Powered By Blogger

30 Nisan 2015 Perşembe

BENİ MAHVETTİLER (1951)


Yönetmen Talat Gözbak
Senaryo Ömer Aykut
Eser Vedat Pekgirgin
Kamera Kazım Koşkan
Yapım Ömay Film Ömer Aykut


Oyuncular: Muhterem Nur, Atalay Özçakır, Lebibe Çakın, Osman Alyanak, Necabettin Yal, Belkıs Fırat, Türkan Ercizer, Talat Gözbak, Feridun Çölgeçen, Muammer Gözalan


Konu: Muhasebecilik yapan Bedri, Leman ile evlenir bir çocukları olur, işyerindeki yardımcısı Lütfi'nin hazırladığı bir düzenle işinden atılır, uzun süre iş bulamaz. yoksulluğa düşer, eşyasını satar; bu arada karısı, Lütfi ile ilişki kurar, birlikte kaçma planları yaparlarken Bedrl'nin az ücret ile de olsa bir iş bulmasına karısı (fazlaca) sevinmez. Lütfi'nin kurduğu düzen anlaşılır, fakat Leman ile birlikte kaçarlar. Bedri ise şirketteki eski işine geri dönerse de karısının kaçmasının üzüntüsü ile Sarayburnu'ndan denize atlayarak intihara kalkışır, kurtarıldıktan sonra akıl hastanesine yatırılır. Adana'ya giden Lütfi, Leman tarafından aldatılınca, O'nu öldürür İstanbul'a kaçar, bir süre sona gidip polise teslim olur, Adana'da yargılanıp, mahkum edilir. Bedri ile Leman'ın kızları bakım evine verilmiştir, burada Kemal-Müjgan çifti tarafından evlat edinilir ve çocuğa Müzeyyen adı verilir. İki yıl sonra Müjgan'ın bir kızı olur: Semra Hırçın bir yapısı olan Semra büyüdükçe Müzeyyen'e benzemediğini fark eder ve kıskançlıklarını artırır. Müzeyyen yazlık komşuları tıp öğrencisi Rıfat'ı görür, birbirlerini beğenirler. Rıfat'ın babası Kemal beyin arkadaşıdır. Semra Müzeyyen ile Rıfat'ın ilişkisini fark eder, hatta Müzeyyen'in evlat edinilmiş olduğunu öğrenir, bu arada Rıfat, Müzeyyen'i iğfal eder. bunu da öğrenen Semra, Müzeyyen aleyhine çalışmaya başlar. Hamilelik durumu ortaya çıkınca Rıfat kürtajla çocuğu aldırtır. Müzeyyen ailenin gerçek kızı olmadığını öğrenir yıkılır. Rıfat, Müzeyyen'e evlenme vaadinde bulunup onu oyalar ve Amerika'ya gitme yolları arar. Cinayetten Adana'da 12 yıl yatan Lütfi, Bedri olayı nedeni ile de ihtilas suçundan bir yıl daha hüküm giyer ve cezasını çekmek için İstanbul'a yollanır. Vicdan azabı artmakta, çareyi içmekte bulmaktadır. Kemal karısı Müjgan'dan şüphelenir, izlettirir ve bir doktorla ilişkisi olduğunu öğrenir buluşma yerlerine gider, karısını yaralar, doktoru ise öldürür. Müzeyyen, hakkındaki aile sırlarını ve Rıfat ile ilişkilerini bir mektupla Rıfat'ın babasına yazarak intihar eder. Cezaevinde ispirtoya alışan Lütfi bir süre iş arar ve Bedri'yi bulmaya çalışır. Kemal'in ölümünden sonra artık okula gitmeyen Müzeyyen'e Müjgan bir iş bulur, Mazhar Bey'in yanında katibelik… aslında kızı Mazhar Bey'e peşkeş çekmek niyetindedir. Bu arada akıl hastanesinden çıkan Bedri kızını aramak için gazeteye ilan verir.


İlanı Müzeyyen, Lütfi ve Mazhar okurlar. Müzeyyen babası olduğuna eminse de Mazhar hem Müzeyyen'i hem Bedri'yi bu konuda kandırır. Müjgan düzenlediği bir içki aleminde Müzeyyen'i Mazhar'a satar. Durumu öğrenen Müzeyyen intikam peşindedir. Bedri'yi bulan Lütfi, kızı ile buluşturup vicdan azabını hafifletmek ister. Müzeyyen kendini satıp çıkar sağlayan Müjgan'ı devreden çıkarıp Mazhar'dan para sızdırıp intikam almak isterken Müjgan'ın ihbarı ile baskına uğrar ve kaldırıldığı hastanede 'irsi frengi' teşhisi konur. Bunlar olurken Lütfi'nin Bedri ve Müzeyyen'i buluşturma planı gerçekleşmez. Lütfi, Mazhar'ın aklına frengi şüphesini sokar, yıkıma uğrayan Mazhar'ın sağlık raporu iki günlük bir sıkıntıdan sonra temiz çıkar. Hastanede bir karışıklık olmuştur, aslında Müzeyyen'de de frengi yoktur, bu nedenle Müzeyyen hastaneden çıkar fakat emniyetçe fişlenir. Bu babası ile buluşmada soğuk durmasına neden olursa da Lütfi ikna ederek baba kızı buluşturur. Yeşilköy' de bahçeli bir eve yerleşirler, Lütfi kendini aralarından çeker, Bedri'nin ısrarlarına rağmen uzak durur. Müzeyyen bir gün Rıfat'ın babası Dr. Ferit'e rastlar adam konuşmak istemektedir. Dr. Ferit, Rıfat'ın pişman olduğunu af dilediğini bildirir ve gelini olmasını ister. Önce tepki gösteren Müzeyyen babası ile konuşacağını bildirir. O gece babası eve gelmez, eve gelen polis babasının kalp krizinden öldüğünü bildirir. Yalnız kalan Müzeyyen'i Lütfi teselli eder, artık beraber oturacaklardır. Dr. Ferit de Müzeyyen'i ikna eder, nişan kararı alınır. Belirli günde ve aynı saatte Müzeyyen'e İstanbul'da, Rıfat'a Amerika'da yüzükleri takılır, Müzeyyen'in yüzüğünü Lütfi takar. (Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf: 99)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder