak öldürülür. Onlar içlerindeki hainleri ayıklamaya çalışırlarken, aralarına İdris Bey (Sadri Alışık) isimli biri katılır. Oysa İdris Bey padişahçıdır, fakat bunu kimseye belli etmez. Bu arada Yüzbaşı Nazmi'ye (Eşref Kolçak) mühim bir görev verilir. Hayati önem taşıyan bir mektubu Anadolu'ya ulaştıracaktır. Yanına Makbule (Nurhan Nur) ile İdris Bey verilir. İdris'in tek amacı mektubu ele geçirmektir.
Yolculuk süresince mektubu bulmaya çalışır ama buna muvaffak olamaz. Sonunda İdris'in padişahçı olduğu ortaya çıkar. Mestan (Kadir Savun) ve arkadaşları onu ele geçirirler ve zorla Mustafa Kemalciyim dedirtirler. 0nlardan kurtulan İdris mektubu ulaştıracakları yere yaklaşmışken Makbule ile Nazmi'’nin önünü keser. Tehdit ederek mektubu ister, Nazmi ile aralarında kavga çıkar. İdris ölür. Sonunda Makbule ile Nazmi görevlerini başarıyla tamamlayarak mektubu yerine ulaştırırlar. Bu arada aralarında bir aşk başlamıştır.
► Filmde, konunun üçte biri Kemal'cilerle Padişah yanlıları arasında'; mücadeleye ayrılıyor; çeşitli maceralarla süren bu yolculuk kimi bölümlerde vesternleşen bir havaya giriyor. Ama bu kaçma kovalamaca serüveni içinde gerilim dozu iyi ayarlandığından film daima ayakta. Film aslında uzun ve gerilimli bir yolculuğun hikayesidir. Başlıca gaye de "mücadeleyi" unutarak nedenlerine inmeden bu heyecanlı serüveni izlemektir, sağlam, etkileyici bir anlatımla, "ciddi" bir çalışmayla. Bu açıdan ele alındığı zaman "Düşman Yolları Kesti" Seden'in profesyonelliğini belirten en düzgün filmidir. Oysa, çıktığı yıl Seden'in en iyi filmi gibi karşılanan "Düşman Yolları Kesti" getirdi-ği biçimin, anlatımın tutarlılığına rağmenyönetmenin, aslında tarihsel sorunlara ne kadar yabancı kaldığını da gösteriyordu.
Gerçi "Düşman Yolları Kesti" diğer Millı Mücadele filmleri gibi bazı kavramları istismar küçüklüğüne düşmüyor, ama bu mücadeleye en aşağı onlar kadar yabancı ve soğuk kalıyor. Anadolu'ya cephane kaçıran birtakım insanlar var, bazıları bunları ihbar ediyor.
İki taraf da bir ölüm-kalım savaşı içinde. Niçin bazıları Padişaha başkaldırmış, kelleyi koltuğa alıp Mustafa Kemal'in tarafına geç-miş, bazıları Padişah'a bağlı kalmış? İki taraf neden uzlaşmaz bir savaş dedir? Aynı topraklar üstünde yaşamalarına, aynı dili konuşmalarına rağmen neden bu insanlar birbirleriyle mücadele ediyorlar? Onlar taraflarını seçmeye iten sebepler nedir? Kazanacaklarını umdukları, kaybetmekten korktukları nelerdir? Ancak bu sorunların cevabını vermesi, bunu yaparken de seyircisini inandırması, heyecanlandırması, "Düşman Yolları Kesti"yi büyük bir destan filmi haline getirebilirdi. O günün sinemasındaki tüm teknik imkansızlıklara rağmen ustaca kotarılmış olan bu film, ne yazık ki halkın o günlerde savaş filmine ilgisiz kalmasından dolayı, salonda ancak üç-dört kişiye oynamak durumunda kalmıştır: Filmin bu denli ilgi görmemesi, Seden'i oldukça güç bir duruma sokmuştu. “Gülşah Nezaket Maraşlı, “Osman Fahir Seden’le Türk Sinemasında Düet” syf, 145 ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder