Powered By Blogger

13 Ekim 2015 Salı

BENİ OSMAN ÖLDÜRDÜ (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Osman F. Sedenü
Kamera: Kenan Kurt
Müzik: Fecri Ebcioğlu
Yapım: Kemal Film / Osman Fahir Seden


Yönetmen Asistanı:
Zafer Davutoğlu, Kamera Asistanı. Kenan Davutoğlu, Sesleri Alan: Tuncer Necmioğlu, Montaj: Zafer Davutoğlu, Senkron: Arif Özalp, Taner Oğuz, Negatif Montaj: Ali S. Berkan, Laboratuvar: Mihail Skarpedis, Recai Karataş, Işık Ekibi: İlhan Aslım, Muzaffer Durusoy, Set Amiri: Hasan Nurdan, Prodüktör Temsilcisi: Adnan İrkut, Prodüktür Amiri: Yüksel Tanık,

(“Kemal Film Platosunda Çekilmiş ve Acar Film Stüdyosunda seslendirilmiştir.”)

Oyuncular: Türkan Şoray (Türkan), İzzet Günay (Osman), Hulusi Kentmen (Komiser, Öztürk Serengil (Öztürk), Saadettin Erbil (Saadettin), Sunay Uslu, Muhterem Nur, Ahmet Tarık Tekçe, Hüseyin Peyda, Aziz Basmacı, Hüseyin Baradan, Birsen Menekşeli, Tümay Tunçalp, Mürüvvet Sim, Devlet Devrim, Atilla Yelkenci, Meriç Başaran, Vahi Öz, Mualkla Sürer, Leman Akçatepe, Mümtaz Ener, Mehmet Ali Akpınar, Hüseyin Güler, Hasan Nurdan, Adnan İrkut


Konu: Beni Osman Öldürdü" ile polisiyemacera güldürüsünü deneyen Usta. Bu kez oldukça farklı bir tarza girişiyor. Başrollerini İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın paylaştığı film, Usta'nın da ifadesi ile "yalnızca para sıkıntısı nedeniyle çekilmiş olan" bir filmdi.

Osman'ın (İzzet Günay) babası, ölmeden evvel bıraktığı vasiyetnamesinde bütün mirasını ve şirketlerinin idaresini, evlilik dışı dünyaya gelen oğlu Osman'a bıraktığını belirtir. Öz oğulları Öztürk (Öztürk Serengil) ve Saadettin (Saadettin Erbil) buna karşı çıkarlar. Mirası Osman'a kaptırmamak için çeşitli oyunlar çevirirler. Bu arada kaldıkları evde garip olaylar meydana gelmeye başlar. Evdeki kızlar sırayla öldürülüp, cesetleri ortadan kaybolur. Bir de her öldürülen kız, kendi kanıyla "Beni Osman Öldürdü" diye yazı yazmaktadır. Üvey kardeşleri ve evin diğer sakinleri, zaten çapkın olan ve sürekli bu kızların peşinde dolaşan Osman-'ın, kızları öldürdüğüne iyiden iyiye inanır, polise şikayet eder. Osman, masum olduğunu savunur. Artık diğer kızların peşinde koşmayıp "tavuk yemlemediğini", sadece Türkana (Türkan Şoray) aşık olduğunu söyleyerek, her fırsatta ona ilanı aşk eder. Evde tahkikat yapan Komiser (Hulusi Kentmen), bütün bu saçmalıkların bir şaka olduğunu, buna bir son verilmezse evdeki herkesi tutuklayacağını söyler. Bu arada evde maskeli ve eli silahlı birtakım kişiler dolaşmaya başlar. Sonunda polis, gerçeği ortaya çıkarmak için düzen kurarak Osman'ı tevkif eder, ama evin bodrum katına götürerek bağlarlar. Osman'ın aşkına artık inanan Türkan, bodrumdan onu kurtarır. Evinin anahtarını vererek orada saklanmasını ister. Evde kalan kızlardan biri, Türkan'ın evine gelerek polisin burayı basacağını haber verir. Ancak bu kız da öldürülerek, cesedi-nin yanına "Beni Osman Öldürdü" diye yazar. Kız eve geldiğinde pencerenin dışarı çıkarak saklanan Osman, cesedin yanında biraderi Saadettin'in zarlarını bulur. Kardeşlerinin yanına giderek hesap sorar. O sırada evi polis basar. Oysa polis, baştan beri her şeyi biliyordur. Öldürülen kızları ortadan kaybeden de polistir. Her şey anlaşılınca, kızlar teker teker meydana çıkarırlar. Maskeli adam da maskesini indirir; bu kişi, öldüğünü sandıkları babalarıdır. Babaları, gerçekten bir kardeşleri olduğunu, öldüktensonra diğer çocuklarının ona nasıl davranacağını bilmek istediği için böyle bir oyun hazırladığını söyler. Fakat, onun çocuğu Osman değildir. Gerçek çocuğunun Türkan olduğunu söyler. Osman ile Türkan evlenirler. Usta 'nın sinemadaki kariyerine herhangi bir katkısı olmayan bu film, bir çırpıda kota-rılmış, senaryoda birtakım tutarsızlıkların olduğu, Usta'nın kişiliği ve sinemadaki idealleriyle uyuşmayan bir filmdi. Fakat yine de Seden'e has çekim açılarıyla, dikkat çekici teknik gösterisiyle film, kime ait olduğunu belli özellikleriyle ele veriyordu. Usta, zaman zaman çekmek zorunda kaldığı bu tarz filmlerini, "sıra filmleri dizisi" diye adlandırıyordu. Ve bu tarz filmler çekmeye çeşitli sebeplerden dolayı mecbur kaldığını, hatta bu durumdan utandığını itiraf ediyordu. “Gülşah Nezaket Maraşlı a.g.e. syf: 167 ”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder