Görüntü Yönetmeni : Ümit
Gülsoy
Yapım: Tek Filmcilik/Mehmet
Ali Yılmaz
AFM Teknik Ekibi 2. Kamera Asis-tanı: Nurettin
Dağalp, Müzik: Mutlu Torun, Işık Şefi: Ömer Zorkalkan, Sesleri
Alan: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Asistanları: Erdoğan Üçkaya,
İlker Çakır, Prodüksiyon Yönetmeni: Fehmi Tengiz, Yönetmen
Yardımcıları: Ali Kıvırcık, Şebnem Aydeniz, Yasemin Yazıcı, Özgün Müzik:
Mutlu Torun, Prodüktör: Mustafa Özbey, (Acar Film Stüdyosunda
hazırlanmıştır)
Oyuncular: Perihan Savaş, Halil Ergün, Aliye Rona,
Seden Kızıltunç, İsmet Ay, Mesut Engin, Ayşegül Ünsal, Menderes Samancılar, Ali
yaylı, Muhlis Aşan, Burhan İnce, Nuran Aksoy, Şahin Kaygun, Hakkı Kıvanç,
Rezzan Metin, Bayhan Akbaş, Nilgün Belgin, Mert Egemen, Kenan Bal, Ömer Köylü,
Muhlis Asan, Celal Berk, Aydan Burhan, Şafak özer, Ömer Yılmaz, Mehmet Özaydın,
Leyla İnce, Burhan İnce, Rıza Ağacık, Sabri Öğütçü, Mustafa Reis, SAsuman
Ünsal, Mustafa Koç, Sabahattin Çetinkaya, Sedat Onuk, Uğur Uyguner, Ziya
Yılmaz, Jalim Yılmaz, İbrahim Palik, İlhan İbişoğlu,
KONU : Kaşık Düşmanı’nın ağırlık noktasını
kadınsız kalan erkeklerin nasıl yarım-laşacakları ve ne kadar çaresiz
kalacakları konusunu oluşturmaktadır. 1980 yılının Kasım ayında Ankara'nın
Keskin ilçesinin Danacı obası köyünde bir tüp gaz patlaması olmuş, köy düğünü
sırasında meydana gelen olayda çok sayıda kadın ve çocuk ölmüştü. Filmin konusu
bu olaydan yola çıkarak hazırlanmış. Faciadan sonra köye bir alman film ekibi
geliyor. Amaçları olay yerinde incelemeler yapıp bir belgesel film çekmektir.
Düğüne gitmediği için sağ kalan tek kadın Perihan ile ekipteki Alman kadın,
köyün yakışıklı delikanlısı ile ilgilenmektedirler.
Kanımızca burada fazlaca
“idealist” ya da “cynical” olmadan iç içe, birlikte var olan iki nedenden söz
edilebilir. Ticari kaygılar ve toplumsal değişme. Türk sineması kadın
izleyicisini tekrar kazanmaya başlıyor. Ancak bu kadın seyirci artık
kalıplaşmış tipler ve olayları tüketmek istemiyor. Bu yüzden kimi yönetmen ve
yapımcılar kadını ilgilendirecek sorunlara satılabilirliği arttırmak amacıyla
daha dürüst ve çağdaş yaklaşıyorlar Yanı bu arzı, önemli ölçüde, hızla uyanan
izleyici talebi yönlendiriyor. Bunlara bir de, zaten öteden beri düzgün film
yapmaya çalışan yönetmenlerin varlığı da eklenince ortaya yeni ve umut verici
bir tablo ortaya çıkmaya başlıyor.
ÖDÜL:
* 21. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (22 –
29 Eylül 1984)
► "Kaşık Düşmanı"
"en başarılı 3. film"
► Bilge
Olgaç "en başarılı senaryo"
Jüri
Üyeleri: Lütfi Ö.
Akad, Sadri Alışık, Umur Bugay, Yıldız Kenter, Rekin Teksoy, Cihat Çiftçili,
Emin Gerçeker, Necati Onursal, Sema Ece.
* Paris'te düzenlenen (1984) "7, Uluslararası Kadın Film
Şenliği"nde ► "Birincilik
ödülü"
Fransız Gazetecilerinin
"Basın özel ödülü".
Fransız kadın Derneklerince
filmi izleyenler arasında düzenlenen' "anket"te
* Bilge Olgaç'ın "Kaşık Düşmanı", gerek bu toplu, gerek
son dönem Türk sinemasının en ilginç sürprizlerinden biriydi. Dramatik, giderek
trajik bir olaydan yola çıkarak kırsal kesimde kadın/erkek ilişkileri üstüne
acı bir ironi içeren bir gözlem getiren Olgaç, çok ilginç çıkış notasına
karşılık, filmin sonuna dek aynı güçle götüremiyordu. (Bkz.: Atilla Dorsay,
Sinema Günlerindeki Türk filmlerine toplu bakış, Cumhuriyet, 10 Mayıs 1985)
* Bilge Olgaç'in "Kaşık
Düşmanı", gerek bu toplu gösterinin, gerek son dönem Türk Sinemasının en
ilginç sürprizlerinden biriydi. Dramatik, giderek trajik bir olaydan yola
çıkarak kırsal kesimde kadın/erkek İlişkileri üstüne acı bir ironi içeren bir
gözlem getiren Olgaç, çok ilginç çıkış noktasına karşın, filmini sonuna dek
aynı güçte götüremiyordu. Türklükleri üstlerinden akan sözüm ona
"Almanların" karışmasıyla birlikte Olgaç’ın ironisi de yerini kaba
bir gülmeceye ve bir hayli toptancı bir "humanizme” bırakıyordu. Yinede
"Kaşık Düşmanı"nın ana fikriyle, senaryosuyla, hemen tüm
oyuncularının oyunuyla sinemamızda bir hayli özgün bir yerde saymak ve değerlendirmek
gerekir. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları Ve Sinemamız”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder